Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Diyarbakır'da cuma namazını kıldığı cami çıkışında İsrail'in Filistin'e yönelik saldırıları nedeniyle protesto edildi.
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Diyarbakır'da cuma namazını kıldığı cami çıkışında İsrail'in Filistin'e yönelik saldırıları nedeniyle protesto edildi. Çeşitli temaslarda bulunmak üzere eşi Füsun İhsanoğlu ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak ile özel uçakla Diyarbakır'a gelen İhsanoğlu'nu havaalanında Vali Yardımcısı Mehmet Yiğit, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ve CHP Ankara Milletvekili Levent Gök karşıladı. Seçim otobüsü ile vatandaşları selamlayarak şehir turu atan İhsanoğlu, daha sonra cuma namazını kılmak için tarihi Ulucami'ye geçti. İhsanoğlu, namazın ardından cami çıkışında bir grup tarafından İsrail'in Filistin'e yönelik saldırıları nedeniyle protesto edildi. Tekbir getirerek, "Kahrolsun İsrail", "İsrail piyonu" sloganları atan grubun arasından güvenlik güçlerinin oluşturduğu koridordan geçerek camiden çıkan İhsanoğlu, Greenpark Otel'de gazetecilerin sorularını yanıtladı. İhsanoğlu, protestoya ilişkin "Ben de onlarla aynı hislerdeyim ancak ibadet yerlerinde siyaset olmaz. İbadetle siyaseti karıştırmamak lazım. Gençlerin hissiyatına katılıyorum. Onlar da, 'Allah'u ekber' diyor, biz de namazda, 'Allah'u ekber" dedik. Başka birşey demedik" dedi. 9 yıl İslam İşbirliği Teşkilatı'nda Genel Sekreter olarak görev yaptığını hatırlatan İhsanoğlu, o dönemde bunu yapmaya çalıştıklarını, bu kapsamda birçok konuda muvaffak olduklarını kaydetti. "Filistin'in Birleşmiş Milletler'e (BM) üye olması bizim seferber ettiğimiz 55'e yakın üyesinin blok oyu ile olmuştur. UNESCO'da da aynı şekilde oldu" ifadesini kullanan İhsanoğlu, Allah'ın ipine sarılıp herkesin birlikte hareket etmesi gerektiğini dile getirdi. İhsanoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Belirli güçlerin karşısında eğer sizin gücünüz yoksa ki bu güç askeri güç meselesi değildir. Burada siyasetten ve diplomasiden, uluslararası baskılardan bahsediyoruz. Müslüman dünyası bir politika etrafında birleşirse ki bu politikaları yüz defa yazıp, onaylatıp 57 devletin mührü ile çıkarttık, bunlar uygulanmadıktan sonra elbette kınamaya, telin etmeye devam edeceğiz. Ama uluslararası siyaset, insani yardım ve oradaki kardeşlerimizin sorunlarının çözümü konusunda çalışmamız lazım. Onların daha iyi bir hayat yaşamalarını temin etmemiz lazım. En başta barış sürecinin sonuçlandırılması lazım. Çünkü barış süreci geciktikçe Filistin tarafı daha çok kaybediyor. Toprakların hacmi azalıyor. Sulak yerler gidiyor, demografik yapı değişiyor, zenginlikler gidiyor. Filistin'de akrabanın evine gitmek için duvarı aşmak zorunda kalıyorsun. Dünya tarihinde böyle birşey yok."
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.