İşsizlikte çelişki

Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk, başta yerli otomobil olmak üzere, savunma sanayi ve işsizlik konusunda Konya  Postası Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulundu.  Beşeri sermayeden arazi konusuna kadar birçok avantajın Konya’da bulunduğunu aktaran Öztürk, doğu bölgelerindeki refahın artması içinde başlangıcın Konya’dan yapılmasının önemli olduğunu söyledi. Öztürk, silah sanayi ve işsizlik konusunda da değerlendirmelerde bulundu.

YERLİ OTOMOBİLDE KONYA’NIN AVANTAJLARI

Yerli otomobilde öncelikli hedefin aracın Türkiye’de üretilmesinin sağlanması olduğunu ifade eden Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk, Türkiye’de üretilecek yerli otomobil içinde en uygun yerin Konya olduğunu söyledi. Yerli otomobil ile ilgili Konya Ticaret Odası-Konya Sanayi Odası, Mevlana Kalkınma Ajansı, KOP Bölge İdaresi Başkanlığı ve Konya Ticaret Borsası ile birlikte çalışma yürüttüklerini hatırlatan Öztürk, daha önceden yerli otomobil konusunda uluslararası bir değerlendirme şirketine fizibilite raporunu hazırlattıklarını kaydetti. Fizibilite raporunu gerekli kurum ve kuruluşlar ile paylaştıklarını aktaran Başkan Öztürk, “Fabrikanın Konya’da kurulması için birçok avantajı var. Öncelikle otomotiv yedek parça sektöründe çok güçlü bir iliz biz. Bu hem üretim kapasitesi hem beşeri sermaye demektir. 4 üniversitemizin mühendislik fakülteleri, deprem bölgesinin dışındayız ve tarım dışı elverişli araziye sahibiz. Tarım dışı elverişli arazi bizim kurulacak fabrika için yeteri kadar büyük arsamızın olduğunu kanıtlıyor. Bunları üst üste koyduğumuzda yerli ve milli otomobilin Konya’da yapılmasının doğru adres olduğuna inanıyoruz” diye konuştu. Konya’nın ulaşım ile ilgili sıkıntılar yaşayacağının dönem dönem söylendiğini aktaran Öztürk, otomobil fabrikası için 4 yıllık bir süre öngörüldüğünü ve Konya’nın da 4 yıla kadar lojistik merkezinin biteceğini anlattı.

KONYA SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ İÇİN UYGUN

Otomobilin üretilmesinin ardından ilk etapta yurt dışına ihracatının büyük oranda olmayacağını aktaran Öztürk, “Araç öncelikle iç piyasayı doyuracaktır. İç piyasada da lojistik anlamda en avantajlı il yine Konya’dır. Çünkü kuzey-güney eksenin de Türkiye’nin ortasında hem de doğu-batı ekseninde Türkiye’nin ortasında bulunuyor. Yine araba fabrikasının Anadolu’da yapılmasının ekstra katkıları olacağını düşünüyorum. Marmara bölgesi bilindiği üzere çok sıkıştı. Bu anlamda Marmara bölgesi desantralizasyona ihtiyacı var, bu konuda en önemli merkezlerden bir tanesi Konya ve bu yatırım bu durumu hızlandıracaktır. Türkiye’nin en büyük problemlerinden bir tanesinin refah farkının getirdiği sosyal ve kültürel problemler. Bu problemlerin ortadan kalkması ve doğunun da refah seviyesinin artması için  Orta Anadolu’nun kalkınması gerekiyor. Bu araba fabrikası hem Marmar bölgesinde yoğunlaşan sanayi ve nüfusun dengelenmesi, hem de ileride Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgesini kalkındırmak isteyen Türkiye’nin bölgeye gidecek hizmetlerin Orta Anadolu üzerinden gitmesi için bir araç olacaktır diye düşünüyorum” sözlerini kullandı.

SİLAH SANAYİNDE ÇALIŞMALARIN DEVAMI GELMELİ

Türkiye ve Konya için çok önemli alanlardan bir tanesinin de savunma sanayi olduğuna vurgu yapan Selçuk Öztürk, Huğlu ve Üzümlü bölgesinde silah sanayisine yönelik çok ciddi bir alt yapının bulunduğunu belirtti. Silah sanayisi ile ilgili ciddi çalışmaların yapıldığını kaydeden Öztürk, “Şuanda üniversite işbirliği ile ilgili bir laboratuar kurulabilir mi diye düşünülüyor. Eğer bu konudaki çalışmaların arkası getirilebilirse Konya’nın çok büyük bir avantaj elde edeceğini düşünüyorum. Ayrıca silah sanayisinde belgelendirme ve sertifikasyon çok farklıdır. Günlü kullanılan ürünlerde belge ihtiyacı varsa firma belge alır ve ürünler o belgeyi kullanır. Silah ihracatında böyle birşey geçerli değil. Silah ihracatında bütün silahların tek tek test edilip, belgelendirilmesi gerekiyor, bu çok farklı bir durum. O yüzden ben bu konunun alt yapısının güçlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

BÜYÜK BİR ÇELİŞKİ VAR

Konya’da vatandaşın iş aramasına sanayicinin de iş vermesine imkan sağlanmasına rağmen halen işsizliğin bulunmasının büyük bir çelişki olduğunu aktaran Selçuk Öztürk, şunları kaydetti:  “Bu durum aslında eğitim sistemimizle sanayinin entegre olmadığını gösteriyor. Eğitim modelimiz var insanlarımızı eğitiyoruz, birde sanayimiz var gelişen ancak bunların kendi aralarından bir entegrasyonu yok. Eğitim anlamında bir boşluğun oluştuğunu düşünüyorum. Bu durum tüm Türkiye için geçerli ama Konya’da çok daha şiddetli hissediliyor. Bir tarafta işsiz diğer tarafta iş veren bir kesim var. Birde ne yazık ki Türkiye’de 28 Şubat sürecinin getirdiği sonuç olarak tortu işsiz kitlesi oluştu. Eğitim almış ama üniversiteye girememiş sonra askerliği gelmiş gibi sorunlar yaşayan da bir grup var. Maalesef iş hayatına girişte bu grupta çok zorlanıyor. Bir taraftan bu grubun eritilmesi için mesleki eğitime önem verilmesi gerekiyor hem de bir daha böyle bir grubun oluşmaması için Türkiye’deki düz lise ve meslek lisesi oranlarının Türkiye’nin sanayileşmesine uygun bir şekilde olması gerekiyor.” (Mustafa KARAKAYA)