İYİ Parti Genel Başkanı Akşener: Türk çiftçisi kazanacak

TBMM (AA) Ä°YÄ° Parti Genel BaÅŸkanı Meral AkÅŸener, partisinin TBMM Grup Toplantısında, Kadına Yönelik Åžiddetle Mücadele Günü nedeniyle yapılan yürüyüÅŸlerde kadınlara yapılan saldırıyı kınadığını söyledi.

Kimsenin, AK Parti iktidarında güvenliÄŸinden emin olmadığını savunan AkÅŸener, Hukukun üstünlüÄŸü önce size lazım olur ve o gün göreceksiniz ki bu çakallar sizi korumazlar. O gün hukukun üstünlüÄŸünü yine biz savunacağız. Böyle bir günde, tepkilerini ortaya koyan kadınlarımıza yapılan müdahale ve parti standımıza yapılan saldırı, mevcut iktidarın ve küçük ortağının, kadına yönelik ÅŸiddetle mücadelede ne kadar samimiyetsiz olduÄŸunu bizlere bir kez daha göstermiÅŸ oldu. ifadelerini kullandı.

AkÅŸener, 24 Kasım ÖÄŸretmenler Günü dolayısıyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk baÅŸta olmak üzere tüm öÄŸretmenlerin gününü kutladı. Atanamayan 900 bin öÄŸretmene sabretmelerini tavsiye eden AkÅŸener, iktidarları döneminde öÄŸretmenliÄŸin yeniden en itibarlı meslek haline geleceÄŸini ifade etti.

AK Parti ve MHPnin geçen hafta bir doÄŸa katliamına daha imza attığını iddia eden AkÅŸener, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:

ÖzelleÅŸtirilen 15 termik santrale, 1 Aralık 2019 tarihine kadar süre verilmiÅŸti bacalarına filtre takılsın, vatandaÅŸlarımız, çocuklarımız zehirlenmesin diye. Ä°ktidar ve küçük ortağı, torba yasaya doldurdukları teklifle bu süreyi Haziran 2022ye kadar uzattı. Havanın, suyun, toprağın dengesinin bozulmasını devam ettirecek bu karara, hangi vicdanla imza attılar bilemem ama bildiÄŸim bir ÅŸey var; üç beÅŸ para babası, daha çok kar edip kasalarını doldursun diye evlatlarımızın saÄŸlığı hiçe sayıldı.

AkÅŸener, Çanakkale, Silopi, Elbistan, Karabük, Tunçbilek, Seyitömer, Soma, Sivas, ÇatalaÄŸzı, Çayırhan, MuÄŸla Yeniköy ve Kemerköy ile Orhanelide çocukların zehir solumaya devam ettiÄŸini dile getirdi.

Külliyeye giden CHPli iddiası

Külliyeye giden CHPli iddialarına da deÄŸinen AkÅŸener, CHPyi merkeze alan bir tartışmanın tüm ekranları kapladığına iÅŸaret etti.

AkÅŸener, ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu:

Bu konuda ilgimi çeken bir noktayı dikkatinize sunayım. Muhalefet partilerinin saÄŸlığı ve sıhhatiyle zerre ilgilenmeyen iktidar medyasının, Cumhuriyet Halk Partisi ile ilgili hassasiyeti gözlerimi yaÅŸarttı. MeÄŸer yandaÅŸ kalemler ve havuz medyası CHPyi ne çok seviyormuÅŸ. Ama unutmayalım ki gerçeklerin bir gün mutlaka gün yüzüne çıkmak gibi bir huyu vardır. Kim kiminle görüÅŸtü ya da görüÅŸmedi, kim kimin kaynağı ve her ÅŸeyden önemlisi, milli iradenin temsilcisi siyaset kurumunu kim, nasıl kirletiyor, bir gün mutlaka göreceÄŸiz.

Siyaset anlayışlarında ikbal hesaplarıyla dümen çevirmenin olmadığına dikkati çeken AkÅŸener, ÅŸöyle devam etti:

Madem saraya gidenleri konuÅŸuyoruz; mesela ben, saraya kim gitti de Santral bacalarına filtre takılmasını erteleyelim diye sayın ErdoÄŸanı ikna etti, onu merak ediyorum. Seçim döneminde Bu sorunu çözeceÄŸiz denildiÄŸi halde, saraya kim gitti de sayın ErdoÄŸanı ikna edip, EYTlileri yüz üstü bıraktı, onu merak ediyorum. Seçimden önce 3600 ek göstergeyi vereceÄŸiz dediÄŸi halde, saraya kim gitti de sayın ErdoÄŸanı ikna edip memurlarımızı yüzüstü bıraktı, onu merak ediyorum.

Saraya kim gitti de sayın ErdoÄŸanı, elektriÄŸedoÄŸalgaza yüzde 70i bulan zamlar yapmaya ikna edip vatandaşın sırtına yeni yükler bindirdi, onu merak ediyorum. Saraya kim gitti de sayın ErdoÄŸanı, peygamber ocağının en stratejik tesislerinden biri olan tank palet fabrikasını Katarlılara satmaya ikna etti, onu merak ediyorum. Saraya kim gitti de sayın ErdoÄŸanı terörist mektubu okumaya, teröristi devletin televizyonuna çıkarmaya ikna etti, onu merak ediyorum. Tarımda kendi kendine yetebilen Türkiyede, saraya kim gitti de sayın ErdoÄŸanı, patates, soÄŸan, buÄŸday, et, fasulye, nohut, hatta saman ithal edip, çiftçimizin belini bükmeye ikna etti, onu merak ediyorum.

Çiftçiyi hiçbir zaman dikkate almadılar

Hükümetin tarım politikasını da eleÅŸtiren AkÅŸener, AK Parti iktidara geldiÄŸinde 1,1 lira olan mazot fiyatının, 6,60 liraya çıkarak altı kat arttığını, 237 lira olan bir ton gübre fiyatının 3 bin 300 liraya çıkarak 14 kat arttığını, bir ton yem fiyatının 784 lirayken, 5 kat artarak 4 bin liraya çıktığını aktardı.

AkÅŸener, iktidarın çiftçinin durumunu merak etmediÄŸini savunarak, konuÅŸmasını ÅŸöyle sürdürdü:

Türkiyenin en büyük ÅŸanssızlığı, 17 yıldır geleceÄŸi planlayamayan vizyonsuz bir iktidar tarafından yönetilmesidir. Ä°lk dönemlerinde yaptıkları birkaç iyi iÅŸi de tüketip, ülkenin kaderini getirip ucube bir sisteme baÄŸladılar. Bu sistem yüzünden ülkemizi düÅŸürdükleri çukurdan çıkarmaları imkansız. Çiftçiyi hiçbir zaman dikkate almadılar. Tarımı geliÅŸtirmek için kıllarını bile kıpırdatmadılar. Avrupanın en geniÅŸ tarım alanlarına sahip Türkiyeyi, tarımda ithalata muhtaç bir ülke haline getirdiler. Tarımda ithalata muhtaç, ekonomide yabancının parasına muhtaç, dış politikada Trumpa muhtaç, akılda da damada muhtaç bir Türkiye CumhurbaÅŸkanlığı Hükümet Sisteminin ülkemizi getirdiÄŸi nokta iÅŸte bu.

Son 10 yılda çiftçi sayısı yüzde 38e düÅŸtü. 400 binden fazla insanımız, toprak iÅŸlemeyi bıraktı. 2002den bu yana tarım alanlarımızın yüzde 12sini yitirdik. Tarımsal üretimde dünyanın en büyük ikinci ülkesi olan Hollanda kadar tarım alanını kaybettik.

Tarımsal üretim 6 kat, borç 45 kat arttı

Dünyada tarımın stratejik alan olarak görüldüÄŸünü, birçok ülkenin teknolojik kalkınmanın yanına tarımsal üretimi de eklediÄŸini belirten AkÅŸener, ÅŸöyle konuÅŸtu:

Mesela Amerikan medeniyetinin temeli olarak pamuk gösteriliyor. Her tür teknolojiyi geliÅŸtiriyorlar ama medeniyetlerinin temelinde hala pamuk var. Ä°ran, ABD ve batı baskısına raÄŸmen kendi adımlarını attı. Petrolden baÅŸka kendine yeten bir tarımsal üretimin peÅŸine düÅŸtü. Neyi seçti, muzu. Ä°ran, 1980den bugüne muz üretimini yüzde 1 milyon 300 bin arttırdı. Kanada 1960 yılında baÅŸladığı mercimek üretimini yüzde 64 milyon artırdı. Dünya mercimek ihracatının yüzde 80den fazlasını Kanada yapıyor. 50 yılda sıfırdan baÅŸlayıp dünya lideri oldular, milyar nüfuslu Çin’i besliyorlar.

Bizim Tarım Bakanı da ithal patatesin önünü açıyor. Çiftçimizin ürünü depolarda çürürken elin çiftçisi bayram ediyor. Vizyon bu, misyon bu. Ä°ktidara geldiklerinde tarımsal üretim 37 milyar lirayken, bugün 216 milyar liraya çıkmış. Yaklaşık 6 kat artmış. Peki, bu süreçte çiftçimizin borcu ne duruma gelmiÅŸ? 2002 yılında tarım kesiminin toplam borcu 2 milyar 600 milyon lirayken, bugün 45 kat artmış ve 119 milyar lira olmuÅŸ. Üretim parasal olarak 6 kat, borç ise 45 kat artmış. Lafa gelince baÅŸarı var, uçuyoruz diyorlar. Tarımda, tarımsal endüstride, AK Parti’nin el attığı her ÅŸey zarar ediyor. Åžeker fabrikaları ve ÇAYKUR, 2 yıl önce Varlık Fonuna devredildi. O gün bugündür zarar açıklıyor. Ä°ÅŸlerine gelen rakamları söyleyip çiftçimizin aklıyla alay ediyorlar. Tarımsal üretimin arttığı yerde, 1 milyon aile çiftçiliÄŸi bırakmış.

AkÅŸener, bu yıl en yüksek kurumlar vergisini bankaların ödediÄŸini, 500 büyük firmanın brüt karının yüzde 85inin finansman giderine ayrıldığını kaydederek, Para kime gidiyor? Faize, ranta gidiyor. Kazananlar belli, yolcu garantili havalimanını yapanlar kazandı. GeçiÅŸ garantili yolları, köprüleri yapanlar kazandı. SözleÅŸmeleri saklanan, hasta garantili ÅŸehir hastanelerini yapanlar kazandı. Satamadığı iÅŸ merkezini bakanlıklara kiraya verenler kazandı. Bu kadar kolay ve çok kazananların olduÄŸu AK Partinin israf düzeninde, elbette ki çiftçi, esnaf, memur, üreten kaybeder. diye konuÅŸtu.

Milli gelirin yüzde 1inin tarımsal destek olarak çiftçiye verilmesinin kanunla sabit olduÄŸunu, CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸanın 2004 yılındaki Tarım Åžurasında bu oranı yüzde 2ye çıkaracağını söylediÄŸini anlatan AkÅŸener, Devlet, aÄŸzından çıkanı bilendir ama bırakın ne dediÄŸini bilmeyi, bunların hepsi farklı atıyor. Damat, 100 milyon küçükbaÅŸ hayvandan söz ediyor, kayınpederi, 56 milyon diyor. Bir kurum, 28 milyon hektar, diÄŸeri, 24 milyon hektar tarım arazisi var diyor, bir baÅŸka kurum ise çıkıp 26,5 milyon hektar diyor. Bir kurum, 5 milyon 600 bin hektar sulanıyor diyor. Yaptıkları plana göre 3 milyon 400 bin hektar sulanacak. ErdoÄŸanın damattan, damadın tarım bakanından, hiçbirinin birbirinden, kimsenin de kalkınma planından haberi yok. ifadelerini kullandı.

Türk çiftçisi kazanacak

AkÅŸener, iktidara geldiklerinde tarımın milli gelirdeki payını yüzde 10un üzerine çıkaracaklarına iÅŸaret ederek, ÅŸunları kaydetti:

Çiftçimize dünya ÅŸartlarında girdi temin edip dünya ÅŸartlarında destek olacağız. Çiftçi üretecek, para kazanacak. ÜrettiÄŸi ürün, vatandaÅŸa uygun ÅŸartlarda sunulacak. Ä°YÄ° Parti iktidarında, Amerikan, Kanada çiftçisi deÄŸil, Türk çiftçisi kazanacak. Küresel ÅŸirketlerin, faiz lobilerinin deÄŸil, milletimizin dediÄŸi olacak. Türkiye, büyük bir ülkedir. Türkiye, Allahın lütfu bir hazinenin üzerine kurulmuÅŸtur. Türkiye, yayından fırlamaya hazır bir ok gibidir. EÄŸer bu ok fırlamıyorsa, adam kayırmacılıktandır, rantçılıktandır, israf düzenindendir. EÄŸer bu ok fırlamıyorsa, eli kolu baÄŸlayan CumhurbaÅŸkanlığı Hükümet Sistemindendir. EÄŸer bu ok fırlamıyorsa, çapsız damattan, vizyonsuz bakanlardandır. EÄŸer bu ok fırlamıyorsa, kendinden ve sarayından baÅŸka bir ÅŸey düÅŸünmeyen nobranlıktandır.

Az kaldı, iyileÅŸtirilmiÅŸ parlamenter sistemi inÅŸa edeceÄŸiz. Milletimizle el ele verip, tek adamı deÄŸil, ülkemizi güçlendireceÄŸiz. O el deÄŸiÅŸecek, o ok fırlayacak. Öyle bir zenginliÄŸe kavuÅŸacağız ki öyle büyük bir güce kavuÅŸacağız ki tarih, AK Parti iktidarını, Türkiyenin altın çağından önceki son buhran devri olarak hatırlayacak. Biz geleceÄŸiz ve her ÅŸey deÄŸiÅŸecek.