Kabus olmaktan çıkıyor
Ertuğrul Çerşil. hem konunun önemine hem de CarbonPlus+ yazılımının AB’nin talepleri doğrultusunda firmalara sağlayacağı avantajlardan bahsetti
Çerşil hem Konya’da hem de Konya dışında oldukça ilgi gören CarbonPlus+’ın AB’nin öngördüğü ISO14064-1/2018’e uygun olarak hesaplama yaptığını, kullanıcı dostu kullanımıyla normalde oldukça uzun bir zamana yayılabilecek kurumsal karbon ayak izi hesaplama işini şirketler için bir kabus olmaktan kurtardığını ifade etti.
Gelişim Solar Enerji Genel Müdürü Ertuğrul Çerşil, karbon ayak izi kavramının gündemin ilk sırasında olduğunu fakat ne olduğunun en az bilinen kavramlar arasında yer aldığını söyledi.
“Basitçe anlatmak gerekirse, her türlü insan faaliyeti sonucunda bazı gazlar atmosfere çıkarak burada kalıyorlar” diyen Çerşil, “Bunlardan en masumlarından bir tanesi su buharı. En masumlarından biri çünkü atmosferde kalma süresi sadece bir yıl” dedi.
Konuyla ilgili olarak yazılı bir açıklama yapan Gelişim Solar Enerji Genel Müdürü Ertuğrul Çerşil, “Ancak sera gazı adını verdiğimiz ve 1997 yılında iklim değişikliğinin önlenmesi için hazırlanan, Kyoto Protokolü tarafından belirlenmiş karbondioksitin de içinde bulunduğu altı gazdan oluşan bir grup bu kadar masum değil. İçlerinden bazılarının atmosferde kalma süresi binlerce yılı bulabiliyor. Bu gazlar nedeniyle atmosferde kalın bir tabaka oluşuyor ve oluşan bu tabaka, dünyaya yansıyan güneş ışınlarının normalde uzaya kaçması gereken kısmının da yeryüzünde kalmasına neden oluyor. Bu da dünyamızın ısınmasına ve iklim değişikliği dediğimiz sürece neden oluyor. Bu gaz grubuna ise bir sera gibi dünyada neden oldukları ısınma etkisinden dolayı sera gazları deniyor. Bir kurum ya da kuruluşun hatta bireylerin gerçekleştirdikleri faaliyetler sonucu atmosfere çıkan gazların toplamının karbondioksit cinsinden ifade edilmesi ise o kurum, kuruluş ya da bireyin karbon ayak izini oluşturuyor” dedi.
Çerşil açıklamasında şunları dile getirdi: “Dünyanın ısınmasının dolayısı ile iklimlerin değişmesinin önüne geçmek için ise atmosfere giden ve orada binlerce yıl kalabilen sera gazlarının dolayısıyla karbon ayak izinin azaltılması gerekiyor. Bunun için Birleşmiş Milletler uzun yıllardır çaba gösterirken, Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakat adı altında uygulamaya koyduğu yeniden kalkınma planı tam bir dönüm noktası oldu. Çünkü Avrupa Birliği (AB) ithalat yaptığı şirketlere 2023 yılı Ocak ayı itibariyle karbon ayak izlerini raporlama zorunluluğu getirerek belirlenenin üzerinde karbon ayak izi olan firmalardan sınırda karbon vergisi adı altında bir vergi alacağını açıkladı. Bu durum, özellikle ihracatçı firmaların oldukça hızlı aksiyon alması gereken bir sürecin ortaya çıkmasına neden oldu. Burada şirketlerin imdadına ise yazılım destekli raporlama hizmeti yetişti. Bu yazılımlardan bir tanesi de CarbonPlus+ adı altında Konya’da Gelişim Solar Firması tarafından yine Konya’da faaliyet gösteren bir yazılım firması tarafından geliştirildi. Konya gibi Türkiye’nin İklim Değişikliği Eylem Planında pilot illerden biri olan bir şehir için bu gelişme çok önemli.”
Konuya ilişkin görüştüğümüz firma müdürü Ertuğrul Çerşil de hem konunun önemine hem de CarbonPlus+ yazılımının AB’nin talepleri doğrultusunda firmalara sağlayacağı avantajlardan bahsetti. Çerşil hem Konya’da hem de Konya dışında oldukça ilgi gören CarbonPlus+’ın AB’nin öngördüğü ISO14064-1/2018’e uygun olarak hesaplama yaptığını, kullanıcı dostu kullanımıyla normalde oldukça uzun bir zamana yayılabilecek kurumsal karbon ayak izi hesaplama işini şirketler için bir kabus olmaktan kurtardığını ifade etti.
Firmaların karbon ayak izi hesaplatma noktasında hızlı davranmalarının önemine de dikkat çeken Çerşil, AB ülkelerine ihracat yapan ve karbon ayak izi AB standartlarının üzerinde olan firmaların gerekli azaltım tedbirlerini uygulayabilmek için önce karbon ayak izlerini bilmeleri gerektiğini ifade etti. Bu noktada karbon ayak izleri olması gerekenin altında olan ya da emisyon azaltım tedbirleri ile olması gerekenin altına düşen firmaların da emisyon ticareti sisteminin fırsatlarından yararlanabileceğinin de altını çizdi.
Kurumsal karbon ayak izinin hesaplanması sadece uluslararası nedenlerle değil aynı zamanda Türkiye’nin de taraf olduğu Paris İklim Antlaşması ve Türkiye’nin bu antlaşma uyarınca 2053 yılına kadar karbon nötr bir ülke olma taahhüdü vermiş olması nedeniyle de önemli. Çünkü bu taahhüt, Türkiye’yi içeride karbon vergisi uygulama ve ülke içinde bir emisyon ticaret sistemi oluşturmaya yöneltmiş durumda. Dolayısıyla oldukça yakın bir gelecekteki bu uluslararası ve ulusal düzenlemelere hazır olmak için firmaların CarbonPlus+ gibi yazılımları değerlendirmeleri onlar için en uygun seçenek gibi görünüyor. (Fatmagül KIZMAZ)
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.