Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Yemen Halk Sağlığı ve Nüfus Bakanı Nasser Mohsen Nasser ile ortak basın toplantısı gerçekleştirdi. 

Bakan Müezzinoğlu, basın toplantısı sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) akciğer kanseri olan hastaların ilaç parasını ödemek için ‘hiç sigara kullanmamış’ olmasını şart koştuğu iddialarına cevap veren Müezzinoğlu, “Biz AK Parti iktidarı döneminde hiçbir vatandaşımızın koşulları ne olursa olsun, hiçbir vatandaşımızın herhangi bir sağlık hizmeti alımında veya tedavisiyle ilgili herhangi bir ihtiyacın karşılanmasında bir sıkıntı yaşamasına asla müsaade etmedik, bundan sonra da etmeyiz. Dünyanın en gelişmiş ülkeleri kendi vatandaşlarına hangi sağlık hizmetlerinin uygun olduğunu görüyorlarsa, Türk halkına da biz bu hizmeti sunduk, sunmaya devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“KANSER TEDAVİSİ GİBİ HAYATİ BİR TEDAVİDE YERİ OLAN HİÇBİR İLACIN VATANDAŞIMIZA ULAŞMASINDA HERHANGİ BİR ENGEL BIRAKMADIK”

“Belirli kurallar, belirli endikasyonlar bazen basına yanlış yansıyor veya uygulamada bazen gündelik sorunlar çıkabiliyor” diyen Müezzinoğlu, “Bu anlamda biz hele hele kanser tedavisi gibi hayati bir tedavide yeri olan hiçbir ilacın vatandaşımıza ulaşmasında herhangi bir engel bırakmadık, bırakmayız. Zaman zaman bürokrasiden kaynaklanan bir uygulama sorunu olursa da onu aynı gün olmasa bile ertesi gün mutlaka çözeriz. Bugün bildiğim kadarıyla SGK bir açıklama yaptı. Biz zaten endikasyon dışı ilaç kullanımı nedeniyle bizim kurduğumuz bu sistem dolayısıyla zaten endikasyon dışı bile olsa hekim onu tedavide uygun görüyorsa endikasyon dışı ilaç kullanımı marifetiyle hastalarımıza o ilaçların ulaşmasını sağlıyoruz" şeklinde konuştu.

“BAKANLIK OLARAK SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI SÜRESİNCE HİZMET AKSAMASI OLMAMASI İÇİN BÜTÜN TEDBİRLERİ ALIYORUZ”

Sokağa çıkma yasağının uygulandığı Cizre ve Sur gibi ilçelerdeki sağlık koşulları hakkında bilgi veren Müezzinoğlu, şunları kaydetti:

“Bu süreçte yaklaşık son iki aydır üç tane temel başlığımız var. İlk olarak sokağa çıkma yasağı ilan edilecek, güvenlik açısından bu riski olan ilçelerimiz veya mahallelerimiz varsa, İçişleri Bakanlığımız ile irtibatlı olarak ‘Filan yerdeki filan ilçeye sokağa çıkma yasağı ilan edilecek’ bunu 5 saat öncesinden bildiğimizde oradaki diyaliz hastaları, hamile anneler, kronik böbrek yetmezliği veya evinde kanser tedavisi gören hastalarımızın hızla transferini, hastane ise hastaneye veya onların takiplerinin yapılabileceği sağlıklı iskanları temin ediyoruz ve bunu son iki aydır uygulamaya başladık. İkincisi, sokağa çıkma yasağı süresince Bakanlık olarak en ufak bir hizmet aksaması olmaması ile ilgili bütün tedbirleri alıyoruz. Bunu, Acil Hizmetleri Genel Müdürlüğümüz, hastane acillerimiz, tahrip edilen aile sağlığı merkezlerimiz veya toplum sağlığı merkezlerinde hemen o riskli bölgenin dışında güvenli sağlık hizmeti sunabileceğimiz merkezleri oluşturuyoruz. Herhangi bir vatandaşımızın sağlık hizmeti alımında, sağlık hizmeti sunulan bir mekanda sorun, çünkü orada sokağa çıkma yasağı var ve bizim aile sağlığı merkezimiz orada. Üçüncüsü, sokağa çıkma yasağı bittikten sonra hızla bizim burada farklı bölgelere, farklı mahallelere, farklı köylere veya farklı şehirlere gitmiş olan vatandaşlarımız varsa bunların hızla takiplerini yapıyoruz. O bölgedeki aile hekimlerini adresliyoruz ve hizmet alımını oradan aksamadan sağlıyoruz. Dolayısıyla üçlü sistemimizi son iki aydır güçlü bir şekilde kurduk, zaman zaman tabi ki olağanüstü durumların getirdiği aksamalar oluyor. Sağlık hizmeti alımına ulaşımda vatandaşımız bazen sorun yaşıyor veya geçtiğimiz haftalarda çok gündemde olduğu gibi sağlık hizmeti acil hizmetinin o noktaya ulaşmasında 112 ekiplerimiz sorun yaşıyor. Niye? Sokaklar çukurlarla, hendeklerle, mayınlarla ulaşılabilir olmaktan çıkarılmış; o zaman olağanüstülüklerimiz oluyor. İnşallah en kısa zamanda o bölgelerimizde güvenli ve istikrarlı bir süreci yakalarız.”