Kendilerince bir misilleme yapmaya çalışıyorlar

CumhurbaÅŸkanlığı Sözcüsü Ä°brahim Kalın, Müstakil Sanayici ve Ä°ÅŸadamları DerneÄŸi'nin iki yılda bir düzenlediÄŸi MÜSÄ°AD Vizyoner Sektörler Zirvesi'ndeki konuÅŸmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Vize meselesine gerekçe olarak, Türkiye'deki yargı süreçleriyle ilgili rahatsızlıkların ifade edildiÄŸini hatırlatan Kalın, ÅŸunları söyledi:

"Biz de ilk günden itibaren Türkiye'de yargının bağımsız olduÄŸunu kendilerine tekrar hatırlattık. Tabii CumhurbaÅŸkanımızın da ilk açıklamasında ifade ettiÄŸi gibi üzüntü verici bir tablo bu. Bu ölçüsüz ve alakasız tepkiyi biz anlamakta da zorlandık. Türkiye'de devam eden bir yargı süreciyle ilgili olarak ki bu kiÅŸiler, söz konusu kiÅŸiler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, Amerikan vatandaşı da deÄŸil. Bunlarla ilgili konuyu getirip vize meselesine ya da Amerikan elçiliÄŸinde çalışan personelin güvenliÄŸine baÄŸlamalarını anlamak mümkün deÄŸil. Kendilerince bir misilleme yapmaya çalışıyorlar. Fakat ÅŸu anda tabii dün DışiÅŸleri Bakanımız Mevlüt Bey'in Amerikan DışiÅŸleri Bakanı'yla bir görüÅŸmesi oldu. Sayın CumhurbaÅŸkanımızın da talimatları çerçevesinde bu konunun çözülmesiyle ilgili Amerikalıların teklifini aldık. Bunu deÄŸerlendireceÄŸiz, detaylı bir ÅŸekilde buna bakacağız. Bizim açımızdan aslında ortada karmaşık bir tablo da yok."

"Kolayca halledilebilecek bir mesele"

Türkiye'de bu konuda devam eden bir yargı süreci olduÄŸuna da iÅŸaret eden Kalın, bu kiÅŸilerle ilgili ifadelerin ve sorgulamaların sürdüÄŸünün altını çizdi.

Ä°brahim Kalın, bu konuda yargının gerekli kararını vermesi gerektiÄŸini vurgulayarak, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:

"Vize verilmesinin askıya alınması meselesi çok kolay bir ÅŸekilde bir günde halledilebilecek bir mesele. Ama böyle bir teklifle geldiler. Biz bunu da bir deÄŸerlendireceÄŸiz. Ondan sonra gerekli adımları atacağız. Biz böyle bir ÅŸeyin Amerika veya baÅŸka bir ülkeyle yaÅŸanmasını arzu etmeyiz. Ama Amerika veya bir baÅŸka ülke de Türkiye'deki yargı süreçlerine saygı duymak zorundadır. Nasıl baÅŸka ülkelerde bizim vatandaÅŸlarımız yargıya konu edildiÄŸi zaman tutuklandığı, sorgulandığı veya ülkeye giriÅŸ yasağı konduÄŸu gibi örneklerle karşılaÅŸtığımızda bize yargının bağımsızlığını öne sürüyorlarsa aynı ÅŸekilde Türkiye'de de bir yargı bağımsızlığı var. Bu kararı veren bir savcı var. Devam eden bir soruÅŸturma var. Olaya da hukukun üstünlüÄŸü çerçevesinde, yargı bağımsızlığı çerçevesinde bakmaları gerekir. Umarız bu konuda kendileri de bu tabloyu daha net bir ÅŸekilde görür, böyle bir rövanÅŸist yaklaşımdan uzak bir ÅŸekilde tamamen hukukun ve diplomasinin kuralları çerçevesinde bu sorunun çözümüyle ilgili olumlu, yapıcı bir tutum içerisinde olurlar." 

"Terör küresel bir mesele haline gelmiÅŸ durumda"

Bir gazetecinin, "Amerikan Büyükelçisi'nin bir deÄŸerlendirmesi oldu, '9 aydır terör olayı yaÅŸanmıyorsa iÅŸ birliÄŸimiz sayesindedir.' ÅŸeklinde. Bunu nasıl deÄŸerlendirmek gerekir? Üstü kapalı bir tehdit mi, böyle bir durum mu var?" sorularına Kalın, ÅŸu karşılığı verdi:"Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ÅŸu anda 3 terör örgütüyle aynı anda mücadele eden tek NATO üyesi ülkedir. Bir tarafta PKK ile bir tarafta DEAÅž ile bir tarafta da FETÖ terör örgütüyle. Åžimdi bu üç cephede verilen mücadelede Türkiye'ye NATO müttefiki ülkelerin ya da diÄŸer dost, müttefik ülkelerin ne kadar destek verdiÄŸine baktığınızda tablo aslında çok açık. Bizi tatmin edici düzeyde bir desteÄŸin verilmediÄŸini, bundan dolayı da birçok terör olayının yaÅŸandığını görüyoruz. Bunun tersi olsaydı, bir baÅŸka NATO üyesi ülke, 3 terör örgütüyle aynı anda mücadele etseydi ve diÄŸer ülkeler çok sınırlı, kısıtlı düzeyde destek verselerdi acaba bu ülkelerin tepkisi ne olurdu? Terör artık dünyamızda küresel bir mesele haline gelmiÅŸ durumda. Bunu sadece tek bir ülkenin, tek bir bölgenin, tek bir coÄŸrafyanın meselesi olarak görmek mümkün deÄŸil. Görüyoruz, çok farklı ÅŸekillerde, onun barbar yüzünü her gün dünyanın farklı yerlerinde gösterebiliyor. Bunun için de küresel bir iÅŸ birliÄŸine ihtiyaç var. Bizim terörle mücadeleden anladığımız, terörle mücadelede iÅŸ birliÄŸinden anladığımız ÅŸey nedir? Söz deÄŸil, somut istihbarat paylaşımıdır, anlık paylaşımdır, ortak operasyondur, geri planda istihbarat örgütlerimizin yürüttüÄŸü, yürütmesi gereken birçok faaliyettir. Bunlar olduÄŸu zaman terörle iÅŸ birliÄŸi anlamlı bir çerçeveye oturur ve somut neticeler alınır. DoÄŸrudur, ABD ile özellikle DEAÅž terör örgütü, Suriye, Irak noktasında, o mücadelede bir iÅŸbirliÄŸimiz vardır. Sadece orayla da deÄŸil, baÅŸka birçok ülkeyle de var ama biz bunları yeterli görmüyoruz."Kalın, Türkiye'nin, PKK ile mücadelesinde çok çetin bir sınavdan geçtiÄŸini, bütün güvenlik birimlerinin, polis teÅŸkilatının, Silahlı Kuvvetleri'nin, jandarmanın, korucuların büyük bir özveriyle gece gündüz demeden ülkenin barışı, selameti, toprak bütünlüÄŸü için mücadele ettiÄŸini vurgulayarak, "Biz, açıkçası çok daha fazla destek bekliyoruz. Nasıl bir dost, müttefik ülke bir terör saldırısına maruz kaldıysa bundan sadece derin üzüntü duymakla kalmıyoruz aynı zamanda elimizden gelen her tür imkanı seferber ediyor isek aynı ÅŸeyi biz dost ve müttefik ülkelerden de bekliyoruz." diye konuÅŸtu.

"KeÅŸif görevi devam ediyor"

Ä°dlib'deki operasyona iliÅŸkin bir soru üzerine Kalın, ÅŸunları söyledi:"KeÅŸif görevi devam ediyor. TSK, evvelsi gün, Ukrayna'ya giderken yapılan açıklamada detaylarını verdi. Astana'da üzerinde müttefik kalınan çatışmasızlık bölgeleri ile ilgili planın uygulanması, teknik detaylarını TSK istihbarat teÅŸkilatıyla birlikte çalışıyorlar. Yeni adımlar atıldıkça onunla ilgili gerekli bilgilendirmeleri de yapacaklar. Astana süreci geçen yılın aralık ayından beri hayata geçirdiÄŸimiz bir mekanizma. O çerçevede zaten bu çatışmasızlık bölgeleri konusunu daha önce müzakere ettik, 4 çatışmasızlık bölgesi konusunda hemfikir kalındı. Åžu anda bunun dördüncüsü olan Ä°dlib, yani bizim sınırımıza en yakın olan çatışmasızlık bölgesiyle ilgili uygulama aÅŸamasına geçmiÅŸ bulunuyoruz. O çerçevede bizim askerlerimiz de oraya gidip, bir gözetleme, çatışmasızlık durumunun gözetlenmesi görevini, misyonunu icra edecekler ama ÅŸu anda keÅŸif çalışmaları devam ediyor. Çünkü bu detaylı çalışılması gereken bir konu, karmaşık bir coÄŸrafya. Terör gruplarıyla sivil vatandaÅŸların muhalefetle baÅŸka grupların iç içe yaÅŸadığı çok sıkışık bir coÄŸrafyadan bahsediyoruz. Ä°dlib gibi nüfusu ÅŸu anda 1,5 milyonu aÅŸmış bir bölgeden bahsediyoruz. Burada tabii öncelikle askerlerimizin can güvenliÄŸini garanti altına almak, ikinci olarak orada sivillerin herhangi bir zarara uÄŸramasını önlemek için gerekli detaylı çalışmalar yapılıyor. Önümüzdeki dönemde yeni adımlar atıldıkça bununla ilgili bilgilendirme yapacağız."CumhurbaÅŸkanlığı Sözcüsü Ä°brahim Kalın, IKBY'deki gayrimeÅŸru referanduma iliÅŸkin bir soruya ÅŸu karşılığı verdi:"Referandum öncesinde de sonrasında da bildiÄŸiniz gibi bir çaÄŸrıda bulunduk, 'Bu yanlış adımdan dönün, aksi halde elinizdeki kazanımları da kaybedersiniz.' dedik. Bu çaÄŸrımızı yeniliyoruz. Buradan yine bizim çaÄŸrımız, Irak'ın toprak bütünlüÄŸü ve egemenliÄŸi çerçevesinde Erbil ile BaÄŸdat arasındaki meselelerin çözülmesidir. Yani mevcut sınırların, statünün deÄŸiÅŸtirilmesine dönük adımları kabul etmeceÄŸimizi ifade ettik. Bu sadece Irak'ın toprak bütünlüÄŸüne deÄŸil, her ÅŸeyden önce Kürt bölgesinde yaÅŸayan Iraklı Kürt kardeÅŸlerimize de zarar verir, bunun olumsuz neticilerini görmeye baÅŸadılar. Bizim çaÄŸrımaz, tavsiyemiz, bu adımdan bir an önce geri dönmeleri. Irak'ın toprak bütünlüÄŸünü tanıdıklarını güçlü bir ÅŸekilde ifade etmeleri ve çalışmaları bundan sonra yürütmeleri."Türkiye'nin çalışmalarını BaÄŸdat'la, Tahran'la, hem Irak'ın diÄŸer önemli komÅŸu ülkesi Ä°ran ile hem de Irak merkezi hükümetiyle koordine ettiÄŸini belirten Kalın, ÅŸunları kaydetti:"Geçen hafta Sayın CumhurbaÅŸkanımızın Ä°ran'a yaptığı ziyarette de bu konu görüÅŸüldü. Sayın BaÅŸbakanımızın BaÄŸdat ziyaretinde de bu konu görüÅŸülecek. Dolayısıyla bizim Irak Kürtlerini cezalandırmak gibi bir niyetimiz, düÅŸüncemiz asla söz konusu deÄŸil. Biz burada istenen bu bölme giriÅŸimine karşıyız. Böyle bir bağımsızlık giriÅŸimini, Irak'ta bir baÅŸka grup yapsaydı yine karşı çıkardık, bir baÅŸka ülkede bir baÅŸka grup yapsaydı, yarın Suriye'de birileri gündeme getirebilir, buna yine karşı çıkarız. Çünkü burada bir ilkesel duruÅŸumuz var, o da, bölgedeki bütün ülkelerin toprak bütünlüÄŸünün sınırlarının muhafaza edilmesi ve egemenlik haklarının korunması."

"Hatalarında ısrar ederlerde sonuçlarının olacağını bilmeleri gerekir" 

Ä°brahim Kalın, "Kapıların kapatılması ve petrol akışının durdurulması gündeminizde var mı?" sorusu üzerine, "Åžu anda onu BaÄŸdat ve Tahran'la adım adım hayata geçireceÄŸiz. Burada Erbil ve Barzani yönetimine büyük bir sorumluluk düÅŸüyor. Onlar üzerlerine düÅŸen görevi yerine getirirlerse o adımlara gerek de kalmaz ama bu hatalarında ısrar ederlerde sonuçlarının olacağını mutlaka bilmeleri gerekir." dedi.