‘KENDİMİ KANITLADIM’

Hamburg doğumlu Hırvat stoper Petar Filipovic ile bir araya gelerek kendisini çok daha yakından tanıma fırsatı bulduk. Sakatlık sürecini atlatmaya çalıştığını belirten 27 yaşındaki futbolcunun bir an önce yeşil sahalara dönme isteği gözlerinden okunuyordu. Konyaspor’a transfer sürecinden, takımda yaşananlar, sakatlık sürecinden, 42 numaralı formasına kadar her şeyi konuştuğumuz röportajımız sizlerle…

RÖPORTAJ: SEDA ERCİŞ

‘KONYASPOR’DAN TEKLİF GELİNCE ÖMER ŞİŞMANOĞLU’NU ARADIM’

 

İlk olarak Türkiye’ye geliş sürecini sormak istiyorum. Yolun Konyaspor’a nasıl düştü?

Austria Wien’de oynarken Konyaspor’dan bana teklif geldiğini öğrendim. Zaten Türkiye’de oynayan tanıdık Türk arkadaşlarım vardı. Mesela Başakşehir’den Tunay Torun benim yakın arkadaşımdı. Hamburg’da beraberdik onunla birlikte büyüdüm. Ömer Şişmanoğlu’nu tanıyordum. Teklif geldikten sonra hemen Ömer Şişmanoğlu’ndan Konyaspor hakkında bilgiler aldım. Ardından planlamalar yaptım. Şunu söyleyebilirim ki kesinlikle olumlu düşünceler kafamda oluştu. Çok heyecanlandım ve kabul edip Türkiye’ye gelme kararı verdim. Şuan bu kararı verdiğim için mutluyum. Konyaspor’da olduğum için de çok mutluyum.

Türkiye’de ilk sezonunu geçiriyorsun ve Konya’dasın. Genel bir değerlendirme yapacak olursan senin için nasıl geçti?

Almanya’dan geldikten sonra uyum süreci yaşadım. Sonuçta farklı bir ülkeden farkı bir şehre geldim. İlk zamanlarımın zor geçtiğini söyleyebilirim. Doğrusu alışma sürecim bana göre biraz fazla zaman aldı. Tabii ki daha sonra toparladım ve her şey yolunda gitti. Konya’yı seviyorum ve en önemlisi takımımı çok seviyorum.

Kısa sürede takımın değişilmez oyuncularından birisi oldun. Hem karakterinle hem de performansınla kendini kanıtladın. Peki, bunu nasıl başardın?

Ben her zaman olduğum gibi davrandım. Her zaman güçlü karakterimi sahaya yansıttım. Konyaspor’da da kendimi bu şekilde kanıtladım diye düşünüyorum. Bunu da bütün taraftarlar gördü ve beni hemen benimsedi. Bundan dolayı gururlu ve çok mutluyum.

‘İLK KEZ BÖYLE BİR SAKATLIK YAŞADIM’

 

Şanssız bir sakatlık geçirdin ve sezonu kapattın. Eminim ki çok üzgünsündür. Peki, tedavi sürecin nasıl geçiyor?

Yeni Malatyaspor maçında şanssız bir sakatlık geçirdim. Yaklaşık 8-9 haftadır sakatım. Oyundan sonra garip bir şey hissettim ve işlerin yolunda olmadığını anladım. Böyle bir şey daha önce hiç yaşamamıştım. Ertesi gün hastaneye gidip MR çekildikten sonra maalesef dizimin kırıldığını söylediler. 2-3 gün kaldıktan sonra ilk ameliyat olmam gerektiğini söylediler. Bunun için de Almanya’ya gitmek istedim. Almanya’da ameliyat olmak istedim çünkü orada kendimi daha iyi ifade edebileceğimi düşündüm. Ayrıca orada tanıdığım ve güvendiğim uzman doktorlar vardı. Konyaspor sağlık ekibiyle konuştum ve beni anlayışla karşıladılar. Sonra Almanya’ya gittim ve ameliyatımı oldum. İlk zamanlar çok zor geçti. Hiçbir şey yapamadım ve kıpırdatamadım ayağımı. Bir hafta sonra hafif hareket ettirebildim ve 2-3 hafta sonra ayağı kalkabildim. İyileşme sürecim böylece yavaş yavaş geçti. Dizliğim vardı ve artık onu kullanmıyorum. Koltuk değneklerimi de bıraktım tamamen ve umarım bir an önce tamamen iyileşir ve sahalara geri dönerim.

Konyaspor’u nasıl değerlendirirsin. Çok iyi bir sezon geçirmemenize rağmen son haftalardaki çıkış ligde kalma adına önemli bir adımdı. Sezon genelindeki sorun neydi sence?

Çok iyi ve güçlü bir takımımız var. Tek sorunumuz başlangıcımızın kötü olması. Gerçekten kötü başladık ve bu bizim motivasyonumuzu düşürdü. Takımımızda müthiş insanlar, önemli futbolcular var. Şuan müthiş bir uyum içerisindeyiz. Bütün oyuncular yüksek performansla mücadele ediyor. İlk zamanlardaki antrenörlerle bütün takım çok zorlandı. Alışmamız uzun sürdü. Çok maçlar oynadık Süper Lig’de, Avrupa’da ve kupada. Bütün maçlar bizim için zorlu ve yorucu geçti. Üstüne antrenör değişince bizim için hiç kolay olmadı ve şimdi takım arkadaşlarımdan duyduğum kadarıyla da şu anki durumdan herkes çok memnun. Maçta oynayan ve oynamayan bile antrenmana katılıyor. Sıkı antrenmanlar yaptık bu süreçte ve ne yapacağını bilen ve bize yol gösteren bir antrenör olduğu için motivasyonumuz arttı.

‘FORMA NUMARAMLA TARAFTARA GÜVEN VERDİM’

 

Sergen Yalçın hakkında neler söylemek istersin. Sezon başından bu yana 2 teknik adamla birlikte çalıştın ancak sakatlığın sebebiyle henüz kendisiyle çalışma fırsatı bulamadın…

Sakatlandığım hafta Sergen Yalçın geldi ve Almanya’ya gitmeden önce birbirimizi tanıma fırsatı bulduk. Tabi ki de çok büyük bir oyuncu ve isim olduğu için bende iyi bir etki bıraktı. O yüzden hemen iyileşip takımıma yararlı olabilmek için gün sayıyorum. Yeni sezona iyi bir şekilde gireceğim.

3 yıllık bir sözleşme imzaladın Konyaspor’la. Peki, Konya’da ve Konyaspor’da uzun yıllar kalmak ister misin?

Evet, 2020’ye kadar sözleşmem var. Takımımda da kendimi çok mutlu hissediyorum. Mutlu olduğum için de ailem de mutlu. Bu nedenle daha uzun süreler Konya’da kalmayı çok isterim. Eğer böyle bir teklif gelirse, sözleşmemi seve seve yenilerim ve burada uzun yıllar kalırım.

Son olarak 42 numaralı formanın anısını da dinlemek istiyoruz. Nasıl gelişti?

Konya’ya geldiğimde numaramı belirlemem gerekiyordu. 4 veya 5 numara istemiştim. Ama maalesef sahipleri vardı. Türkiye’de de büyük numaralı formalar olduğu için ben de büyük bir numara istedim. Sonra doğum tarihim olduğu için 90 numaralı forma istedim. Ardından Genel Menajerimiz Seçkin Özdil bana bir öneriyle geldi. Eğer büyük bir numara istiyorsam bu 42 numara olmalı dedi. Ben de neden diye sorduğumda bu şehrin plaka numarası olduğunu söyledi ve açıkçası etkilendim. Neden olmasın dedim hiç tereddüt etmeden. En azından bu takımın taraftarlarına numaramla güven vermiş oldum diye düşünüyorum.