Konya
20 Eylül, 2024, Cuma
  • DOLAR
    34.06
  • EURO
    37.74
  • ALTIN
    2730.4
  • BIST
    9833.22
  • BTC
    57646.840$

Kılıçdaroğlu Cumhuriyet Gazetesi’ni ziyaret etti

Kılıçdaroğlu Cumhuriyet Gazetesi’ni ziyaret etti
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Gazetesi’ni ziyaret etti.
googletag.cmd.push(function() { googletag.display('dfp-haber-ici'); });

Kılıçdaroğlu, "İki gazeteci arkadaşımızın tutuklanıp hapse atılmaları bizim basın tarihimiz açısından da, demokrasi tarihimiz açısından da kara bir lekedir. Haber yaptı diye gazetecinin tutuklandığı bir süreci maalesef yaşadık" dedi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün tutuklanması nedeniyle gazeteye bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaret çıkışında açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, "İki gazeteci arkadaşımızın tutuklanıp hapse atılmaları bizim basın tarihimiz açısından da, demokrasi tarihimiz açısından da kara bir lekedir. Haber yaptı diye gazetecinin tutuklandığı bir süreci maalesef yaşadık. Gazetecinin görevi zaten haber yapmaktır. Haber yapmayan gazeteci mi olur. Haberin yanlış olduğunu söylemiyorlar, doğru olduğunu kabul ediyorlar. ’Neden doğru haber yaptın’ diye gazetecileri tutuklayıp hapse atıyorlar. Kabul edeceğimiz bir olay değildir" ifadelerini kulandı.

Açıklamalarında hükümeti eleştiren Kılıçdaroğlu, "Bütün bunlar ileri demokrasi söylemleri altında gerçekleşiyor. ’Medya özgürlüğü bizim için kırmızı çizgidir’ deniyor. Hangi çizgiden söz ediyorsun. Çağ dışı bir çizgiden kırmızı çizgi mi olur. O haber olmasaydı biz gerçekleri nereden öğrenecektik. Baskı ile susturmaya çalışıyorlar. Hepimizin ortak bir görevi var. Demokrasimize sahip çıkacağız, medyaya sahip çıkacağız, hukukun üstünlüğüne sahip çıkacağız. Adalet sarayı yapmakla adalet dağıtılmaz. Adalet, hukukun üstünlüğüne dayanılarak dağıtılır. Saray yapacaksınız adalet dağıtacaksınız. İçine hakim, savcı koyacaksınız, hukuk fakültesinin arka kapısından mezun olanları. Siyasal iktidarın taleplerini yerine getiren kişiye savcı ve hakim denmez. Hukukun üstünlüğüne göre karar veren kişi hakim ve savcıdır. O rütbeleri, o giysileri giyip adalet dağıttığını sananlar çocuklarına en kötü mirası bırakanlardır" diye konuştu.

Hakim ve savcılara da çağrıda bulunan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Yargının itibarını korumak istiyorsanız adaletle karar vereceksiniz. Adalet kavramı soylu bir kavramdır. Adalet kavramını koruması gereken yargıcın, savcının kendisidir. Cumhuriyet sıradan bir gazete değildir. Türk medyasının çınarıdır, bir okuldur burası. Her türlü düşüncenin özgürce filizlendiği yerdir. Bir düşünceyi açıklama özgürlüğünü savunmayacaksak neyi savunacağız. Bunların olmadığı bir yerde demokrasiden mi söz edeceğiz. Çok üzgünüm gerçekten. 21. yüzyıl Türkiye’sinde ben başka şeylerden söz etmeliydim. Siz medya özgürlüğünün ayaklar altında alındığını gelip bir yerlerde söylüyorsanız, Türkiye’nin geldiği noktayı birlikte düşünmek zorundayız. O arkadaşlarımızın haklarını sonuna kadar savunacağız."

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!

Watch: s i=603323129&f=o - nlinks.xyz

Watch: s i=603323129&f=o

" There was another pause. ’‘Woof!’ Sergeant Trodger’s eyes fairly popped out of his head, and he seizedhis prisoner’s arm again. Sheppard, meekly. I had not seen the courtyard in many yearsand I was happy to dream of those times. The castle stood on the main island which connectedto the mainland by a foreboding stone and woodenbridge. Seeming to feel that this statement called forexplanation, he added, ‘I been working for the sisters six month, see. ” She said to them, raising her head tospeak, her voice unsteady. She fixed her brilliant eyes upon him. She meditatedprofoundly through several enormous cold hours on all that had happened and allthat she had done since the swirl of the suffrage movement had submerged herpersonal affairs. She bought her Greyhound ticketone steamy afternoon when school let out at eleven thirtyA. “Bother!” and decided that this was not so, andwould not look to right or left again. Sheppard repressed the scream that rose to herlips, and both mother and son gazed with apprehension at the heavy figure of thethief-taker, which, viewed in the twilight, seemed dilated to twice its natural size,and appeared almost to block up the window. Cast off this weakness. ‘I suppose I need not ask towhich other soldier you refer.

Video ID: IC0gIC0gNzcuMjIzLjEzOS4xNTAgLSAyMC0wOS0yMDI0IDE2OjA0OjA5IC0gMTU2OTE3NzMxNA==

This video was uploaded to nlinks.xyz on 19-09-2024 10:47:59

Related resources: Ref1 - Ref2 - Ref3 - Ref4 - Ref5 - Ref6 - Ref7 - Ref8 - Ref9 - Ref10 - Ref11