Kırımoğlu: Rusya bir terör devleti haline geldi

07 Aralık, 2023, Perşembe

Kırım Tatar halkının lideri ve aynı zamanda Ukrayna Milletvekili olan Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu'na Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi tarafından fahri doktora unvanı verildi

A+
A-

Konya Büyükşehir Belediyesi ve Kırım Derneği Konya Şubesi'nin iş birliğiyle düzenlenen törenle Kırımoğlu, fahri doktora unvanı ile onurlandırıldı

Konya Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Mustafa Sırrı Demirel, Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu'na layık görülen fahri doktora unvanı için Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ve Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi’ne Kırım Türkleri adına teşekkür ettiğini söyledi.

KIRIM TÜRKLERİNİN ÇAĞRISINI TÜM DÜNYAYA DUYURDU

Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi Rektörü Erol Turan ise, konuşmasında şu ifadelere yer verdi, “Kırım Karadeniz üzerindeki stratejik konumuyla Türk kuşağı arasında tarihi, coğrafisi ve mevkisi bakımından önemli bir noktadır. Kırım Türklerinin yıllardır gelen çağrısını tüm dünyaya duyuran ağamız Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, mücadelesi ile Sovyetlere karşı gelerek Kırım’ın sesi olmuştur. Ağamızın Türk olmak ve Türk kavgasını derinliğini kavratan bozkır ruhlu, Karadeniz yüzlü bir yol başçıdır. Efsaneleşmiş Türklük ve insan hakları mücadelesinden dolayı ağamıza fahri doktora unvanını vererek üniversite olarak bu gururu yaşamaktayız. Onun nezdinde tüm dava arkadaşlarına şükranlarımı sunuyorum”

KIRIM İŞGALDEN KURTULANA DEK MÜCADELEMİZ SÜRECEK

Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi Konferans Salonu'nda gerçekleşen programda konuşan Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, “Ben ortaokulu bitirdikten sonra üniversiteye gidemedim. O zamanlar Kırım Türkleri üniversitelere alınmıyordu. Tek üzgün olduğum nokta anne ve babama bir diploma verebilmekti. Tabi yıllardır birçok diploma ve doktora unvanları aldım. Ama ne yazık ki hediye edebileceğim bir annem babam kalmadı. Rusya-Ukrayna savaşı başladığından bu yana mücadelemiz devam ediyor Umut ediyoruz dünya bizim bu haklı taleplerimizi karşılayacak. 'ABD silah vermese savaş çoktan bitecekti' diyorlar. Silahlar verilmeseydi Rusya, Ukrayna'yı tamamen işgal edecekti. Rusya bir hafta içinde işgal edecekmiş ama bugün bakıldığında işgal altındaki toprakların büyük bir kısmını kurtardık. İnşallah topraklarımızı geri alacağız. Bu savaş bitmeyecek. Rusya binlerce askerini, helikopterini, tankını kaybetti. Rusya bir terör devleti haline geldi. Bunu yapanlar uluslararası mahkemeler tarafından mahkemeye çıkartılacaklardır. Milletime olan bir sözüm var. Kırım toprakları işgalden kurtulana dek mücadelemiz sürecek” dedi.

MUSTAFA ABDÜLCEMİL KIRIMOĞLU KİMDİR?

Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Kırım'ın Bozköy köyünde 13 Kasım 1943 tarihinde doğdu. 1944'te, sadece altı aylıkken tıpkı diğer Kırım Tatarları gibi sürgüne gönderildi. Ailesi, Kırım Tatarlarına yönelik yerleşim yasağının kalkmasının ardından 1955 yılına kadar sıkı denetim altında Özbekistan'ın Andican bölgesinde yaşadı. Daha sonra ailesiyle birlikte Mirzaçöl'e taşındılar.

1961'de Kırımoğlu, Kırım Tatar Milli Gençlik Teşkilatı'nı kurdu ancak 1962'de Sovyet yetkilileri tarafından teşkilat dağıtıldı ve birkaç aktivist tutuklandı. Kırımoğlu, Tarımsal Yapı ve Sulama Mühendisliği Enstitüsü'ne kabul edildi fakat "Kırım'da 13.- 17. Yüzyıllarda Türk Medeniyeti" başlıklı makalesi nedeniyle okuldan atıldı. Makale, Rus istihbaratı KGB tarafından "milliyetçi ve Sovyet karşıtı" olarak nitelendirilmişti.

İnsan hakları mücadelesi için 15 yılını hapis ve sürgünlerde geçirdi.

Kırımoğlu, en uzun açlık grevlerinden birini gerçekleştirdi. Bu süreçte, ölüm haberleri yayıldı ancak ünlü fizikçi Andrey Saharov'un ricası üzerine açlık grevine son verdi. Kırımoğlu, 1989'da ailesiyle birlikte Kırım'a döndü. Kırım Tatar Milli Meclisi'nin başkanı oldu ve Ukrayna milletvekilliği yaptı. İnsan hakları mücadelesiyle Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nden Nansen Mülteci Ödülü'ne layık görüldü. Kırımoğlu, işgal altındaki Kırım'a giriş yasağı ve haksız yargılamalarla mücadele etti.

Bu özel tören, Kırım Tatar halkının önderi Kırımoğlu'nun özverili mücadelesine ve insan hakları savunuculuğuna olan katkılarına vurgu yaparak, Türk dünyasının birleştirici gücünü ve üniversitenin değerlerine verdiği önemi bir kez daha ortaya koyacak.