Konya
20 Eylül, 2024, Cuma
  • DOLAR
    34.06
  • EURO
    37.74
  • ALTIN
    2730.4
  • BIST
    9833.22
  • BTC
    57646.840$

Konya pilot bölge olmalı

Konya pilot bölge olmalı
Yeni yapılacak hal kompleksi ve Konya’nın yerli üretimine dair değerlendirmelerde bulunan Konya Sebze ve Meyve Hali Komisyoncuları Dernek Başkanı Adnan Pirinç, “Bakanlığımızdan arzumuz Konya’yı pilot bölge seçmeleri” dedi

Yeni yapılacak halin kapsamlı olması gerektiğinin altını çizen Konya Sebze ve Meyve Hali Komisyoncuları Dernek Başkanı Adnan Pirinç, ”Devletimizden Konya’yı pilot bölge seçmesini bekliyoruz. Örnek hali Konya’ya kazandıralım. Konya Ortadoğu’nun tarımda en önemli şehirlerinden birisi, Konya sanayisiyle esnafıyla yerel yönetimleriyle bunu yapabilecek güçte” dedi. Pilot bölge olma konusunda belediyenin de destek vermesini istediklerini belirten Pirinç, Konya’nın, üretim kabiliyeti yüksek bir şehir olduğunu, dünya standartlarının istediği kalitede ve şekilde üretim yapıp piyasaya sunabilmenin önemli olduğunu söyledi. Konya’nın seracılık faaliyetlerine iklim ve doğal şartlar olarak uygun bir bölge olduğunu kaydeden Pirinç, “Konya ovası, bugüne kadar tahıl ambarı olmuş, pancarda büyük çapta ülkemizi ve dünyayı besleyen üretimler yapmasının ardından bundan sonrada artık bir sera üretim bölgesi olacağını gösteriyor” ifadelerini kullandı. Endüstriyel şirketlerin orantısız büyüdüğüne dikkati çeken Pirinç, endüstriyel şirketlere karşı olmadıklarını ancak bunun karşısında orta ve küçük ölçekli üretici, perakendeci ve toptancının dengeyi sağlayacak unsur şeklinde geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.

“KONYA SERA ÜRETİMİNE UYGUN”

Konya’nın geleceğin üretim şehri olduğunu belirten Adnan Pirinç, Konya’da çoğunlukta geleneksel tarımla meyve sebze yetiştirildiğini kaydetti. Gelecek dönemde Konya’da seracılık faaliyetlerinin gelişeceğine dikkati çeken Pirinç, “Çünkü dünyada artık küresel ısınma var. Bugün Türkiye’yi hatta dünyanın birçok bölgesini gıda konusunda besleyen özellikle Antalya ve çevresinde ki beldelerde aşırı ısınmadan dolayı sera üretiminin çok erken dönemde aşırı ısınmadan dolayı ürünlerin kalitesini bozduğunu görüyoruz. Antalya üreticisi biraz daha serin olan üst bölgelerde Elmalı gibi Korkuteli gibi bölgelerde yapmakta. Son 5 yılda baktığımız zaman yapılan araştırmalarda Konya’nın iklimi Elmalı iklimiyle birebir örtüşüyor. Yani bu da şunu gösteriyor, Konya ovası çok büyük bir ova bugüne kadar tahıl ambarı olmuş, pancarda büyük çapta ülkemizi ve dünyayı besleyen üretimler yapmasının ardından artık bir sera üretim bölgesi olacağını gösteriyor” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin yurt dışına açılmada en başarılı olduğu sistemin seracılıkta üretilen ürünler olduğunun altını çizen Pirinç, sera üretimi ile ekonominin kalkınacağını düşündüklerini belirtti. Pirinç, “Aslında ekonomik anlamda baktığınız zaman ürettiğiniz değil sattığınız sizindir. Şimdi üretimin başarısının yanında satış pazarının da uygun olması lazım. Bununla ilgili de haller konusunda dünya standartlarına uygun Ortadoğu’nun en modern halinin Konya’ya kazandırılacağını ümit etmekteyiz. Şimdi bu konu geleceğin üreten bir şehrininde olması gereken ve çok uğraştığımız meseleler” dedi.

“KONYA ÜRÜNLERİ ÜLKE İÇİNE SATILIYOR”

Kaşınhanı bölgesinde ciddi bir havuç üretimi olduğunu belirten Başkan Pirinç, 700 bin ton civarında havuç üretildiğini söyledi. Konya’nın aracılar yoluyla yurt dışına ürün satışlarının olduğunu belirten Pirinç, “Özellikle Arap ülkelerine Ortadoğu ülkelerine gönderen, Hatay civarında faaliyet gösteren ihracatçılar kanalıyla Konya’dan doğrudan bir ihracatçı değilde, aracı ihracatçılarla yurt dışına özellikle Türk Cumhuriyetlerine ve Ortadoğu ülkelerine giden bir havuç ihracatımız var” dedi. Konya’da Mayıs ve Ekim ayları arasında tarla ürünlerinin üretildiğini ancak onların da geleneksel tarım yöntemleriyle yapıldığına dikkati çeken Pirinç, geleneksel tarımla yapılan ürünleri yurt dışına gönderme şanslarının olmadığını kaydetti. Konya ürünlerin ülke içine satıldığını söyleyen Pirinç, “Türkiye’ye büyük çapta, Sivas, Adana, Mersin, Hatay gibi illere Konya’dan ürün sevkiyatı yapılmaktadır. Sebze türlerinin hemen hemen hepsi, domates, biber, salatalık bunun yanı sıra marul ve maydanoz gibi taze soğan ıspanak gibi, meyve olarak ciddi anlamda son dönemlerde çilekte iyi bir gelişme var. Geçmişte özel idarenin ve şimdi Büyükşehir Belediyelerinde oluşturulan Tarım Daire Başkanlıklarının teşvik ve destekleriyle üreticiye çilek fidesi ve çilek tohumu dağıtılarak çilekte ciddi bir üretim yapan şehir oldu Konya. Özellikle bu konuda Seydişehir bölgesi kendisini çok geliştirdi” ifadelerini kullandı.

“KONYA’NIN ÇİLEĞİ KALİTELİ”

Konya’da serada üretilen çileğe özellikle vurgu yapan Pirinç, “Konya’nın uygun iklim şartlarıyla birlikte çilek üreticiye kazandıranda bir meyve, her zaman için alıcısı olur hiçbir şekilde boşa gitmez. Çünkü soğuk havalarda şoklamalarda dondurulmuş halini de, pastacılık ve meyve suyu sektöründe hatta kozmetik sanayi de kullanılabilir şekilde olduğu için çileğin her şekli, tazeyken de depolanmışı da her şekilde ekonomiye geri dönüş yaptığı için çilek için Konya’nın iklim şartları da uygun olduğu için desteklendi. Anamur ve Silifke çileğinin başlayacağı tarih olan 10 ve 11’inci ayda Konya bölgesinde çilek bulmak mümkün olabiliyor. Tat oranı ve aroması kaliteli olan bir çilek üretimi var Konya’nın üst bölgelerde” dedi. Ereğli, Hadim ve Akşehir bölgesinde kirazcılığın çok gelişmekte olduğunu ancak ülkemizde her geçen yıl değişiklik gösteren hava şartlarının kirazı da etkilediğini söyleyen Pirinç, gelişmiş ülkelerin her şartta ürün verecek şekilde tohumlar yetiştirdiklerini, bunu Türkiye’nin de yapması gerektiğine dikkati çekti. Buna yönelik tarımsal faaliyetlerin, laboratuvarların, üretim departmanlarının oluşturulması gerektiğini kaydeden Pirinç, “Yıllardır uygulanan bir devlet politikası var ‘Üretimden Tüketime’. Aslında burda kimin ne istediğini bilerek üretim yapabilme noktasına gelebilmeliyiz. Arz talebi iyi dengeleyebilmek için. O zaman istikrar yakalarsınız yani patates bir yıl önce 3 TL olup bir yıl sonra tarlada kalmaz veya diğer ürünler için de bu geçerli. Yani tüketicinin ne istediğine bakarak üretim modeli geliştirebilirsek bu da kayıtlı çiftçiyle kontrollü üretimin sağlanmasıyla bunu da sağlayabilecek Pazar yerlerinin oluşturulması ve bu pazar yerlerinde ihracat departmanı, mesela Konya’da doğrudan ihracatçı yok dedik. Kişilerin bu işi yapamadığından değil birçok bürokratik sorunlarla karşı karşıya kalındığı için” şeklinde konuştu.

“ADI HAL!”

Gelişmiş bir lojistik hal merkezi oluşturulması gerektiğini vurgulayan Adnan Pirinç, içerisinde ihracat departmanının olduğu Avrupa standartlarında bir hal yapılması gerektiğini söyledi. Pirinç, “Biz İspanya’yı gördük. Barselona’da da bu böyle, halin içinde ihracat departmanı üretim departmanı birçok şeyi içinde barındıran kompleks haller yapılmış. 100 yıl önce, 1 milyon 200 bin metrekare hal kurmuş Barselona. Yüz ölçümü olarak Konya’nın 20’de biri oranında olan bir yer, 1 milyon 200 bin metrekare hal kurmuş. Bugün Konya’ya bakıyorsunuz 57 bin metrekarede bir hal var. Adı hal Türkiye’de hal yok, birikmiş esnaf toplulukları var. Hal lojistik anlamda dünyaya hitap eder bir pazar halinde olmalı ve kompleks halinde olmalı. İçinde laboratuvarları, üreticiye yön verecek analiz merkezleri, ihracat departmanı olmalı üretim departmanı olmalı” dedi. Yine hal kapsamında ya da yakınında atık meyve sebze sanayisinin, AVM’lerin olması gerektiğine dikkati çeken Pirinç, Türkiye’nin artık bu noktaya geldiğini söyledi. Yeni kurulmuş olan gıda komitesinin hal ile ilgili çalışmalar yaptığını vurgulayan Pirinç, soğuk hava zinciri projesinin alt yapı olmadan verimli olmayacağını, küçük esnafın endüstriyel şirketler tarafından ezilebileceğini, alt yapı olmadan bu uygulamanın başlamaması gerektiğini söyledi. Küçük ölçekli üreticiye bu işi yayabilmek için borsa niteliğini taşıyan modern küresel veya bölgesel hallerin yapılması gerektiğini belirten Pirinç, “Türkiye için artık mevcut türdeki hallerin olmayacağını, bölgesel hallerin olacağını ve bu hallerin de bir kompleks halinde yapılacağını beyan ediyor gıda komitesi, zaten bugün tarımda çok ilerlemiş bir İspanya’ya baktığınız zaman 23 tane hal var. Türkiye’de bu sayı 200’lerde ama Türkiye’de adı hal, hal değil. Dediğim gibi bugün Barselona’da 1 milyon 200 bin metrekareye 100 yıl önce kurulan bir hal sistemi var, işlevi çok yüksek, Türkiye’de işlevi olmayan esnaf topluluklarının bulunduğu yerlere hal denilmiş. İçinde ne ambalaj fabrikası var ne entegre tesisi var, ne soğuk hava depoları var. Şimdi gelişmiş ülkelerde hal böyle değil aslında, geçte kalınmış olsa da yapılması lazım. Biz gelişmiş tarım ülkelerinde bunu gözlemledik, İtalya’da, Fransa’da, İspanya’da. Şimdi Avrupa’ya bakıyorsunuz, 28 tane Avrupa ülkesi var çok gelişmiş, toplamda 71 tane hal var” ifadelerini kullandı.“ÜRETİM VE TÜKETİM KONTROLLÜ OLMALI”

Mevcut halin aynı şeklinde bir hal yapılmasının Konya’ya bir şey kazandırmayacağını söyleyen Adnan Pirinç, “Rus geliyor, Katarlı geliyor tamam bizde sebze var mı var. İstenilen şartlar var mı var, fiyatta anlaşıyor muyuz evet, ihracat yapacağız kırk tane engelle karşılaşıyoruz. Bu işleri kolaylaştırmak lazım, üretici doğrudan kendi ihracat yapabilir hale gelmeli. O zaman üretim kalitesi artar kazanan sektör daha iyisini yapmaya gayret eder. 2012’de bir yasa çıktı tamamıyla 2012’den önceki 1995 yasasında haller bir şekilde koruma altındaydı üretim toptan satış halleri de yapılabiliyordu ama 2012’de bir yasa çıktı artık AVM’ler pazarcılar herkes istediği yerden mal alıp satabilir hale geldi. Böyle olunca da şimdi hallerde zaten alıcı satıcı yok hala ortalıkta dönen spekülatör fiyatlar var ve haller suçlanmaya çalışılıyor. Yeni hali içinde doğrudan ihracat departmanları olması gerekiyor” dedi. Hallerin pazarda ki payını yüzde 70 oranında kaybetmiş durumda olduğunu belirten başkan Pirinç, hala aracıları suçlamanın mantıksız olduğunu söyledi. Sebze meyve sektöründe hal olmadan sektörün yönetilemeyeceğini vurgulayan Pirinç, hallerin aslında borsa olduğunu ve bu niteliğin hallere verilmesi gerektiğine dikkati çekti. Tahılda fasulye de bakliyatta resmi şekilde ürün işlemi olduğunun altını çizen Pirinç, arzın ve talebin en iyi oluşabileceği, fiyat kontrolünü fiyat endeksini en iyi verebilecek sistemin haller olduğunu belirtti. Pirinç, “Pazar üreticiye ne üretmesi gerektiğini sağlayacak ve ürettiği ürününün o pazarda değer bulmasını sağlayacak o zaman. Salatalıkta bir anda bir fiyat yükselişi enflasyonu salatalığa yüklüyorlar. Yani bunlar petrol gibi daha çok alanlar varken yani bir aylık bir soğan yükselişi son dönemde 20 gündür tamam soğana biraz boşluktan dolayı zam yapıldı, soğan zam şampiyonu enflasyon filan, yok böyle bir şey. Yani bunların hepsinin kontrol altında olması lazım. İstikrar lazım, bu istikrarın sağlanabilmesi için az önce de söyledim üretimde evet Türkiye başarılı ama ne üretirseniz üretin sattığınız sizindir. Satamıyorsanız o üretimin önemi kalmıyor” şeklinde konuştu.

“HOLLANDA’DAN NEYİMİZ EKSİK?”

Endüstriyel şirketlerin orantısız büyüdüğüne dikkati çeken Başkan Pirinç, orta ve küçük ölçekli üretici ve perakendecinin de yok olmaya başladığını belirtti. Endüstriyel şirketlere karşı olmadıklarını fakat bunun karşısında orta ve küçük ölçekli üretici, perakendeci ve toptancının dengeyi sağlayacak unsur şeklinde geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Pirinç,“Barselona yıllık 1 milyon ton üretim yapıyor adamaların yıllık döngüsü 4 buçuk milyar Euro, tabi gelişmiş 740 şirketin katkılarıyla. Konya 1 buçuk milyon ton üretim yapıyor, yıllık döngü 300 milyon Euro yani şimdi 4 buçuk milyar Euro bir şehre girse o kalemde, 300 milyon Euro nerde 4 buçuk milyar Euro nerde. Türkiye bunu yapamaz mı gayet güzel yapar. Arazimiz var hava şartlarımız var, dünyanın en şanslı ülkelerinden bir coğrafyada yaşıyoruz. Üretiyor muyuz üretiyoruz, ama Rus diyor ki vay senin domateste ilaç kalıntısı var, Alman diyor ki senin fındıkta bilmem ne var, bunun cevabını niye veremiyoruz biz. Ne var benim fındığımda veya domatesimde, ver bunun cevabını istatistik olarak benim analiz merkezlerim bunu incelemiştir bu şu aşamadan üretimden tüketime kadar şu şu takiplerden geçmiştir diyebiliyor musunuz diyemiyorsunuz” dedi. Yapılması planlanan hal kompleksi içerisinde laboratuvar ve analiz merkezlerinin, üreticinin tohum ektiği topraktan ürünün tüketim safhasına kadar ki süreci aşamalı olarak veri tabanına kaydetmesi gerektiğini böylece yerli ürünler üzerine spekülasyon olasılığının ortadan kalkacağını söyleyen Pirinç, “Üretim merkezi ona mührünü vurduğu zaman kontrolümüzde yetiştirilmiş ve tüketime sunulmuştur diye o zaman zaten itiraz edemezler. Küresel anlamda Konya’ya kazandırılacak modern, borsa niteliğini taşıyan bir kompleks inanın Hollanda’yı kilitleyecektir. Hollanda ne yapıyor, Hollanda bir çanak vazifesi görüyor. Dünyadan toparlıyor istenilen standartlarda ambalajlıyor. Ondan sonra dünya pazarına satıyor. Sattığı ne Türkiye’nin domatesi kimin patenti altında gidiyor Hollanda’nın. Peki Urfa’da yetişen bu domatesi Urfa pazarlayamaz mı, Konya pazarlayamaz mı. Neyimiz eksik yani” dedi.LOJİSTİK ANLAMDA UYGUN OLMALI

Resmi borsa niteliği taşıyan arz ve talep dengesini sağlayacak, yüksek işlevli küresel ticaret merkezlerine ihtiyaç olduğunu söyleyen Adnan Pirinç, geçte olsa gıda komitesinin kurulduğunu ve hal kompleksi konusunda yol alındığını kaydetti. Üretimin, daha modern, dünyanın diğer ucuna gidebilecek şekilde organizeli, kargo uçaklarının kullanılabileceği hızlı trenlerin aktif kullanılabileceği şekilde olması gerektiğinin altını çizen Pirinç, “Barselona’da biz bunu gördük, Barselona ile biz Konya’yı birçok şekilde özleştirdiğimiz için gittik orayı da yerinde ziyaret ettik, bilgi de aldık. Hızlı tren Hal’e kadar geliyor, uçak hemen halin dibinde, lojistik çok önemli. Şimdi örneğin Bursa Karası dediğimiz Bursa’nın siyah inciri dünyada Türkiye’nin üzerinde bir kalitede üreten yok ama biz bunu yaş satamıyoruz yani. Aynı gün Bursa’dan çıkan ürünü ben burda ertesi gün satışa sunuyorum. Aynı gün uçakla o ürün Amerika’ya gitse ertesi gün orda da satışa çıkar. Yaş olarak satabilmenin yolları bu. Yani kendimizi lojistik anlamda da geliştirmemiz lazım. Kargo uçakları, hızlı tren, şimdi hükümetin bahsettiği termokikli araçlar, soğuk hava zinciri içerisinde yani bu üretim ama siz bunu böyle altyapı olmadan söylerseniz endüstriyel sermayesi olan şirketler bu işleri yapar soğuk hava deposu zincirli araçlarını kurar ama şurada 10 dönüm arazi de üretim yapan bir çiftçi kardeşim bunu o şekilde gönderecek imkâna sahip olmaz” ifadelerini kullandı.

KONYA OLARAK HAZIRIZ

Modern halin, lojistik şartlarına uygun; yani havaalanına, hızlı tren lojistik merkezine ve tarım sanayisine yakın alanlara kurulması gerektiğini kaydeden Başkan Pirinç, “Yeni hal kompleksi için hükümetimizin kriterlerini oluşturduğu, bölgesel dediği ve bizim küresel dediğimiz sistemin acilen yapılması lazım ekonomi bu işten gelir elde edecek. Pazarlama çok önemli ısrarla söylüyorum, ürettiğin senin değil sattığın senindir. Onun için üretme kalitesi kadar satma kalitesini de artırmak lazım, satış politikalarının uygulanabileceği merkezlerin acilen uygulanması lazım. Konyalı olarak biz buna hazırız. Belediyemizden Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’mızdan, Tarım Bakanlığı’mızdan bu konuda destekler istiyoruz” dedi. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı yetkililerini Konya’ya davet ettiklerini belirten Pirinç, yeni hal konusunun özel sektörle devletin birlikte yürütmesi gereken bir konu olduğunu söyledi. Pirinç, “Avrupa’da, İtalya’da, İspanya’da böyle, devlet ve özel sektör ortaklığıyla oluşturulmuş anonim şirketler tarafından bu iş yönetiliyor. Devletle ortak olmaya da hazırız. Devletimiz bizim, milletimiz bizim, bu topraklar bizim. Birleşmiş Milletler Örgütü diyor ki, 2020’de kıtlık dünyanın kapısında diyor. O zaman bu savaş neyin savaşı kardeşim, su savaşı toprak savaşı. Elimizde olan bu arazilere ve suyumuza iyi sahip çıkmamız lazım. Yoksa bugün Konya 1 milyon 500 ton üretim yapıyor geleneksel tarımla, yani havuç en güzel şekilde değerleniyor yani yetiştiriliyor ama Pazarda 40 kuruş havuç niye, bugün aysberg marul İngiltere’de karneyle satılırken kişiye sayıyla verilirken, havuç hakeza öyle benim havuç 40 kuruş, 30 kuruş neden. Bunun kalitesi artsın üretici daha güzel kazansın” ifadelerini kullandı. Arzı azalan bir ürünün satılmama gibi bir durumunun olmadığına dikkati çeken Başkan Pirinç, ürünlerin dünya standardında ambalajlanması halinde dünyanın her yerine satılabileceğini söyledi. Pirinç, “Devletimizden Konya’yı pilot bölge seçmesini bekliyoruz. Örnek hali Konya’ya kazandıralım, çünkü Konya Ortadoğu’nun tarımda gerçekten en önemli şehirlerinden birisi, bunu da Konya yapabilecek güçte, sanayisiyle esnafıyla yerel yönetimleriyle yapabilecek güçte.Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’mızın destekleriyle bu örnek hali, onlar bölgesel diyor ben küresel diyorum, örnek olarak Konya’ya kazandıralım Türkiye’mizin diğer bölgeleri de bu örneği alsın ve 81 il ihracat yapabilsin. İhracata uygun ürünler yetiştirebilsin, daha kaliteliyi daha ucuza daha hijyenik ortamlarda yetişmiş ürünleri yiyelim” şeklinde konuştu.

“PAZAR SİTEMİ DEĞİŞMELİ”

Semt pazarlarının asfalt yollar üzerine kurulmasının yanlış olduğunu kaydeden Adnan Pirinç, semt pazarlarının Kadınlar Pazarı’nın modern halinde olması gerektiğini söyledi. Pirinç, “İspanya’ya turistik geziye gidiyorsun gezilebilecek yerler listesine bakıyorsun Valensiya Hali bilmem ne pazarı, yahu turistin pazarla halle ne alakası olabilir diyorum ben. Ama adamlar öyle güzel satıyorlar ki. Bizim neyimiz eksik, günlük pazarlar oluşturulmalı belli bölgelerde, yani şimdi iki muhtar bir araya gelmiş burası Pazar, ertesi gün 10 metre ilerisi bir Pazar, bunların hepsi bir külfettir. Esnafa da külfet belediyeye de külfet, modern, Kadınlar Pazarı şeklinde üstü kapalı, içinde her şeyin olduğu sakatatçısının, etçisinin, balıkçısının, kuruyemişçisinin, süt peynir ürünlerinin sebze meyve ürünlerinin her şeyinin olduğu, insanların canlı canlı gezip dolaşabileceği görerek alabileceği, pazarlık ederek alabileceği alanlar olması lazım. Pazar geliştirilmeli, bunun karşısında AVM’lere karşı değiliz ama şimdi küçük ve orta ölçekli esnafımızı da yok edemeyiz” dedi. Pazarda dengeyi koruyacak küçük esnaf ve küçük üreticinin, bunun yanında pazarcının da desteklenmesi gerekliliğini vurgulayan Pirinç, sosyal adaletin meydana gelmesi gerektiğini belirtti. Tüketicilerin tercihlerini genellikle AVM’lerden yana kullandığına dikkati çeken Pirinç, halk pazarlarının modern şekilde dizayn edilip daha hijyenik bir şekle dönüştürülmesi gerektiğini söyledi. Vatandaşın kaliteli ve hijyeni yüksek aynı zamanda ucuz ürün aradığının altını çizen Pirinç, ürün israfının olmaması gerektiğini bunun için de ambalajın önem taşıdığını belirtti.

ARZUMUZ PİLOT BÖLGE SEÇİLMEK

Konya’nın, üretim kabiliyeti yüksek bir şehir olduğunu kaydeden Başkan Pirinç, dünya standartlarının istediği kalitede ve şekilde üretim yapıp piyasaya sunabilmenin önemli olduğunu söyledi. Hedeflerinin; üretimi artırmak, üretimde markalaşmak, bu markalaşmış ürünü dünyaya en iyi ve dünyanın istediği şekilde satabilir hale gelmek olduğunu vurgulayan Pirinç, “Gıda komitemiz bununla ilgi çalışıyor, inşallah bu hayaller gerçek olacak. Gelecek nesiller bunun meyvesini yiyecek, bizler bunun için Konya esnafı olarak hazırız, Ticaret Odasıyla, Ticaret Borsasıyla, bizim gibi küçük dernekler temsilcilikler bu işe hazır. Bakanlığımızdan arzumuz Konya’yı pilot bölge seçmeleri, Belediyemizde bununla ilgili gayret göstersin Konya’yı pilot bölge seçsinler örnek üretim ve pazarlama kompleksini Konyamıza kazandıralım. Yani tek ayakla bu olmuyor. İyi satamadıktan sonra, iyi üretmenin bir faydası yok” ifadelerini kullandı. Konya’da üretilen ürünleri hem kaliteli üretmenin hem de en iyi şekilde pazarlayabilmenin önemine dikkati çeken Pirinç, “İnşallah bu sistemli bölgesel halimizi Konyamıza kazandıralım, hem halkımız daha iyi üretsin daha güzel refah seviyesine ulaşsın hem de dünya standartlarında bizim ürünlerimiz de İspanya ürünü gibi, Hollanda ürünü gibi kabul görsün. Hayalimiz bu” dedi. (Cumaali SARI)

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!

tokyobet-tokyobet-nerobet-tokyobet-goldenbahis-tokyobet-levabet-ngsbahis-ngsbahis-goldenbahis-ngsbahis-levabet-levabet-goldenbahis-ngsbahis-ngsbahis-tokyobet-nerobet-ngsbahis-levabet-levabet-goldenbahis-ilelebet-betibom-ajaxbet-trendbet-anadolucasino-heybet-paribahis-aresbet-Deneme bonusu veren siteler-Deneme bonusu veren siteler-Deneme bonusu veren siteler-Deneme bonusu veren siteler-Deneme bonusu veren siteler-Deneme bonusu veren siteler-ngsbahis-ngsbahis-ngsbahis-ngsbahis-ngsbahis-ngsbahis-ngsbahis-ngsbahis-nerobet-nerobet-nerobet-nerobet-nerobet-nerobet-nerobet-nerobet-nerobet-nerobet-goldenbahis-goldenbahis-goldenbahis-goldenbahis-goldenbahis-goldenbahis-goldenbahis-goldenbahis-levabet-levabet-levabet-levabet-levabet-levabet-tokyobet-tokyobet-ngsbahis-ngsbahis-ngsbahis-ngsbahis-goldenbahis-goldenbahis-goldenbahis-goldenbahis-nerobet-nerobet-nerobet-nerobet-nerobet-levabet-levabet-levabet-levabet-levabet-tokyobet-tokyobet-tokyobet-tokyobet-tokyobet-tokyobet-tokyobet-tokyobet-tokyobet-ngsbahis-ngsbahis-ngsbahis-ngsbahis-ngsbahis-ngsbahis-ngsbahis-ngsbahis-ngsbahis-ngsbahis-ngsbahis-ngsbahis-ngsbahis-goldenbahis-goldenbahis-goldenbahis-goldenbahis-goldenbahis-goldenbahis-goldenbahis-goldenbahis-goldenbahis-goldenbahis-goldenbahis-goldenbahis-goldenbahis-goldenbahis-goldenbahis-nerobet-nerobet-nerobet-nerobet-nerobet-nerobet-nerobet-nerobet-nerobet-nerobet-nerobet-nerobet-nerobet-nerobet-levabet-levabet-levabet-levabet-levabet-levabet-levabet-levabet-levabet-levabet-levabet-levabet-tokyobet-tokyobet-tokyobet-tokyobet-tokyobet-tokyobet-tokyobet-tokyobet-tokyobet-tokyobet-tokyobet-tokyobet-tokyobet-tokyobet-tokyobet-tokyobet-tokyobet-tokyobet-nerobet-pusulabet-piabet-pusulabet-masterbetting-piabet-piabet-piabet-piabet-piabet-piabet-piabet-piabet-piabet-pusulabet-pusulabet-pusulabet-pusulabet-pusulabet-pusulabet-pusulabet-pusulabet-pusulabet-masterbetting-masterbetting-masterbetting-masterbetting-masterbetting-masterbetting-masterbetting-masterbetting-masterbetting-piabet-piabet-piabet-piabet-piabet-pusulabet-pusulabet-pusulabet-pusulabet-pusulabet-masterbetting-masterbetting-masterbetting-masterbetting-masterbetting-masterbetting-masterbetting-masterbetting-masterbetting-masterbetting-masterbetting-masterbetting-masterbetting-piabet-piabet-piabet-piabet-piabet-piabet-piabet-piabet-piabet-piabet-piabet-piabet-piabet-piabet-piabet-pusulabet-pusulabet-pusulabet-pusulabet-pusulabet-pusulabet-pusulabet-pusulabet-pusulabet-pusulabet-pusulabet-pusulabet-pusulabet-pusulabet-pusulabet-masterbetting-masterbetting-masterbetting-masterbetting-masterbetting-masterbetting-masterbetting-pusulabet-pusulabet-masterbetting-piabet-piabet-piabet-piabet-piabet-masterbetting-masterbetting-masterbetting-pusulabet-pusulabet-pusulabet-casibom-aresbet-tokyobet-tokyobet-orisbet-orisbet-orisbet-orisbet-orisbet-orisbet-orisbet-orisbet-orisbet-g�venilir casino siteleri-aresbet-Deneme Bonusu-aresbet-aresbet-