Konya Postasının Hazırladığı Ramazan Sayfası

ORUÇ TAKVAYA ULAÅžTIRAN YOLDUR

Ramazan orucu Peygamberimiz’in Medine’ye hicretin 2. Yılında farz kılınmıştır. Oruç takva vasıtası ve takvaya ulaÅŸtıran bir yoldur. Peygamber Efendimiz saÄŸlığında dokuz yılda dokuz ramazan orucu tutmuÅŸtur. Bunların dördü yirmi dokuz, beÅŸi de otuz gün olmuÅŸtur. Orucun bir ibadet ÅŸekli olarak Müslümanlara sıkıntılı ve çileli geçen Mekke günlerinde deÄŸil de hicretten sonra Medine döneminde farz kılınmasının ayrı bir hikmeti olsa gerektir. Müslüman olan, akıllı olan, buluÄŸ çağına ermiÅŸ olan sıhhatli ve mukim olan her mükellefe farzdır.

                Bugünkü yapacağımız güzel davranışımız selam olsun. Peygamberimiz Müslümanlar arasındaki iliÅŸkinin daima sıcak kalabilmesi için selam vermeyi teÅŸvik etmiÅŸtir. Selamı aranızda yayın buyurmuÅŸtur. Yapmaktan sakınacağımız davranış ise suizan kötü düÅŸünmeyelim daima pozitif olalım.

                Selam LA Ä°LAHE Ä°LLALAH MUHAMMEDÜR RASULULLAH diyenlere.

                Selam güzel düÅŸünüp güzel davranabilenlere olsun efendim…

ORUCU BOZAN ÅžEYLER NELERDÄ°R?

Orucun temel unsuru ve anlamı, yeme, içme ve cinsel iliÅŸkiden uzak durmak, nefsi bunlardan mahrum bırakmak olduÄŸu için, oruçlu iken bunlar ve bu anlama gelecek davranışlar orucu bozar. Yemek ve içmek, yenilip içilmesi mutat olan her ÅŸeyi kapsamı içine alır. Sigara, nargile gibi keyif veren tütün kökenli dumanlı maddeler ile uyuÅŸturucular ve tiryakilik gereÄŸi alınan tüm maddeler oruç yasakları kapsamına girer (Ä°bn Abidin, Reddü’l-Muhtar, Beyrut 2000, II, 394). Her ne sebeple olursa olsun, ağızdan alınan ilaçlar da aynı hükme tabidir.

ORUÇLU Ä°KEN KAN VERMEK VE VÜCUDA KAN ALMAK ORUCU BOZAR MI?

Kan vermenin orucu bozup bozmaması ile ilgili olarak birbirine zıt iki rivayet vardır. Bunlardan birine göre Hz. Peygamber (s.a.s.) “Hacamat yapanın ve yaptıranın (vücuttan tedavi maksadıyla kan alanın ve aynı amaçla vücudundan kan aldıranın) orucu bozulur.” (Ebu Davud, Savm, 28) buyurmuÅŸtur. Öte yandan Rasulüllah’ın (s.a.s.) oruçlu iken hacamat yaptırdığı rivayet edilmiÅŸtir (Buhari, Savm, 32; Ebu Davud, Savm, 29).

Bu iki hadisi birlikte deÄŸerlendiren bilginlerin çoÄŸu, birinci hadisi “Hacamat yapanın kanı özel alet ile emerken aÄŸzına kaçırabileceÄŸi, hacamat yaptıran ise kan verdiÄŸi için zayıf düÅŸerek hasta olabileceÄŸi için oruçları bozulma tehlikesi ile karşı karşıya kalır.” ÅŸeklinde yorumlamış ve ikinci hadisi esas alarak kan vermenin orucu bozmayacağı sonucuna varmışladır. Buna göre, Ramazanda oruçlu iken kan verenin orucu bozulmaz (Ä°bn Kudame, el-MuÄŸni, III, 36).Vücuda kan almak ise, beslenme, gıda alma kapsamına girdiÄŸi için orucu bozar.

 KALP HASTALARININ DÄ°LALTINA KOYDUKLARI HAP ORUCU BOZAR MI?

Bazı kalp rahatsızlıklarında dilaltına konulan hap, doÄŸrudan ağız dokusu tarafından emilip kana karışarak kalp krizini önlemektedir. Söz konusu hap ağız içinde emilip yok olduÄŸundan mideye bir ÅŸey ulaÅŸmamaktadır. Bu itibarla, dilaltı hapı kullanmak orucu bozmaz (Din Ä°ÅŸleri Yüksek Kurulu 22. 09. 2005 Tarihli Karar).

AÄžIZ ALIÅžKANLIÄžI Ä°LE YERLÄ° YERSÄ°Z EDÄ°LEN YEMÄ°NÄ°N HÜKMÜ NEDÄ°R?

Yemin etmek aslında mübah bir davranış olmakla birlikte, gereksiz yere yemin etmek ve çok yemin etmeyi alışkanlık haline getirmek, doÄŸru deÄŸildir. Kur’an-ı Kerim’de, çok yemin etmenin Yüce Allah’ın hoÅŸuna gitmeyen iÅŸlerden biri olduÄŸuna iÅŸaret edilerek, “Yemin edip duran kimseye boyun eÄŸme.” buyurulmuÅŸtur (Kalem, 68/10).

Dil alışkanlığıyla söylenen, baÅŸka bir deyiÅŸle, herhangi bir iÅŸin yapılması veya yapılmaması yönünde bir içeriÄŸe sahip olmayan “Vallahi”, “billâhi” ÅŸeklindeki sözler laÄŸv (içi boÅŸ, hükümsüz) yemin sayıldığı gibi, bile bile yalan söyleme kastı olmaksızın, geçmiÅŸ veya ÅŸimdiki zamandaki bir husus üzerine doÄŸru olduÄŸunu zannederek yapılan yemin de, laÄŸv yemini sayılır. Kur’an-ı Kerim’de: “Allah kasıtsız olarak aÄŸzınızdan çıkıveren yeminlerinizden (laÄŸv yemininden) dolayı sizi sorumlu tutmaz.” (Mâide, 5/89) buyurularak bu tür yeminden dolayı keffâret gerekmediÄŸi bildirilmiÅŸtir. Ancak ağız alışkanlığıyla ikide bir yemin edenlerin bu kötü âdeti en kısa sürede bırakmaları gerekir.

Hiçbir kasıt olmasa bile gelecekteki bir iÅŸ hakkındaki her türlü yemin, mün’akid yemin kapsamındadır ve yeminin gereÄŸi yerine gelmediÄŸinde keffaret gerekir. Bunlar kasıtsız söylense bile yemin-i laÄŸv sayılmaz (Kâsânî, Bedâi, Beyrut 1973, III, 3; MerÄŸînânî, el-Hidâye, III, 3).

Dua nedir, nasıl yapılmalıdır?

 Sözlük anlamı ile dua “çağırmak, seslenmek, istemek, yardım talep etmek” demektir. Dini bir terim olarak dua ise, insanın bütün benliÄŸiyle Allah’a yönelerek maddi ve manevi isteklerini O’na arz etmesi demektir. Temeli, insanın Allah’a halini arz etmesi ve O’na niyazda bulunması olduÄŸuna göre dua, Allah ile kul arasında bir irtibattır.

Duada daima tazim ve tazimle birlikte istekte bulunma anlamı vardır. Dua aynı zamanda zikir ve ibadettir. Böylece duada biri zikir ve saygı, diÄŸeri de dilek olmak üzere iki unsur hep yan yana bulunur. Bu sebeple Hz. Peygamber (s.a.s.) “Dua ibadetin özüdür.” (Tirmizi, Deavat, 1) buyurmuÅŸtur. Aynı sebeple en önemli ibadet olan namaz, dua (salat) kelimesiyle ifade edilmiÅŸtir (En’am, 6/52; Kehf, 18/28). DiÄŸer bir ayette de, “De ki; duanız olmasa Rabbim size ne diye deÄŸer versin.” (Furkan, 25/77) buyurulmak suretiyle insanın ancak Allah’a olan bu yöneliÅŸiyle deÄŸer kazanabileceÄŸi belirtilmiÅŸtir. Duanın sadece Allah’a yöneltilmesi; Allah’tan baÅŸkasına, putlara veya kendilerine üstün nitelikler izafe edilen baÅŸka yaratıklara dua ve ibadet edilmemesi hususu Kur’an’da ısrarla vurgulanmıştır .

BÄ°R AYET

“… Kimde, hasta yahut yolculukta ise tutamadığı günler sayısınca diÄŸer günlerde kaza etsin. Allah size kolaylık diler zorluk dilemez. Sayıyı tamamlamanızı size doÄŸru yolu gösterdiÄŸinizden dolayı Allah’ı tekbir etmenizi ister. Umulur ki ÅŸükredersiniz.” (Bakara-185)

BÄ°R HADÄ°S

“Ramazan geldiÄŸinde cennet kapılarıaçılır, cehennem kapıları kapanır ÅŸeytanlarda zincire vurulur (baÄŸlanır).” Buhari, Savm

GÜNÜN MANÄ°SÄ°

Buldu camiler ziyneti

Lazım bu ayın hürmeti

Ey benim devletli sultanım

Bulsun saimler devleti