ORGANİK TARIM NEDİR?

Organik tarımın kontrollü bir tarım uygulaması olduğunu ifade eden Uysal, tarımda kullanılan tohumdan en son toplanan ürüne kadar bütün aşamaların kontrollü olduğunu kaydetti. Organik tarımda kimyevi ilaç ve gübrenin kullanılmadığını belirten Uysal, “Organik tarımda çok çalışmalar yapılır. Organik tarımda ilaçsız ve gübresiz yetiştirme var gibi bir algı olamamalı.  Organik pek çok ilaç ve gübre var. Toplumda organik tarım ürünlerinde hiç gübre ve ilaç yok algısı var. Bu yanlış bir algıdır” diye konuştu. Organik ürünlerin faydaları konusunda bilgi veren Uysal, organik ürünlerin lezzetinin çok güzel olduğunu dile getirdi. Kimyevi gübre kullanılan ürünlere göre organik gübreyle yetiştirilen bitkinin lezzeti çok farklı olduğunu aktardı. Uysal, “Lezzet açısından organik tarım yapanlar bir tık öndeler. Bunun yanında ilaç kalıntısı olmadığı için sağlık açısından da herhangi bir problem oluşturmuyor. İlaç kalıntısının fazla olması kansorejen etkiler yapabiliyor. Organik tarımda bu yok ve diğer bir artısı” şeklinde konuştu.

ORGANİK TARIM İSTİSMAR EDİLİYOR

Organik tarımın isminin istismar edildiğini ile getiren Uysal, “Organik tarımın adı çok kirletildi. Önüne gelen ‘Bu organik abi’ diye satıyor. Köyden ne çıkıyorsa hepsinin organik olduğu yönünde bir dayatma var. İnsanlarda ‘Bu köyde yetiştirilmiş, organiktir’ düşüncesi var. En başta organik tarımda sertifikalara dikkat edilmelidir. Sertifikası kesinlikle sorulması gerekiyor. Pazarlarda organik ürün olduğu zaman mutlaka sertifikanın satıcıda olması gerekiyor. Organik ürün alacak kişilerin sertifikayı sorgulaması lazım. Bunun yanında sertifikanın üzerinde belli bir logo var ve buna dikkat etmek gerekir. Üzerinde imal yeri gibi her şeyi yazar. Tonajı bile bellidir bu sertifikada” diye konuştu.

KENDİ TOPUĞUNUZA KURŞUN SIKMAYIN

Sertifikaların belli tonajlar için verildiğini ancak bazı üreticilerin bu durumu istismar ettiğini dile getiren Uysal, bu durumu ‘üreticinin kendi topuğuna kurşun sıkması’ olarak değerlendirdi. Uysal, “Sertifikalar belli bir tonaj için alınır. Bir örnek üzerinden anlatmak gerekirse bin tonluk verim elde edebilecek üreticiye bin tonluk sertifika veriliyor. Ama bazen bin tonluk sertifikayla 10 bin tonluk ürün piyasaysa sürülebiliyor. Aslında organik tarımın taban veri sistemi var ve burada bu durum kontrol ediliyor. Bin ton çıktığı anda sizin hakkınız bitiyor. Ama bu hallerin giriş-çıkışlarında veya resmi pazar yerlerinde kontrol edilebiliyor. Piyasa pazarlarında bu kontroller yapılamıyor” dedi. Ürünlerin organik olmadığı halde bu sertifikayı kullanarak satışların gerçekleştirildiğini kaydeden Uysal, “Organik olmadığı halde bu sertifika kullanılarak satılıyor.  Bu çok satmalarından ziyade onların kalitesini stabil kılacak bir sistem. Kalitenin stabil kalması insanların gözünde her zaman kalitesin ve her zaman kazanacaksın anlamına geliyor.  Üreticiler buna dikkat etmesi gerekir. Bu durum ‘kendi topuğuna kurşun sıkmak’ demektir” ifadelerini kullandı.

‘ORGANİK TARIM ÜRÜNLERİ HER YERDE BULUNABİLMELİ’

Konya’da yapılan organik çalışmalar konusunda bilgiler veren Uysal, Tarım İl Müdürlüğü ve bazı firmalar aracılığıyla çalışmalar yapıldığını söyledi. Bu çalışmalar kapsamında Organik Tarım Derneği’nin kurulduğunu dile getiren Uysal, “Bunun yanında Konya’da Organik Tarım Pazarı kuruldu ama çok fazla işlevsel olamadı. Çok çaba gösterildi diri tutulması için. Aslında hem organik tarım hem de iyi tarım uygulamaları kapsamında bu ürünlerin satışı her pazar ve her markette kendilerine has yerler olması gerekiyor. Pazarlarda öyle bir sorun vardı ama bu aşılıyor. Bence insanlarımız iyi tarım ve organik tarım uygulamalarındaki ürünlerini her yerde bulabilmeliler” dedi. Uysal, bu uygulamalar için tonaj ve sertifika kontrollerinin iyi yapılması gerektiğine vurgu yaptı.

‘MARKANIN KIYMETİ BİLİNMİYOR’

Konya’da tarımsal anlamda markanın kıymetinin bilinmediğini ifade eden Uysal, marka için yapılan yatırımların fuzuli görüldüğünü söyledi. Uysal, “Marka için yapılan reklamlara ödenen bedelleri fuzuli görüyoruz. Ayrıca bir anda biraz fazla satmayı daha fazla önemseyerek geleceği sıkıntıya sokuyor. Küçük düşünüyor ya da vizyonlu düşünülmüyor. Markalaşmanın önündeki en büyük engel budur. Anlık düşünüp anlık yaşamamız” dedi. Markanın belli bir ağırlığı olduğunu kaydeden Uysal, “Markanın belli bir sorumluluğu var. Tamam, adını vereceksin ama adını hakkı ile yaşatmak için çok çalışmak gerekiyor. Kalitenden ödün vermeyeceksin ve her zaman stabil gideceksin. Belki daha az veya ucuza satacaksın ama ona gelecekteki günler için boyun eğeceksin” ifadelerini kullandı.

‘SADAKATSİZLİK YAPILMAMALI’

Organik tarımda markalaşma için üretim yapan orta ve küçük ölçekli çiftçilerin yönlendirilmesi konusunda konuşan Uysal, “Köyde Ahmet veya Mehmet ağanında gücü var. Ama onlar bütün güçlerini üretime odaklamış durumdalar. Satış için anlık düşünüp anlık yaşıyorlar. Tabi ki odalar, birlikler, firmalar veya dernekler bir kapı açabilirler” dedi. Organik tarımda orta ve küçük ölçekli çiftçi ile firmaların piyasayı konuşarak işler yapması gerektiğini ifade eden Uysal, çiftçi ve firmaların sadakatsizlik yapamaması uyarısında bulundu.

Konya’da markalaşma adına çalışmalar yapıldığını dile getiren Uysal, Konya Organik Tarım Derneği’nin bu konuda çok çaba gösterdiğini söyledi. Konya’da tıbbi bitkiler üreten firmalar olduğunu ve Konya’dan hem yurtdışına hem de yurtiçine satış yapan firmaların bulunduğunu söyledi. Akşehir, Bozkır ve Hadim ilçelerden satışların gerçekleştiğini aktardı. Organik tarım satışının daha çok Akşehir üzerinden yapıldığını dile getiren Uysal, Akşehir’deki firmaların yurtdışında ki firmalarla bağlantısı olduğuna dikkati çekti.   (Mustafa KARAKAYA)