Milli Savunma Bakanı Işık: PYD, Suriye'de Kürtlere karşı en fazla cinayeti işleyen örgüt

ÇeÅŸitli temaslarda bulunmak için Yozgat'a gelen Adalet Bakanı Bekir BozdaÄŸ, BoÄŸazlıyan Åžeker Fabrikası'nda basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve kendisinin Almanya'da katılacakları etkinlikleri iptal edilmesi üzerine Almanya BaÅŸbakanı Angela Merkel'in yaptığı açıklamalara iliÅŸkin görüÅŸünün sorulması üzerine BozdaÄŸ, ÅŸunları söyledi:

"Almanya'da yapacağımız toplantı bildiÄŸiniz gibi belediye tarafından iptal edildi. Ä°ptal kararını veren belediyedir ama olayın oluÅŸ ÅŸekline baktığımızda oradaki organizasyonu yapan vatandaÅŸlarımız belediyeye durumu pazartesi günü 27 Åžubat'ta bildiriyorlar. Toplantıya kimin katılacağını kaç kiÅŸi olacağını bildiriyorlar. Ä°lanlar yapılıyor. Nihayet çarÅŸamba günü belediye yetkilisi, polis yetkilisi ve organizasyonu yapanlar adına bir temsilci ortak bir tutanaÄŸa da imza atıyorlar. Tutanakta binanın yeri, adresi, katılacakların sayısı, kirası, konuÅŸmacı, toplantının ne kadar süreceÄŸi ve orada bir zarar meydana gelirse bu zararın nasıl karşılanacağını içeren tutanak tutuluyor. Toplantı perÅŸembe günü 19.00'da yapılacak, bu imza çarÅŸamba günü atılıyor. PerÅŸembe günü de Alman Adalet Bakanı ile saat 18.00'de bir görüÅŸmemiz var. Bütün bunları yan yana koyduÄŸumuzda belediyenin bu toplantıyı iptalden günler öncesinden bildiÄŸi, toplantıya gerekli desteÄŸi verdiÄŸi gözüküyor ancak perÅŸembe günü ne oluyorsa bir müdahale oluyor. Çok net gözüküyor burada. Bu müdahaleyi Alman istihbaratı mı yaptı yoksa Federal Hükümet mi yaptı. Onu tabii müdahaleyi yapanlar daha iyi bilir ama hayatın olaÄŸan akışına baktığımızda bir müdahale olduÄŸu çok açık ve bu müdahale sonucu belediye bu toplantıyı iptal etmiÅŸtir"

"Almanya'daki insan haklarına uygun mudur, değil midir?"

Toplantının iptalinin belediyeyi aÅŸan bir irade neticesinde olduÄŸunu dile getiren BozdaÄŸ, ÅŸöyle devam etti:

"Aynı iptalin sayın Nihat Zeybekci'nin toplantı yapacağı yerde olması o da bu iradenin ortak bir irade olduÄŸunu, her yerde geçerli bir irade olduÄŸunu da açık ÅŸekilde ortaya koymaktadır. Bunu belediyenin aldığı bir karar olarak görmüyorum, deÄŸerlendirmiyorum. Belediyeye aldırılan bir karar olarak görüyorum, deÄŸerlendiriyorum. Sayın Merkel, 'Biz ifade hürriyetine saygılıyız' diyor, bu kararda DışiÅŸleri Bakanı da 'Etkimiz yok' diyor. Ama ikisi de kararı eleÅŸtirmiyor. Kararı alan belediye 'Yanlış yapmıştır' demiyor. 'Türkiye'nin Adalet Bakanı'nın konuÅŸturulmaması Alman demokrasisine, Almanya'da hakim olan insan haklarına aykırıdır, belediye büyük bir yanlış yapmıştır' diye bir açıklamaları yok. Böyle bir deÄŸerlendirmeleri ikisinin de olmadı. Belediyeyi eleÅŸtiren kınayan, 'Bu yanlış olmuÅŸtur, Alman anayasasına, Alman demokrasisine ve Almanya'da hakim olan özgürlükler düzenine bir leke düÅŸmüÅŸtür' açıklamaları yok. Peki ben buradan soruyorum. Türkiye Adalet Bakanı'nın konuÅŸturulmaması, Sayın Merkel, Almanya'daki insan haklarına uygun mudur, deÄŸil midir? Alman anayasasına, Almanya'nın taraf olduÄŸu insan hakları sözleÅŸmesine uygun mudur, deÄŸil midir? Belediye doÄŸru mu yapmıştır, yanlış mı yapmıştır? Çok açık bir biçimde Alman hükümeti, bunu belediyenin yaptığını eÄŸer öyle kabul ediyorlarsa bu tavrı kınamamıştır, eleÅŸtirmemiÅŸtir. Yanlış bulduÄŸunu ifade etmemiÅŸtir"

Almanya'ya çaÄŸrıda bulunduÄŸunu dile getiren BozdaÄŸ, "EÄŸer Türkiye'de toplantı yapmak isteyen bir Alman siyasetçi varsa buyursun gelsin Türkiye'de dilediÄŸi gibi toplantı yapsın. Almanya'da seçimler var. Türkiye'de Almanya'daki seçimlerde oy kullanacak Alman vatandaÅŸları var. Türkiye'nin neresinde istiyorlarsa diledikleri gibi toplantı yapsınlar." dedi.

Kapıların sonuna kadar açık olduÄŸunu ifade eden BozdaÄŸ, "Bunu çok net ÅŸekilde ifade ediyorum. Aynı ÅŸeyi onlar söyleyebiliyorlar mı, söylemiyorlar. Söyleyebileceklerini de zannetmiyorum çünkü ırkçılık, ayrımcılık, yabancı düÅŸmanlığı, antisemitizm, Ä°slamofobi gibi Avrupa BirliÄŸinin üzerinde yükseldiÄŸi deÄŸerlerin düÅŸmanı olan hastalıklar, demokrasinin düÅŸmanı olan hastalıklar, hukuk devletinin düÅŸmanı olan hastalıklar Almanya'da hızla yayılmaktadır. Bu hastalığa kapılanların sayısı her geçen gün artmaktadır" diye konuÅŸtu.

"Sayın Merkel bile konuşacak yer aramakta, bulmakta zorlanabilir"

Bakan Bozdağ, şunları kaydetti:

"EÄŸer Bugün Türk Adalet Bakanı'na yapılan haksızlık karşısında susan Alman siyasetçiler, yöneticiler, ülkelerinde sürekli artan aşırıcılık karşısında tavır ve tedbir geliÅŸtirmezlerse bu anlayış Almanya'nın her biri tarafını tuttuÄŸu zaman Sayın Merkel bile konuÅŸacak yer aramakta, bulmakta zorlanabilir. Aşırıcılığa karşı demokrasiyi korumak, insan haklarını, hukuku korumak, hepimizin görevidir ve bu aşırılıklarla dünyanın neresinde olursa olsun birlikte mücadele etmemiz ÅŸarttır. Bize yapılan uygulama faÅŸist bir uygulamadır, demokratik deÄŸerlerin çiÄŸnendiÄŸi bir uygulamadır. Alman anayasasının, Almanya'nın taraf olduÄŸu insan hakları sözleÅŸmesinin ayaklar altına alınmasıdır. Hukuk devletinin çiÄŸnenmesidir. Türk toplumunun toplanma hakkının engellenmesidir. Burada bulunan hem Türk toplumunun hem de Adalet Bakanı'nın kendini ifade edebilme hürriyetinin engellenmesidir. Almanya'nın geçmiÅŸindeki hastalıkların yeniden depreÅŸtiÄŸini görmekten gerçekten büyük bir üzüntü duyduÄŸumu burada ifade etmek isterim"

"BoÅŸuna çabalıyorsunuz"

"Benim gördüÄŸüm Avrupa Konseyi ve Avrupa BirliÄŸi üyesi pek çok ülke Türkiye'nin hükümet sisteminin deÄŸiÅŸmesine karşılar" ifadesini kullanan BozdaÄŸ, ÅŸu deÄŸerlendirmede bulundu:

"Bunu çok net bir ÅŸekilde ifade ediyorlar. Uygulamalarıyla da bunu ifade ediyorlar. Hükümet deÄŸiÅŸikliÄŸinin yapılmasını isteyen, 'evet' oyu kullananların toplanmasına, kendilerini ifade etmelerine, bu yönde propaganda yapmalarına engel çıkarıyorlar. Ä°stiyorlar ki Türkiye'de istikrar olmasın, güçlü iktidar olmasın. 'Ä°stikrarsız Türkiye, güçlü iktidarsız bir Türkiye ile ülke yönetilmeye devam etsin. Recep Tayyip ErdoÄŸan ve AK Parti geçicidir, onların dönemindeki istikrar da geçici, güçlü iktidar da geçici. Onlar gittikten sonra yine istikrarsız eski günler, zayıf iktidarlar gelir, biz onlarla istediÄŸimiz gibi yol alabiliriz, istediÄŸimiz noktaya onları çekebiliriz' düÅŸüncesi bunların bilinç altında yatıyor. Onu da çok net görüyoruz. Türkiye'deki referandum sürecini etkilemek için Almanya'da ve yurt dışında bulanan vatandaÅŸlarımızın bu süreçte 'evet' oyu kullanmasını etkilemek için çaba gösterenler, boÅŸuna çabalıyorsunuz. Türk milleti oy verirken yabancı devletlerin iradelerine bakmaz, kendi kalbine, aklına, iradesine bakar, öyle oy kullanır. 16 Nisan'da onlara en büyük cevabı sandıkta BoÄŸazlıyanlılar, Yozgatlılar, 80 milyon aziz milletimiz, Almanya'da ve Avrupa'da dünyanın dört bir yanında yaÅŸayan aziz vatandaÅŸlarımız verecektir, hiç ÅŸüphem yok.