MOSSAD'la işbirliğini göremiyorlarsa yazıklar olsun

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, "Gidenlere, yolunu deÄŸiÅŸtirenlere, yolunu saptıranlara, uÄŸurlar olsun. Bize, biz yeteriz. Bize Allah yeter. Bizim kardeÅŸliÄŸimiz, Allah'ın izniyle, bugüne kadar Türkiye'ye çok deÄŸerli hizmetler kazandırdı" dedi. ErdoÄŸan, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen Tüm Sanayici ve Ä°ÅŸ Adamları DerneÄŸi (TÜMSÄ°AD) Genel Kurulu'ndaki konuÅŸmasında, dernek yönetim kurulu için yapılacak seçimin hayırlı olmasını temenni etti.  TÜMSÄ°AD'ın demokrasi mücadelesine katkıda bulunduÄŸunu belirten ErdoÄŸan, 10 AÄŸustos'taki CumhurbaÅŸkanı seçiminde verilen destek için teÅŸekkür etti. ErdoÄŸan, TÜMSÄ°AD'la çeÅŸitli vesilelerle bir araya geldiklerini hatırlatarak, daha önce TÜMSÄ°AD'ın genel kuruluna katıldığını söyledi.  Dernekle temaslarının sadece resmi toplantılardan ibaret olmadığına vurgu yapan ErdoÄŸan, "Biz aynı davaya inandık. Aynı davanın neferleri olduk. Aynı dava için birbirimize yol arkadaşı, kader arkadaşı, aynı davanın hizmetkarları olarak birbirimize kardeÅŸ olduk. Son 1-1,5 yılda birçok önemli meselede imtihana tabi tutulduk. Gezi olaylarında, 17-25 Aralık darbe giriÅŸiminde, 30 Mart seçimlerinde, 10 AÄŸustos seçimlerinde çok çetin imtihanlardan geçtik" diye konuÅŸtu. "Fatihler, toprakları deÄŸil, kalpleri fetheder" ErdoÄŸan, bütün bu yaÅŸananlarda uhuvvetlerinin ve muhabbetlerinin test edildiÄŸini dile getirerek, ÅŸöyle devam etti: "EÄŸer birbirimizin arasında bu sarsılmaz uhuvvet, muhabbet olmasaydı, bu dava bugün burada olmazdı. Sizler belki bu salonda olmazdınız, ben ÅŸahsen belki bu kürsüde olmazdım. Kaleleri zapt ederler, köyleri, ÅŸehirleri tahrip ederler, ülkeleri, toprakları iÅŸgal ederler ama o gönüldeki aÅŸk var ya... O gönüldeki ateÅŸ, o gönüldeki özellikle o uhuvvet, o muhabbete var ya onu yıkamadıkları, onu tahrip edemedikleri sürece, inanın asla ve asla mutlak zafer kazanamazlar. Unutmayın bir Fatihler vardır bir de iÅŸgalciler vardır. Fatihler, toprakları deÄŸil, kalpleri fetheder, kalpleri açar ve gönüllere girerler. Ä°ÅŸgalciler ise toprakları alsalar bile gönülleri zapt edemez, gönüllere giremez, iÅŸte onun için iÅŸgal ettikleri topraklara dahi tutunamazlar. Kimi zaman oldu haksız rekabetle üzerimize geldiler, yasaklarla, cezalarla, iftiralarla, montajlarla, kirli manÅŸetlerle, ulusal ve uluslararası operasyonlarla üzerimize geldiler. Ellerindeki tüm imkanları, tüm fırsatları, ellerindeki tüm silahları, kalemleri, sayfaları, ekranları, yalanlarla iftiralarla kullandılar."  KardeÅŸliklerinin son derece kıymetli olduÄŸunu aktaran ErdoÄŸan, "Bizim kardeÅŸliÄŸimiz, büyük Türkiye'nin istikbalidir. Hatta bizim kardeÅŸliÄŸimiz ümmetin, tüm mazlumların, maÄŸdurların, tutunacakları yegane umut dalıdır" dedi. "Bize, biz yeteriz" ErdoÄŸan, "Önce rafik, sonra tarik" sözünü anımsatarak, iÅŸin aslının bu olduÄŸunu söyledi. Rafikin önemli olduÄŸunu ifade eden ErdoÄŸan, ondan sonra da "yol" anlamına gelen tarikin önemini dile getirdi. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "Dostunu yolda tanırsın, alışveriÅŸte tanırsın" sözüne atıfta bulunarak, ÅŸunları söyledi: "Ä°ÅŸte biz bu kutlu yola, mücadeleye her kesimden dostlarla her kesimden yol arkadaÅŸlarıyla her kesimden kardeÅŸlerimizle ve kardeÅŸ bildiklerimizle çıktık. Bu uzun ve ince yolda, defalarca dostluÄŸumuz, kardeÅŸliÄŸimiz test edildi. Kimin gerçek dost ya da gerçek kardeÅŸ olduÄŸunu, kimin de dostluk ve kardeÅŸlik maskesi altında gizli niyetleri olduÄŸunu, gizli niyetlerin peÅŸinde olduÄŸunu, bu süreçte defalarca gördük, yaÅŸadık ve onlarla yolumuz ayrıldı. Gidenlere, yolunu deÄŸiÅŸtirenlere, yolunu saptıranlara, uÄŸurlar olsun. Bize, biz yeteriz. Bize Allah yeter. Bizim kardeÅŸliÄŸimiz, Allah'ın izniyle, bugüne kadar Türkiye'ye çok deÄŸerli hizmetler kazandırdı. Bundan sonra da kazandırmaya devam edeceÄŸiz. Biz Allah'ın izniyle birbirini sırtından hançerleyen nankörlerin, hainlerin seviyelerine hiç inmeyecek, hiçbir zaman onların düÅŸtükleri çukurlara, tuzaklara düÅŸmeyeceÄŸiz. Bunu dün KırÅŸehir'de gördüm. KırÅŸehir'de siyasi hayatımda bugüne kadar yapmış olduÄŸumuz açılışların ve mitinglerin en muhteÅŸemini yaptık."  "Birbirine kenetlenmiÅŸ tuÄŸlalar gibiyiz" ErdoÄŸan, halkın olanları gördükçe daha kavi bir ÅŸekilde birbirine dayandığını anlatarak, uhuvvetten, kardeÅŸlikten ve muhabbetten asla taviz vermeyeceklerini kaydetti. KardeÅŸliÄŸin aynı zamanda mesuliyet olduÄŸuna iÅŸaret eden ErdoÄŸan, kardeÅŸlik herkese yayıldığında Türkiye'nin daha muzaffer bir ülke olacağına dikkati çekti.  ErdoÄŸan, hainlerin hain olmanın gereÄŸini yaptığını aktararak, bunların ihanet ve fitneyle, birtakım çevrelerin maÅŸası olarak yollarına devam ettiklerini vurguladı.  Çıktıları yolda tek vücut olmanın önemine deÄŸinen ErdoÄŸan, "Birbirine kenetlenmiÅŸ tuÄŸlalar gibi dimdik, sapasaÄŸlam, büyük, yeni Türkiye mücadelesini vermeye devam edeceÄŸiz. Bir noktanın altını çizmek istiyorum. Bizim birlikte sevdamız, Türkiye sevdası oldu. Millet sevdası oldu. Hep söyledim, biz milletimizi seviyoruz. Bizi milletimizden ayırmak mümkün deÄŸil. Bizim milletimize aÅŸkımız var. Bizim tabularımız yok. Biz, uluhiyette, ubudiyette, Rabbimizden baÅŸkasını tanımıyoruz. Biz bu yola böyle çıktık. Bizim mücadelemiz, davamız büyük Türkiye oldu, yeni Türkiye oldu, güçlü Türkiye oldu. Biz birileri gibi çıkarları peÅŸinde koÅŸan, kendi ÅŸahsi iktidarları peÅŸinde koÅŸanlardan asla olmadık. Onun için 'milli irade' dedik, onun için 'saÄŸlam irade' dedik, onun için 'önce millet' dedik. Böyle yola çıktık. 'Önce insan' dedik, böyle yola çıktık. 'Önce devlet' demedik. Devleti arkaya aldık. 'Önce insan' dedik" ÅŸeklinde konuÅŸtu. "Gizli toplantıyı dinleyip uluslararası ÅŸebekelere servis etmek ne demek?" CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, paralel yapının ne olduÄŸu, bugünlere nasıl ulaÅŸtığını herkesin düÅŸünmesi, tahlil etmesi, üzerinde hassasiyetle durması gerektiÄŸini çünkü yaÅŸanan sürecin tarihi ve ibretlik bir süreç olduÄŸunu dile getirdi. Paralel yapıya "HaÅŸhaÅŸiler" dediklerini hatırlatan ErdoÄŸan, "Niye HaÅŸhaÅŸiler? Çünkü HaÅŸhaÅŸiler 11. yüzyılda ortaya çıkmışlardı ve aynen bugünkü gibi paralel yapı kurarak, Büyük Selçuklu Devleti'ne ağır zararlar vermiÅŸlerdi. Bizim o günden sonraki tüm devletlerimiz, Anadolu Selçuklu Devleti de Osmanlı Devleti de bu olaylardan ibret almış ve bu noktada çok hassas davranmışlardır. Maalesef 70'lerden itibaren Türkiye Cumhuriyeti bu konuda gerekli hassasiyeti gösteremedi. 10 asır sonra aynı tarzda, aynı ÅŸekilde bir baÅŸka HaÅŸhaÅŸi yapı, ulusal güvenliÄŸimizi tehdit eder boyuta ulaÅŸtı. Ä°ÅŸte biz, bu hadiseden ibret çıkaracak, inÅŸallah asırlar boyunca tekrar yaÅŸanmaması için de tedbirlerimizi bugünden alacağız" diye konuÅŸtu.  ErdoÄŸan, söz konusu yapının sadece ÅŸahsına, ailesine, arkadaÅŸlarına taarruz eden bir yapı olmadığını belirterek, konuÅŸmasını ÅŸöyle sürdürdü: "Bunu maalesef bugün dahi göremeyenler var. Bugün bile ürkenler var, korkanlar var, bu paralel yapının aslında neye, kime taarruz ettiÄŸini tam olarak anlamayanlar, idrak edemeyenler var. Bu yapı, benim ÅŸahsımdan ziyade öncelikle Türkiye'nin ulusal güvenliÄŸine, ulusal bütünlüÄŸüne taarruz etmiÅŸtir. Ä°ÅŸte geçenlerde gördünüz. CumhurbaÅŸkanının, BaÅŸbakanın, bakanların, Anayasa Mahkemesi'nin, Genelkurmay'ın, bütün kuvvet komutanlarının telefonlarını dinlemek ne demek? Böyle bir ÅŸey olabilir mi? Böyle bir sivil toplum örgütü veya onun içinde barınanlar böyle bir ÅŸeyi nasıl yapabilir? Bu, vatana ihanet deÄŸil de nedir? Bu bir ajanlık deÄŸil de nedir? DışiÅŸleri Bakanlığı'ndaki çok gizli toplantıyı dinleyip, uluslararası ÅŸebekelere servis etmek ne demek? MÄ°T'in Suriye'de Türkmenlere yardım götüren tırlarının önünü kesmek, oradan fotoÄŸraflar almak, o fotoÄŸrafları da büyük bir ahlaksızlık içinde iftirayla dünyaya servis etmek ne demek? Ahlaksızca ÅŸunu söylüyorlar, 'Bu tırlar, terör örgütlerine silah götürüyorlardı, Bayır Bucak Türkmenlerine deÄŸil.' Böyle de ahlaksızca yalanları söyleyebiliyorlar. Yalan, sevgililer sevgilisi o Nebi'nin en çok nefret ettiÄŸi ÅŸey. Birçok suçu iÅŸleyebilirsin, ÅŸunu yaparsın, bunu yaparsın vesaire ama Nebi'ye dediler ki 'yalan', orada ayaÄŸa fırladı. 'Asla' dedi. Çok tehlikeli bir ÅŸey. Bunların yerli olduÄŸunu, bunların bu ülkenin evladı olduÄŸunu, bu yaptıklarına raÄŸmen hala düÅŸünen varsa, açık söylüyorum, çok büyük bir gaflet ve dalalet içindedirler." "Biz yandık, onlar yanmasın"  CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, paralel yapının milletin dini hassasiyetlerine apaçık suikast düzenlemek istediÄŸini, kendilerinden baÅŸkasını dindar, hatta Müslüman görmeyecek kadar enaniyet içinde olduklarını ve kendilerine her yöntemin meÅŸru kabul edildiÄŸi bir sapkın yol çizdiÄŸini söyledi. Paralel yapı için her yolun meÅŸru olduÄŸunu kaydeden ErdoÄŸan, bu yapının dini hassasiyetlere çok ağır zulmettiÄŸini, milletin yardımlaÅŸma, dayanışma hasletlerini kendisine hedef yaptığını, baÅŸka cemaatlere, derneklere, vakıflara, baÅŸka yardım kuruluÅŸlarına, burs veren, yurt veren teÅŸkilatlara hayat hakkı tanımadığını anlattı.  ErdoÄŸan, ÅŸöyle devam etti: "Åžimdi 'özgür basın' diye feryat ediyorlar, deÄŸil mi? Ä°ÅŸte TahÅŸiye Operasyonu diyerek, kitaplara el koyan, kitapları suç, delil olarak kullanan, bizzat bunların kendisiydi. Basın özgürlüÄŸünden bahsediyorsunuz, TahÅŸiye Operasyonu diye yaptığınız operasyonun altında kimler yatıyordu? Yazarlar, çizerler, orada kitapları olan birçok insan vardı. Bunlar gittiler 16, 17 ay içeride yattılar. Bunu neyle izah edeceksiniz? Onlar yazardı. Niye onlara bu ÅŸekilde yalanla, iftirayla saldırdınız? Bu yapı aynı zamanda bu aziz milletin ahlak deÄŸerlerine de suikast düzenledi. Ä°ftirayı, ÅŸantajı, montajı, yalanı, takiyeyi, her türlü haksızlığı meÅŸru gördüler, meÅŸru gösterdiler. Bu milletin ahlak damarlarını tahrip etmeye çalıştılar. Bunlar, milli deÄŸiller, yerli deÄŸiller. Buna raÄŸmen bugün hala bunlarla iÅŸ tutanlar, yol arkadaÅŸlığı yapanlar, bunlarla iÅŸ birliÄŸine gidenler, inanın çok yakında büyük bir mahcubiyet yaÅŸayacaklar. Bunu söylemek zorundayım. Biz yandık, onlar yanmasın. Siyasi partilere, STK'lara, derneklere, vakıflara söylüyorum, hatta ve hatta içimizde, yanı başımızda gizlendiÄŸini zannedenlere söylüyorum. Kim ki bunlara karşı tavır almazsa, Türkiye'ye haksızlık etmiÅŸtir, milletine haksızlık etmiÅŸtir, dinine, ahlakına, vicdanına haksızlık etmiÅŸtir." "MOSSAD'la iÅŸ birliÄŸi tuttuÄŸunu göremiyorlarsa yazıklar olsun" CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, en başından itibaren paralel yapının tabanıyla üst kademesini ayrı deÄŸerlendirdiÄŸine iÅŸaret ederek, üst kademenin çok bariz ÅŸekilde baÅŸka odakların, baÅŸka çevrelerin maÅŸası, kuklası olduÄŸunu vurguladı.  Bir üst akıl olarak ifade ettiÄŸi uluslararası egemen güçler, emperyal güçlerin söz konusu yapıyı gayet iyi kullandığını ve kullanmaya devam ettiÄŸini dile getiren ErdoÄŸan, "Ama tabandakilerin artık bazı soruları kendilerine sormaları, bazı ÅŸeyleri sorgulamaları kaçınılmaz bir hal almıştır. Bütün bu ortaya çıkan gerçeklerden, bütün bu ortaya dökülen pisliklerden sonra samimi insanların hala o çatı altında durmasının hiçbir mazereti olamaz. 'Acaba bu devlet, bu hükümet neden bu kadar açık ve net olarak bu tavrı koyuyor?' diye kendi kendilerine bu soruyu sormaları lazım. Paralel yapının tabanındaki samimi insanlar, bu yapının kimlerle iÅŸbirliÄŸi yaptığını, kimlerle yan yana geldiÄŸini, kimlerle aynı karede fotoÄŸraf verdiÄŸini lütfen görsünler ve bu gidiÅŸi sorgulasınlar. Hala bu yapının MOSSAD'la iÅŸ birliÄŸi tuttuÄŸunu göremiyorlarsa yazıklar olsun. Çünkü her ÅŸey çok açık, net ortada" ÅŸeklinde konuÅŸtu. "DüÅŸük faizle kredi imkanı saÄŸlayacaksın ki yatırım yapabilsin" CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, ülkede yatırım isteniyorsa faizlerin düÅŸmesi gerektiÄŸini belirterek, "Ä°stihdam istiyorsak yatırım olması lazım. Yatırım ne ile olacak? GiriÅŸimcinin önüne düÅŸük faizle kredi imkanı saÄŸlayacaksın ki yatırım yapabilsin" dedi. Döneminde konut edindirmede 3,5 milyar lira ödediklerini dile getiren ErdoÄŸan, "Neden? Ä°ÅŸte hep bu zulüm sebebiyle. Alan götürdü, alan götürdü. Yüksek enflasyonu görmediler, görmezden geldiler. Çünkü yüksek enflasyonun onlara bir zararı yok ki" diye konuÅŸtu. "CumhurbaÅŸkanı olarak tezimi yine ileri sürüyorum; Enflasyon sebep deÄŸildir. Enflasyon neticedir. Faiz sebeptir, faiz enflasyonu doÄŸurur, bunu böyle biliniz" diyen ErdoÄŸan, ülkede yatırım ve istihdam isteniyorsa faizlerin düÅŸmesi gereken en düÅŸük noktaya inmesi gerektiÄŸini ifade etti. Yatırımın, "giriÅŸimcinin önüne düÅŸük faizle kredi imkanı saÄŸlanması" ile olabileceÄŸine dikkati çeken CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "Åžu anda yüksek banta bakıyorsun 11,7-11,8. En yüksek. Buna komisyonları falan kattığın zaman 15, 16, 17... Gidiyor. Bunun altından kalkılır mı? Bu piyasaya nasıl yansır? Bunun hesabını ÅŸöyle bir yaptığımızda maliyetler yükseleceÄŸi için patron bunu nereye vuracak? Tabii ki sattığı ürüne vuracak" deÄŸerlendirmesinde bulundu. ErdoÄŸan, bu durumun inÅŸaat sektöründe de diÄŸer sektörlerde de böyle olduÄŸunu kaydederek, "Ama bakıyorsun birileri çıkıp ÅŸunu söylüyor, 'Sanayiye önem vermemiz lazım inÅŸaat sektörüne o kadar önem vermenin anlamı yok.' Ä°nÅŸaat sektörü emek yoÄŸundur. Ä°nÅŸaat sektörü olmadan bir ülkede kalkınma olmaz bunu böyle bilmemiz lazım. Biz en zor zamanda inÅŸaat noktasında ara vermedik, böyle devam ettik. Ä°nÅŸaat ve sanayi bunların at başı gitmesi lazım. Ne sanayiyi ne de inÅŸaat sektörünü terkedeceksin. Ülke büyüyor ya, geliÅŸiyor" diye konuÅŸtu. "Genç nüfusu yakalayamayan ülke bitmeye doÄŸru gider" Kentsel dönüÅŸümlerle, deÄŸiÅŸimlerle modern bir Türkiye inÅŸa edilecekse inÅŸaat sektörünün kesinlikle görmezden gelinemeyeceÄŸine vurgu yapan ErdoÄŸan, nüfusun da arttığını ancak artışın istenilen düzeyden altta olduÄŸunu, ÅŸu anda 77,8 milyonlarda olduklarını, hedeflerinin 2023'te 85 milyon olduÄŸunu, gönüllerinin daha fazlasını arzu ettiÄŸini söyledi. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, bir ülkenin dinamizminin genç nüfus olduÄŸunu belirterek, genç nüfusu yakalayamayan ülkenin bitmeye doÄŸru gittiÄŸini, ÅŸu anda Batı'nın gittiÄŸini aktardı. Artış oranının yüzde 2'nin üzerinde olması gerektiÄŸinin altını çizen ErdoÄŸan, bu rakamın veya altının kendilerine yaramayacağını, "Onun için ben buradan açıkça söylüyorum; En az 3, bir defa bizim olmazsa olmazımızdır. Siz saÄŸda solda konuÅŸulanlara, yazılanlara bakmayın. Onlar yine 1'de, 2'de kalsınlar o yazanlar çizenler ama bizler 3'ü, 4'ü düÅŸünmemiz lazım. Beypazarlı amcamızın o nasihatini unutmamamız lazım; 1 olur garip olur, 2 olur rakip olur, 3 olur denge olur, 4 olur bereket olur, gerisi Allah kerim. Buna böyle bakmak lazım" dedi. ErdoÄŸan, genç ve dinamik nüfusun emeÄŸin sahibi olduÄŸunu, emek olmadan ekonomi olamayacağını, insan olmazsa bunların hiçbirisinin olamayacağını dile getirerek, demokrasi ve ekonomi noktasındaki atbaşı gidiÅŸin de sürdürülmesi gerektiÄŸini vurguladı. "Kendi çarkları dönüyorsa Türkiye batmış umurlarında deÄŸil" Kendilerinden önceki dönemlerde bütün antidemokratik uygulamaların, baskının, zulmün, adaletsizliÄŸin hatta darbelerin dahi görmezden gelindiÄŸini ve üzerinin örtüldüÄŸünü anlatan ErdoÄŸan, ÅŸöyle devam etti: "Bunların huyudur. Yerli, milli olanı görürler, üzerine giderler ama gayrimilli olanı asla görmezler, görmezden gelirler. Kendi çarkları dönüyorsa Türkiye batmış bunların umurunda olmaz. Kendi çarklarını döndürmek için Türkiye'yi bataklığa sürüklemekten de hiç ama hiç çekinmezler Ä°ÅŸte paralel yapı konusunda da bizi hiç ÅŸaşırtmadılar. NeymiÅŸ muhatapları cumhurbaÅŸkanı deÄŸilmiÅŸ. Sen kimsin ya? Sen kimsin? Bu fakiri milleti muhatap görmüÅŸ sen beni muhatap görsen ne yazar görmesen ne yazar. Bakın iÅŸte bunun için TÜMSÄ°AD gibi, MÜSÄ°AD gibi, ASKON gibi daha buna benzer birçok dernek ve vakıf son derece önemlidir. Biz bu ülkede milli iradenin üzerindeki vesayeti kaldırdık. Siz de bu ülkede sermayenin üzerindeki vesayeti kaldırdınız, kaldırıyorsunuz. Biz siyasette tekelleri altüst ettik, siz ekonomide tekelleri sarstınız. Bu ÅŸekilde korkmadan, çekinmeden ilerlemeyi sürdüreceÄŸiz. Hepsi bir araya geldi, hala geliyorlar. Ä°çeride, dışarıda demokrasinin, büyük ekonominin, büyük Türkiye'nin ne kadar hasmı varsa ve hazımsızı varsa bir araya geldiler. FotoÄŸrafa bakın aynı karenin içinde Esed'i görürsünüz, aynı karenin içinde CHP'nin temsilcilerini görürsünüz, aynı karenin içinde diÄŸer muhalifleri görürsünüz. Ä°srail'i, paralel yapıyı, iÅŸte o malum dernekleri, uluslararası bazı örgütleri, sözüm ona insan hakları örgütlerini, gazetecilik örgütlerini görürsünüz." "Cezaevlerindekiler gazeteci deÄŸil" ErdoÄŸan, bazı uluslararası gazete derneklerinin gelerek kendilerini güya hesaba çektiÄŸini kaydederek, bu kiÅŸilerin kendilerine "Cezaevinde ÅŸu kadar mahkum gazeteci var" dediÄŸini, kendisinin "Kaç tane var" diye sorduÄŸunu, sayı veremediklerini aktardı. Bu kiÅŸilerden isim istediÄŸini ancak bu kiÅŸilerin isim de veremediÄŸini ifade eden ErdoÄŸan, "O zaman ben söyleyeyim; Bizim ÅŸu anda ülkemizin cezaevlerinde mahkum olarak 7 kiÅŸi var. Ve bunlar gazeteci deÄŸil. Ellerine bir kart tutuÅŸturuyorlar, bunları gazeteci yapıyorlar. Böyle gazeteci oluyorlar. Peki bunlar düÅŸüncesinden, yazısında dolayı mı içeri dirmiÅŸ? Hayır. ÇoÄŸu zaten bunların DHKP-C terör örgütü mensubu. Ya polis öldürmekten, ya bekçi öldürmekten, ya ruhsatsız silah bulundurmaktan veyahut da banka soymaktan içeri girmiÅŸ ve mahkum olmuÅŸlar. Ve bunların da 3 tanesi bizim dönemde, diÄŸerleri bizden önceki hükümetler döneminde" diye konuÅŸtu. Bunu söyleyince sus pus olanların yurtdışına gidince yine aynı ÅŸeyi söylemeye devam ettiÄŸini belirten CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "Biraz dürüst olun be, samimi olun be. bunlarda dürüstlük falan da yok. Ä°ftira at tutmazsa iz bırakır. Mantık bu, aynen paralel yapının da yaptığı buydu Türkiye'de. Ä°nsanlara nasıl zulmettiler. 16, 17 ay içeride yatırdılar. Bakın kendileri bazıları için neler yazıyorlar çıkarsınlar diye. Peki 14 yaşında Yakup kardeÅŸimizi içeri aldınız. Adam mı öldürmüÅŸtü? Ne yaptı da içeride bu kadar tuttuktan sonra 11 sene çocuk yaÅŸta içeri aldınız ÅŸimdi de çocuklarından ayrı olarak tekrar içeri alıyorsunuz" ifadelerini kullandı. "Kimbilir onun da belki bir montajı vardır" CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "Türkiye'nin en büyük iÅŸveren derneÄŸi, STK'sı durumunda olan ve kısa zaman önce görevi bırakan baÅŸkanı biliyorsunuz çıktı, 'Ben bir paralel devlet görmüyorum' dedi, böyle bir açıklama yaptı. Aslında bal gibi görüyor, görüyor da bunu söylemek, itiraf etmek iÅŸine gelmiyor. Kimbilir onun da belki bir montajı vardır, onunla ilgili de belki bir ÅŸantaj vardır" dedi. "O savcı da çıkmış 17 Aralık darbe giriÅŸimini nasıl yaptıklarını utanmadan sıkılmadan itiraf ediyor" diyen ErdoÄŸan, konuÅŸmasını ÅŸöyle sürdürdü: "Allah aÅŸkına hukukta, burada çok hukukçu vardır, 'Bence' diye bir yaklaşım, böyle bir bakış açısı olabilir mi? Buradan adalet doÄŸabilir mi? Bir hukuk devletinde 'Bence' diyerek, ÅŸahsi duygularını, ÅŸahsi çıkarlarını, mensubu olduÄŸu örgütü öne çıkaran bir savcı, o koltukta kalamaz, piÅŸkin bir ÅŸekilde çıkıp konuÅŸamaz. Bu, darbenin apaçık itirafıdır. Bu açıklamalar, ihanetin, illegal örgütlenmenin apaçık itirafıdır. Hep söylüyorum yargı, en baÅŸta içindeki HaÅŸhaÅŸileri temizlemeli, en baÅŸta bünyesindeki zehri atmalıdır. Ben, yargının o samimi, dürüst mensuplarını asla bunlarla bir tutamam, onlar bu iÅŸin istisnasıdır. Ama bu HaÅŸhaÅŸilerin içlerinde olduÄŸunu zaten biliyorlar. Ben de buna inanıyorum. Çünkü zarar gören sadece yargımız deÄŸil, zarar gören Türkiye." CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, savcıların, hakimlerin Twitter'dan, gazete sayfalarından, adliye önlerinden keyfi açıklamalar yaptığını dile getirerek, "Dünyanın neresinde bunun bir örneÄŸi var ya? Böyle bir ÅŸey olabilir mi? Sen anarÅŸist misin? Nasıl olur da bir savcı olarak adalet sarayının önünde broÅŸür dağıtırsın ya? Böyle bir ÅŸey biz hayatımızda yaÅŸamadık, görmedik. ÖÄŸrencilik yıllarımızda bu tür ÅŸeyleri biz okulların önünde broÅŸür dağıtırdık ama sen savcısın ya sen nasıl böyle ÅŸeyleri dağıtırsın? Burada da zihinsel bir rahatsızlığın içine girdiÄŸi belli. Ya ver de birileri yapsın bunu. Yani adam mı kalmamıştı, ver de birileri yapsın bu iÅŸi. Sen niye yapıyorsun? Merak ediyorum, acaba bu ülkenin savcıları, hakimleri bu durumu vicdanlarına nasıl izah ediyorlar?" diye konuÅŸtu. Rafa kaldırılmış bazı dosyaların raftan indirildiÄŸini, üzeri örtülmüÅŸ bazı hadiselerin üzerindeki tozun temizlendiÄŸini, ancak cinayetler, kumpaslar, yapılan zulümlerin yanı sıra hukuk cinayetlerinin ortaya çıktığını belirten ErdoÄŸan, "Ä°ÅŸte bütün bunlara raÄŸmen birileri hala çıkıp bu paralel yapıyla, bu örgütle el ele, kol kola iÅŸ tutuyorsa, onlara da yazıklar olsun" dedi. "Paralel yapı montaj konusunda usta" CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, "paralel yapı"nın montaj konusunda usta olduÄŸunu ve kendisinin Somali'de çocuklara dağıttığı bir boyama kitabının kapağına montaj yapıp sosyal medyaya sürdüÄŸünü dile getirerek, ÅŸöyle konuÅŸtu "YetmemiÅŸ, bu montajı ana muhalefet partisi baÅŸkanının eline tutuÅŸturmuÅŸlar, 'Sen bunu kürsüden salla dur. Artık seçimler yaklaşıyor, salla tutar' demiÅŸler. Tabii o da bunlara uymuÅŸ. Dün KırÅŸehir'de de söyledim 'Klavuzu karga olanın...' dedim. Evet, böyle dedim. Yahu bu kaç oldu? Eline tutuÅŸturulan sahte belgeleri, yalan yanlış bu tür notları kaçıncı defadır kürsüden sallıyor. Ya bir montaj oradan film izletiyor veyahut da bu tür ÅŸeyleri sallayıp duruyor. Üniversite sınavlarıyla ilgili sahte bir maili gösterdi, rezil oldu. Kayseri'yle ilgili sahte belgeleri gösterdi, yargı kararlarını verdi, rezil oldu ama tazminat nedeniyle hakitaten Kayseri sucuÄŸa doydu. Bu arada ben de çok dava kazandım onu da söyleyeyim yani. Biraz daha diyorum biriksin de biz de artık ÅŸöyle büyük bir meydanda bu tür bir dağıtım mı yaparız, yoksa fakir fukara, garip gurebanın olduÄŸu bir vilayette bir çalışma mı organize ederiz, edeceÄŸiz." "Bunlar 24 saat içerisinde hükümet devirir, hükümet kurarlardı" BaÅŸka çevrelerden de "paralel yapı"yla iÅŸ tutan, ona kol kanat gerenler olduÄŸunu belirten ErdoÄŸan, ÅŸunları söyledi: "Türkiye'nin en büyük iÅŸveren derneÄŸi, STK'sı durumunda olan ve kısa zaman önce görevi bırakan baÅŸkanı biliyorsunuz çıktı, 'Ben bir paralel devlet görmüyorum' dedi, böyle bir açıklama yaptı. Duydunuz deÄŸil mi? OkumuÅŸsunuzdur. Aslında bal gibi görüyor, görüyor da bunu söylemek, itiraf etmek iÅŸine gelmiyor. Kimbilir onun da belki bir montajı vardır, onunla ilgili de belki bir ÅŸantaj vardır. Öyle bir cesaret, öyle bir basiret yok. Çünkü bunların zaten huyu bu. Sizinle karşı karşıya geldikleri zaman hemen böyle elleri ovuÅŸtururlar, 'Nasılsınız, iyi misiniz, hoÅŸ musunuz?' filan falan bunları sorarlar. Ä°ÅŸte 'Evde mantıya bekliyoruz. AkÅŸam yemeÄŸine bekliyoruz. Kahvaltıya bekliyoruz' derler. Bunlar hep iyi güzel de ama kalkıp sen bu ülkenin CumhurbaÅŸkanına saygısızlık yaparsan, BaÅŸbakanına saygısızlık yaparsan, hükümetine saygısızlık yaparsan, bunun cevabını öyle veya böyle alırsın. Çünkü bunlar bir kere olmadı, iki kere olmadı, üç kere olmadı, defaatle oldu ve biz her defasında 'Acaba düzelirler mi? Acaba dürüst olurlar mı?' hep bunu gayreti içinde olduk. Olmadılar. Çünkü bunlar, ÅŸuna alışmışlar, bunlar 24 saat içerisinde hükümet devirir, hükümet kurarlardı, bunu biliyorlar. Ama o devirler artık eski Türkiye'de var, yeni Türkiye'de bunlar yok. Bunlar, iÅŸine geleni görürler, iÅŸine gelmeyeni görmezler. Bunlar baÅŸörtüsünü görüyorlardı, imam hatip liselerini görüyorlardı ve bunlarla ilgili özel raporlar hazırlamışlardır. Kesintisiz eÄŸitim zulmünü görüyorlardı ama yüksek faizi hiçbir zaman görmediler. Niye? Oradan besleniyorlar. Reel yatırım dediÄŸin zaman eh sallana sallana ama finans sektörü dediÄŸin zaman koÅŸarak. Çünkü para orada, büyük para, büyük imkanlar orada. Kendi cebinden koyduÄŸu parayla deÄŸil, önce pompaya biraz su dolduruyor ondan sonra bol bol basıp oradan istediÄŸi kadar suyu çekiyor. Niye? E mevduat dediÄŸin olay bütün vatandaÅŸ, fakiri de orta hallisi de hepsi oraya parayı akıtıyor nasıl olsa." CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Türkiye'de batık bankalar sendromu yaÅŸandığını hatırlatarak, kimi rivayete göre 26 milyar dolar, kimi rivayete göre 40 milyar dolar, faiziyle hesaplandığında 100 milyar doları aÅŸan bir meblaÄŸ ortaya çıktığını kaydetti. "Yeni anayasa ile birlikte memur iÅŸçi ayrımını da ortadan kaldırmak lazım" CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "Yeni anayasa ile birlikte memur iÅŸçi ayrımını da ortadan kaldırmak lazım. Aynen geliÅŸmiÅŸ ülkelerdeki gibi çalışanlar sistemini getirmek suretiyle bu iÅŸi ilerletmek lazım" dedi. Uzun ince bir yolda gece gündüz gittiklerini ve gitmeye devam edeceklerini dile getiren ErdoÄŸan, 2023'e yaklaşırken yeni bir anayasanın ne büyük bir ihtiyaç olduÄŸunu görmek durumunda olduklarına vurgu yaptı. ErdoÄŸan, bu yeni anayasa içerisinde ÅŸüphesiz ki bir "Yeni Türkiye" hedefi olduÄŸunu ifade ederek, "Bu Yeni Türkiye içerisinde de takdir edersiniz ki hızı artıracak bir sistem deÄŸiÅŸikliÄŸine ÅŸiddetle ihtiyaç vardır. Bu sistem deÄŸiÅŸikliÄŸi bir defa ayaklarımızı prangalardan kurtaracaktır. Dün KırÅŸehir'de de söyledim, burada da söylüyorum; Haziran 7, Türkiye'nin adeta bir kırılma noktasıdır. Ve bu seçimlerde inanıyorum ki 400'ü alan iktidar yeni anayasayı da kuracaktır, hazırlayacaktır, yeni Türkiye'nin de temel taÅŸlarını döÅŸeyecektir. Bunu böyle görmemiz lazım" diye konuÅŸtu. Bu yüzden TÜMSÄ°AD, ASKON ve MÜSÄ°AD gibi birçok sivil toplum kuruluÅŸuna çok büyük görevler düÅŸtüÄŸünü ifade eden CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, 2011 seçimlerinin yapıldığı günün akÅŸamı yeni bir anayasa ihtiyacını hatırlattığını, bunun için mücadele edecekleri sözünü verdiÄŸini anlattı. "Çünkü bizim yeni anayasa çalışmalarımız içerisinde en önemli baÅŸlıklardan bir tanesi de bizim 'baÅŸkanlık sistemi' olayıydı. Hızlı gitmemiz gerekiyordu, seri kararlar almamız gerekiyordu" diyen ErdoÄŸan, sözlerini ÅŸyle sürdürdü: "DüÅŸünebiliyor musunuz? Birisini görevden alıyorsunuz iÅŸte ÅŸimdi bu paralelcilerle olan iÅŸlerde. Siz bir taraftan alıyorsunuz yargı bir taraftan geri iade ediyor, siz alıyorsunuz onlar iade ediyor. Böyle devlet idare edilir mi? Burada özel sektör var. Ä°ki ÅŸeyiniz vardır. Ä°hbar tazminatını ödersiniz, kıdem tazminatını ödersiniz. Memnun deÄŸilsiniz kapıya koyarsınız. Öyle mi? Ä°lanihaye çalıştırmaya mecbur musunuz? Bu yeni anayasa ile birlikte memur iÅŸçi ayrımını da ortadan kaldırmak lazım. Aynen geliÅŸmiÅŸ ülkelerdeki gibi çalışanlar sistemini getirmek suretiyle bu iÅŸi ilerletmek lazım. Bizim yeni bir anayasayı artık Türkiye'ye, milletimize kazandırmamız kaçınılmaz hale gelmiÅŸtir. Yeni bir anayasa, yeni bir idare sistemi inanın Türkiye ekonomisinin de demokrasinin de siyasetin de üzerindeki tüm yükleri kaldıracaktır. Bunu daha fazla ertelememek gerekir. Önümüzdeki seçimlerin yeni bir anayasayı merkezine alması yeni bir anayasayı yazacak ÅŸekilde teÅŸekkül etmesi Türkiye'yi 2013 hedefleriyle buluÅŸturacak yegane yoldur, yöntemdir. Bunu artık baÅŸarmak zorundayız." "Yeni anayasa Türkiye'yi ÅŸahlandıracak" ErdoÄŸan, yeni Türkiye için yeni anayasayı yazma yolunda en baÅŸta ekonominin ayağındaki prangaların atılması gerektiÄŸine vurgu yaparak, baÅŸta TÜMSÄ°AD olmak üzere ekonominin içinde demokrasiye ve Türkiye'ye gönül vermiÅŸ herkesi seçimler öncesinde bu meseleye daha fazla yoÄŸunlaÅŸmaya davet etti. "Türkiye'yi ÅŸahlandıracak yeni anayasayı artık yazalım ve baÅŸkanlık sistemini artık daha etraflıca tartışmaya baÅŸlayalım, Türkiye'nin ÅŸanına yakışır bir idari sistemi inÅŸa edelim" diyen ErdoÄŸan, muhalefetin baÅŸkanlık sistemini istemediÄŸini, öyleyse bu iÅŸin çok doÄŸru olduÄŸunu, iÅŸin bu kadar basit olduÄŸunu söyledi. Büyük devlet olabilmek için büyük dönüÅŸümleri gerçekleÅŸtirmek zorunda olduklarının altını çizen ErdoÄŸan, 7 Haziran'ın bu yönde bir milat olması için hep birlikte çok çalışacaklarını aktardı. CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, ekonomiye, demokrasiye, büyük Türkiye'ye katkıları nedeniyle TÜMSÄ°AD'a teÅŸekkür etti. Notlar KonuÅŸması sonrası ErdoÄŸan'a, TÜMSÄ°AD Genel BaÅŸkanı YaÅŸar DoÄŸan tarafından Somali'de bir kuruluÅŸa yapılan yardımın çerçevelenmiÅŸ makbuzu hediye edildi. Hediye takdiminden sonra dernek ve protokol üyeleri aile fotoÄŸrafı çektirildi. Genel kurula BaÅŸbakan Yardımcısı Numan KurtulmuÅŸ, Avrupa BirliÄŸi Bakanı ve BaÅŸmüzakereci Volkan Bozkır, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Çevre ve Åžehircilik Bakanı Ä°dris Güllüce, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, SaÄŸlık Bakanı Mehmet MüezzinoÄŸlu ve çok sayıda iÅŸ adamı katıldı.