Müsiad Konya’da Tarım Ve Hayvancılık Konuşuldu

MÜSÄ°AD Konya Åžubesi Brifing salonunda gerçekleÅŸtirilen programın açılış konuÅŸmasını yapan Genç MÜSÄ°AD Konya Åžube BaÅŸkanı Emre BabayiÄŸit,

“Tarım ve hayvancılık konusu millet olarak yüzlerce yıldır uÄŸraÅŸtığımız ve geçimimizi saÄŸladığımız bir alan. Ancak son yıllarda teknoloji ve sanayinin de ilerlemesi ile birlikte tarım ve hayvancılıkla uÄŸraÅŸan çiftçilerimizin sayısında ciddi bir düÅŸüÅŸ söz konusu. Aslında tarım ve hayvancılık sektörü hem ülkemiz hem de Dünya için stratejik bir öneme sahip. Bizler de bu hafta tarım ve hayvancılık konusunda ÅŸehrimizde, ülkemizde ve Dünya üzerinde yürütülen çalışmalar hakkında bilgiler almak istedik” dedi.

Tarım-hayvancılık sektörünün ve bu iÅŸle uÄŸraÅŸanların ÅŸehir ve ülke ekonomilerinin dinamizmini saÄŸladığını belirterek sözlerine baÅŸlayan Dr. Fatih Özdemir,

“Tarım konusunda üzerinde durulması gereken en önemli konu gen bankası konusudur. Kendi tohumunuzu üretemez, saklayamaz ve geleceÄŸe aktaramazsanız ilerleyen yıllarda tarım alanında baÅŸka ülkelere bağımlı hale gelirsiniz; çünkü her ÅŸey tohumla baÅŸlar. Dünya üzerinde tarım alanında geliÅŸmiÅŸ ülkelerde olduÄŸu gibi ülkemizde de bu noktada önemli çalışmalar yürütülmektedir.

Ä°zmir’de bulunan gen bankasının ardından Ankara’da da bir gen bankası oluÅŸturuldu ve burası dünyanın en büyük gen bankaları arasında yer alıyor. Türkiye dünya üzerinde buÄŸdayın ve hububatın anavatanı ve gen kaynağı konumunda yer alıyor. Dünya üzerinde buÄŸday ile ilgili bir sorun varsa çözümü Türkiye’dedir.

Dünya üzerindeki bitki türlerini genel anlamda deÄŸerlendirecek olursak 3-4 bitkinin öne çıktığını görürüz. Bunlar sırasıyla buÄŸday, pirinç, mısır ve patatestir; ancak buÄŸdaya duyulan ihtiyaç çok daha fazladır. Ülkemizde son yıllarda özellikle tohum ıslahı ve sertifikalı tohumculuk konusunda önemli aÅŸamalar kat edildi.

Türkiye’deki tohumculuk çalışmalarının % 38’i Konya’da yapılmaktadır, bunda en büyük etken ise uygun iklim ve toprak koÅŸullarıdır. Bir buÄŸday çeÅŸidinin ortaya çıkması için 13 yıl gerekmektedir. Ayrıca tohumu gen bankasına kazandırmak yeterli deÄŸildir, bu tohumun hangi hava ve toprak koÅŸullarında daha fazla verim alınabileceÄŸini tespit etmek ve ona göre deÄŸerlendirmek büyük önem arz etmektedir. Bizler de enstitü olarak ar-ge çalışmalarımızda bu konuya büyük önem veriyor, yüksek verimli ve kaliteli buÄŸday çeÅŸitleri geliÅŸtirmek için çalışmalar yürütüyoruz.

Günümüzde buÄŸday, baklagil ve hububat tohumculuÄŸunda %100 yerli tohum kullanılmakta, sebze tohumculuÄŸunda ise özellikle son on yılda yerli tohum kullanımında çok büyük oranda artış gözlenmektedir. Tohum konusu dünya üzerinde çok stratejik bir öneme sahip olmakla birlikte bu konuda geliÅŸmiÅŸ ülkeler tohum ihracatından önemli gelir elde etmektedir.

Tohumculuk konusunda özetle ÅŸunu söyleyebiliriz ki, kendi tohumunuz kendi silahınızdır. Hayvancılık konusunda da son yıllarda hayvan ırklarının ıslahı, et ve süt verimi yüksek yeni hayvan ırklarının geliÅŸtirilmesi noktasında önemli çalışmalar mevcut. Enstitü olarak bizler de özellikle süt verimi yüksek yeni bir ırkın geliÅŸtirilmesi ile ilgili yeni bir proje baÅŸlattık ve çok kısa bir zaman içerisinde hayata geçireceÄŸiz.

Ülke olarak tarım ve hayvancılık konusunda çok elveriÅŸli topraklara, iklim koÅŸullarına ve teknolojiye sahibiz, elimizdeki bu imkanların geliÅŸen teknoloji ile birleÅŸtirilmesi, tarım ve hayvancılığın entegre bir ÅŸekilde yapılmasıyla birlikte bu alanda çok rahatlıkla dünyada söz sahibi ülkeler arasına girebiliriz” ifadelerine yer verdi.

Konferans, soru-cevap bölümü ve Genç MÜSÄ°AD Konya Åžube BaÅŸkanı Emre BabayiÄŸit’in günün anısına Dr. Fatih Özdemir’e hediye takdimi ile son buldu.