Neü Türkiye Ve Gana Arasında Kardeşlik Köprüsü Kuruyor

Projenin asıl hedefi ise iki ülke arasındaki baÄŸları güçlendirmek.NEÜ Ahmet KeleÅŸoÄŸlu EÄŸitim Fakültesi’nde düzenlenen programa, Konya Ä°l Milli EÄŸitim Müdürü Mukadder Gürsoy, NEÜ ve diÄŸer üniversitelerden gelen akademisyenler ile öÄŸrenciler katıldı.NEÜ Aile ve Gençlik Uygulama ve AraÅŸtırma Merkezi (AGUM) koordinatörlüÄŸünde hayata geçirilen “Türkiye’de ÖÄŸrenim Gören Ganalı ÖÄŸrencilere Yönelik EÄŸitim Projesi"nin açılışında kürsüye gelen NEÜ ÖÄŸretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Barbaros Yalçın, Türkiye ve Gana arasındaki kardeÅŸlik köprüsünü daha da güçlendirmek için projeyi baÅŸlattıklarını söyledi. Yrd. Doç. Dr. Yalçın, "Bu köprüyü oluÅŸturmak için en büyük ihtiyacımızın, Ganalı arkadaÅŸlarımızın kiÅŸisel geliÅŸimlerine katkıda bulunmak olduÄŸunu gördük. Mezun olduktan sonraki süreçte yapacakları çalışmalara katkıda bulunmak istedik. Böylece iki ülke arasındaki bağın da güçleneceÄŸi düÅŸüncesindeyiz. 40 öÄŸrencinin eÄŸitim göreceÄŸi proje kapsamında yapılması gerekenlerin neler olabileceÄŸi konusunda araÅŸtırma yaptık ve kiÅŸisel geliÅŸim süreçlerine katkı saÄŸlamanın en doÄŸrusu olacağına karar verdik. Diploma almanın bir anahtar olduÄŸu düÅŸüncesiyle bundan sonraki hayatlarında baÅŸarılarını artırmak ve daha geniÅŸ vizyon sahibi olmalarına katkı saÄŸlamak için bu projede iletiÅŸim becerileri üzerine bir temel oluÅŸturduk. Proje, uzun soluklu ve kendini geliÅŸtiren bir çalışma olacak. Bundan sonraki süreçte iki ülke arasındaki iletiÅŸimlerin daha saÄŸlıklı hale gelmesi bizim en büyük arzumuz" dedi.GANALI ÖÄžRENCÄ° GÜLDÜRDÜGazi Üniversitesinde okuyan Ganalı Musah Mohammed, “Aslen Ganalı, ÅŸahsen Kayseriliyiz. BaÅŸbakanımız Ahmet DavutoÄŸlu Konyalı olduÄŸu için ve Mevlana Celaleddin-i Rumi Konya’da yaÅŸadığı için biz de aynı zamanda Konyalıyız” esprisi ile salondaki uzun süre güldürmeyi baÅŸardı. Daha sonra anılarını paylaÅŸan Musah Mohammed’i dinleyenler gülmekten kendini alıkoyamadı.Mohammed, "Gana’dan Ä°stanbul’a indim, oradan da Kayseri’ye geçtim. Damak tatlarımızın hiç uymadığı, dilimizin aynı olmadığı zamanlardan bugüne geldim. Türkiye’de çok güzel anılarım oldu. GeldiÄŸim yıllarda bize farklı bakılıyordu ama çok ÅŸükür ÅŸimdi öyle bir ÅŸey kalmadı. Hem biz Türklere hem de Türkler bize alıştı. Bu çok güzel bir geliÅŸmedir. Buraya gelmek için çaba gösteren fakat gelemeyen nice arkadaÅŸlarımız var. Biz onlara göre çok ÅŸanslıyız. O yüzden biz buradaki imkanları deÄŸerlendirmeye çalışalım. ’Türkçe öÄŸrenmek ne iÅŸime yaracak’ demeyin ve Türkçe’ye sarılın, öÄŸrenin çünkü mezun olduÄŸunuzda çok iÅŸinize yarayacak. Bir dil bir insan iki dil iki insan bu sözü unutmayın" ifadesini kullandı.“ÜLKENÄ°ZE DONANIMLI BÄ°REYLER OLARAK DÖNECEKSÄ°NÄ°Z”Daha sonra sözü alan Yazar Mustafa Efe ise Afrika Kıtası’nın ciddi acılarla karşı karşıya kaldığını hatırlattı ve öÄŸrencilere kendilerini geliÅŸtirmeleri için yapmaları gerekenleri anlattı. Efe öÄŸrencilere, yüksek lisans tezlerinde, doktora tezlerinde Türkiye’deki konulardan ziyade kendi ülkelerini geliÅŸtirebilecek konuları tercih etmelerini söyledi. “Bu konularda çalışmak isteÄŸinizi danışmanlarınıza söyleyin” diyen Efe, öÄŸrencilerin Türkiye’de öÄŸrenimlerini tamamladıktan sonra kendi ülkelerine donanımlı bireyler olarak döneceklerini vurguladı.