OKUMUYORUZ

Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürü Hamdi TurÅŸucu, 2016 yılında 700 milyon kitap basıldığını ve bunun ‘Türk toplumu okumuyor’ sözlerine cevap olduÄŸunu söylemiÅŸti. Konya Postası, bu durumu Konyalı vatandaÅŸlara sordu ve vatandaÅŸlar okuma alışkanlığında aileye büyük sorumluluÄŸun düÅŸtüÄŸünü söyledi.

‘KÜÇÜK YAÅžTA ALIÅžKANLIK KAZANDIRILMALI’

Kitap okumak için küçük yaÅŸlarda bu eÄŸitimin çocuklara verilmesi gerektiÄŸini ifade eden Bayram Ay, alışkanlık kazandırılması konusunda ailelere büyük sorumlulukların düÅŸtüÄŸünü ve ailelerin çocuklarına kitap okuma alışkanlığını mutlaka kazandırması gerektiÄŸini söyledi. YaÅŸ farkı gözetilmeden toplum genelinde kitap okuma konusunda eksikliklerin bulunduÄŸunu belirten Ay, “AÄŸaç yaÅŸ iken  eÄŸilir diye bir söz vardır. Bu da aynı bu söz gibidir, herÅŸey küçüklükten baÅŸlanır. Kitap okuma konusunda ailelere sorumluluk düÅŸüyor ama herkesin bu eÄŸitimi vermede bilinçli olduÄŸunu düÅŸünmüyorum” sözlerini kullandı. GeçtiÄŸimiz haftalarda 2016 yılında Türkiye’de 700 milyon kitap basıldığı bilgisine deÄŸinen Ay, “Bu kadar kitap basılıyor ancak çevremize baktığımız zaman bazı insanların elinde telefon görüyoruz. Genellikle herkesin elinde cep telefonu var ve onunla zaman geçiriliyor. Cep telefonları ve internet kitap okuma ilgimizi kesiyor” ÅŸeklinde konuÅŸtu. Ay, kitap okuma alışkanlığı konusunda okul ve ailenin ortak hareket etmesi gerektiÄŸine dikkati çekti.

‘KÄ°TAP OKUMAYI ÖDEV KABUL EDÄ°YORUZ’

Orta yaşın üstündeki insanların kitap okuma alışkanlığına sahip olduÄŸunu dile getiren Mehmet Mutluçah, genç ve orta yaÅŸlardaki insanların kitap okuma alışkanlığında eksikliklerin bulunduÄŸunu anlattı. Mutluçah, “Ä°nsanlar kitap okumayı ödev olarak kabul ediyor. Aslında kitap okumak roman, ÅŸiir veya hikayesiyle insanı geliÅŸtiren birÅŸey. Kütüphanelere bakıldığı zaman insanlarımız buralarda üniversite sınavlarına hazırlandığını görürsünüz. Ä°nsanlarımız bilim-kurgu kitabı okumak istiyorsa okusun, roman istiyorsa onu okusun, macera kitabı istiyorsa onu okusun ama böyle bir isteÄŸimiz yok” dedi. Kitap okumayan insanların kelime hazinelerinin az ve ifade yeteneÄŸinin kıt olacağını kaydeden Mutluçah, internetin etkisinin bu konuda çok fazla olduÄŸunu söyledi. Ders kitaplarının ayrı tutularak ÅŸiir, roman veya hikaye türünde okunan kitap sayısının önemli olduÄŸunu aktaran Mutluçah, 2016 yılında 700 milyon basılması konusunda insanların bundan ne kadar faydalandığının önemli olduÄŸunu söyledi. Mutluçah, eskisi kadar araÅŸtırma yapmanın öneminin kalmadığını belirtti.   

‘Ä°NTERNET OKUMA ALIÅžKANLIÄžINI DÜÅžÜRDÜ’

Toplumun geneline bakıldığı zaman kitap okuma konusunda eksikliklerin bulunduÄŸunu ifade eden Recep Çakır, bunun toplumda yerleÅŸik bir hal aldığını söyledi. 2000’li yıllardan sonra hayatın içerisinde çok fazla yer edinen internet ve cep telefonlarının kitap okuma alışkanlığını düÅŸürmede büyük etkisinin olduÄŸunu dile getiren Çakır, zamanla geliÅŸen sosyal medya platformlarının da kitap okuma konusunda olumsuz etkilerinin olduÄŸunu söyledi. Ailelerin kitap okuma konusunda çocuklarına yeterli bilinci vermesinin önemli olduÄŸunu söyleyen Çakır, “Kitap okuma alışkanlığı konusunda ailelere sorumluluk düÅŸtüÄŸünü düÅŸünüyorum. Çünkü çocuklar ailelerinden bu alışkanlığı görürse ilerleyen yıllarda kitap okuma alışkanlığı kendiliÄŸinden geliÅŸir ve böylece nesilden nesile aktarılır” dedi.  Çakır, kütüphanelerde üye sayısının artmasının da önemli olduÄŸunu sözlerine ekledi.

‘OKUMA ALIÅžKANLIÄžINDA AÄ°LEYE GÖREV DÜÅžÜYOR’

Okuma alışkanlığında anneye büyük görevler düÅŸtüÄŸünü hatırlatan Halil Ä°brahim GüneÅŸ, ailenin kültür düzeyi ne kadar yüksekse bu durumun çocuÄŸu da etkilediÄŸini söyledi. GüneÅŸ, “Kitap okuma veya olumlu davranışların topluma kazandırılması için ben ailenin büyük bir yere sahip olduÄŸunu düÅŸünüyorum. Çünkü çocuklar gözlerini ailede açıyor ve her türlü davranışı onlardan öÄŸreniyor. EÄŸer çocuklarımız ailede düzgün eÄŸitilirse düzgün bir hayata sahip olur yoksa normal davranışlar beklememek gerekir” sözlerini kullandı. Kitap okumayı sevdirmek için okullarında üzerine düÅŸen sorumluluklar olduÄŸunu kaydeden GüneÅŸ, okul ile ailenin ortak hareket etmesinin küçük yaÅŸta çocuklara okuma alışkanlığını kazandırabileceÄŸini anlattı. GüneÅŸ, okullarda basılan ve ücretsiz olarak dağıtılan kitapların geri dönüÅŸümünün saÄŸlanmasının önemli olduÄŸunu belirtti.

‘TOPLUM OKUMAYA TEÅžVÄ°K EDÄ°LMELÄ°’

Devlet okullarında kitap okuma alışkanlığının kazandırılması için kitap okuma aralığının bulunduÄŸunu ifade eden Mehmet Faruk Türker, bu tür faaliyetlerin güzel olduÄŸunu söyledi. Türker, “Üniverstie okuyan gençliÄŸimize baktığımız zaman belki derslerin etkisinden dolayı ama kitap okuma alışkanlığı maalesef sınırlı.  Tabiki bütün suç sadece öÄŸrenci de deÄŸil, eÄŸitim sistemimizde bunun için çok önemli bir faktör. Genellikle kitap okumaya önem vermek  yerine proje çalışmaları yapıtırılıyor. Aslında kitap okumaya teÅŸvik edilse daha baÅŸarılı oluruz diye düÅŸünüyorum” dedi. Toplumun kitap okumaya teÅŸvik edilmesi gerekliliÄŸine vurgu yapan Türker, ilkokuldan itibaren çocukların alıştırılmasının kazanç saÄŸlayacağını söyledi.

‘SADECE ANNE-BABA GÖREVÄ° DEĞİL’

Türk toplumunun geneline bakıldığı zaman kitap okuma alışkanlığının yaygın olmadığını söyleyen Ferhat YetiÅŸtirici, kitap okumak için küçük yaÅŸlardan alışkanlıkların kazandırılmadığını aktardı. 2016 yılında 700 milyon kitap basıldığı ve bunun Türkiye’de okumanın bir kıstası olabileceÄŸi düÅŸüncesine deÄŸinen YetiÅŸtirici, “Bu kadar kitap basılıyor ama ben bu kitapların okunduÄŸunu düÅŸünmüyorum. Benim gördüÄŸüm kadarıyla okuyan yok. Okuyan kiÅŸi sayısının artırılması büyüklerin iÅŸi. Büyüklerimiz, anne veya babalarımız küçükken çocukları için okuma alışkanlığını edindirmesi gerekiyor. Bu sadece anne-baba meselesi deÄŸil, bireyler kendileri bu alışkanlığı devam ettirmesi de gerekiyor” diye konuÅŸtu. Kitap okumanın faydalarına deÄŸinen YetiÅŸtirici, kitap okumanın güzel konuÅŸmayı saÄŸladığını ve düÅŸünce yapısını geliÅŸtireceÄŸini söyledi. (Mustafa Karakaya)