Recep Konuk Pankobirlik başkanlığına yeniden seçildi
S.S. Pancar Ekicileri Kooperatifleri Birliği’nin (Pankobirlik) 44. olağan genel kurulu, birliğin Ankara’daki merkez binasında gerçekleştirildi. Recep Konuk’un yeniden başkanlığa seçildiği genel kurula 31 pancar ekicileri kooperatifleri’nin yönetim kurulu üyeleri ile Türk Şeker’i temsilen ise Genel Müdür Yardımcısı Dr.Selim Yücel katıldı.
Genel kurul’da gündem maddelerinin okunmasının ardından divan teÅŸekkül ettirildi ve Balıkesir-Bursa Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Hasan KarahasanoÄŸlu oybirliÄŸiyle divan baÅŸkanlığı’na seçildi. Divanın oluÅŸmasından sonra kürsüye gelen Pankobirlik Genel Müdürü Taner TaÅŸpınar, birlik faaliyetlerini anlattı ve tüm çalışmalar hakkında üyeleri bilgilendirdi.Ä°lginin büyük olduÄŸu genel kurul’da kürsüye çıkan AK Parti Karaman Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve KöyiÅŸleri Komisyonu BaÅŸkanı ve Pankobirlik Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Recep Konuk, “Pankobirlik için alışıldık, yani hizmet kalemlerine yenilerini eklediÄŸimiz, faaliyet alanlarını biraz daha geniÅŸlettiÄŸimiz, ortağımız olan kooperatifler ile 1,6 milyonun üzerindeki pancar kooperatiflerine üye ortaklarımızın tarlada tapanda, ahırda ağılda iÅŸlerini biraz daha kolaylaÅŸtırdığımız bir faaliyet yılını daha tamamladık. Ancak ve maalesef ülkemiz alışıldık bir yıl geçirmedi. Belki de tarihimizin en önemli, geleceÄŸimiz açısından en kritik günlerini yaşıyoruz” dedi.“Türkiye artık eski Türkiye deÄŸil”Recep Konuk sözlerine ÅŸöyle devam etti; “Ä°çeride ve dışarıda istikbalde ülkemizin yönünü ÅŸekillendirecek kritik virajlardan geçiyor, kritik eÅŸikleri aÅŸmaya çalışıyoruz. Bir darbe giriÅŸimini yaÅŸadık. Milletçe elbirliÄŸi ile darbecilere darbe yaparak istikbalimize sahip çıktık. Åžimdi baÅŸka bir sınavdan daha geçiyoruz birlik sınavından. Ä°çerden ve dışarıdan milli birliÄŸimizi hedef alan istikbal ve istiklal suikastçılarına karşı milli birliÄŸimizi müdafaa mücadelesi veriyoruz. Ben ÅŸunu biliyorum, Türkiye artık eski Türkiye deÄŸil. Türkiye kimsenin ensesine vurup aÄŸzından lokmasını alacağı Türkiye de deÄŸil. Karşılarında korkularını yenmiÅŸ bir ülke ve kendine güveni tam bir millet var. Dünün neme lazım, aman başım belaya girmesin diyen milleti yok artık. Bizim etimiz ne budumuz ne? Küresel güçler dünya devleri bizi bir kaşık suda boÄŸar diye korkan, sinen bir millet yok artık. Artık diÅŸini gösterene diÅŸ gösteren bir millet var karşılarında. Bu ülke varsa bizde varız diyen vatan evlatları bu ülkenin dört bir köÅŸesinde ayakta artık. Onun için ben ÅŸundan eminim, bu günler geçecek. Kritik virajları da kritik eÅŸikleri de birliÄŸimizi ve dirliÄŸimizi muhafaza ederek aÅŸacağız ve bu millet ava çıkanları avlayacak. Nitekim bunu 15 Temmuz kalkışmasında bu millet dosta düÅŸmana ispat etti. Åžehitler verdik ama ülkemizin geleceÄŸini vermedik, bundan sonra da vermeyeceÄŸiz. Milletimiz 15 Temmuz’da bunun teminatı olduÄŸunu gösterdi. Demokrasiden yana yekvücut oldu. Siyasi farklılıklarını bir kenara bıraktı, tankların karşısında, demokrasi meydanlarında birliÄŸimize ve istikbalimize sahip çıktı. Pankobirlik ve tüm kooperatiflerimiz bu birlik manzarasının en ön saflarında yer aldı. Hem manen hem madden bu meydanlarda yer aldık. Çorbada bizim tuzumuzda bulunacak dedik, elimizdekini paylaÅŸtık. Çünkü biz ÅŸunu biliyoruz; bu ülke ayakta ise biz ayaktayız. Bu ülkenin iÅŸleri yolundaysa bizim iÅŸlerimiz yolundadır. Bu ülkeyi bir katara benzetirsek bizim yer aldığımız vagonda iÅŸlerin tıkır tıkır iÅŸlemesinin, herkesin mutlu mesut olmasının tek başına anlamı yok. Lokomotif arızaya uÄŸramayacak, yol kazası yaÅŸanmayacak, vagonların hiç biri raydan çıkmayacak ki, bizim iÅŸlerimizin iyi gitmesinin bir anlamı olsun. O nedenle aynı katarın yolcuları olarak bu katarı hedef alan herkes ve her ÅŸey bizi de hedef almıştır. Bu katarın yoluna döÅŸenen her tuzak, önüne çıkarılan her engel bizim de önümüze çıkarılan engeldir.”“Her 10 ton gübreden 1 tonu Pankobirlik eliyle üreticiye ulaÅŸmıştır”Pankobirlik’in son 15 yıldır her faaliyet yılını bir önceki faaliyet yılına göre hizmet alanını geniÅŸleterek ve çeÅŸitlendirerek tamamladığını söyleyen Konuk, üreticinin daha tohumu tarlaya atarken kazanmaya baÅŸlayabilmesi için ucuz girdi temininden baÅŸlayarak üretim sürecinin her aÅŸamasında birliÄŸin gücünü çiftçinin hizmetine sunduklarını vurgulayarak konuÅŸmasını ÅŸöyle sürdürdü; “2015 yılında birliÄŸimizin Türkiye’deki toplam gübre pazarı içindeki payı yüzde 10,66’ya çıkmıştır. Yani Türkiye’de satılan her 10 ton gübreden 1 tonu Pankobirlik eliyle üreticiye ulaÅŸmıştır. 15-20 sene öncesini ÅŸöyle bir hatırlayın. Pankobirlik’in gübre pazarındaki o yıllardaki durumu ile bugünü karşılaÅŸtırın. Veresiye hariç kooperatif maÄŸazalarından gübre satışı var mıydı? Birkaç kooperatif hariç yok denecek kadar azdı. Åžimdi Kooperatif üyeleri niye satış maÄŸazalarının kapısından ayrılmıyor? Toplam gübre pazarında Pankobirlik’in yaklaşık yüzde 11’lik pazar payına ulaÅŸması kendiliÄŸinden olmadı elbette. Biz elimizdeki toplu alım gücünü devreye soktuk ve sonuç aldık. Yani piyasa fiyatlarının altında gübre temin etmeye ve üreticiye yine piyasa fiyatlarının altında gübre ulaÅŸtırmaya baÅŸladık.Pazardaki bu büyüme bir sebep sonuç iliÅŸkisidir. Sebep Pankobirlik’in gübreyi ucuza temin etmesi sonuç, üreticinin gübreyi kooperatif maÄŸazalarından almasıdır. Size sadece bir kalem gübreden örnek vereceÄŸim, % 46 üre gübresinin 2015’teki piyasa fiyatı 280 $ idi. Bu rakam piyasadaki bir satıcının fiyatı deÄŸildir. Büyük satıcıların satış fiyatının ortalamasıdır. Pankobirlik % 46 üre gübresini iÅŸte o toplu alım gücünü kullanarak 233 $’a temin etti. Yani piyasadaki ortalama fiyatın yaklaşık yüzde 17 altında bir fiyatla gübre ile üreticiyi buluÅŸturdu. Ton başına üreticinin kârı dolar üzerinden 47 $, TL bazında 138,65 TL. Åžimdi basit bir hesap yapalım Pankobirlik 2015 faaliyet yılında toplam 186.263,60 Ton yüzde 46 üre gübresi satmış. Kime? Kooperatiflere yani üreticiye. Sadece yüzde 46 üre gübresinde üreticinin cebinden çıkan para toplamda 155.150.772,54 TL olmuÅŸ 2015 faaliyet yılında. Yani üretici Pankobirlik’in toplu alım gücüyle girdi kalemlerinden üre için 25.825.448,10 TL daha az para ödemiÅŸ. Sadece ürede deÄŸil diÄŸer gübre çeÅŸitlerinde de tablo üç aÅŸağı beÅŸ yukarı aynıdır. Yemde de zirai ilaçlarda da, tohum ve fide de, makine ve ekipmanda da, sulama borusunda da Pankobirlik piyasa belirleyicisidir ve birliÄŸimizin yegâne amacı üreticiye daha tarlaya tohumu ekerken kazandırmaya baÅŸlamaktır. Bunu neyle yapacaksınız? Girdiye müdahil olarak. Åžükür ki bu fonksiyonumuzu yıllardır eksiksiz yapıyoruz. Ancak ÅŸunu da biliyoruz. Pankobirlik’in varlık sebebi, tarım sektöründe üstlendiÄŸi misyon ve en önemlisi de sahip olduÄŸu vizyon ticaretten, gübre, yem alım satımından ibaret deÄŸildir. Biz ülkemiz tarım sektörünün lokomotifi olduÄŸumuzun bilincindeyiz. Biz tarladan baÅŸlayan gıda üretim zincirindeki tüm halkalarda üreticiyi etkin aktör yapmaya azmetmiÅŸ bir birliÄŸiz. Bunu Konya Kooperatifimiz yaptı. DiÄŸer Kooperatiflerimizden de önemli mesafeler alanlar var. Birbirimize omuz vereceÄŸiz ve inÅŸallah 31 kooperatifimizin tamamı da gün gelecek üretici ortaklarının tarlada ürettiklerinin tamamını iÅŸleyip mamul ürün olarak pazara ulaÅŸtıracak yapıya kavuÅŸacak. Ben buna yürekten inanıyorum. Çünkü biz artık kalıplarımızı kırdık. Korkularımızı yendik. Kafamızı siperden çıkardık ve piyasalardan, pazarlardan korkmamayı öÄŸrendik. Tıpkı Türkiye gibi. Tıpkı Milletimiz gibi.”“Türkiye başını kaldırdı mı hemen harekete geçtiler”KonuÅŸmasında, bilim adamlarının uyguladığı bir deneyden yola çıkarak “Maymun-Muz” hikâyesini anlatan AK Parti Karaman Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve KöyiÅŸleri Komisyonu BaÅŸkanı ve Pankobirlik Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Recep Konuk, “Psikolojide öÄŸrenilmiÅŸ çaresizlik diye bir tabir var. Sakın yanlış anlaşılmasın, teÅŸbihte hata olmaz” dedi ve ÅŸöyle konuÅŸtu; “Çiftçiye de Türkiye’ye de yıllarca bunu yaptılar. Türkiye başını kaldırdı mı hemen harekete geçtiler. Darbe tehdidi ile ekonomik kriz ile terörle bölücülükle açıktan ya da gizli tehdit ettiler. Çiftçi tarladan tapandan ahırdan ağıldan başını çıkarıp bir araya gelip ekonomiden biraz daha pay almaya niyetlendiÄŸinde de ithal sopası gösterdiler, kirli rekabet oyunları ile tehdit ettiler, kalite yaygarası çıkardılar. Hem ülkemize hem çiftçiye uygulanan oyunun amacı aynıydı, cesaret kırmak, sür git azla yetinecek halde tutmak. Bize hep ÅŸunu dedirttiler. Aman öne çıkıp da başım belaya girmesin. Bunlarla baÅŸ edilmez. Hem ülke olarak hem üreticiler olarak fırsatları görüp de hamle yapamamamızın sebebi bu öÄŸretilmiÅŸ çaresizlik hali idi. Hepimiz yaÅŸadık biliyoruz, ülkede her türlü vesayeti kaldıralım denildiÄŸinde herkes koro halinde ne diyordu, darbe yaparlar veya yaptırırlar. Yakın coÄŸrafyamızla ikili ticari iliÅŸkilerimizi kuvvetlendirelim denildiÄŸinde ‘doları zıplattırırlar ekonomik kriz çıkarırlar’ diye uyarı üstüne uyarı geliyordu. Daha onlarca örnek verilebilir. Ne yapıyorlardı, ıslanmış olanlar ya da ıslanmış olanların ezberlerine taşıyıcılık yapanlar kafamızı siperden çıkaralım diyenin üstüne çullanıyordu. Sadece ülkede mi yok, çiftçi için de aynısı geçerliydi. Pankobirlik ucuz gübre satacak dediÄŸimizde en büyük defans bizim içimizden gelmiÅŸti, bizi batırırlar diye. Ne yaparlarmış fiyat kırarlarmış, gübre elimizde kalır, borç batağına girermiÅŸiz. Fiyat rekabeti yapmadılar mı yaptılar ama biz dik durduk aÅŸtık, ÅŸimdi biz onlarla yapabilecek güce ulaÅŸtık. NBÅž’çilerle mücadelemizde de aynı ÅŸeyi yaÅŸadık, arkalarında küresel sermaye var, baÅŸ edemeyiz, başımız yanar sözleri yükseldi. Kimden?Kendi arkadaÅŸlarımızdan. Sonuç, biz kafamızı çıkarmaktan vaz geçmedik ve pancar ÅŸekerinin tüketici dostu olduÄŸunu, saÄŸlık için tehdit olmadığını tüm Türkiye’ye anlattık. Åžimdi tüketici ürün alırken ne ÅŸekerinden yapıldı diye soruyor. Bize soÄŸuk su sıkmadılar mı hem de nasıl sıktılar. MüfettiÅŸler, gazetelerde iftira salvoları hepsini yaÅŸadık. Åžundan emin olabilirsiniz geri adım atsaydık, pancar üreticisi birkaç nesil daha NBÅž ile mücadeleye cesaret edemezdi.Aynı ÅŸeyleri Konya Åžeker’de de yaÅŸadık. Sıvı Åžeker’e girdiÄŸimizde bunu kim alacak diye yaygara koptu. Çikolatada, bisküvide gofrette her yeni girdiÄŸimiz sektörde en sert darbeler kendi içimizden yani öÄŸrenilmiÅŸ çaresizliÄŸi kabullenen arkadaÅŸlarımızdan geldi. ‘Çikolata kim biz kim’ dediler. ‘Rafa sokmazlar çikolatalar kurtlanır’ dediler. ‘Çikolatayla, gofretle ne iÅŸimiz var biz bildiÄŸimiz iÅŸi yapalım’ dediler. ‘Gözlerinde büyüttükleri markaları sayıp nefes aldırır mı sanıyorsunuz?’ dediler. ‘Åžirket batar’ dediler. Yani başımızı belaya sokmayalım yaygarası koptu mu? Koptu. Sonuç, o ezberler boÅŸmuÅŸ. Åžimdi bizim zamanımız. Åžimdi Türkiye’nin ve çiftçi kooperatiflerinin zamanı. Åžimdi sıra yapacaklarımızla onlar için öÄŸretilmiÅŸ çaresizlikler oluÅŸturmakta.”KonuÅŸmaların ardından yapılan oylamalarda Yönetim ve Denetim Kurulları oy birliÄŸi ile ibra edilirken faaliyet yılına ait hesaplar da oy birliÄŸi ile tasdik edildi.TürkÅŸeker’le birlikte 32 ortağın tam katılımı ve tek listeyle girilen seçimin sonucunda Yönetim Kurulu Asil Üyeliklerine 4 yıl süreyle, Recep Konuk, Ramis Özgen, Ä°.Hakkı YaÄŸanoÄŸlu, Zafer Arpacı, Ahmet Genç, Yusuf Yazır, Murat Gök, Ramazan Ülker, Nasuh EroÄŸuz, KürÅŸat Arslan, Osman Yıldırım seçilirken, Denetim Kurulu Asil Üyeliklerine ise Mustafa Maden, Mehmet Oktay, Bülent Dumlu, Duran Özbudak, Faruk Ünal oy birliÄŸi ile seçildi.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABÄ°LÄ°RSÄ°NÄ°Z
- 0SEVDÄ°M
- 0ALKIÅž
- 0KOMÄ°K
- 0Ä°NANILMAZ
- 0ÃœZGÃœN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.