Sadece Foça’da 1258 kötü muamele

Edirne'nin Ä°psala ilçesinde Yunanistan unsurları tarafından geri itilen 19 göçmenin donarak hayatını kaybetmesiyle Yunanistan'ın göçmenlere yönelik insanlık dışı uygulamaları, yeniden gündeme geldi. Ä°zmir'in Foça Cumhuriyet BaÅŸsavcısı Mehmet Halis Kara, son 2 yılda ilçelerinde Yunanistan unsurlarının insanlık dışı davranışlarına uÄŸrayıp üzerlerindeki para, deÄŸerli eÅŸyaları alınarak, patlatılan botları ile Ege Denizi'nde ölüme terk edilen göçmenlerle ilgili kapsamlı araÅŸtırma yaptı. Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı'nın resmi dosyaları üzerinden araÅŸtırma yapan BaÅŸsavcı Kara, son 2 yılda sadece Foça'nın sorumlu olduÄŸu bölgede Yunanistan'ın, 1258 göçmeni Ege Denizi'nde ölüme terk ettiÄŸini belirleyip, rapor hazırladı.

'SÄ°STEMATÄ°K OLARAK EGE DENÄ°ZÄ°'NE BIRAKIYOR'

BaÅŸsavcı Mehmet Halis Kara, raporunda, Yunanistan'ın insanlık dışı uygulamalarına da yer verdi. Suriye'de 2011'de baÅŸlayan iç savaÅŸ sonrası Suriyeliler baÅŸta olmak üzere Afrika ve Orta DoÄŸu ülkeleri vatandaÅŸlarının da yer aldığı düzensiz göçmenlerin, savaÅŸ ve sosyoekonomik nedenlerle iltica etmek için ülkelerinden ayrıldığına dikkat çeken Kara, ÅŸunları kaydetti:

"Avrupa'da daha iyi bir hayat sürmek arzusu ile ülkelerinden ayrılan bu insanlar, kıtalararası önemli geçiÅŸ güzergahında yer alan Türkiye üzerinden yasa dışı yollarla önce Ege Denizi'ne, oradan ise Yunanistan'a geçmek istemiÅŸtir. AraÅŸtırmaya konu edilen ve maddi delillere dayalı eylemlerde Yunan topraklarına yahut kara sularına giren düzensiz göçmenlerin Yunan görevlilerce yakalandığı, uluslararası sözleÅŸmelere konu edilen hiçbir hak kullandırılmayan düzensiz göçmenlerin sistematik olarak Ege Denizi'ne geri bırakıldıkları anlaşılmıştır. Yakalanan göçmenleri taşıyan ÅŸiÅŸme botların Yunan sahil güvenlik birimlerince patlatıldığı, botlara takılı motorların söküldüğü, göçmenlerin ve beraberinde bulunan para, pasaport ve cep telefonu gibi kıymetli eÅŸyaların hukuksuz ÅŸekilde yaÄŸmalandığı, hatta Yunan kolluk birimlerinin fiili eylemleri ile birçok göçmenin açık denizde kaderine terk edildiÄŸi gibi tespitler maÄŸdur beyanlarıyla ortaya çıkmıştır."

'ELLERİ KELEPÇE İLE BAĞLANIP EGE'DE ÖLÜME İTİLDİ'

BaÅŸsavcı Kara, Yunan sahil güvenlik birimlerinin haksız ve hukuksuz eylemlerinin, Türk sahil güvenlik görevlilerince kamera kaydına alındığını belirterek, "Yunan karasularında yakalanan düzensiz göçmenlerin elleri plastik kelepçe ile baÄŸlanarak Ege'nin uluslararası sularında adeta ölüme itildiÄŸi, ateÅŸ açılarak botlarının batırıldığı, benzeri hukuksuz eylemlerle düzensiz göçmenlerin hayatlarını kaybettiÄŸi olaylara dair eylemler ne hazin ki uluslararası kamuoyunda haber deÄŸeri elde edememiÅŸtir. Farklı birçok olayda Yunan sahil güvenlik birimlerinin haksız eylemleri cezasız kalarak adeta cesaretlendirilmiÅŸ, süregelen suç fiillerinden kamuoyuna yansıyanlar insanlık onur ve vicdanını yaralar hale gelmiÅŸtir. YaÅŸanan uluslararası hukuka aykırı bu eylemler ile geri itilen düzensiz göçmenlerden birçoÄŸu Türk sahil güvenlik birimlerince kurtarılmış ve Türkiye Cumhuriyeti yargı sisteminde adli tahkikatlara konu edilmiÅŸtir" dedi. 

'ÜZERLERİNE ATEŞ AÇILDI'

Foça Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı'nın resmi kayıtlarına yansıyan adli olayların, Yunanistan'ın düzensiz göçmenlere uyguladığı uluslararası hukuka aykırılığı tespit etmek ve tarihe ÅŸerh düşmek amacıyla kaleme alındığını belirten BaÅŸsavcı Kara, hak ihlallerine gün gün raporunda yer verdi. Düzensiz göçmenlerin ve yabancı uyruklu kiÅŸilerin kaçak yollarla ülkeye sokulmasının, yurt dışına çıkarılmasının ve ülke içinde naklinin tespiti halinde Türk Ceza Kanunu'nun 79'uncu maddesi uyarınca 'göçmen kaçakçılığı yapmak' suçundan adli soruÅŸturmalar yürütüldüğünü belirten Kara, şöyle devam etti: 

"2020 - 2021 yıllarında  Yunan sahil güvenlik  birimlerince yakalanan düzensiz göçmenlerin sistemli ÅŸekilde paralarına, kıymetli eÅŸyalarına, cep telefonlarına el konulduÄŸu, bu insanların motorsuz ÅŸiÅŸme botlarla Türk kara sularına geri itildiÄŸi belirlenmiÅŸtir. Ayrı bir hukuksuz uygulama olarak daha önce Yunanistan adalarına önceden ulaÅŸan düzensiz göçmenlerin Yunan görevlilerce adalardan alınarak cebren botlara bindirildiÄŸi ve açık denizde kaderlerine terk edildiÄŸi maÄŸdur ifade tutanaklarında yer almıştır. Düzensiz göçmenlerin ifadelerinde, Yunan görevlilerce üst aramalarının yapılarak deÄŸerli eÅŸyalarına el konulduÄŸu, çantalarının denize atıldığı, botlarına zarar verilerek   küçük ÅŸiÅŸme botlara Türk kara sularına geri itildiklerini ifade etmiÅŸtir. Yunanistan topraklarına ulaÅŸan 8 düzensiz göçmenin ormanlık alanda Yunan güvenlik birimlerince yakalandığı, bu esnada Yunan görevlilerce düzensiz göçmenlere ateÅŸ açıldığı, yakalanan düzensiz göçmenlerin Yunan sahil güvenlik birimi görevlilerince önce darp edildiÄŸi, ardından üzerlerinde bulunan para gibi eÅŸyalarına el konulduÄŸu, 2 gün aç ve susuz olarak bekletildiÄŸi belirtilen düzensiz göçmenlerin botlara konularak Türk kara sularına geri itilmiÅŸtir." 

CEVAP BEKLEYEN SORULAR

Raporun sonuç bölümünde; Yunanistan tarafından düzensiz göçmenlere karşı sistemli politika uygulandığı, yıllara göre artan olaylarda göçmenlerin, Türk kara sularına geri itildiÄŸinin Foça Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı'nın araÅŸtırmasında daha iyi anlaşılabileceÄŸi belirtilerek, şöyle denildi:

"Belirtilen somut deliller ışığında, Yunan sahil güvenlik görevlilerinin düzensiz göçmenlere uyguladığı darp, cebir, silahla ateÅŸ açma, çıplak arama ve yaÄŸma suçlarının hukuki yaptırımı olacak mıdır? Yunan sahil güvenlik birimlerince düzensiz göçmenlere ait olup el konulan para, cep telefonu, bot motorları ve sair deÄŸerli eÅŸyaların akıbeti nedir? Bu deÄŸerli eÅŸyalara hangi uluslararası mevzuat hükmüne dayanılarak el konulmuÅŸtur? Yunan sahil güvenlik birimlerinin insan canını hiçe sayarcasına düzensiz göçmenlere uyguladığı 'geri itme' olarak adlandırılan sistematik eylemlerin uluslararası hukuk nezdinde bir karşılığı olacak mıdır? Bu soruların cevabı Avrupa Konseyi ve BirleÅŸmiÅŸ Milletler gibi yetkili uluslararası makamların yapacağı bağımsız soruÅŸturmalarla aranmalıdır. Yunanistan'ın göçmenlere sistemli olarak uyguladığı ve insanlığa karşı suç oluÅŸturan haksız eylemlerinin bir gün yetkili uluslararası mercilerce araÅŸtırılması temennisiyle."