Konya’da, Selçuklu DeÄŸerler EÄŸitimi Projesi (SEDEP), öÄŸrencilerin yanı sıra velilere yönelik etkinliklerle devam ediyor. DeÄŸerler eÄŸitimi faaliyetlerine ailelerin daha aktif katılımını hedefleyen proje kapsamında kiÅŸisel geliÅŸim uzmanı ve yazar Ahmet Åžerif Ä°zgören’in sunumu ile “Veli Semineri” etkinliÄŸi gerçekleÅŸtirildi. Dedeman Otel’de düzenlenen SEDEP Veli Seminerine Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Åžeker, Selçuklu Belediye BaÅŸkan Yardımcısı Ali Ziya Yalçınkaya, Selçuklu Ä°lçe Milli EÄŸitim Müdürü Turan Kayacılar’ın yanı sıra çocuÄŸu eÄŸitim çağında olan aileler de katıldı. Seminerde ailelere; çocuk eÄŸitiminde anne-babanın rolü, deÄŸerler eÄŸitimde ailenin önemi konularında paylaşımlarda bulunan Ä°zgören, kendi yaÅŸantısından örnek hikayelerle deÄŸerler eÄŸitimini anlattı. Keyifli bir ortamda gerçekleÅŸen etkinlikte Türkiye ve dünyadan da çarpıcı örnekler veren Ä°zgören zaman zaman ailelere duygusal anlar yaÅŸattı. Seminerin ardından ailelerin yoÄŸun ilgisiyle karşılaÅŸan Ä°zgören, kitabını imzaladı ve ailelerle hatıra fotoÄŸrafı çektirdi.“DEÄžERLERDEN UZAKLAÅžAN DÜNYA DA VELÄ°LERE BÜYÜK GÖREVLER DÜÅžÜYOR”Dünya üzerinde sömürü ve kolay kazanca yönelik bir sistem kurmaya çalışılırken anne babaların çocuklarına emek, çaba ve deÄŸerleri anlatmanın zorluÄŸunu yaÅŸamalarının doÄŸal bir süreç olduÄŸunu ifade eden Ä°zgören,“ Dünyada insanlar açlıktan ölürken yılda 15 milyar dolar parfüme, 18 milyar dolar da sigaraya harcanıyor. Kazan-tüket üzerine kurulu bir sistemde yaşıyoruz. Saat markanı, cep telefonunu, arabanı yenilersen mutlu olursun algısı yerleÅŸmiÅŸ durumda. Ä°nsan büyüdükçe maalesef deÄŸerlerinden uzaklaşıyor. Onun yerini hırs, marka tutkusu, savurganlık gibi kötü alışkanlıklar alıyor” dedi.“SEDEP BU ÜLKENÄ°N ÖZ DEÄžERLERÄ°DÄ°R”SEDEP Projesi’nde verilmeye çalışılanların bu ülkenin deÄŸerleri olduÄŸunu ifade eden Ä°zgören, “Çocuk kalbinde yardımlaÅŸma, insanlık, adalet, saygı gibi deÄŸerler var. Çocuklara bu deÄŸerleri en iyi ÅŸekilde yaÅŸanmış hayat hikayeleri ile anlatabiliriz. Kendi hayallerini yaÅŸayamayan anne babaların çocuklarının hayallerini yaÅŸamaya çalıştığı bir ülkedeyiz. Çocukların bir tornaya sokulduÄŸu ve her daim yarış halinde oldukları bire eÄŸitim sisteminde yaşıyoruz. Oysa Osmanlı’nın bu iÅŸleri nasıl baÅŸardığı daha yakından incelenmeli. Osmanlı yetenekleri bulmuÅŸ, almış ve bir yere getirmiÅŸ. Çaldıran Seferi’nde gemi inÅŸası sırasında yetenekleri fark edilen ve bizlere 400 eser bırakan Mimar Sinan’dı. Ä°ÅŸte Osmanlı böyle baÅŸarmış. Ama ÅŸimdiki sistemde Mimar Sinan yaÅŸasaydı belki de böyle önemli bir yetenek olmayacaktı” ÅŸeklinde konuÅŸtu.“KENDÄ°NÄ°, DAVRANIÅžINI DEĞİŞTÄ°RMEYEN ANNE-BABA ÇOCUÄžUNUN DEĞİŞMESÄ°NÄ° BEKLEMESÄ°N”ÇocuÄŸun anne-babasından gördüÄŸü davranış biçimlerini örnek aldığını ifade eden Ä°zgören,“EÄŸer akÅŸam evinde dizi seyrederek vakit geçiren bir babaysanız çocuÄŸunuzun kitap okumasını beklemeyin. Çünkü çocuk büyüÄŸünden ne görürse onu yapar. Ä°ÅŸte bu noktada anne babalarçocuklarından dert yanmak yerine çocuklarının önünde düzgünce yürümeli ve onlara model olmalıdır. Bu konuyla ilgili Anadolu’da iki tane güzel söz vardır. Biri der ki, ‘Isırganın yanındaısırgan biter.’ DiÄŸer bir söz de ‘AÄŸaçtaki keçinin dala bakan oÄŸlağı olur.’ Çocuklarınız sizin bütün tavırlarınızı örnek alır. Aslında konunun özü, insanlar dokunduÄŸu ÅŸeye deÄŸer kazandırıyor, insanlar dokunduÄŸu ÅŸeye deÄŸer kaybettiriyor. Ömür boyu bu ikisinden bir tanesi oluyorsunuz. Ä°ÅŸte gelecekte çocuÄŸumuzun konumu bizim ona ne öÄŸrettiÄŸimize baÄŸlı. Ya deÄŸer kavramları öÄŸreteceÄŸiz, ya dabaÅŸka ÅŸeyler. Bu nokta da diyorum k; ‘Evladınıza lekelerle dolu halı bırakacağınıza bir kilim bırakın ama üzerinde hiç leke olmasın.’ Aileler çocuklara özgüven aşılamalılar. Çocuklarımıza maalesef kendini ifade ettirmeyi unutturmuÅŸuz. Çünkü çocuklarımız sadece sözlüden sözlüye kendilerini ifade ediyorlar. Bu durum özgüven deÄŸerinin çocukta yerleÅŸmesine engel oluyor ve çocuÄŸun korku ve kaygılar dünyasında yaÅŸamasına neden oluyor. EÄŸer bizler o özgüveni çocuÄŸumuza verirsek çocuk da kendini ifade edecektir” dedi.“DEÄžERLERÄ°NDEN UZAKLAÅžAN TOPLUMDA SUÇ ORANI ARTAR”KonuÅŸmasının sonunda deÄŸerlerinden uzaklaÅŸan toplumlarda güven duygusunun azalmasına baÄŸlı olarak suç oranlarında da artış yaÅŸanacağını ifade eden Ä°zgören, “Bugün Türkiye’de iÅŸlenen suçun yüzde 99’luk kısmı yüzde 1’lik kesim tarafından iÅŸleniyor ve bu yüzde 1’lik kesim yüzünden birbirimizden korkar hale geldik. Aslında bütün dert bu. Toplum olarak maalesef birbirimize olan güvenimizi kaybetmeye baÅŸladık. Eskiden Anadolu’da bütün evlerin kapısı açıktı. Olur ki kapısı kapalı bir ev varsa onun da anahtarı paspasın altında olurdu” diye konuÅŸtu.SEDEP Projesi kapsamında önümüzdeki günlerde de farklı konukların katılımlarıyla seminerler yapılmaya devam edecek.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.