Sema’da engel olmaz
‘Sema bir zikirdir ve kimsenin zikir yapma hakkını elinden alamazsınız’ diyor Semazen Tevfik Kuşçular. Eğittiği tekerlekli sandalyeli semazenler ve Down sendromlu semazenlerle, ‘semada engel olmaz’ söylemini akıllara getiren Kuşlular, “sema bir zikirdir ve kimsenin zikir yapma hakkını elinden alamayız” diyor….
‘Sema nedir bilir misin kardeşim?
Sema, kulun kul olduğunu hatırlamasıdır.
Sema, kulun Allah’a yakın olduğu andır. Yani secde mahali gibidir.
Sema, yok olmayı hatırlamaktır ve sema bir zikirdir, Allah’ı anmaktır.’ demiş Hz. Mevlana…
Sema bir zikir… Her insanın hakkıdır zikretmek, ya engelliler? Dünya’nın ilk ve tek engelli sema gurubunu oluşturan, eğiten ve gösteriler yapan MTR Organizasyon sahibi ve semazen ve sema eğitmeni Tevfik Kuşlular ile gurubun oluşması ve yaşanılanları konuştuk.
Sizi biraz tanıyabilir miyiz?
1973 Konya doğumluyum 17 yaşında Semaya başladım ve 1 buçuk yıl eğitim aldıktan sonra yaklaşık 4 yıl kadar Kültür ve Turizm İl Müdürlüğünde görevli çalıştım. Özel işlerimden dolayı ayrıldım ve 1 buçuk yıl kadar Semayı bıraktım. Ama çok büyük bir eksikliğini hissettim ve elektronik üzerine açtığım kendi iş yerimi kapattım ve bulabildiğim ilk açık kapıdan Semaya başladım. Sema ile ilgili arkadaşlarımla beraber iki yıl kadar icazetine uygun nerede sema buldum ise orada Semaya katıldım. Özel bir şirkette 7 yıl kadar hem görüntü yönetmeni hem de semazen olarak görev yaptım.
Engelli semazenlerle ilgili projenizin fikri nasıl çıktı?
Gaziantep Belediyesinin bir organizesinde Sema bitti Kur-an’ı Kerim okunuyor. Oturdum hem Kur-an’ı Kerim dinliyorum hem karşıyı seyrediyorum. Spor salonundaydı program, tribünlere çıkamadıkları için tekerlekli sandalyeli çocukları aşağı kısma yerleştirmiş arkadaşlar. Çocuklar öyle büyük bir hayranlıkla seyrediyorlardı ki, gözlerinin içerisinde öyle bir ışık vardı ki, kendi kendime, ‘Bu çocuklar sema ederler’ dedim ve ilk fikir oradan çıktı. Kendi kendime çok düşündüm olurdu olmazdı sonra karar verdim ve ilk olarak bir çalışma yaparak projemi Konya Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığına götürdüm, ilgilenmediler. Kültür Turizm İl Müdürlüğüne götürdüm onlarda ilgilenmediler. Projemi alıp kenara koydular. Sonra bu benim içime oturdu, ‘Sema bir zikirdir ve bir insanın engeli ne olursa olsun zikretme hakkı ellerinden alınamaz’ diye düşündüm. 2009 yılıydı.. İstanbul Eyüp Belediyesini aradım, Fatih Belediyesini aradım, ‘tamam gelin ilgilenelim dediler.’ Çok kısa bir süre sonra Eskişehir Tepebaşı Belediyesinden Halil İbrahim Sarıkaya bey aradı; “Engellilerle alakalı çalıştığınızı duydum. Engelli arkadaşlarla ilgili bir sema programı düzenlemek istiyoruz. Engelli arkadaşların sema yapacağı bir program olacak” dedi. Ertesi gün atladım gittim, konuştuk ve tamam dedik. 3 hafta, sadece 3 hafta çalıştık ve bu sürenin sonunda ulusal ve yerel basınla beraber ilk programımızı yaptık.
Engellilerle çalışmak nasıl bir duygu? O çalıştığınız 3 hafta boyunca neler yaşadınız?
Engellilerle çalışmak, normal kurs verdiğim arkadaşlarla çalışmaktan çok çok daha zevkli. Çünkü artık toplum olarak ne yaşadılar ne hissettiler bilmiyorum ama ‘Sen bunu yapamazsın’ baskısı öyle bir benliklerine yerleşmiş ki, bir şeyi başarmak onların gözünde öyle bir ışık yakıyor ki, işte onların o mutluluğuna şahit olmak, onlarla birlikte bunu başarabilmek dünyanın en güzel duygularından bir tanesi.
İlginç bir anınız var mı?
Evet. Yaptığımız turnelerin bir tanesinde ilk otelimize aldılar. Otelin kapısından zar-zor arkadaşları otele yerleştirdik ama odanın içerisindeki tuvaletlerin kapısı o kadar dar ki, tuvaletlere giremiyorlar. Yerde sürünerek tuvalete girdiler. Hemen ertesi gün otel değiştirdik ve ben o gün denedim, bir gün de olsa engelli olmanın nasıl bir şey olduğunu denedim. Birer motorlu sandalye (Onunla sema ediyorlar) ve birde elle çevirdikleri tekerlekli sandalyeleri vardı yanlarında getirdikleri. Onlar ona bindi ve ben diğerine bindim sonra değiştik onlar elektrikliye bindi ben ise diğerine. İnanın çok zor. Allah kimsenin başına vermesin ama biz bu arkadaşlara yardımcı olmak zorundayız. Yada şöyle söyleyeyim daha net olsun, engelli arkadaşlara engel olmayalım yeter. Kendileri zaten her şeyi başarabilirler.
Engelli ailelerinin tepkileri nasıl oldu?
7-8 sene oldu ama biz hala konuşur, görüşürüz… Bu teklifle kendilerine gidince ilk önce olmaz falan dediler ama 1 hafta sonra çocuklar, ‘Biz bu işi yaparız’ dediler. Üçüncü haftanın sonunda ise ‘Tamam biz bunu kesin yaparız’ dedikten sonra da aileleri, ‘dünyada ilk olacaklar, örnek olacaklar’ diye ikna ettik. O kadar mutlular ki hem engelli arkadaşlarımız hem aileleri, bir şeyi başarmanın mutluluğu bambaşka onlar için.
Yurt dışı turnesi yaptınız mı?
Daha sonra Almanya’da turneye çıktık, 8 program yaptık. Engelli semazen arkadaşlarla Daha sonra Avrupa’da turneye çıktık. Oradan döndükten bir yıl sonra Belçika’da program yaptık. Türkiye’de ve dünyada tek engelli semazen gurubuyuz. Maalesef Mevlana diyarı Konya’da değil Eskişehir’de. Ama olsun, hiç sıkıntı değil. Çünkü nereli olursa olsun gurur duymamak elde değil.
Konya’da böyle bir çalışmanız olmadı mı?
Eskişehir’deki programdan kısa bir süre sonra Gökcem Konya Down Kafe’de Down sendromlu Lütfü ve Gökhan isminde iki arkadaşla çalıştım. Ama zihinsel engel bedensel engelden daha ağır. Öyle olduğu için 9-10 ay kadar kurs verdik ve hemen ardından ilk programımızı gerçekleştirdik.
Konya’da mı yaptınız programı?
Konya’da ilk programı yaptık. Sonra farklı farklı yerlerde de yaptık.
Bu’da mı ilkti?
Down sendromlu daha önce yapıldı mı, yapılmadı mı bilmiyorum. Ben sadece yapılabilirliliğini göstermek için yaptım.
Down sendromlu gençlerle çalışmak daha zor dediniz. Biraz açar mısınız?
Bedensel engelli çocuklardan çok daha farklı oldu. Down sendromlu birisinin sema etmesi çok farklı, çok daha zor. Çünkü onlar 15 gün sonra unutur. Sürekli eğitim ve tekrar yapılmaz ise unutuyorlar. Kendi yemeklerini kendileri yiyemezler, kendi ihtiyaçlarını kendileri göremezler. Ama bu işi yaptıktan sonra fatura yatırım geldiklerini ben kendi gözlerimle gördüm.
İyileşme ve gelişme sürecinde de sema ciddi katkı sağlıyor yani?
İyileşme, gelişme benin konum değil, ben sadece gözlemlediğimi söylüyorum.
Mutlaka çok anılarınız olmuştur. Bizimle paylaşır mısınız?
Çalıştığım arkadaşlardan Gökhan ileri derecede bir Downlu. Down sendromlular çok agresifler, Gökhan normalden biraz daha agresif. Bazen çalışırken sinirinden duvarları yumrukluyor, kafa atıyor. Bende ona , ‘Sen semayı yapamazsın’ demiyorum. ‘Sen onu, bunu, şunu yaparsın ama semayı yapabilir misin bilmiyorum. Neyse Gökhan bir deneyecez’ diyorum. Bi 10 dakika kadar kendi kendine düşünüyor. ’Yapacam’ diyor. Böyle böyle yaptılar da. Yani bir sema prosedüründe ne yapılması gerekiyorsa eksiksiz yaptılar. ŞU anda 3 tane Down sendromlu semazenimiz var, 4 tanede tekerlekli sandelyeli semazenimiz var.
Konyalı yetkililere verdiğiniz projeniz hakkında biraz bahsedebilir misiniz? Aynı şekilde engelli semazenlerle ilgili mi?
Sadece semazen olarak değil, işitme engelli, görme engelli, yürüme engelli, konuşma engelli olan arkadaşları toparlayacağım, sazendesinden, postnişinine kadar tamamı engelli bir ekip kurmayı düşünüyordum. Ben Kani Karaca hocam ile çok çalıştım, çok programa gittim. Görme engelliydi ama Amerika’da programda ‘asrın sesi Kani Karaca’ diye tanıtıldı. Görme engelli bir okuyucu, görme engelli bir kudümzen, işitme engelli bir sazende, udi yada konuşma engelli bir kanunzen, yine görme engelli, işitme engelli, yürüme engelli semazenlerle beraber engelli sema programı yapmak istedim. Tek istediğim sadece çalışabileceğimiz bir yerdi ama maalesef verilmedi.
Yer sorunu çözülürse?
Yer sorunu çözülürse, bana eğer yer gösterirlerse hemen yarın tekrar başlarım bu proje için çalışmaya.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Konya’da yapılması gereken o kadar çok şeyler var ki. Söyleyebileceğim şey sadece engel olmasınlar. Her anlamda sadece engel olmasınlar tek istediğimiz bu. (Mustafa KARAKAYA)
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.