“Tarih milletlerin tarlasıdır”
Eğtimci yazar Mustafa Altuntaş Aydınlar Ocağında, Belçika ve Hollanda’da bulunan ve halkı Türk olmayan Türk köylerini anlattı
Konya Aydınlar Ocağı’nın düzenlediği Selçuklu Salı Sohbetlerinde bu hafta Aydınlar Ocağı yönetim kurulu üyesi eğitimci yazar Mustafa Altuntaş, Avrupa’da bulunan iki Türk köyü ile Avrupa’da Türk çocuklarının eğitimine dair bilgiler verdi.
Programın açılış konuşmasını yapan Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü kültüre katkı sunabilmek için dernek olarak gereken gayreti gösterdiklerine vurgu yaparak, “Her Salı günü, çok büyük bir engel oluşmadığı müddetçe programlarımıza devam ediyoruz. Avrupa seyahatine dair kıymetli gözlem ve edindiği bilgileri bizimle paylaşacak olan Mustafa Altuntaş’a teşekkür ediyorum” dedi.
Türkiye’de eğitim gören Suriyeli Muhammed Hamşo’nun Aşr-ı Şerif tilavetiyle başlayan programda daha sonra kürsüye gelen Mustafa Altuntaş sözlerine, “Melih Cevdet Anday’ın da dediği gibi, tarih milletlerin tarlasıdır. Her toplum geçmişte bu tarlaya ne ekmişse, gelecekte onu biçer. Biz de atalarımızın ektiklerini biçmek için yola çıktık” diyerek başladı.
Nisan ve Mayıs aylarında Belçika, Lüksemburg, Hollanda ve Almanya’ya seyahat ettiklerini kaydeden Altuntaş, “Bu seyahatimizde, tarihte yerleşik olarak hiçbir Türk’ün yaşamadığı ama halkının yüzyıllarıdır kendilerini Türk olarak tanıttığı iki köy olduğunu öğrendik ve buraları ziyaret ettik” dedi.
Belçika’nın Valon bölgesindeki Liege eyaletinin Waimes ilçesine bağlı Faymonville köyünün yüzyıllardır Türk köyü olarak anıldığını anlatan Altuntaş, “Faymonvilleli köylüler kendilerini Türk olarak tanıtıyor, Belçikalılar da onlar için Türk tanımlamasını yapıyor ama Türk ırkından gelmiyorlar. Anlatılanlara göre; Orta Çağ devrinde Faymonville köylüleri Müslümanlara karşı düzenlenen Haçlı Seferlerine katılmayı reddetmişler. 16 ve 17.yüzyılda da Kilise’nin, Osmanlı’ya karşı düzenlenecek savaşlar için halktan vergi toplama kararına karşı çıkıp (Osmanlı bize zarar vermedi, biz de onlarla savaşanlara destek vermeyiz) diyerek Osmanlı ile ittifak kurmuşlar. Bu iki hadise nedeniyle çevre köyler Faymoville için (Bu köy Türk) demişler. Günümüzde Faymonville’de yaklaşık bin kişi yaşıyor ve Türklere karşı olan sempatileri halen devam ediyor” diye konuştu.
Faymonville’de her yılın Şubat ayında düzenlenen festivalde köylülerin Osmanlı kıyafetleri giyerek yürüyüş ve gösteri yaptıklarını kaydeden Altuntaş, “Köyde bulunan amatör küme futbol takımının adı FC Turkiana ve 1798 yılında kurulmuş, logosunda da Türk bayrağı yer alıyor. Köylülerin yakın tarihe kadar işlettiği restoranın adı ise Sultan Ana imiş ve köy meydanında da yakın zamana kadar Türk bayrağı dalgalanırmış. Köyün anıtına bizim Ay ve Yıldızımız da nakşetmişler. Hatta köy halkında Türkiye’yi ziyaret edenler de olmuş” dedi.
Hollanda seyahatlerinde de bir başka Türk köyü ile karşılaştıklarını kaydeden Altuntaş, “Belçika sınırındaki Zeeland ilinin Slius belediyesine Turkeye köyünde 19 hane bulunuyor ve sınıra yaklaşık 20 kilometre mesafededir. Günümüzde bu evler daha çok tatil amaçlı kullanılır hale gelmiş. Evlerine misafir olduğumuz Corr ve eşi Monieq bizi çok sıcak bir ilgiyle karşıladı. Evlerinde hat sanatı eserlerinden bizim geleneksel kıyafetlerimize kadar, kültürümüzü çağrıştıran objeler var. Köyü TRT ekibi ile merhum sanatçı Barış Manço da ziyaret etmiş. 27 Nisan günü Hollanda’da Koningsdat, yani Kral Günü olarak kutlanıyormuş ve köyün girişindeki göndere de o gün Türk bayrağı çekiliyormuş. Ev sahibimiz sandıktan çıkardığı Türk bayrağını özenle göndere çekti” diye konuştu.
Turkeye köyünün bu ismi nasıl aldığını da anlatan Altuntaş, “16. Yüzyılın sonu ve 17. yüzyılın başında İspanya ile Hollanda arasında kanlı savaşlar yaşanmış. Osmanlı her zaman olduğu gibi oraya da yardım elini uzatmış. Hollanda savaşı kazanınca, ülkenin kurucusu Williem van Oranje’nin oğlu Prens Maurits Osmanlı’ya karşı minnet borcunu ödemek için Zeeland bölgesindeki bu köye Turkeye adını vermiş” dedi.
Hollanda’nın 1612’de İstanbul’a ilk defa elçi göndererek temasları başlattığını anlatan Altuntaş, “Katolik İspanya karşısında Hollanda’yı destekleyen Osmanlı elçinin, (Krallığımızı kulluğunuza kabul buyurup, gemilerimizi başka bayrakla yürütmekten bizi kurtarırsanız memnun oluruz) şeklindeki talebi kabul edilmiştir. Daha sonra Hollanda’da yaşanan sel felaketinde de Osmanlı yardım elini uzatmıştır” diyerek sözlerini sürdürdü.
Bunlardan başka, Sint Anna Ter Muden kasabasında da tulumbalı Osmanlı çeşmesi bulunduğunu anlatan Altuntaş, “Kaidenin üzerinde halen ay ve yıldızın bulunması heyecan veriyor. Hatta kilise de Osmanlı hilalini gördük. Kasaba halkının Türklere karşı olan sevgisi yine Osmanlı’dan gördükleri yardım ve destekten ileri geliyor. O dönemde bin dört yüz kadar Osmanlı askeri İspanyollara esir düşmüş. Hollandalıların yardımı ile kurtarılan Leventler bu köyde yaklaşık bir buçuk ay kalırken halkın büyük sevgisini kazanmış. İstanbul’a dönerken de üç hilalli kıyafetlerini armalarını, flamalarını hediye etmişler. Osmanlı flamalarını gemilere çeken halk İspanyollara karşı rahat etmiş” dedi.
Avrupa ülkelerinde Türk çocukların eğitimi ile ilgili bilgiler de veren Altuntaş “Hollanda’da Ahmet Akgündüz’ün Rotterdam İslâm Üniversitesi var. La vertu ve İbni Sina Enstitüsü örgün eğitim veriyor. Belçika ve Hollanda’da Milli Görüş ve Diyanet İşleri Başkanlığına ait camilerde de yaygın eğitim veriliyor. Çocukların ve gençlerin, kimliğini kaybedip asimile olmaması için gayret gösteriliyor” diyerek sözlerini tamamladı.
Program sonunda Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, günün ansı olarak eğitimci yazar Mustafa Altuntaş’a kitap takdim etti.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.