Tarihe Kara Leke Olarak Geçecek

AK Parti Genel BaÅŸkanı ve BaÅŸbakan Ahmet DavutoÄŸlu, partisinin genel merkezinde, AK Parti Ä°l, Ä°l TeÅŸkilat, Ä°l Seçim Ä°ÅŸleri ve Ä°l Seçim Koordinasyon Merkezi BaÅŸkanları EÄŸitim Toplantısı'nda yaptığı konuÅŸmada, siyasi hareketlerin, partilerin yaÅŸayan organizmalar olarak, uzuvlarının, birbirleriyle iliÅŸkileriyle geleceÄŸe yürüyebileceÄŸini söyledi. AK Parti'nin, Türk siyasi tarihinde en dinamik, uyumlu, ahenkli ve birbiriyle en iyi kenetlenmiÅŸ kadrolara sahip olduÄŸunu vurgulayan DavutoÄŸlu, bir araya geldiklerinde, "ÅŸevk, coÅŸku, sevda ve muhabbet ve kardeÅŸliÄŸi" gördüklerini dile getirdi. DavutoÄŸlu, AK Parti teÅŸkilatlarına selamlarını ileterek, "Onlar ayaktaysa, kararlı, vakur bir ÅŸekilde duruyorlarsa, tarihin bu ateÅŸ çemberinden Türkiye, muzaffer bir ÅŸekilde, onurla, vakarla çıkacaktır inÅŸallah" diye konuÅŸtu. AK Parti kongrelerini tamamladıklarını, kadın ve gençlik kongrelerinin devam ettiÄŸini anımsatan DavutoÄŸlu, bugün, hem istiÅŸare hem muhasebe hem de Haziran seçimlerine giderken hedeflerin gözden geçirilmesi imkanı bulacaklarını kaydetti. DavutoÄŸlu, Türkiye'nin ve dünyanın bir ateÅŸ çemberinden geçtiÄŸini ifade ederek, 2008 krizinden bu yana, küresel ekonomik krizin tetiklediÄŸi sorunların, bütün dünyayı etkisi altına aldığını söyledi. Özellikle Türkiye'nin çevresinde OrtadoÄŸu'da, Balkanlar'da, Kafkaslar'da, Karadeniz havzasında, Orta Asya'da her an yeni krizlere gebe, son derece hassas bir konjonktürün bulunduÄŸunu belirten DavutoÄŸlu, bütün bunların merkezinde, ateÅŸ çemberinin içinde istikrarla geleceÄŸe yürüyen bir Türkiye varsa, bunun temel aktörünün AK Parti ve kadrolarının olduÄŸunu dile getirdi. BaÅŸbakan DavutoÄŸlu, çevresindeki birçok ülke ekonomik krizle boÄŸuÅŸurken, Türkiye'nin kalkınmasını sürdüren, istihdamını artıran, gıpta ile takip edilen bir ekonomik performans sergilediÄŸinin altını çizerek, "Suriye, Irak, Ukrayna, Yemen baÅŸta olmak üzere, birçok ülke siyasal çözülme sürecine girmiÅŸken, Türkiye demokratik bir ortamda seçimlere yürüyüp, 2023, 2053, 2071 planları yapabiliyorsa, bunun da temel dayanağı AK Parti kadrolarının Türkiye'nin bütün sathında ayakta, diri ve özgüven içinde, kendilerini geleceÄŸe hazırlıyor olmasıdır" dedi. "Alınlarından öpüyorum" "DüÅŸünün; eÄŸer AK Parti kadroları olmamış olsaydı, ülkeyi bütünleÅŸtiren, ülkenin bütün kanatlarını bir araya getiren, bu kanatlardan uçacak bir kartal çıkaran o yüce ve kutlu yürüyüÅŸü gerçekleÅŸtirmemiz mümkün olmazdı" diyen DavutoÄŸlu, ÅŸunları kaydetti: "(AteÅŸ çemberi) dedim. Bu hafta sonu, cumartesiyi pazara baÄŸlayan gece, bir taraftan Meclis'te muhalefet son derece Meclis adabına yakışmayan, son derece edebe mugayir bir tavırla Meclis'i terör ortamına çevirmeye çalışırken, bizler Genelkurmay Karargahı'nda, 9 saat süren bir operasyonla hem tarihi mirasımıza hem insanımıza hem de uluslararası haklarımıza ve hukukumuza sahip çıkma mücadelesi veriyorduk. Ben bir kez daha Åžah Fırat Operasyonu'nu büyük bir baÅŸarıyla gerçekleÅŸtiren Türk Silahlı Kuvvetleri'ne, onları lojistik destek, istihbarat desteÄŸi saÄŸlayan Milli Ä°stihbarat TeÅŸkilatımıza, bütün güvenlik birimlerimize teÅŸekkür ediyor, milletim adına bu operasyona katkıda bulunan bütün vatandaÅŸlarımızı, görevlilerimizi alınlarından öpüyorum. Dün, hayretler içinde muhalefetin Åžah Fırat Operasyonu hakkındaki kanaatlerini hepiniz takip ettiniz. Öyle anlar, tarihi dönemeçler vardır ki milletler, liderler, hareketler imtihan edilirler." "Aynı dili kullanma cihetine gittiler" BaÅŸbakan DavutoÄŸlu, tarihi dönemeçlerde alınan tavırların, ya insanların tarihe onurla kaydettikleri izler ya da hayat boyu taşıyacakları kara lekeler olarak geçeceÄŸini vurguladı. DavutoÄŸlu, "Bizim için cumartesiyi pazara baÄŸlayan gece, bir onur gecesiydi. Ama pazar günü muhalefetin bu konuda yaptığı yorumlar, onlar açısından tarihe bir kara leke olarak geçecek niteliktedir" dedi. DavutoÄŸlu, son derece titiz bir operasyonla, haftalardır süren hazırlıklar neticesinde muhkem, mahpus tutulan, bir tarihte düÄŸmeye basılarak, kudretli bir devletin yürüyen temsilcileri olan Silahlı Kuvvetlerin, Suriye sınırından içeri girmesiyle, tarihte yeni bir ÅŸanlı sayfa açıldığını belirterek, "Maalesef muhalefet bunu takdir etmek yerine, yine Türkiye'nin yükseliÅŸinden rahatsız olan bazı dış aktörler ve Suriye rejimiyle birilikte aynı dili kullanma cihetine gittiler" dedi. "AteÅŸ çemberinin içinden aldık" Operasyonla üç ana hususu korumayı hedeflediklerini, açık ve net bir tutumla Türkiye Cumhuriyeti'nin kudretini dünyaya göstermeyi amaçladıklarını vurgulayan DavutoÄŸlu, bunlardan birincisinin insana sahip çıkmak olduÄŸunu söyledi. "Ä°nsanı yaÅŸat ki devlet yaÅŸasın" felsefesinin temsilcisi, öncüsü olan AK Parti hareketi ve iktidarı için, dünyanın neresinde olursa olsun, vatandaÅŸlara sahip çıkmanın en ulvi görev olduÄŸunu ifade eden DavutoÄŸlu, ÅŸöyle konuÅŸtu: "Günlerdir, 'Acaba Süleyman Åžah'ta ne oluyor, oradaki askerlere niye sahip çıkılmıyor?' diye sorular soran, bunu Meclis gündemine taşımaya çalışan muhalefet, insanımıza sahip çıkan bu operasyon sonrasında da aynı küstah tavrını devam ettirdi. AK Parti iktidarları döneminde, gurur duyduÄŸumuz en önemli hususlardan birisi çok zor ÅŸartlarda, yut dışındaki vatandaÅŸlarımıza, askerlerimize, diplomatlarımıza sahip çıkmış olmamızdır. Musul'da baÅŸkonsolosluk mensuplarımız kaçırıldığında, aylarca, onların hayatlarını tehlikeye atacak ÅŸeklide muhalefet, Türkiye'de tahriklere kalkıştı. Biz ise sabırla çalıştık, geceyi gündüze kattık, günlerce, gecelerce uykusuz bir ÅŸekilde, bütün birimlerimiz çalıştı ve o kardeÅŸlerimizi, vatandaÅŸlarımızı aylar süren bir mücadeleden sonra Türkiye'ye getirdik, onurla getirdik. VatandaÅŸlarına sahip çıkan kudretli bir devletin varlığını dünyaya gösterdik. AteÅŸ çemberinin içinden aldık ve çıkardık." BaÅŸbakan Ahmet DavutoÄŸlu, Libya'da iç savaÅŸ sürerken, Türkiye'nin vatandaÅŸlarını 10 gün içinde tahliye etme kudretini gösterdiÄŸine dikkati çekerek, "Libya'da tek bir vatandaşımızı geride bırakmadık. Tek bir vatandaşımızı, maÄŸdur, mahcup, garip bırakmadık. Daha sonra da nerede olursa olsun, bazen Afganistan daÄŸlarından, bazen Ukrayna'dan, bazen Somali'den, Afrika içlerinden her bir vatandaşımıza sahip çıktık" dedi. "Gurur duyuyoruz" "Süleyman Åžah Saygı Karakolu'nu ve aziz toprağımızı orada muhafaza eden askerlerimiz, son 6 ayda kahramanca ve büyük bir direnç ile bu mücadelelerini sürdürdükten sonra, insanına, askerine, vatandaşına sahip çıkan bir devletin kudretiyle, eliyle ülkemize geldiler. Bundan gurur duyuyoruz" diyen DavutoÄŸlu, ÅŸehit olan astsubay Halit Avcı'ya rahmet diledi. DavutoÄŸlu, MehmetçiÄŸin, zor ÅŸartlarda ne kadar vakarla mücadele yürüttüÄŸünü bizzat gözlemiÅŸ, izlemiÅŸ olmaktan büyük bir gurur duyduÄŸunu dile getirdi. Ä°kinci olarak tarihi mirasa sahip çıkmayı amaçladıklarını belirten DavutoÄŸlu, ÅŸunları kaydetti: "Süleyman Åžah, bizim ecdadımızdır ve Süleyman Åžah sadece bir fani olarak tarih içinde oynadığı rol itibariyle önemli deÄŸil, aynı zamanda milletimizin bu toprakları vatan kılma mücadelesinde sembol niteliÄŸi itibariyle de önemlidir. Süleyman Åžah'ın mirasına sahip çıkmak, aslında tarihimize, kimliÄŸimize, onurumuza sahip çıkmaktı. Orada kutsal bir emanet olarak muhafaza edilen o topraklarda, bu emanetlere sahip çıkmak için Åžah Fırat Operasyonu ile büyük bir baÅŸarıyla bu emanetleri ülkemize intikal ettirdik. Süleyman Åžah, ÅŸehitliÄŸi tattıktan sonra o topraklarda defnedildikten sonra, o günden bu güne özellikle Sultan Ä°kinci Abdulhamid'in 1883'te orada bir türbe inÅŸa etmesiyle baÅŸlayan ve milletimizin bütün hissiyatının yansıdığı bir sembolik mekandır. Evliye Çelebi'nin seyahatnamelerinde bile Süleyman Åžah'a ve o türbeye atıf vardır. Birinci Dünya Savaşı ÅŸartları sonrasında, ülkemizin sınırları 1921 anlaÅŸmasıyla yeniden çizilirken Güneyde, Süleyman Åžah ve bu mübarek mekan Suriye topraklarında kaldığında, önce Fransa sömürge topraklarında, daha sonra Suriye topraklarında... Bu topraklar, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin toprakları olarak, uluslararası anlaÅŸmalarda teyit edilmiÅŸtir. Daha sonra iki kez nakil yapılmış ve dolayısıyla toprağın muhteviyatı, niteliÄŸi deÄŸiÅŸmiÅŸ ama Türkiye'nin Suriye içinde bir toprak sahibi olma hakkı baki kalmıştır. 1939'da, 1975'te yapılan deÄŸiÅŸiklikler, bu anlamda, bizim hakkımızın tescil edildiÄŸi ama toprağın yerinin deÄŸiÅŸtirildiÄŸi örnekler olarak kalmıştır." "Ä°ki ayrı Türk bayrağı dalgalandı" Türkiye'nin, uluslararası hukuku korumak üzere, cumartesiyi pazara baÄŸlayan gece, iki ayaklı bir operasyon yaptığını hatırlatan DavutoÄŸlu, "Mehmetçik, MürÅŸitpınar'dan Süleyman Åžah Saygı Karakolu'na yürürken ve oradaki emanetleri ve askerlerimizi almak üzere 57 zırhlı araç, 40 tank, toplam 100 araç ve 572 personelle yürürken, ikinci bir kol, Suriye'ye EÅŸme'den girdi ve Suriye tarafından yine bu topraktan daha büyük ölçekte bir toprağı kontrol altına alarak gece saat 21.02'de bayrağımızı o topraklara dikti" bilgisini verdi.  Üçüncü olarak, uluslararası hukukun koruması ve vatan toprağının tesciliyeti anlamında iki operasyon aynı anda yapılarak, daha önce taşınmış olan vatan toprağının, bu kez Suriye'nin EÅŸme köyü civarında bir tepeye intikal ettirildiÄŸini ifade eden DavutoÄŸlu,  saat 21.02 itibariyle, Suriye topraklarında iki ayrı bölgede, iki ayrı Türk bayrağının dalgalanmaya baÅŸladığını söyledi.