Terör örgütü DEAŞ'ın kanlı gar saldırısının üzerinden 7 yıl geçti
Ankara Garı önünde, "Emek, Barış, Demokrasi Mitingi" için toplananlara yapılan canlı bombalı saldırılarda, aralarında çocukların da bulunduğu 100 kişi yaşamını yitirdi, 391 kişi yaralandı
Türkiye, 10 Ekim 2015'te Ankara Garı önünde yaşanan tarihinin en kanlı terör saldırısıyla sarsıldı, aralarında çocukların da bulunduğu 100 kişi hayatını kaybetti.
AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, Türkiye'nin siyasi tarihi açısından birçok önemli gelişmenin yaşandığı 2015'te, terör örgütleri PKK ile DEAŞ, sivilleri hedef alan saldırılar gerçekleştirdi.
Şanlıurfa'nın Suruç Belediyesi Kültür Merkezinin bahçesinde, 20 Temmuz 2015'te basın açıklaması yapan gruba düzenlenen "canlı bomba" saldırısında 34 kişi öldü.
Terör örgütü DEAŞ, bu saldırının ardından 10 Ekim 2015'te bu kez Ankara Garı'nda kanlı yüzünü gösterdi ve yine sivilleri hedef aldı. İki canlı bombanın düzenlediği saldırıda, 2'si çocuk 100 kişi yaşamını yitirdi, 391 kişi yaralandı.
Hayatını kaybedenler için üç gün ulusal yas ilan edildi, mitingi organize eden sendika ve meslek odaları grev kararı aldı.
Türkiye'nin dört bir tarafından geldiler
Saldırının gerçekleştiği yıl, iç savaşın sürdüğü Suriye'den Türkiye'ye yönelik saldırılara karşı önlem almak için sınır hattına asker ve mühimmat sevkiyatı yapıldı.
Bunun üzerine aralarında HDP ve CHP'li bazı milletvekillerinin de bulunduğu sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla "Barış Bloku" oluşturuldu.
"Suriye'de savaşa son, Türkiye'nin Suriye'ye müdahalesine hayır" sloganıyla bildiri yayımlayan blok, ilk toplantısını 10 Temmuz 2015'te İstanbul'da düzenledi.
Ardından miting, protesto ve yürüyüşler yapan blok, 10 Ekim 2015'te Ankara Sıhhiye'de "Emek, Barış, Demokrasi Mitingi" düzenleyeceklerini açıkladı.
Bu oluşumu destekleyen HDP, DİSK, KESK, TMMOB ve TTB'den de mitinge katılım için çağrı yapıldı ve vatandaşlardan mitingin yapılacağı Sıhhiye Meydanı'na gelmeden önce Ankara Garı önünde toplanmaları istendi.
O gün, Türkiye'nin farklı illerinden Ankara'ya gelenler, gar kavşağı önünde bir araya geldi.
Canlı bombalar peş peşe infilak etti
Mitingin yapılacağı bilgisini alan terör örgütü DEAŞ, Yunus Emre Alagöz ile kimliği tespit edilemeyen Suriye uyruklu teröristi, saldırı için Gaziantep'ten Ankara'ya gönderdi.
Canlı bombaları taşıyan araç, saat 09.00 sıralarında Konya yolu Mevlana Bulvarındaki güvenlik kameralarınca kaydedildi.
Yaklaşık 15 dakika sonra araçtan inen teröristler, bu kez taksiyle İnönü Bulvarı üzerinden TBMM önünden geçti.
Meclis Çankaya Kapısı yakınlarında başka bir taksiye geçen teröristler, Hipodrom Caddesi ile kesişen Ulaştırma Kavşağı'nda araçtan indi.
Burayı gören kameraların da kadrajına giren canlı bombalar, miting için Ankara Garı önünde toplanan kalabalığa, aralarında yaklaşık 100 metre olacak şekilde ilerledi.
Saat 10.04'ü gösterdiğinde teröristlerden Yunus Emre Alagöz üzerindeki bombanın pimini çekti. Patlamadan 3 saniye sonra ikinci canlı bomba da aynı eylemi gerçekleştirdi.
Menfur saldırıda 2'si çocuk 100 kişi hayatını kaybetti, 20'si çocuk 391 kişi yaralandı.
Yargılama süreci
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının saldırıya ilişkin iddianamesi, 13 Temmuz 2016'da Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, İlhami Balı, Deniz Büyükçelebi, Edremit Türe, Yakub Şahin, Hakan Şahin, İbrahim Halil Alçay, Resul Demir, Hacı Ali Durmaz, Hüseyin Tunç, Abdülmubtalip Demir, Talha Güneş, Mehmet Kadir Cebael, Metin Akaltın, Savaş Yıldız, Burak Ormanoğlu, Suphi Alpfidan, Hasan Hüseyin Uğur, Bayram Yıldız, Kenan Kutval, Ahmet Güneş, Abdulhamit Boz, Cebrail Kaya, Ömer Deniz Dündar, Muhammet Zana Alkan, Walentina Slobodjanjuk (Kazakistan vatandaşı), Mustafa Delibaşlar, Mehmedin Baraç, Nihat Ürkmez, Nusret Yılmaz, Kasım Dere, Yakup Selağzı, Erman Ekici, Yakup Karaoğlu, Yakup Yıldırım, Esin Altıntuğ ve Hatice Akaltın şüpheli olarak yer aldı.
İlk duruşması, 7 Kasım 2016'da görülen dava, 3 Ağustos 2018'de karara bağlandı. Bu süreçte 55 celse gören mahkeme, 545 müşteki ile 26 tanık beyanı aldı.
Mahkeme, sanıklardan Abdülmubtalip Demir, Talha Güneş, Metin Akaltın, Yakub Şahin, Hakan Şahin, İbrahim Halil Alçay, Resul Demir, Hacı Ali Durmaz ve Hüseyin Tunç'u, "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" suçundan birer, "100 kişiyi kasten öldürme" suçundan da 100'er kez olmak üzere toplam 101'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırdı.
Sanıkları ayrıca 20'si çocuk 391 kişiyi öldürmeye teşebbüs suçundan 10 bin 557'şer yıl hapis cezasına çarptıran mahkeme, bazılarına başka suçlardan ayrıca hapis ve adli para cezası da verdi.
Burak Ormanoğlu, Suphi Alpfidan, Mehmedin Baraç, Nihat Ürkmez ve Yakup Karaoğlu'nu "silahlı terör örgütüne üye olmaktan" 12 yıl hapisle cezalandıran mahkeme, aynı suçtan yargılanan Esin Altıntuğ (Durgun), Hatice Akaltın, Yakup Yıldırım ve Abdulhamit Boz'u ise 7 yıl 6'şar ay hapse mahkum etti.
"Silahlı terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan 18 yıl hapis cezası verilen Erman Ekici'nin ayrıca "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak", "100 kişiyi kasten öldürme" ve 20'si çocuk 391 kişiyi öldürmeye teşebbüs suçlarından yargılanması sürüyor.
Firari sanıklar, İlhami Balı, Savaş Yıldız, Edremit Türe, Deniz Büyükçelebi, Yakup Selağzı, Kasım Dere, Nusret Yılmaz, Mustafa Delibaşlar, Walentina Slobodjanjuk, Muhammet Zana Alkan, Ömer Deniz Dündar, Cebrail Kaya, Ahmet Güneş, Kenan Kutval, Bayram Yıldız ve Hasan Hüseyin Uğur hakkındaki dosyaların ayrılmasına, yargılama sırasında ölen Mehmet Kadir Cabael hakkında açılan davanın ise düşürülmesine karar verildi.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABÄ°LÄ°RSÄ°NÄ°Z
- 0SEVDÄ°M
- 0ALKIÅž
- 0KOMÄ°K
- 0Ä°NANILMAZ
- 0ÃœZGÃœN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.