Trump, göçmenlere ayrımcılıkla ABD tarihini tekrar ediyor

ABD BaÅŸkanı Donald Trump’ın, nüfusunun çoÄŸunluÄŸu Müslüman olan yedi ülkeye aldığı vize yasağı kararı, ülkenin demokratik deÄŸerlerine ve kuruluÅŸ felsefesine uymadığı yönünde büyük tartışmalara yol açtı. Fakat ABD’nin 250 yıllık tarihine bakıldığında bu tür "ayrımcılıkların" farklı göçmen gruplara birçok kez uygulandığı görülüyor.

BaÅŸkanlık yarışı sırasında "Müslümanların geçici olarak ülkeye alınmaması" ve "ülkeye giriÅŸte kayıt altına alınması” gibi vaatlerde bulunan Trump’a, ABD içinden ve uluslararası kamuoyundan sert tepkiler geldi ve bu uygulamanın ABD’ye “yakışmadığı” ÅŸeklinde eleÅŸtiriler yapıldı.

Trump ise bu eleÅŸtirilere kulak asmaksızın, Beyaz Saray’a yerleÅŸtikten sadece bir kaç gün sonra baÅŸkanlık kararnamesi çıkartarak, Suriyeli mültecilerin ABD'ye geliÅŸini durdurdu; Irak, Ä°ran, Suriye, Sudan, Libya, Somali ve Yemen vatandaÅŸlarının da 90 gün boyunca ülkeye giriÅŸini yasakladı.

Bu geliÅŸmelerin üzerine, Trump aleyhine ülke genelinde devam eden protesto gösterileri gerek sosyal medya gerekse sokaklarda Müslümanlarla dayanışmaya dönüÅŸtü. Sokaklardaki gösterilerin yanı sıra, özellikle Demokrat Partili siyasetçi, sanatçı, akademisyen ve gazeteciler, Trump’ın adımlarına “Amerika'yı temsil etmiyor” ÅŸeklinde ciddi tepki gösterdiler.

Fakat ABD tarihine bakıldığında, Müslümanlara yönelik yapılan bu ayrımcılığın aslında ülkede yeni bir durum olmadığı söylenebilir. “ABD’ye yakışmadığı ve ülkenin kuruluÅŸ felsefesiyle uyuÅŸmadığı” yönündeki görüÅŸlerin aksine, yaklaşık 250 yıllık tarihinde ABD'nin göçmenleri hedef alan birçok politika uyguladığı görülüyor.

Çinlilerin ABD’ye giriÅŸi engellendi

1888 yılında BaÅŸkan Gorever Cleveland, imzaladığı “Scott Yasası” sayesinde Amerika’da yaÅŸayan, fakat bir sebepten geçici olarak Çin’e geri dönenlerin tekrar ABD’ye giriÅŸini engellemiÅŸti. 1882 yılında yasalaÅŸtırılan “Çinlileri Red Yasasına” yapılan bir düzenleme ile oluÅŸturulan Scott Yasası ile yaklaşık 20 bin Çinlinin maÄŸdur olduÄŸu biliniyor.

Çinlilere yönelik bu ayrımcılığa ise “sosyal uyum sorunu” ve “ABD’deki ekonomik sorunlar” gerekçe gösterilmiÅŸti. Bu ayrımcılık sonucunda Çinliler, ABD’de neredeyse bütün büyük ÅŸehirlerde yer alan "Çin mahallelerini" (Chinatown) kurarak kendilerine "sosyal bir güvenli bölge" oluÅŸturdular

Pearl Harbor sonrası Amerikalı Japonlara baskı

1942 yılında Japonya’nın, ABD’nin Pearl Harbor limanına yaptığı saldırı sonrasında ise Amerika’da yaÅŸayan Japonlara yönelik baskılar baÅŸlamıştı.

BaÅŸkan Franklin Rosevelt tarafından imzalanan baÅŸkanlık kararnamesinde, doÄŸrudan Japonlardan bahsedilmemekle birlikte, “SavaÅŸ Bakanlığı, bütün vatandaÅŸların ülke dışına çıkışına ya da ülkeye giriÅŸine karar verebilir veya haklarına el koyabilir” ifadesine yer verilmiÅŸti.

Ayrıca, Kaliforniya, Arizona, Wyoming, Kolorado, Utah ve Arkansas’ta kamplar kuruldu ve Japonya’da doÄŸmuÅŸ ve daha sonra ABD’ye göç etmiÅŸ herkesin bu kamplara kayıt yaptırmaları istendi. Bu yasa sonrasında 100 binden fazla Japonun bu kamplarda kayıt altına alınarak tutulduÄŸu biliniyor.

Aynı zamanda, ABD Hazine Bakanlığı, bu kiÅŸilerin hesaplarını dondurmuÅŸ, Adalet Bakanlığı ise Japonya’yla iliÅŸki içerisinde oldukları gerekçesiyle bin 500 din görevlisini tutuklamıştı.

1979’da Ä°ranlı öÄŸrenciler kayıt altına alındı

1979’da “Ä°ran Ä°slam Devrimi” sonrasında Tahran’daki ABD BüyükelçiliÄŸinin saldırıya uÄŸramasının ardından BaÅŸkan Jimmy Carter, bir baÅŸkanlık kararnamesi imzalayarak ABD’de bulunan Ä°ranlıları hedef aldı.

ABD’ye “Devrim destekçisi Ä°ranlıların girebileceÄŸi” gerekçe gösterilerek, bütün Ä°ranlı öÄŸrenciler bu dönemde kayıt altına alındı. Ayrıca, kayıt altına alınan öÄŸrencilerin vize süreleri de bir yıla indirilerek, her yıl tekrar mülakata alınmak suretiyle vizelerinin iptali veya devamına karar verildi.

Daha sonra Carter, öÄŸrencilerin kayıt altına alınmasına iliÅŸkin yaptığı açıklamada, 50 bin civarında öÄŸrencinin mülakata alındığını ve bunlardan yaklaşık 6 bin 500’ünün ABD’den gönderildiÄŸini bildirdi.

11 Eylül sonrası Müslümanlara ABD’ye giriÅŸ çıkış kaydı

11 Eylül 2011 terör saldırıları sonrasında ise George W. Bush yönetimi “Ulusal Güvenlik GiriÅŸ Çıkış Kaydı Sistemi” adı altında bir uygulama baÅŸlatarak, 25 farklı Müslüman ülkeden ABD’ye yapılan giriÅŸ çıkışları kayıt altına almaya baÅŸladı.

Bu uygulamada ise, 16 yaşın üzerinde ABD vatandaÅŸlığı bulunmayan erkekler ülkeye giriÅŸ çıkışlarında mülakata alındı. Bu uygulama kapsamında yaklaşık 200 bin kiÅŸinin kayıt altına alındığı biliniyor.

Obama’dan Iraklılara 6 aylık vize yasağı

Ä°lk olarak 2013 yılında Amerikan ABC kanalı tarafından yapılan bir haber, önceki BaÅŸkan Barack Obama’nın 2011 yılında Iraklı mültecilerin ABD’ye giriÅŸlerine 6 aylık bir yasak uyguladığını ortaya çıkardı.

Uygulanmaya baÅŸlandıktan iki yıl sonra ortaya çıkan mültecilere yönelik vize iptalinin ise El Kaide üyesi oldukları iddia edilen iki kiÅŸinin ABD'ye giriÅŸi sonrası alındığı kaydedildi.

Nitekim BaÅŸkan Trump da, Obama’nın bu uygulamasını örnek göstererek, “Benim belirlediÄŸim politika, BaÅŸkan Obama’nın 2011 yılında uyguladığı ile aynı” ifadesini kullandı.

Trump’ın, nüfusunun çoÄŸunluÄŸu Müslüman olan yedi ülkeye uyguladığı vize kısıtlaması sonrasında ABD tarihindeki benzer uygulamalar tekrar tartışmaya açıldı. Trump yönetimi, tarihten örnekler göstererek uygulamanın ilk defa yapılmadığını öne sürerken, ülkedeki muhalif kanat ise Trump’ın uygulamasının kapsamı itibarıyla bir ilk olduÄŸunu öne sürüyor.

ABD’deki Demokratlar ve Cumhuriyetçiler arasındaki siyasal kutuplaÅŸma baÄŸlamında bu tartışma devam edecek. Fakat açık olan ÅŸey, ABD’de belli bir göçmen grubunun herhangi bir sebepten dolayı ayrımcılığa maruz kalmasının yeni bir durum olmadığıdır.