'TÃœMÃœYLE REDDEDÄ°YORUZ'

DışiÅŸleri Bakanlığı, BirleÅŸmiÅŸ Milletler Güvenlik Konseyi ve bazı AB ülkelerince MaraÅŸ açılımına iliÅŸkin yapılan açıklamalara tepki gösterdi. Bakanlıktan yapılan karşı açıklamada, "BM Güvenlik Konseyi tarafından yapılan baÅŸkanlık açıklaması ile Ã§eÅŸitli ülkelerin yaptıkları, Ada'daki gerçeklerle baÄŸdaÅŸmayan ve asılsız iddialara dayanan açıklamaları tümüyle reddediyor ve bunlara iliÅŸkin (KKTC)'nin verdiÄŸi cevapları tamamıyla paylaşıyoruz" denildi.

DışiÅŸleri Bakanlığı, MaraÅŸ açılımının ikinci aÅŸaması ile ilgili BM Güvenlik Konseyi tarafından yapılan açıklama üzerine, karşı açıklama yayımladı. BM Güvenlik Konseyi ve çeÅŸitli ülkelerin gerçeklerle baÄŸdaÅŸmayan iddialarda bulunduÄŸu belirtilen açıklamada, "KKTC CumhurbaÅŸkanı Sayın Ersin Tatar tarafından 20 Temmuz 2021 tarihinde açıklanan, MaraÅŸ açılımının ikinci aÅŸaması hakkında BM Güvenlik Konseyi tarafından yapılan baÅŸkanlık açıklaması ile Ã§eÅŸitli ülkelerin yaptıkları, Ada'daki gerçeklerle baÄŸdaÅŸmayan ve asılsız iddialara dayanan açıklamaları tümüyle reddediyor ve bunlara iliÅŸkin KKTC'nin verdiÄŸi cevapları tamamıyla paylaşıyoruz. Bu açıklamalar MaraÅŸ'ın KKTC toprağı olmadığı, KKTC'nin MaraÅŸ'taki mülklere el koyacağı ve buraya mülkiyet hakları hilafına yerleÅŸimciler getireceÄŸi gibi mesnetsiz iddialara ve Rum- Yunan kara propagandasına dayanmaktadır" denildi. 

'MÜLKİYET VE EGEMENLİK HAKLARININ ÜZERİNDE DEĞİLDİR'

"Maraş, KKTC toprağı olup, KKTC makamlarının iyi niyetli yaklaşımı çerçevesinde zamanında yerleşime açılmamış, askeri bölge olarak ilan edilmiştir" denilen açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı:

"KKTC hükümeti, geçtiÄŸimiz ekim ayında 47 yıldır kapalı tutulan ve artık çevresel tehlikeler de yaratmaya baÅŸlayan MaraÅŸ'ın iki ana caddesini ve plajını halka açmış, son olarak da MaraÅŸ'ın yüzde 3,5'ine tekabül eden pilot bölgenin askeri bölge statüsünü kaldırmıştır. KKTC makamlarınca MaraÅŸ açılımı kapsamında alınan tüm kararlar mülkiyet haklarına saygı çerçevesinde olup, uluslararası hukukla tamamen uyum içerisindedir. Ä°ddia edildiÄŸinin aksine, BM Güvenlik Konseyi kararlarının ihlal edilmesi söz konusu deÄŸildir. Kaldı ki BM Güvenlik Konseyi kararları mülkiyet ve egemenlik haklarının üzerinde deÄŸildir. Sayın CumhurbaÅŸkanımızca ifade edildiÄŸi üzere, bu adımlarla MaraÅŸ'ta yeni maÄŸduriyetler oluÅŸmayacak, herkesin yararına olacak ÅŸekilde, mevcut maÄŸduriyetler giderilecektir."

'BM GÃœVENLÄ°K KONSEYÄ° SAHADAKÄ° GERÇEKLERÄ° GÖRMEMEKTE ISRAR EDÄ°YOR'

BM Güvenlik Konseyi'nin, Kıbrıs meselesinde de sahadaki gerçekleri görmemekte ısrar ettiÄŸi aktarılan açıklamada, "On yıllarca süren çabalar, Türk tarafının tüm iyi niyetine raÄŸmen, Kıbrıs Rum yönetiminin uzlaÅŸmaz tutumu nedeniyle, iki kesimli, iki toplumlu federal çözüme ulaşılmasını saÄŸlayamamıştır. Taraflar arasında bu model üzerinde görüş birliÄŸi yokken, halen federal çözümde ısrar etmek artık Konsey'in itibarına zarar vermektedir. Kıbrıs meselesinin adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüme kavuÅŸturulmasına yönelik yeni bir müzakerenin baÅŸlaması, ancak Kıbrıs Türk halkının eÅŸit egemenliÄŸinin ve eÅŸit uluslararası statüsünün tescil edilmesiyle mümkündür. Bu anlayışla, BM Güvenlik Konseyi'ni, Rum- Yunan ikilisinin yanıltıcı propagandasından kurtulmaya, ayrıca KKTC'nin, MaraÅŸ konusunda hukuka uygun olarak attığı adımlarını ve Cenevre'de sunduÄŸu yapıcı ve gerçekçi önerisini desteklemeye davet ediyoruz" ifadeleri kaydedildi. 

'BÄ°ZE HUKUK DERSÄ° VERMEYE KALKMASI Ä°SE TAM BÄ°R GARABETTÄ°R'

Bazı AB ülkerinin de Maraş açılımı hakkındaki iddialarının ele alındığı açıklamanın devamında şunlara yer verildi:

"Kıbrıs Rum tarafını hukuka aykırı ÅŸekilde AB'ye alan, hatta bu kararın siyasi olduÄŸunu da piÅŸkince söyleyen AB'nin ve o dönemdeki hukuksuzluÄŸa arka çıkan bazı Avrupa ülkelerinin ÅŸimdi hukuktan dem vurmasının hiçbir deÄŸeri yoktur. Bu güruhun bize hukuk dersi vermeye kalkması ise tam bir garabettir. Bu güruhu ve uluslararası toplumu bir kez daha Ada'daki gerçeklerle yüzleÅŸmeye, Kıbrıs Türk halkına yaptıkları haksızlıklara son vermeye, Kıbrıs Türk halkının iradesine ve 1960'ta kazandığı egemen eÅŸitliÄŸine ve eÅŸit statüsüne saygı göstermeye çağırıyoruz."