Türkiye'de her 100 kişiden 7'si astım
"Ülkemizde yaklaşık her 100 erişkinden 5-7'sinde astım görülüyor"
Özel bir hastanede GöÄŸüs Hastalıkları Uzmanı olan Doç. Dr. Füsun Ülger, yaptığı açıklamada, astımın her yaÅŸtaki kiÅŸide görülebilen, doÄŸru tedavi ile kontrol altına alınabilen, kontrol altına alınamadığında ise günlük aktiviteleri ciddi olarak kısıtlayabilen kronik bir hastalık olduÄŸunu söyledi.
Astım hastalığında, nefes darlığı olarak bilinen ve hava yollarının periyodik daralması sonucu soluk almanın güçleÅŸtiÄŸini belirten Ülger, özelikle son yıllarda en sık rastlanan hastalıklar arasında yer aldığını ifade etti. Ülger, "Ülkemizde yaklaşık her 100 eriÅŸkinden 5-7'sinde, her 100 çocuktan 13-15'inde astım görülüyor" dedi.
Astım hastalığının, görülme sıklığının yaÅŸam ve çevre koÅŸullarının deÄŸiÅŸmesine baÄŸlı olarak giderek arttığına dikkati çeken Ülger, astımın bulaşıcı bir hastalık olmadığını, astımı olan bir hasta ile birada olmanın herhangi bir sakıncası bulunmadığını vurguladı. Ülger, bazı durumlarda genetik geçiÅŸin de söz konusu olabildiÄŸinin altını çizdi.
Astım hastalığının, genellikle kuru öksürük, nefes darlığı, göÄŸüste baskı hissi ve aÄŸrı, hırıltılı solunum gibi belirtilerle kendini gösterdiÄŸini anlatan Ülger, bu belirtilerin baÅŸka hastalıklarla da ortak özellikler taşıdığını ifade etti.
Ülger, astımın kalıtsal yönü de olabildiÄŸini dile getirerek, "Anne ya da babasında astım olan bir kiÅŸide astım ortaya çıkma olasılığı, ailesinde astım olmayanlara göre daha fazladır. Ancak unutulmaması gereken, astım ve diÄŸer hastalıkların geliÅŸiminde tek faktörün genetik özellikler olmadığı, çevresel faktörlerin de etkili olduÄŸudur" uyarısında bulundu.
"Astım tedavisinde aşı uygulaması, alerji uzmanlarınca yapılmalı"
Astım ilaçlarının, ÅŸiÅŸmanlatma gibi bir etkisinin söz konusu olmadığını ifade eden Ülger, ancak kullanıldıktan hemen sonra ağızın içinin çalkalanıp tükürülmemesi halinde uzun süre kullanımında kortizonlu ilaçların bu tür etkilerinin olabileceÄŸinin ileri sürüldüÄŸünü bildirdi.
Ülger, uygun tedavi ile hastalığın kontrol altına alınabildiÄŸini belirterek, astımın tetikleyici bir etken sonrasında ortaya çıkabildiÄŸini söyledi.
Aşı tedavisinin, seçilmiÅŸ bazı hastalarda düÅŸünülebildiÄŸini anlatan Ülger, "Aşı, uzun süreli tedavi ÅŸeklidir. Uygun kiÅŸiler tarafından yapılmaz ise yeterince etkili olmadığı gibi bazı yan etkileri de görülebilir. Bu nedenlerden dolayı aşı tedavisine yalnızca alerji uzmanları tarafından karar verilmeli, aşı tedavisi yalnızca bu uzmanlarca yapılmalıdır" diye konuÅŸtu.
Ülger, astım belirtilerindeki artışın, birbirini takip eden iki gün devam etmesi halinde vakit kaybetmeden hekime baÅŸvurulması gerektiÄŸine iÅŸaret ederek, "EÄŸer hiç astım belirtisi hissedilmiyorsa, astım tam kontrol altındaysa 3-4 ayda bir kontrole gitmek yeterlidir. Kontrol sıklığı daha çok hastanın klinik durumuna göre belirlenmelidir" açıklamasında bulundu.
"Soğuk havada yapılacak egzersiz, solunum sıkıntısına neden olabilir"
Astımın, kontrol altına alınması halinde spor yapılmasının sakıncalı olmadığını vurgulayan Ülger, özellikle yüzmenin astımlı hastalar için oldukça uygun bir spor dalı olduÄŸunu kaydetti. Ülger, buna karşın yine de hastaların sınırları zorlamaması gerektiÄŸinin altını çizerek, "ÖrneÄŸin, soÄŸuk havada yapılacak egzersizler solunum sıkıntısına neden olabilir" uyarısında bulundu.
Astımlı hastaların bir kısmında evcil hayvanlara karşı alerji reaksiyonu görülebildiÄŸine de iÅŸaret eden Ülger, bu hastalarda tedavinin en önemli kısmının evcil hayvanı evden tamamen uzaklaÅŸtırmak ve evcil hayvanı olanlarla da temas etmemek ÅŸeklinde olduÄŸunu bildirdi.
escort mersinVideolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABÄ°LÄ°RSÄ°NÄ°Z
- 0SEVDÄ°M
- 0ALKIÅž
- 0KOMÄ°K
- 0Ä°NANILMAZ
- 0ÃœZGÃœN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.