Türkiye'nin dostluğuna ihanet etmenin hiçbir açıklaması yoktur

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 15 Temmuz darbe girişiminin birinci yılı dolayısıyla Guardian gazetesinde makalesi yayımlandı.

Tam olarak bir yıl önce milyonlarca vatandaşın siyasi, kültürel ve etnik farklılıklarını bir kenara bırakarak, Anayasa'yı askıya almaya çalışan, masum sivillere ateÅŸ açan ve Meclisi bombalayan darbecilere karşı ortak bir duruÅŸ sergilediÄŸine dikkati çeken ErdoÄŸan, Türk milletinin el birliÄŸiyle silahlı bir grubun demokrasisine, özgürlüÄŸüne ve yaÅŸam tarzlarına el koymasını engellediÄŸini belirtti.

ErdoÄŸan, bu saldırı engellenmeye çalışılırken 250 kiÅŸinin ÅŸehit olduÄŸunu, 2 bin 193 kiÅŸisin ise yaralandığını hatırlatarak, "Hükümetimizin darbe teÅŸebbüsünü gerçekleÅŸtiren Fetullah Gülen ve müritlerini adalete teslim etme çabaları yalnızca Türkiye için deÄŸil, dünyanın her yerindeki demokrasiler için önemlidir." deÄŸerlendirmesinde bulundu.

ErdoÄŸan, askeri darbelerin, Türk milletinin devletine olan güvenini sarstığına iÅŸaret etti.

"Bekle ve gör taktiÄŸi izlemiÅŸlerdir"

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, 2002'de iktidara gelen ve genel baÅŸkanlığını yürüttüÄŸü AK Parti'nin, o tarihten itibaren çeÅŸitli reformlara imza atarak seçilmiÅŸlerin, ordu içerisine yuvalanmış bazı gruplara karşı güçlendirilmesine çalıştığını ifade ederek, makalesinde ÅŸu görüÅŸlere yer verdi:

"Bunu yaparken milletin kamu, kurum ve kuruluÅŸlarına güvenini yeniden kazanmıştır. 15 Temmuz'da silahlarını masum sivillere doÄŸrultanlar 10 yıldır siyaset, ekonomi, saÄŸlık, adalet, dış politika, temel hak ve hürriyetler konusunda yaÅŸanan ilerlemenin oluÅŸturduÄŸu bir duvara tosladılar. Millet ve devlet arasındaki bu baÄŸ, demokrasimizin saÄŸlamlığının ve gelecekte hayatta kalabilmesinin en güçlü garantisidir.

Darbe teÅŸebbüsünün engellenmesi, demokrasiler tarihinde bir dönüm noktasıdır. Bu olay, dünyanın her yerinde özgürlüÄŸünü seven halklar için bir ümit ve esin kaynağı olacaktır. Ancak maalesef Türkiye'nin müttefikleri ve bilhassa Batı'daki dostlarımız, yaÅŸananları tam anlamıyla takdir etmekte baÅŸarısız olmuÅŸlardır. Bazı Batılı hükümetler ve kuruluÅŸlar, darbeye direnen vatandaÅŸlarımızla dayanışma içerisinde olmak yerine 'bekle ve gör' taktiÄŸi izlemiÅŸlerdir. Ä°kiyüzlülükleri ve uyguladıkları çifte standartlar, özgürlükleri için her ÅŸeylerini ortaya koyan Türk milletini derinden rahatsız etmiÅŸtir."

"Türkiye'nin dostluÄŸuna ihanet etmenin hiçbir açıklaması yoktur"

ErdoÄŸan, "FETÖ mensubu kamu görevlilerini teÅŸhis ve kamudan ihraç etme" çabalarının sert biçimde eleÅŸtirilmesinin, Batı'nın, Türkiye'nin demokrasisine ve güvenliÄŸine olan desteÄŸi hakkında soru iÅŸaretleri doÄŸurduÄŸunu kaydetti.

FETÖ'nün üst düzey yöneticilerine, Türkiye'nin sözde dost ve müttefiklerince iltica hakkı tanındığına da dikkati çeken CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, makalesinde ÅŸunları kaydetti:

"Ä°kili iliÅŸkilerimize ve temel deÄŸerlere uygun olmayan ÅŸekillerde Türkiye'nin dostluÄŸuna ihanet etmenin hiçbir açıklaması yoktur. Bugün, Batılı liderler teröristlerle birlikte olmak ve Türk milletinin teveccühünü yeniden kazanmak arasında bir seçim yapmak zorundadır. Birçok ülke çok daha küçük tehditler karşısında aynı adımları atarken, Türkiye'deki olaÄŸanüstü hal uygulamasına yönelik eleÅŸtirilerin kabul edilmesi ise mümkün deÄŸildir. Nitekim yalnızca terör örgütü PKK bile 50 bine yakın vatandaşımızın ÅŸehit olmasına sebep olmuÅŸtur.

FETÖ gibi gizlilik temelinde çalışan, elemanlarını kullanarak devlet kurumlarına sızan ve zamanla bürokrasinin üst kademelerine ulaÅŸan bir yapıyla mücadele etmek kolay deÄŸildir. Nitekim bugün FETÖ'cülerin, aleyhlerine kamera kayıtları dahil olmak üzere somut kanıtlar olmasına raÄŸmen adli süreçleri yavaÅŸlatmaya çalıştığını görüyoruz. Mücadelemizde adalete baÄŸlı kalmaya devam ediyoruz."