ACIMAYIN! ACINACAK HALE GELİRİZ?
22 Temmuz 2016, Cuma 08:4515 Temmuz 2016 akşamı olanları hatırlayınca vallahi kanım donuyor.
Halkının üzerine ateş açan askerler bunun emrini verenler. Her yeri, insanları ezip geçen tanklar. Halkın üzerine mermi yağdıran helikopterler. Cumhurbaşkanımızın sarayını, emniyet birimlerini, özel harekatçıların merkezini ve Türkiye Büyük Millet Meclisini bombalayan F-16’lar. Bunları ancak insanlık dışı yaratıklar yapar. Dolayısı ile bunlara insanca hukuk içinde davranmak vicdansızlıktır. Zira karşınızdakinin hiç biri insan değildir.
Biz garip bir milletiz. Duygu sömürüsü yapılırsa hemen yelkenleri suya indirir acımaya başlarız.
Bunlara ACIMAK yok. Bunlar kanı da geni de bozuk insanlar.
Benim yüce devletim size rütbe vermiş, makam vermiş,iş vermiş, aş vermiş. Ya siz ne yaptınız? Allah sizin belanızı versin. Boynunuz kopsa kılım kıpırdarsa namerdim.
Siz en büyük kötülüğü bu devlete, mensubu olduğunuz kurumlara, Türk milletine yaptınız. Ama daha beteri kendi ailenize yaptınız. Eşleriniz, çocuklarınız ne olacak şimdi? Kanı bozuklar, bunları kime emanet edeceksiniz? Evlatlarınız darbe girişimi yapan hain babalara sahip olacaklar.
Ya kıydığınız, vurduğunuz, tankla ezdiğiniz, bombalarla öldürdüğünüz insanların geride kalan dul ve yetimleri ne olacak? Siz yaşıyorsunuz, onlar hayatta değil, ŞEHİT oldular. Onun için sizin de yaşamamanız gerekir…
İLLEDE İDAM!
Ey Türkiye’yi idare edenler. Siz hep halkın sesini dinlememeye alışıksınız. Bu sefer bu yaralı milletin sesine kulak verin.
Geç kaldık, getirin şu idamı. Terörle boğuşan ülkemde İDAM yok. Hey haaat.
Bu darbe girişiminin baş aktörü ABD’de ölüm cezası var. Seçenekte var. Elektrikli sandalye mi, zehirli iğne mi, tercih suçlunun…
İdam karşıtları bu durumdan aşırı rahatsız. Kıvırıyorlar. CHP milletvekili Dursun ÇİÇEK efendi idam geri dönüşü olmayan bir ceza imiş. Halkımız şimdi galeyanla bunu söylüyormuş. Aklı selim hakim olmalıymış. İdama karşı gelinmeliymiş. Haydi oradan bee… Adamlar darbeyi başarsalar geri dönüş mü vardı? Kimleri öldüreceklerdi? Bu vatana ihanet eden HAİNLER, TERÖRİSTLER mutlaka idam edilmelidir.
İdamın kalkması teröre verilen en büyük destektir. Düşünebiliyor musunuz baronlar teröristleri nasıl yönlendiriyorlar? Öldür öldürebildiğin kadar. Yakalandın mı sana ölüm yok. Hapiste yatarsın. Biz sana ve ailene her türlü desteği veririz diyorlar. Terörist, öldürdüğünde öleceğini bilse o tetiği biraz zor çeker. Türkiye’de idam cezası olsa mecliste bazıları öyle ötemez. Başına geleceği bilir.
Ha size bir şey daha söyleyeyim. Mecliste oylama yapılsa AK Parti, MHP idama evet der. CHP ve HDP idama hayır der. Demokrasiden, hukuktan filan bahsederler. Ülkem elden gidiyordu… İnsanları hainlik uğruna öldürenler, bu emri verenler mutlaka idam edilmelidir. Gecikmeyin, yürekli olun bekliyoruz. Göreceksiniz idam geldiğinde terör nasıl bir süre sonra kesilecektir.
Ağırlaştırılmış müebbet safsatalarından vazgeçin. İnsana yaşam hakkı veren her ceza ceza değildir. Sen onlarca kişiyi öldür… Sonra hapiste ballı yağlı televizyonlu odada yaşamaya devam et… Zaten o cezaların da içine edildi.
Yok ayda mı, üç aydamı ne karın ağrısı ile izin, hapishanede eşlerle buluşma ne oluyor yahu?
MİT YENİDEN DİZAYN EDİLMELİDİR…
İstihbaratın halini gördük. Gerçi onlarda haklı. 30-35 senedir başımızın belası PKK terörüne yoğunlaştıkları için bu hainleri görmemiş olmalırlar.
MİT yeniden dizayn edilirken, vurucu birimi de olmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti ile alay eden, Belçika gibi ülkelerde de bizi alay konusu yapan Fehriye ERDAL elini kolunu sallayarak gezemez. Bu benim devletim için zuldür. Bu tiplerin nerede olursa olsun etkisiz hale getirilmeleri gerekir.
Benim hukuktan, adaletten, cezadan anladığım şey şudur: Bir olay karısında mağdurun, mağdur yakınlarının İNTİKAM duygusunu gidermelidir. Türkiye’deki kan davasının tek sebebi kanunların yetersiz oluşudur. Adam birini öldürüyor, sonra 10-12 sene yatıp çıkıyor. Ölenin yakınları da onu öldürüyorlar. Peki devlet nerede? Vallahi ne bileyim nerede…
Tekrar edeyim Milli İstihbarat Teşkilatı daha güçlenmeli, pasif bir kurum görüntüsünden sıyrılmalıdır.
KONYA’DAKİ BU GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ NE ZAMAN SON BULACAK?
Bu sorum doğrudan sayın Valim ve Emniyet Müdürlerimedir. Araçlarla konvoy oluşturup veya ferdi araçlarla şehir turu atılıp, korna, klakson ve siren sesi ile insanlar geceleri 03.00’a varan saatlere kadar daha ne kadar süre rahatsız edilecek.
Çekici araçların, kamyon tipi araçların, dorsesi çıkarılmış TIR’ların kornadan öte inanılmaz ses ve gürültü çıkaran siren tipli uyarıları var. Kimi görsem ağabey geceleri uyamıyoruz diyor. Eski sanayideyim. Ağabey dedem hasta, evde yatıyor. Adam biraz uyurken korna sesleriyle uyanıyor. Çaresiz kaldık diyor.
Çarşıdayım. Çay içiyorum, çayı dostum. Daha genç: Ağabey küçük çocuğum seslerden korkarak uyanıyor. Korkudan yemek yiyemiyor diyor.
Bütün bu şikayetleri 155’e iletiyorum. İlk gün polisimiz not alıyor. Bakıyorum ikinci gün aynı gürültü devam ediyor. Yeniden 155’i arıyorum. Santraldeki görevli ağabey dün de şikayet olmuş, arkadaşlar bu çok gürültülü araçları durdurmuş. Ancak “Siz demi darbecisiniz” diye tepkiler almışlar.
Ey gürültü çıkaran özellikle gece yarısına kadar çok gürültülü bir şekilde aracını sürenler bizler sizlere gece 3’e ne güzel öttürüyorlar diyoruz. Biz o kadar aptalız. Sizi överiz, hiç sövmeyiz(!) Merak ediyorum, sizin değerli şeyleriniz var mı acaba?
Ne ezan dinlersiniz, ne insan. 246 şehidimiz, 1536 yaralımız var. Sizler olayın gırgırındasınız. Pişmiş kelle gibi sırıtıp, sanki bir maç zaferini kazanmış gibi dolaşıyorsunuz. Sizi ikaz eden emniyetimizi de siz demi darbecisiniz deyip, sıkıntılı dönem geçiren bu kardeşlerimizi utanmadan suçluyorsunuz. Yahu siz hasta, çoluk çocuk bilmez misiniz? Gece 03.00’da hangi vicdanla kornalarla insan rahatsız edersiniz. Çocuklarımız meydanlarda, zaten görevdeler. Bu neyin nesi? Konvoy gidiyor, yol boşalıyor. Gürültü çıkaran sürat motosikletli biri geliyor. Bu sefer gürültüye o başlıyor.
Sayın Valim, Emniyet Müdürüm bu beynimize vuran, çoluk çocuk, yaşlı hastaları rahatsız eden gürültüye bir dur deyin.
Acımız çok. Dua ediyor, şehitlerimize Fatiha yolluyoruz. Ama bunlar bu gürültüler bizi sıkıntıya sokuyor. Geç vakit aracın teybini sonuna kadar açıp oynayan bu insanlara biri dur demeli. Sabah erken işine gidecek çalışanları biraz düşünün. Bu konuda yardım bekliyoruz.
OLAĞAN ÜSTÜ HAL HAYIRLI OLSUN
Olması gerekiyordu. Demokrasi gibi bir çiçek bahçesine, hayvanların girip çiçekleri yememesi için bu olağan üstü hal şarttı.
Buna itirazı olan varsa bunların başka yönde sıkıntıları var demektir.
Bu olağan üstü hal, hainlere karşı yapıldığı gibi teröristlerin ve yandaşların da sonu olabilir.
Güney doğuda PKK’ya destek veren belediyelerin, PKK’ya destek veren vekillerin de sonu gelmelidir.
Ekonomimizi, turizm gelirlerimizi, güç durumda bırakmaya çalışan, bizi maddi sıkıntıya sokan hainlerde bedel ödemelidir.
CUMHURBAŞKANIMIZ RECEP TAYYİP ERDOĞAN
Aklınıza Türkiye Cumhuriyetinde başka bir lider ismi geliyor mu? Bırakın Türkiye Cumhuriyeti’ni orta doğu ve avrupada böyle bir lider varsa isimin söyleyin.
Yeri gelir eleştiririz, yeri gelir överiz. O bizim seçimle gelen Cumhurbaşkanımız. Ammaaa hakaret asla olamaz. Olursa yapan bedelini öder.
Her zaman söylüyorum. Diğer partilerin başındakiler lider değil, Genel Başkandır. Eğer lider olsalar partileri bu halde olmazdı.
Bir sıkıntılı durum da darbe girişiminden istifade ile makam ve mevki bekleyenlerin, ikbal bekleyenlerin Cumhurbaşkanımızın gözüne girme yarışı başlamıştır.
Bu çabada olanların da kişiliklerini sorgulaması gerekir.
Silahlı kuvvetlerdeki bu ihanet şebekeleri, maalesef terörle mücadelede gücümüzü zayıflatabileceklerdir. Çabuk toparlanmalıyız. Kalbimizde Allah korkusu, içimizde vatan sevgisi de olmalıdır.
Bu darbedeki ne büyük güvencemiz Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN ve Genel Kurmay Başkanımız Hulusi AKAR’dır. Bunca şehit ve yaralımıza rağmen ucuz atlattık. Dua edip birbirimize kenetlenelim. Esen kalın.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.