Konya
27 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.45
  • EURO
    34.82
  • ALTIN
    2438.6
  • BIST
    9915.62
  • BTC
    63290.548$

AFET HATA KABUL ETMEZ

25 Mart 2023, Cumartesi 00:04

Geçen yıl 23 Mart Dünya Meteoroloji Günü yayımlanan yazımın başlığı “Meteoroloji: Erken uyarı ve Erken Eylem.” Yılın her günü ve her dakikası hayatın her alanında afet riskinin azaltılması için gelişmiş erken uyarı sistemleri ve buna bağlı olarak alınacak erken eylemler hayati öneme sahiptir. Kriz yönetiminin başarısı risk analizinin doğru yapılmış olması ve buna hazırlık olmakla mümkündür. Nitekim Dünya Meteoroloji Teşkilatı (WMO) bu konuya dikkat çekmek için “Erken Uyarı Erken Eylem” konusunu seçmiştir.Konu bu senede aynı önemle devam etmektedir.

Allah var ülkemizin Meteoroloji Genel Müdürlüğü son yıllarda yayımladığı sarı, turuncu renkli uyarı sistemleriyle meteorolojik afetlere karşı -aşırı yağış ve olabilecek olumsuzluklara karşı- yetkilileri uyarmaktadır. Ancak görünen o ki erken uyarı var ama erken eylem yok. Uyarı olsa da eylem olmaz ise sonuç AFET olur.

Bir arada yaşayan toplulukları bir şekilde etkileyen fiziksel, ekonomik, sosyal ve çevresel kayıplar doğuran, normal yaşamı ve insan faaliyetlerini durdurarak veya kesintiye uğratan, can ve mal kayıplarına yol açabilen doğal, teknolojik veya insan kökenli olayların sonuçlarına AFET denilmektedir.

Şubat ayının ilk haftasından itibaren ülkemizi yasa boğan Kahramanmaraş merkezli depremler ile Şanlıurfa ve Adıyaman’da geçtiğimiz hafta içinde yaşanan sel felaketi göstermiştir ki artık yediden yetmişe herkes afet gerçeği ile tanışmalı ve geleceğini buna göre yönlendirmelidir. Gelin afeti tanıyalım:

Afetler ikiye ayrılır:

1. DOĞAL AFETLER: Doğal Afetlerden Deprem, aşırı yağış ve şiddetli rüzgarla birlikte gelen seller, fırtınalar, yangınlar, çığ ve taşkınlar ani gelişen doğal afetlerdir. Kuraklık, çölleşme, aşırı soğuk ya da sıcak hava ve kıtlık, yavaş gelişen doğal afetlerdir.

2.İNSAN KAYNAKLI AFETLER: Nükleer, biyolojik, kimyasal kazalar, büyük endüstriyel kazalar, aşırı kalabalıktan meydana gelen kazalar ile göçmenler ve yerlerinden edilenler ise insan kaynaklı doğal afetlerdir. Küresel ısınma da %90 insan kaynaklı afettir.

Dünya genelindeki 31 çeşit doğal afetin 28 tanesini meteorolojik afetlerin oluşturduğu görülür. Doğal afetlerin çeşitleri ve önem sıraları ülkeden ülkeye de değişmektedir. Ülkemizde en sık görülen meteorolojik karakterli doğal afetler şiddetli yağışla birlikte gelişen sel, taşkın, kar, tipi, şiddetli rüzgârla birlikte ortaya çıkan fırtına, çığ, orman yangınlarının yanı sıra yağış azlığının neden olduğu kuraklık ile aşırı sıcak ve aşırı soğuk havalar, meteorolojik afetlere örnek teşkil eder.

Kuraklık gibi yavaş gelişen afetler ilk başta çok önemsenmez, mevsimine ve yaşandığı ortama göre konuşulur, hep gelir geçer gözüyle bakılır hatta fazlada ciddiye alınmaz. İşte Kuraklık da yavaş gelişen etkisi zamanla anlaşılan sinsi bir afettir.

Deprem gibi ani gelişen doğal afetler bir anda olur biter etkisi çok ağır olur, tedavisi yaraların sarılması oldukça masraflıdır. Can ve mal kaybı büyük olabilir. Bunların olmaması mümkün değildir ancak çevresel etkilerini azaltmak, can ve mal kayıplarını en aza indirmek bunun için tedbirli olmak insanın elindedir. Bu konu ne yapalım “kader planında buda var” demekle geçiştirilemeyecek kadar ciddi bir iştir. Sakarya merkezli 1999 Marmara depreminden ders almadık ki Kahramanmaraş merkezli depremlerde on binlerce canımız gitti. Artık bıçak kemiğe dayandı. Bu işin şakası yok!

Öte yandan meteorolojik afetlerin nedenini son yıllarda yaşanan iklim krizine, başka bir değişle küresel ısınmaya bağlamak kolaycılık olur. Herkes biliyor ki küresel ısınmanın da müsebbibi de insandır.

AFET ve ACİL DURUM BAKANLIĞI

Bundan sonra vakit kaybetmeden başta merkezi idare yani iktidar bu konuda hemen bir afet bakanlığı kurmalı ve tüm koordinasyon bu bakanlık eliyle yürütülmelidir. Yaklaşan seçimler sonrası bu planlanmalıdır. AFET ve ACİL DURUM BAKANLIĞI her türlü afet öncesi risklerin tespiti ve tedbirlerin alınması (kentsel dönüşüm dâhil) hem de afet sonrası- yardımlar dâhil- koordinasyona hazırlık faaliyetlerinde tek yetkili olmalı. “Bir musibet bin nasihatten evladır” sözünde olduğu gibi artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.  Bakanlık hem ani gelişen hem de yavaş gelişen afetlere karşı hazırlıkları olmalıdır. Halen çeşitli bakanlıklar aracılığı ile yürütülen ulusal plan ve programlar ile eylem planları yetki kargaşası ve koordinasyon eksikliği bu bakanlık eliyle daha sistematik ve etkili olarak sürdürülebilir.

Halen Tarım ve Orman Bakanlığı koordinasyonunda yürütülen kuraklıkla özellikle tarımsal kuraklıkla mücadele çalışmaları, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen iklim değişikliğine uyum çalışmaları, İçişleri Bakanlığı çatısı altıdaki Afet ve Acil Durum Başkanlığı çalışmaları tek bir çatı altında toplansa iyi olmaz mı?

AFET AFFETMEZ!

Afetle ilgili yazımıza İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Afet Uzmanı Sayın Prof. Dr. Mikdat KADIOĞLU’nunAfet Affetmez” isimli kitabının ön sözünden bir alıntı ile bitiriyorum.

Sonuç olarak afet affetmez. Sonra “keşke” dememek için hani diyorsun ya: hayatla ölüm arasındaki köprü sırat gibi, bilinmez, çalkantılı işte; yani öyle yaşarken al tedbirini! Son günlerin moda deyişi ile de vay şöyle olmuş, vay böyle olmuş anlatmaya gerek yok. Yaşıyoruz ve görüyoruz ki havanın ve afetlerin gerçekten hiç ama hiç şakası yok. Aman dikkat. Hava ve afetler bizi sobelemesin. Lütfen okuyun ve okutun, basit bilgi ve önlemler hayat kurtardığı gibi öğrenmekten ve yapmaktan kaçınılan ufak şeyler de bizlere onarılamaz zararlar verebiliyor..”  (M.Kadıoğlu/Tekin yayınevi/Afet Affetmez/2018 3.baskı)

Yıllardır bu konuda hem resmi hem de gönüllü olarak çalışan ben ve benim gibi uzmanlar, akademisyenler, afet ve deprem uzmanları, sivil toplum örgütleri adeta alarm verircesine konunun önemine dikkat çekmeye çalışıyor.  Ne zaman başımıza bir afet gelse bu insanlar hatırlanıyor, bir süre sonra üzerine yatılıyor, unutuluyor. İnşallah bundan sonra böyle olmaz, inşallah aklımızı başımıza alırız ve gelecek planlarında afetler önceliğimiz olur. Allah ülkemizi her türlü afet felaketinden korusun inşallah.

21 Mart Dünya Ormancılık Günü, 22 Mart Dünya Su Günü ve 23 Mart Dünya Meteoroloji Günümüz kutlu olsun. Bu günlerin afet konusunda farkındalık sağlamasına vesile olması dileğiyle kalın sağlıcakla.

Yorumlar

  • yorum avatar
    Şanlıurfa'dan Ahmet SAĞIR
    25-03-2023 14:41

    Namık bey Şanlıurfa'da sel'in felâkete dönmesinin tek sorumlusu Şanlıurfa B.şehir belediye başkanı Zeynel Abidin BEYAZGÜL ve merkez ilçe belediyeleridir.Çünkü meteorloji ve Şanlıurfa Valiliği sel'den iki gün önce uyarı yaptı tedbir alın diye...Maalesef mazgal, logarlar temizlenmediği gibi...son 30 yıldır dere yataklarına yüksek katlı imar izni verdiler...Abide kavşağının 3 ay önce açılışını yaptılar.Fakat abide kavşağı sel de havuza dönüştü netice 6 kişiye mezar oldu.Oysa bu abide kavşak efsane başkanımız Sn.Fakıbaba' başkanlık döneminde yonca kavşağı projesi çizdirildi tabi o zamanlar Fakıbaba bağımsız belediye başkanıydı.Sırf bu proje sn.başkanımıza itibar kazandırmama siyasi hırs uğruna maliyet bahane edilip yaptırmadılar.Sonuç ise sel felâkete döndü.19 insana mezar oldu.

  • yorum avatar
    Mevlüt Mülayim
    25-03-2023 13:00

    Namık Bey, kaleminize sağlık, hatayı affeden var mı ki afetler affetsin, hata her zaman ya ceza ya da farklı bir mağduriyete yol açar. Hayırlı günler dilerim.

  • yorum avatar
    Arif Örs
    25-03-2023 11:55

    Eline Sağlık yüreği ülkesi için çarpan mesleğe atıldığı günden beri aldığı eğitim gereği çevre konularına kafa yoran TEMA vakfı gibi gönüllü kuruluşlarda gönüllülük esasına dayalı çabalarınız, uyarılarınız övgüye değer çabalardır umarım bu çabalardan oluşan son uyarı yazınız kulak ardı edilmez, kutlarım seni yolun açık olsun.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.