AK PARTİ NİYE KAYBEDİYOR?

Yüce rabbime şükürler olsun dolu dolu geçen bir hafta sonunun ardından yeni bir hafta başı yazısı ile sizlerle birlikteyiz. Değinmemiz gereken yazı konusu çok. Onun için öyle yazı girişi filan yapmadan bodoslama konularımıza başlıyoruz.

BÜYÜKŞEHİR VE KARATAY BELEDİYESİ

ZABITASINA TEŞEKKÜRLER

Cumartesi günkü köşe yazımızda bir okurumuzun şikayetini ve dikkat çektiği konuyu fotoğraflarla köşemizde yayınlamıştık.

İşte cumartesi günü Büyükşehir Belediyesi Basın Dairesinden gelen bilgi notunu sizlerle paylaşıyoruz; 

“Yazınız üzerine hem Büyükşehir hem de Karatay Zabıtası olay yerine gidip gerekli tahkikatı yapmışlar ve bunu yapan şahsa gerekli madde gereği cezai işlem uygulanmıştır.

Ayrıca ağacın eski hale gelmesi için de Büyükşehir Belediyesi Park Bahçeler Müdürlüğü’ne gereken bilgi verilmiştir”

….

Bizde şehri yöneten duyarlı yetkililere ve çalışanlarına okurlarımız adına bir kez daha en içten en samimi teşekkürlerimizi sunuyoruz.

HIZLI TRENİN “YOK”LARI

Dün sabah gazeteye gelip bu satırları yazmaya başlarken sabah treni ile İstanbul’a gitmekte olan bir iş adamı büyüğümüz şunları yazıyordu;

“Günaydın abi ……………….. ben.

Hızlı tren ile İstanbul’a gidiyorum. Şeker hastasıyım ilaçlarımı içtim sabah trende restoranda kahvaltı yaparım diye bir şey yemeden evden çıktım.

Trende ne kahvaltı var ne de arada satılan bir bisküvi çay, su ikram ettiler. Görevlilere “şekerim düşer birazdan ne olacak” dedim.

“Eskişehir’den sipariş verin gara yiyecek getirsinler” dediler.

Yan koltuktaki bayanlar “bizde yiyecek bir şeyler var” dedi.

İlaç içtiğim için şekerim birazdan düşecek biliyorum.

Ya yan taraftaki bayanlarda yiyecek bir şey olmasa idi.

Allah'ın bir kesme şekeri bile yok trende.

Bunu yazarsan abi belki biri dikkate alırda başka bir hastanın başına böyle bir şey gelmez.

Mutlu pazarlar.”

……………

Evet belki pandemi nedeni ile bu iş belli sürede kaldırılmış olabilir.

Ama Allah için işin pandemisi mi kaldı.

Belki YHT’ de ki yetkililer uyumuşlardır.

Türkiye hızla normalleşme sürecinde.

Bakın sınıflar kapatılıyor ama okullar kapatılmıyor.

Niye?

Normalleşme için.

Spor müsabakalarına bile seyirci alınıyor artık.

Yakında taraftarlara deplasman yasağı da kalkacak.

O zaman YHT yetkililerinden ve yöneticilerine seslenelim ve rahatsız iş adamımız adına “LÜTFEN ARTIK SİZDE NORMALLEŞİN” diyelim.

GÜZEL BİR KÜLTÜR TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ BİNASI

Hiç dikkatinizi çekiyor mu bilmiyorum.

Zaten dikkatinizi çekmese de çirkin bir şey olsa idi sizin de bizim dikkatimizi çeker ve hemen ayağa kalkardık.

Evet Konya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü yeni binasında hizmete başladı.

Bina dış görüntüsü ile mimari yapısıyla Selçuklu Payitahtına yakışır çok şık bir bina oldu.

Binanın teras katı ise görüntü ve fotoğraf çekmek için çok daha güzel ve şık.

Binanın terasından bakıldığında zaman Mevlana Meydanı, Mevlana Müzesi ve Sultan Selim Camii ile mükemmel bir ambiyans oluşturuyor.

Binanın fikir babasından çalışanlara ve bundan böyle bu güzel binada çalışacak güzel insanlara teşekkür ediyoruz.

GELELİM ŞU BAŞLIK KONUMUZA

Her şeyden önce Sayın Cumhurbaşkanımızı adeta tek tabanca bir günde en az üç canlı yayın performansı ile izlerken inanın üzülüyorum.

Kime mi üzülüyorum?

Evet Sayın Cumhurbaşkanımıza üzülüyorum.

Sağlığına üzülüyorum.

Zamanına üzülüyorum.

Gayretine çabasına çırpınışına üzülüyorum.

Hedefleri ve hayalleri için gösterdiği yüksek performansa üzülüyorum.

Bana yine “niye mi?” diye soruyorsunuz.

O zaman yazabileceklerimiz kadarı ile yazmaya çalışalım.

……………

Geçtiğimiz hafta sonu bir abimin, bir büyüğümün daveti üzerine yanına gittim.

Bu büyüğümüz Sayın Cumhurbaşkanına ulaşmak istediği zaman anında ulaşabilecek bir güce sahiptir.

Aman yanlış anlaşılmasın parası ile filan değil beyni ve bir başka alandaki gücü ile

Abimiz yaş olarak benden biraz büyüktür.

Vakti zamanında da bizzat bire bir rahmetli Necmettin Erbakan Hoca ile çalışmıştı.

Bu abimiz Sille bağlarının içinde üzüm bağları arasında tek katlı güzel mütevazi bir evde yaşamaktadır.

Neyse abimiz evinin hemen arkasında ki bir inşaatı gösterdi;

“Bunu görüyor musun Uğur abi. Bu ne?”

Salak salak baktım ve

“Büyük bir inşaat abim” dedim.

Abimiz derin bir ah çekti sonra elindeki sigaradan derin bir çekti ve “Bak abi bu bina altı tam kat bodrum üstü tam üç kat bina”

-“Evet abim” dedim.

Abimiz devam etti;

“Bak Uğur abi bu bağların arasında böyle bir bina göremezsin. İyi bak. Bu neyin nesi diye Selçuklu Belediyesine gittim. Sordum. Böyle bir bina burada nasıl oluyor dedim.

Aldığım cevap “ÖZEL İZİN” ile oluyor.”

…………

Abimiz üzgün idi.

Biz bunu konuşurken karşı komşusu geldi.

Ak sakallı abimizde üzüm bağlarının arasında ki o koca heybetli binayı sormaz mı?

Hocam konuyu özetledi.

Bu sefer ben gurcalamaya başladım.

“Hocam yarın sizde müracaat edin üç katlı ev yapın”

-“Onu da sordum. Benim üç katlı yapmam için mahkemeye başvurmam gerekiyormuş. Komşum olacak kişide de şikayetçi olmam gerekiyormuş.

Ya mahkeme bizi haklı bulup binanın fazlasını yıkacak.

Yada bizi haklı bulacak bize de üç kat ruhsat verecek.

Ondan sonra hayırlı olsun Sille’nin bahçeleri bağları.

Vallahi ülkeye yazık ediyorlar” diyen abimiz daha neler söyledi neler?

Neyle ilgili mi?

Cumhurbaşkanımızın çırpınışlarını ve partinin nereye doğru gittiğini.

…………

Bir şeyi hatırlatalım da kimse ayağa kalkmasın.

Selçuklu Belediye Başkanı Sayın Ahmet Pekyatırmacı’nın bu konudaki hassasiyetinin birebir şahidiyim.

Çünkü Sille’de bir bahçeye yaptırılın 2 metrekarelik yanı ikiye iki bir müştemilatın bile yıktırılmasını benden istemişti.

Başkan böyle.

Reis böyle.

Ama inanmayan da gidecek bağların arasındaki o koskoca eşi benzeri olmayan inşaata bakacak.

Sonra seçimde ne olur ne olmaz bilmiyorum.

Oylar yine AK Partiye gider. Amma gönüller gitmiyor artık.

Buda en son canlı örneği idi.

Benden demesi. Dedik kötü mü olduk yine. Olsun önemli olan işin sonunda da kötü olmamak değil mi?

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

İnsanlar kitap gibidir. Kapağına bakıp inanmayın. Aldanmayın. Asıl değerini okumaya başlayınca anlarsınız.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Adaletten sapmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.