AK PARTİLİ GÜZEL İNSANLARI ÇOK SEVİYORUM

Dün güne çok güzel başlamıştım.

Dahası başlayacaktım.

Ama sabah ezanları okunmadan telefonuma gelen bir mesajla yıkıldım.

Bu konuya önümüzdeki günlerde değineceğim ama daha yaşı 40 olmayan genç bir dostum geçirdiği ağır korona rahatsızlığının ardından gece de kalp krizinden hayatını kaybetmişti.

Bu dostumun sigortası bile yoktu.

Dört minik evladı var. Biri daha kundakta.

Ve maalesef bugünkü adaletsiz, çıkarcı siyasetin en acı kurbanlarından oldu.

Yıllardır sigortasız çalışan 4 çocuk babası inşaat işçisine AK partili değilim (!) diye ben bile sahip çıkamamıştım.

Ne demek istediğimi örnekleri ile birebir yazacağım daha sonra inşallah.

………………

Evden çıkmadan da rahmetlinin selası veriliyordu.

Daha sonra çıktık evimize gazetemize geldik.

Yine yalan dünyanın telaşı içerisinde sabahki acımızı tam unutmuştum ki yazımıza olan dönüşler başladı.

Bu dönüşlerden birisi de ANAP döneminde bu şehrin yönetiminde çok etkin olan yer alan KOP projesinin mimarlarından ve bugünde kesseniz Sayın Cumhurbaşkanımıza en ufak bir kelime dahası toz dahi kondurmayan abimdi.

Bu abimiz ile görüşmemizin sonunda telefonu kapatınca baktım.

Ne kadar görüşmüşüz.

Tam 34 dakika.

Abimiz başta beni yerden yere vuruyordu.

Çünkü bugün Konya’nın KOP’tan ulaşımına kadar bütün kabahatli bendim.

Hatta laf dönüyor dolaşıyor üniversitelere rektörlere geliyor.

Yine suçlu bendim.

Konya’nın bugün Cumhurbaşkanımıza rağmen hak ettiklerini alamayışının sorumlusu, suçlusu, kabahatlisi, vebali olan tek bendim.

……….

Niye?

Hasan Angı’ya hala BAŞ vekilim diyerek sahip çıkıyordum?

Efendim AK Partili şu vekilin, bu vekilin, o vekilin çapsızlığını bir işe yaramadığını niye köşemde yazmıyordum?

AK Partili yöneticilerin Cumhurbaşkanımıza Konya gerçeklerini söylemediklerini sakladıklarını ben niye yazmıyordum?

……………

Ben bu abimizi aşağı yukarı 30 yıldır tanırım.

Gerçekten kendisine saygım çok büyük.

Alanında da Türkiye çapında uzman bir isimdir.

Yanılmıyorsam evladı da AK Parti’den milletvekili aday adayı olmuştu.

Mesela Konya’da vekil aday adaylarının sandığa gidilmesinden sonra sandığın burada açılmayıp Ankara’da açılmasından da benim BAŞ vekilim ile bunları yazmadığım için de kusurlu bizlerdik.

Bu uygulamayı yapan talimatları da veren bizdik ya (!)

Bizim demokrasi anlayışımız, sandık felsefemiz hep böyleydi ya(!)

………..

Dedim ya tam 34 dakika görüştük.

Genelde hep abimi dinledim.

Tecrübeyi saygım büyüktür.

Abimiz böylesine benim gibi Sayın Cumhurbaşkanımızı desteklemesine rağmen ekonomiden şehre hep beni haklı buluyordu.

Ama her haklı bulduğu konuda da “EHVEN-İ ŞER” diyordu.

Genç okurlarımız Ehven-İ Şer’de ne demek diyorsa, size doğruyu ifade edebilmek için açtım bilgisayara Türk Dil Kurumu’na baktım. Özetle şöyle diyordu;

“Ehven-İ Şer Ne Demek?

Ehvenişer deyimi kötü olanların içinde iyisi biçiminde anlatılmaktadır. Herhangi bir durum ya da olay ile kişi içerisinden en kötü olanın iyisi biçiminde el alınabilir.

Ehven-İ Şer Deyiminin Anlamı (TDK)

Türk Dil Kurumu üzerinden bakıldığı zaman ehveni şer deyimi kötü olanların içerisinde iyisi şeklinde ifade edilir. Yaşanabilecek bir olay karşısında en kötü durumun iyisi anlatılmaktadır.”

…………………..

Sayın Cumhurbaşkanımızı bu hale getirenleri de sizlere havale ediyorum.

Anladınız değil mi?

Anladınız… Anladınız…

ADESE’Yİ, AFRA’YI YOK EDENLER MUTLULAR (!)

Çarşamba günü görüşlerine çok değer verdiğim bir abim ile Türk ekonomisi üzerine sohbet ettik.

Dahası abimin anlattıklarını bir yandan da not alıyordum.

Çünkü abimizin ekonomi ile ilgili söylediği her şey 10-15 yıldır çıkıyor ve bunu da hep birlikte yaşıyorduk.

Abimiz ile şehirdeki etiket fiyatları, hızlı denetimler sile bu rakamlar iner mi çıkar mı? Diye dertleşirken abim ne dedi biliyor musunuz?

“Uğur abi iyi yönetim kötü yönetim.

Ben onu bilmem ama Konya kendi içinden çıkardığı iki markaya sahip çıkamadı.

Bak bugün ADESE, AFRA olsaydı bunun hem denetimi kolay olurdu hem de Konya kazanırdı.

Şu anda Konya’da beşli bir market çetesine şehir ve şehrin insanı teslim oldu.

Sen bana niye bunu soruyorsun ki?

Hangi etiket iner?

İnerse de neye göre inmiş olur?”

………….

TORKU’YUDA YEM ETMEYİZ

Bu markaları sayarken TORKU ve dün Anadolu Birlik Holding’den gelen bilgiler ve sohbetleri ışığında da iki cümle yazıverelim.

Bir; Biz dünkü etiketlerde indirim yalanına dikkat çekerken TORKU üzerinden verdik.

İyi ki de vermişiz.

Maksat hasıl oldu Beyler.

O tost peynirinde bizi kandırdığı sanan Türkiye markası marketin birinde bugünden itibaren “fahiş fiyat” uygulaması inecek.

Ha ne kadar kaç gün kaç hafta onu bilemem?

Çünkü Başkan Ramazan Erkoyuncu bu markaların müdürleri ile görüşme yapmış.

Ben hala bu işlerin pansuman tedavi olduğunu söylüyorum.

TORKU’ya da bunun üzerinden vurulmasına karşıyım.

TORKU Konya’dan doğan bir Dünya markasıdır.

Siz yine Cumhurbaşkanımıza takla atsalar da Anadolu insanının kanını emen bu üçlü mü derseniz beşli mi dersiniz çetelere inanmıyoruz.

Ancak kendi markalarımızı yok ettikçe bunlara teslim olmuş durumdayız.

Size hep ne diyorum.

Artık dayanma ve direnme şansınız kalmadı.

Dönem ZEVK ALMA dönemi.

Sizlere de tavsiye ederim.

GEÇİCİ VERGİNİN SON GÜNÜ BU OLUR MU?

Maliye ekiplerdi özellikle gıdada Cumhurbaşkanımızın enflasyon ile mücadele konusunda ki talimatlarının ardından dükkan dükkan, işyeri işyeri her yeri didik didik ediyorlar.

Ama bu didik didik etme ve denetimden dün çok şikayet geldi.

Çünkü dün geçici verginin son günü imiş.

Yani insanlarımız vergi ile mi uğraşsınlar yoksa hesap verme ile mi?

UĞUR BAŞKANDAN ALLAH RAZI OLSUN

Bu hafta ayın 15 inde Uğur Başkanın zor güç kar kış ile mücadelede aslanlar gibi çalışan Belediye personelinin 7 bin küsuruna 1500 TL vereceğini yazmış ama bunların içinde KONBELTAŞ çalışanlarının olmadığının iddia edildiğine de dikkat çekmiştik.

İşte dün görüştüğümüz ve bize gelen KONBELTAŞ çalışanları Uğur Başkanın kendilerine de 1500 TL verdiğini söyleyerek havalara uçuyorlar ve “Uğur Başkandan Allah razı olsun. Bin kere razı olsun. Bize bu para verilmeyecekti. Ama Uğur Başkan bizim sesimizi duymuş. Vallahi bu para çocuklarımıza ilaç parası oldu. Allah kendisinden razı olsun” diyorlardı.

Hani siz bana Uğur İbrahim Altay Beyin adamı, “adaşın” filan diye sallıyorsunuz kızıyorsunuz yaaa.

Bakın ben demiyorum Belediyenin çalışan işçileri diyor.        

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Her insan bir başka insanın imtihanıdır.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Aslım Caddesinde ağır tonajlı araçlar hız limitine uydukları zaman daha iyi ADAM oluruz.