AKARYAKIT VE ASGARİ ÜCRET 

Son üç yıldaki akaryakıt fiyatları.

BENZİN

2019 yılında litre fiyatı, 6.15 lira.

2020 yılında litre fiyatı, 6.98 lira.

2021 yılında litre fiyatı, 8.40 lira.

MAZOT

2019 yılında litre fiyatı, 6.40 lira.

2020 yılında litre fiyatı, 5.46 lira.

2021 yılında litre fiyatı, 8.16 lira.

2022’nin tam olarak ortasındayız. An itibarıyla benzin ve mazotun litre fiyatı ortalama 29 liranın üzerinde.

Benzin ve mazotta özellikle son bir yıl içerisinde fiyatların arttığı kesin. İktidar mensupları dahil bu konuda muhalif/muvafık kesimler hemfikir. Ülke olarak nadir hemfikir olduğumuz belki de tek konu,  akaryakıt fiyatlarındaki artışlardır.

Son aylarda benzin ve mazot başta olmak üzere akaryakıt ürünlerinin fiyatı belli aralıklarla zamlanıyor.

Zam haberleri öncesinde ve sonrasında ülkede goygoyculuk şaha kalkıyor.

 “Akaryakıta dev zam”

“Akaryakıta büyük zam”

“Akaryakıtta rekorlar paramparça”

“Araç sahipleri kontak kapatıyor”

Zam haberleri şişirilerek verilse de doğru. E, birazda iktidara karşı halkı kışkırtma kısmı da var bu haberlerin.  Akaryakıta gelen zamlar üzerine yapılan haberlerin yanlış ve doğru olmayan kısmı burası olmalı.

Akaryakıt fiyatları bizde asgari ücretle mukayese edilir daha çok.

“On yıl önce asgari ücretle şu kadar benzin, mazot alınırken bugün şu kadar benzin, mazot alınabiliyor” gibilerinden.

Buradan bakacak olursak.

2002 yılında ülkede uygulanan asgari ücret 163 liraydı.

2002 yılında ise benzinin  litre fiyatı , 1 lira 62 kuruştu.

2002’de asgari ücretle yaklaşık 100 litre benzin alınabiliyordu.

Yıl, 2022.

Asgari ücret, 4 bin 250 lira.

1 litre benzinin fiyatı ise 29 lira.

2022’deki asgari ücretle 140 litre civarında benzin alınabiliyor.

Buna göre akaryakıt fiyatlarının asgari ücretle kıyaslanması doğru bir değerlendirme olmuyor.

Akaryakıt fiyatlarıyla ilgili/ilgisiz bir kıyaslamada dolarla ilgili.

1 litre mazot fiyatının, 1 dolardan pahalı olma meselesi.

Bu doğru. Ama akaryakıt tüketimini etkilemiyor. Dolayısıyla önemi kalmadı.

Benzin ve mazot fiyatlarına yapılan zamların şüphesiz ki savunulacak bir tarafı yok. Bu durumdan  vatandaş her ne kadar şikayetçi olsa da olayın tüketim tarafında daralma söz konusu değil. Benzinlikler çalışıyor. Pompalar durmuyor. Öte yandan her hane halkı en az bir araç sahibi. Günün bazı saatlerinde yollar araçtan geçilmez vaziyette. Trafiğin bir hayli yoğun olduğu sayısız caddeler var şehirlerde. Sonra sıfır araç almak için otomobil yok, bayilerde. Gene satıl almak için ikinci el araç bulmak zor galerilerde ve piyasalarda.

Demek ki, benzin ve mazot fiyatları yormuyor vatandaşı. Herkesin kendisine göre araç ve akaryakıt alım gücü bulunuyor.

Akaryakıt ve asgari ücret hesabı, yanlış hesap.

Akaryakıt tüketimi, ülkede araç kullananların sayısı ve araç talebinden bunu anlamak mümkün.