ALLAH’IM BETERİNDEN KORUSUN AMA BİZ OLMAYIZ BU KESİN (!)

Ülke olarak Pazar gününe kar ile donla başlarken pazartesi gününe de yine yürekleri yakan, canlarımızı alan deprem haberleri ile başladık.

Cenab-ı Allah’ım beterinden korusun inşallah diyerek yazımıza başlayalım. 

Hani belli bir lüzumsuz kesim “TOPRAK KADERDİR, COĞRAFYA KADERDİR” derler yaaa.

İşte bu coğrafya için deprem kaderdir.

Buna amenna.

Ama fitneye, fesada, kuyu kazmaya, iki yüzlülüğe, gözümüzün içine baka baka yalan söylemeye, yüzümüze gülüp arkamızdan sövmeye kader diyemeyiz.

Hele hele coğrafya asla diyemeyiz.

Tabii bana göre.

Bu coğrafyanın kaderinde deprem vardır, sel vardır, yangın vardır, savaş vardır. Amenna.

Yüce rabbim bizleri ve bu milleti büyük felaketlerde, görünür görünmez kazalardan korusun inşallah.

Büyük 17 Ağustos depreminde, 20 Ağustos’ta Adapazarı’nda idim.

3 ay o bölgede ekibim olan gazeteci arkadaşlarım ile çalıştım.

“KİMSE VAR MI?” feryadını hala işittikçe ağlarım.

Dünde Maraşlı bir hocam ile görüşüm.

Saat sabah 10’a geliyordu.

Kardeşleri enkazın altında imiş.

Ulaşılamıyormuş.

Ve henüz o apartmanda hiçbir çalışma yokmuş.

Devletimiz, büyük devlet.

Felaketin duyulması ile herkes alarma geçti.

Ama felaket derin ve büyük.

Hocam eski Maraş olarak bilinen bölgenin tamamen yıkıldığını söylüyordu.

İnşallah son yıllardaki yeni yapılanma ve TOKİ çalışmaları ile Türkiye, biz göremesek de yakın zamanda inşaat konusunda Japonya gibi olur.

Haber kanallarını izledikçe, sosyal medya paylaşımlarını takip ettikçe ve bize özel dostlardan gelen fotoğraflara ve videolara baktıkça günümüze, anımıza şükrederken, kayıplarımız için dua ediyor, göz yaşı döküyorum.

Hele hele enkaz altında bekleyenleri düşünüp empati yaptıkça daralıyorum, bunalıyorum.

Rabbim büyüksün, bu insanlara yar ve yardımcı ol.

KAR SADECE GÖSTERDİ

Kar, kış, don, sis de bir doğal afettir.

Kar olmadan, kış olmadan olmaz.

Yüce rabbim bunun dengesini böyle kurmuş.

Kar yağacak ki o zıkkım mikroplar kırılacak değil mi?

Meteoroloji bu sefer tutturdu.

Türkiye genelinde de Konya’da da uyarılar tuttu.

Başta Belediye Başkanları olmak üzere Belediye ekipleri görevliler itfaiyeye kadar herkes pazar gecesi alarmda idi.

Haaa! bu arada iki telefon kullanmayan, başkan olmadan önceki telefonlarını hala kullanan değerli Belediye Başkanlarımıza ve Başkan yardımcılarımıza vatandaşlarımızın direk ulaştıklarını bölgeleri ve semtleri ile ilgili mağduriyetlerini bildirdiklerini öğrendik. 

Mesela bir üst düzey bürokratımızın attığı fotoğraflardan birkaç kare

Ve saat 07.19 da otobüslerin gelmediğini insanların yolda yürüdüklerini anlatıyordu.

Bakın kimse huylanmasın.

Ne diyorum Valilik, Belediyeler, Emniyet mensupları herkes ama herkes görevini yapmaya çalıştı.

Ama Uğur İbrahim Altay Başkanın da artık sosyal medya da paylaştığı gibi

“DÜNYANIN EN BÜYÜK YEREL YÖNETİM SINIRLARINA SAHİP KONYAMIZIN 31 İLÇESİNDE…”

Her şey herkesin istediği gibi olmuyor.

Olamıyor.

Mesela dün sabah biz 09. 30 Sille’den Şefik Can Caddesi’ne kadar buzun üstünde ikinci vites ile zar zor gelirken Şefik Can Caddesi’ne geldiğimiz zaman yerde ne kar ne de bir metre buz vardı

Niye?

Aslında çok basit.

Şefik Can’da yaşayanlar paralı, pullu, etiketli, forslu insanlar.

Sille’de benim gibi kim yaşar?

Amaleler, işçiler, garibanlar, fukara emekliler.

Ne olur yanlış anlamayın. 

Bakın kimseye kızmıyorum, sitem de etmiyorum.

Bu iş zaten kapitalizm denilen zıkkımda çok net.

Sistem ve düzen bu.

Ve bizim büyüklerimizde bu sistemin gereğini yerine getiriyorlar.

Meram’da, o Konya’nın en pahalı sitelerinin yolları açık olmayacak da garip Meram Gödene TOKİ’nin yolları mı açılacak.

Ne kadar ayıp olur o zaman değil mi?

Ama tekrar tekrar yazıyorum.

Allah için Konya Valilik, belediyeler ve Emniyet ile tüm kurum ve kuruluşları ile geçen yılın aksine çok güzel organize oldular ve çalıştılar.

Biz bu satırları yazarken saat 11.04.

Ve tüm görevliler canla başla görevlerinin başındalar.

Allah onlara güç kuvvet versin inşallah.

SAYIN VALİMİZ ÖZKAN

MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜMÜZ

MURAT YİĞİT NE YAPSIN?

SİSTEM BAŞTAN BOZUK!

Hani pazar günü hava kararmaya başlayınca, kar yağışı yoğunlaştıkça her evde yarın okullar tatil mi? Sorusu konuşulmaya başlamıştı.

Ve Allah için Valilik ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Emniyet çok iyi mükemmel ve zamanında organize olarak okulların tatil kararını gecikmeden açıklıyorlardı.

Yalnız bir yerde çözülemeyen çok garip bir durum vardı.

Bende bu durumu pazar gecesi öğrendim.

Allah aşkına şimdi bu satırları dikkatlice okur musunuz?

………….

Önce bana yazılanları birlikte okuyalım

Konya Valiliği tarafından 05.02.2023 tarihinde kar tatili ile ilgili alınan karar, Milli Eğitim’e bağlı anaokulları ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı (kreş, gündüz bakımevleri ve çocuk kulüplerinde) bulunan çocuklar açısından risk, veliler ve kurumlar açısından mağduriyet oluşturmaktadır.

1-Anaokuluna, ilkokula giden çocuklar kar tatili nedeniyle risk içerinde iken, kreş, gündüz bakımevi ve çocuk kulüplerine giden çocuklar açısından bu risk ortadan mı kalkmaktadır?

2-İstanbul, Kayseri illerinden çalışan ailelerin mağdur olmaması için ebeveynler idari izinli sayılmaktadır. Konya’da anne ve babanın birlikte çalışanlardan bir tanesi, neden idari izinli sayılarak gereken düzenleme yapılmamaktadır.

3-Birbirine yakın yaş gruplarına hizmet eden, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı anaokulları ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı kreş, gündüz bakımevi ve çocuk kulüpleri arasında bu yanlış uygulama nedeniyle haksız rekabete sebebiyet vermemek adına neden gereken tedbir alınmamaktadır.

4-Her yıl kar tatili duyurusunda Milli Eğitim’e bağlı kurumlar zikredilirken, Aile ve Sosyal Hizmetlere bağlı kurumların isminin de zikredilerek bu problem çözülmemektedir.

5-Lise, Üniversite öğrencileri için bile olası risklere karşı eğitim kurumları tatil edilirken, Aile ve Sosyal Hizmetlere bağlı bakım hizmeti veren kurumlarda bulunan çocuklar açısından risk bulunmamakta mıdır? Olası bir kaza durumunda, hangi kurum mesuliyeti üzerine alacaktır?

……………..

Şimdi gelelim sadede.

Allah aşkına bu nasıl bir mantıktır ki ana okulları, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı.

Kreşler, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na.

Bakın bunların devlet kesiminden bahsetmiyorum, özel olanından bahsediyorum.

Şimdi Konya’da aynı çatı altında eğitim veren hem ana okulu hem de kreş olan okullar var.

Ve her ikisi de aynı yaş grubuna hizmet veriyor.

Aynı evden abi izinli, kardeş kreşine gidecek.

Ortaokul öğrencileri hatta hatta üniversite öğrencilerinin can ve mal güvenliğini düşünen büyüklerimiz kreşe gideceklerin can ve mal güvenliğini hiçe sayıyor.

Yazımızın başında BİZ OLMAYIZ derken neyi kastettiğimizi anladınız mı?

Sayın Valimiz Vahdettin Özkan Bey’inde İl Milli Eğitim Müdürümüz Murat Yiğit Bey’inde bu yasalar karşısında eli kolu bağlı.   

Pazar akşamı binlerce insan bu iki insana kızdı ama ne yapsınlar bizi böyle yapılandırmışlar işte

Amaaaaa

Birileri yine bana kızacaklar.

Çünkü

İstanbul’da, Kayseri’de, Balıkesir’de, Bursa’da ya da falanca ilde bunlar böyle olmuyor da bizde oluyor diyorlar.

Bu durumu da bizler büyüklerimize iletmiş oluyoruz işte.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Başkalarının hayatından ders alın. İnsan, bütün hataları kendi yapacak kadar uzun yaşamıyor.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Buzlu ve karlı trafikte diğer sürücülere karşı biraz daha saygılı ve sabırlı olmayı becerebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.