“ALLAH’IN YÜZÜNE BAKMAYACAĞI ÜÇ İNSAN TİPİ” VARMIŞ

Geçen haftadan bu yana çok gerginim.

Hala yerel baz da olmasa da ulusallarda, sosyal medyada KONYA ve KÖPEK haberleri dolaştıkça içimdeki öfke büyüyor.

Sizleri de etkilememek adına bugün yazımıza farklı bir yerden girmek istiyorum. 

Geçtiğimiz hafta sonu cumartesi sabahı saat 6 sularında hava daha aydınlanmamıştı ama ben can sıkıntısında televizyonun karşısında o kanaldan bu kanala atlayıp duruyordum.

Birinde bir dini sohbet vardı.

Sunucunun ve ekrandaki ilahiyatçı hocanın mütevazı güler yüzlü sohbetleri sarmıştı ve ilgi ile programı izlemeye başlamıştım.

Bir ara sunucu genç sordu;

“Peki hocam Kıyamet gününde hesap vakti gelince Allah'ın yüzüne bakmayacağı 3 insan tipi varmış.

Kimdir bu üç tip insan?”

…………..

O anda beynimde hemen hırsızlar, katiller, kul hakkı yiyenler, zina filan falan yapanlar gelmeye başladı.

…………………

Hoca efendi anlattı;

“İkram ve ihsanı başa kakmak, sadece yapılan hayrın boşa gitmesiyle kalmaz, Allah’ın gazabını da celbeder. Nitekim Peygamber Efendimiz -Sallâllahu aleyhi ve sellem bir defasında arka arkaya tam üç kez:

“Üç kişi vardır ki, kıyâmet günü Allah onlarla konuşmayacak.

Onlara bakmayacak.

Ve onları temize çıkarmayacaktır.

Onlar için acı bir azap vardır.” buyurdular.

Ebû Zer:

“Adları batsın, umduklarına ermesinler ve hüsrana uğrasınlar!

Kimlerdir bunlar yâ Rasûlallâh?” diye sordu.

Peygamber Efendimiz (SAV):

“Elbisesini (kibir ve gururundan dolayı kurula kurula) sürüyen, yalan yeminle malını pazarlayan ve verdiğini başa kakan!” buyurdular. (Müslim, Îman, 171)

Görüldüğü üzere, ardından başa kakma ve mihnet gelen riyâkârca infaklar, kulu sevap yerine azâba dûçâr eden ağır cürümlerdendir.

Çünkü kalpler, nazargâh-ı ilâhîdir. İncitilmeye gelmez.

Hazret-i Ali buyurur:

“Kendini beğenme!

Yüzüne karşı seni övenlere itibar etme!

Yaptığın iyilikleri insanların başına kakma, yaptığın işleri büyütme, verdiğin sözden dönme!

Başa kakmak, iyiliği bitirir; mübalâğa, hakîkati söndürür; sözünde durmamak ise Hâlık’ın da halkın da nefretini celbeder.”

……………………

Hadi bakalım şimdi bunları bugüne uyarlayın.

Çevrenize iyi bakın.

Yol arkadaşlarınızı iyi seçin.

Dost ve düşmen diye ikiye böldüklerinizi bir daha gözden geçirin.

Anlayana çok şey ifade ediyor bunlar.

…………

BUNA EN SON SERDAR KALAYCI

DÖNEMİNDE RAST GELMİŞTİM

Evladını için İstanbul’a giden bir okurumuz önce şu fotoğraflardan bize gönderdi;

Sonra bu durumlu şöyle izah ediyordu;

“Sevgili Uğur abicim oğlum için İstanbul’dayız.

İstanbul’da oğlumun oturduğu apartmanında bu geri dönüşüm kutusu dikkatimi çekti.

Her apartmana koymuşlar.

Haftada bir gün gelip belediye yetkilisi bu geri dönüşüm kutusunu kendileri alıyormuş.

Bizim Konya’da da haftada bir kere belediyenin geri dönüşüm aracı geliyor yalnız problem kapıcılar.

Geri dönüşüm poşetini aşağıya indirmiyorlar.

Yani belediye görevlilerine vermiyorlar vermeyince de çöpe atıyorlar.

Biz de buna kahroluyoruz çünkü geri dönüşüm için topladığımız bütün paketler Çöp tenekelerini atılmakta.

Konya Büyükşehir Belediyesi de çöp artık toplama poşetlerini her apartmandan dairelerden kendisi alsa. Milli servetlerimizde dışarıya heba olmaz çünkü.

Kapıcılar bu işi yapmıyorlar zorlarına gidiyor çünkü.

Yani abicim tek problem belediye görevlilerinin apartman dairelerinden artık poşetlerini almamaları. Bunları maalesef dairelerin ve sitelerin kapıcılarının inisiyatifine bırakmaları.

Bize toplama gününü Apartmana ya da siteye yazsınlar.

Biz bunları Belediyeye kendimiz vermeye ve toplamaya hazırız.

Sizlere selamlar hoşçakalın her şey gönlünüzce olsun”

………………

Vallahi artık dağın başında prefabrik bir evde hatunla tek başımıza yaşamaya çalıştığımız için Apartmanda neler oluyor?

Güvenlikli sitelerde durum ne?” gibi işlerden bir haberim.

Ancak kulakları çınlasın Serdar Kalaycı Bey Meram Belediye Başkanı iken bizim apartmanda her daireye ayrı ayrı poşetler verilirdi.

Hatunda çocuklarda plastikleri camları ayrı bir poşete.

Kâğıtları ayrı bir poşete.

Bilmem neleri ayrı poşete koyarlardı.

Yani bizim evde her hafta kapının önüne Meram Belediyesinin logolu üç ayrı çöp ve atık poşeti konurdu.

Apartman görevlisi de bunları toplar.

Kaç günde geliyordu bilmiyorum ama Meram Belediyesinin araçları geldiği zaman da bunlar ayrı ayrı toplanıyordu.

İstanbul’da ki uygulama güzel ve olması gereken bir uygulama.

Haaa şimdi bizde var mı yok mu? Tekrar ifade ediyorum ben dağda yaşıyorum.

Bizim yemek artıkları çürüyen kokan tavuklara gider geri kalan kâğıtmış kartonmuş yanar, diğerleri de ne varsa ne yoksa çöp variline gider.  

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

İnsanlar, yerde yürüyen canlılar ve sağmal hayvanlar da aynı şekilde çeşit çeşit renklerdedir. Gerçek şu ki, kulları içinde ancak âlimler, Allah’tan gerektiği gibi korkarlar. Şüphesiz Allah, karşı konulamaz kudret sahibidir, çok bağışlayıcıdır

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Sinyal vermeyip kafalarına göre sağa sola dönen sürücülere de caydırıcı bir cezai durum geliştirdiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.