ALMANYA SIKINTILI (!) ALMANYA BİTMİŞ (!)
18 Kasım 2023, Cumartesi 00:01Bugün sıkıntılı yazı yazmayacağız.
Çünkü hafta sonu cumartesi yazısı.
O zaman biraz şöyle geriye yaslanıp projektörü hep birlikte çok daha yukardan tutalım.
Geçtiğimiz hafta sonundan bu yana Almanya’dayım.
Bu bahaneyle hem Almanya'yı turluyoruz, hem kısa bir kaçamak yapıyoruz, hem de Almanya'daki 30-40 yıllık üniversite arkadaşlarımızı ve dostlarımızı ziyaret ediyoruz. Dünyanın sanayi devi olarak bilinen Almanya'da yaşanan pek çok farklı gelişmeyi kendi gözlerimizle görüp kulaklarımızda işitiyoruz.
Ama her ne hikmetse damarlarımıza kadar işleyen Konya sevdamızı pek çok konuda da Almanya ile kıyaslamadan yapamıyoruz.
Ne demek istediğimize küçük küçük değerlendirmeler yaparak dokunalım mı?
Malum sonbahar dünyanın her yerinde birbirinden renkli ve farklı yaprak dökümlerine sahne olur.
Bizde bu dönemde her dönem her mevsim olduğu gibi temizlik görevlileri inanılmaz bir çalışma performansı sergilerler.
Bu işçi kardeşlerimiz deyim yerindeyse karınca gibidirler.
Allah kendilerine güç kuvvet versin.
Yaklaşık üç hafta önce bir merkez belediye başkanı ile de bu konuyu konuşmuştuk.
Şehrimizde ister merkez bölgelerde olsun isterse kenar köşe cadde sokakta olsun işçilerimiz adete düşen her yaprağı temizlemek için olağanüstü bir gayret gösterirler.
Sonuçta da böylesine döküm sezonunda bile şehir pırıl pırıldır.
Biz de bugünlerde Almanya’yı turluyoruz ya.
Almanya’nın halinden dökülen yapraklardan birkaç kareyi sizlerle paylaşalım.
.jpeg)
.jpeg)
.jpeg)
.jpeg)
Aslında görüntüler tam fotoğraf karelik.
Ama burada bizde olduğu gibi yapraklar niye süpürülmüyordu?
Aynı durumu Amerika Birleşik Devletleri’nde de görmüştüm.
İşte bu konuda en gerçekçi ve bilimsel notlardan kısa bir detay.
Yapraklar yere düştükten sonra genellikle ev sahipleri ya da belediyeler tarafından toplanarak bertaraf edilir.
Oysa çoğu zaman dökülen yaprakları yerinde bırakmak en iyisidir.
Çünkü dökülen yapraklar topraktaki yaşamı besler ve devam etmesine katkıda bulunur.
Yapraklarınızı kendi haline bırakarak çimlerinize, yerel yaban hayatına ve çevreye yardımcı olursunuz.
Ağaçlardan düşen yapraklar toplanıp atılacak çöpler olarak görülmemelidir.
Dökülen yapraklar doğanın gübresidir; toprağı, çimleri ve bahçeleri güçlendiren organik besinlerle doludur.
Toprağa düşen yapraklar yağmur suyunu emer ve ayrışırken nemi toprağa ve bitkilere geri vererek yağmur suyu akışını kontrol etmeye yardımcı olur.
Kuru yapraklar ayrıca kuşlar, böcekler, amfibiler ve diğer küçük yaban hayatı için değerli kış habitatı ve yem kaynakları sağlar.
Yerli böceklerin çoğu, her sonbaharda güneye göç eden kral kelebekleri gibi değildir. Birçok polen taşıyıcı ve diğer faydalı böcekler, kışın soğuğunda, yetişkin, tırtıl, yumurta, larva, nimf ya da koza olarak yaprak altlarına sığınarak hayatta kalırlar.
…,.
Okudukça ben de gördüklerime şaşırıyordum.
Sonra düşündüm aynı durum bizim Konya’nın sokaklarında caddelerinde olsa ne yapardık?
Tabi hemen şehir kirli diye feryat ederdik.
Bizim temizlik anlayışımız mı farklı?
Yoksa ekonomik olarak çok kötü durumda olan Almanya(!) da belediyeler çöpleri toplamaktan bu kadar mı acizler?
Ne dersiniz?
Tabi Almanya’da bir başka dikkatimi çeken noktada toplu taşımada kullanılan ve büyük ilgi gören tramvaylardı.
.jpeg)
.jpeg)
.jpeg)
Bu tramvaylar bizim Konya’da beğenmeyip de Bosna’ya hediye ettiğimiz tramvayların neredeyse aynısı.
Bir yerde sanayi devi bir yerde de ekonomisi bitmiş Almanya’da(!) Almanlar bizim hurda diye beğenmediğimiz tramvaylara böyle ilgi gösterirken biz Konya’da adeta süper lüks bir toplu taşımacılık yapıyoruz.
Bu işin tasarrufu nerede?
Bu işin lüks bölümü nasıl?
Pek çok detay birleştiği zaman kim doğru yapıyor kim geleceğini daha garanti altına alıyor?
Bu konuda yorum yapmak istemiyorum.
Ama fert, aile, şehir ve ülke olarak israftan kaçma lüks, şatafat, hava atma bilmem ne yarışı ile pek de doğru yapmadığımızı düşünmekte devam ediyorum.
Sizlere de iyi tatiller diliyorum.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Soğuk söz duymuş bir gönül 40 yaz görse ısınmaz.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Mevcut sağlığımızın özgürlüğümüzün malımızın dünyalıklarımızın kıymetini bilip onlara en iyi şekilde sahip çıkmaya çalıştığımız zaman daha iyi adam oluruz.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Abdurrahman
18-11-2023 01:30Yine düne ait bir yazı; Kara, hava ve Deniz taşımacılığında her zaman gecikme ve iptaller olabilir. Ancak bir YOLCU - TÜKETİCİ olarak haklarımızı biliyor muyuz? Gelin hep birlikte Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan "Yolcu Hakları Yönetmeliğine" bir bakalım; Uçuşunuz belirlenmiş-planlanan hareket saatinden itibaren; **1500 Km. den daha kısa ve iç hatlardaki uçuşlar için 2 saat veya daha fazla, ** 1500 ile 3000 Km. arası uçuşlar için 3 saat veya daha fazla, ** 3500 Km. den daha uzun uçuşlar için 4 saat veya daha fazla, Tehir edilmesi beklenildiğinde ilgili havayolu işletmecisi yolculara ikram ve haberleşme hakları teklif etmek zorundadır. Buna göre; >> 2-3 saat arası gecikmelerde, makul ölçüde sıcak ve soğuk içecekler, >> 3-5 saat arası gecikmelerde, sıcak ve soğuk içecekler ile günün zamanına göre kahvaltı veya yemek, >> 5 saat ve üzeri gecikmelerde, sıcak ve soğuk içecekler ile günün zamanına göre kahvaltı veya yemek, ilave sıcak ve soğuk içecekler ile ilave hafif ara yemeği. >> Bir veya daha fazla gece konaklama gerektiğinde, otelde veya uygun bir konaklama tesisinde konaklama, >> Havaalanı ve konaklama yeri arasındaki ulaşım, >> Süre kısıtlaması olmaksızın iki telefon görüşmesi, faks mesajı veya e-posta hizmeti. Uçağa kabul edilmeme, iptal ve her türlü tehir söz konusu olduğunda; hareket kabiliyeti kısıtlı kişiler ve refakatçileri ile tek başına seyahat eden çocuklar ihtiyaçlarının karşılanması sırasında özel ilgi gösterilme ve en kısa zamanda hizmet alma hakkına sahiptir. Hava taşıma işletmesi, uçağa kabul edilmeme, iptal ve en az iki saatlik bir tehirden etkilenen her yolcuya, tazminat ve yardım kurallarını belirleyen yazılı bir bildirim sunmakla yükümlüdür. Yolcuların söz konusu hakları hiçbir şekilde sınırlanamaz ve Yolcu haklarına aykırı davranılması halinde, yolcuların kanun yollarına başvuru hakkı saklıdır. SONUÇ; Kanun ve yönetmeliklerle belirlenmiş olan Yolcu haklarımızı sadece Hava yolu seyahatlerinde değil Deniz, Kara ve Demir yolları ile seyahatlerde de güvencemiz olarak bilmeli tabii ki haklarımız kadar sorumluluklarımıza da yerine getirmeliyiz. Herkese hayırlı ve güvenli yolculuklar dilerim
Meram'lı
18-11-2023 01:25Düşen yapraklar için yapılan bilgisel ve tespitlerin hepsi doğru. Ancak Konya'mızda düşen-dökülen yapraklar maalesef artık toprakla buluşamıyor. Neden mi, park-bahçeler dahil her taraf beton, asfalt, yürüyüş yollarımız bile lastik, plastik, vb. kimyasallarla kaplanmış durumdayken dökülen yaprakların toprakla buluşması mümkün olamıyor. (Hoş park bahçeler de çimler üzerine düşenler bir yerde toplanıp kompost olarak kullanılmak yerine onlar dahi çöpe gönderiliyor ya) Doğal-sürdürülebilir ve yenilenebilir atıkları yok etmek için bir de ekstra işgücü ve kaynak kayıpları of off... Bir başka garabet yine yurt dışına çıkıp özellikle örta ve kuzey Avrupa Ülke şehirlerini gördükçe Ülkemiz şehirlerinde vahşi bir yık yap ekonomisi ile daha ekonomik ömrü bitmeden hurdaya ayrılan ve yenilenerek hak edilmeyen bir lüks ve konfora kavuşan hayatları görmek... Bunların özkaynaklarla değil de borçla yapılıyor olması, öncelik sırasına koyulmadan plansız-programsız, seçim ve şov amaçlı yatırım mı harcama mı olduğunun da belli olmaması... Of, offf...