ANLAMADAN EZBERE (1)

Bizde kulaktan duyma ya da doldurulma işlemleri bir hayli yoğundur. Okumadan âlim yazmadan kâtip olma hevesi gibi. Kulaktan dolma fikirler kendi gayretin, araştırman ve sağlam kaynaktan dinleme değil de etrafta olan bitenden şuradan buradan tevatüre dönüşmüş dedikodu misallerle ya da anadan atadan dededen kalma/duyma bilgilerle beslenme ve böyle yansıtma hastalığıdır. Çok yaygındır bizde, bilhassa bir siyasi partinin programını sorgulamadan, yapıp ettiklerini vicdani süzgeçten geçirmeden futbol takımı tutar gibi benimse ve savunma hastalığı Türkiye’de vitrinlik bir detaydır.

Mesela Uğur Mumcu diyor ki; "Türk vatandaşı kimdir?

- İsviçre medeni kanununa göre evlenen,

- İtalya ceza yasasına göre cezalandırılan,

- Alman ceza muhakemeleri yasasına göre yargılanan,

- Fransız idare hukukuna idare edilen ve

- İslam hukukuna göre gömülen kişidir."

Gazeteci / Uğur Mumcu

İşte bu Türk devriminin özetidir. Nettir gayet. Ve su geçirmez bir gerçektir. Bunu söyleyen kim? gazeteci Uğur Mumcu(Allah rahmet eylesin).

Peki, bunu ittihat terakkinin devrim bazlarına anlatabilir misin? İnanırlar mı sana? Aslında biliyorlar fakat kafa yapıları batıya endeksli olduğu için inadına kabule yanaşmazlar. Hâlbuki kendileride bunu böyle olduğunu bal gibi biliyorlar. Neden inanmazlar bu denilenlere? Çünkü bu milletin değer yargılarına ait ne varsa hepsine topyekûn düşmanlık beslerler. İslamı düşman bilirler. Osmanlı düşmandır onlar için. Manevi milli kavram ve değerler onlar için olmaması gereken şeylerdir. Sakın a bunlardan bahsedilmesin de iki tek rakının kepazelikleri günlerce sümük çekile çekile anlatılsın. Bayılırlar bunlara. Bunların tek derdi dünyevi yat. Ahret umurlarına değil. Varsa yoksa bu dünya ve dinden uzak seküler hayatı yaşamak, zevkü sefa eğlence peşinde koşmak.

Bunlar kendi gibi düşünmeyenlere koşar adım giderler. Topyekûn överler. Sırtını sıvazlarlar.

Öyle olmasaydı Türkiye’nin can düşmanı, ülkenin yıkılması ve parçalanması için yıllardır USA tarafından beslenip dizayn edilen ve el bebek gül bebek pohpohlaması yapılan selam çakılan güzellemeler yapılan Apo-Selo gibi mutlak hainlere övgüler sempatiler düzenleyebilirler miydi?

Şimdilerde ise yeraltı dünyasının karanlık işlerle meşgul Birleşik Arap Emirlikleri köpeğinden medet bekler hale gelmişler. Korsan düşünceler peşindeler. Eğer bir karanlık adamdan medet bekliyor ve onun peşinden gidiyor ya da onu savunuyorsan seninde o karanlık dünyadan beklentin var demektir. Senin ondan farkın yoktur kısaca.

İşte bizler kafa yapımızı yukarıda Uğur Mumcu’nun özetlediği metinlerle karma karışık bir yapı içerisinde sarmal hale getirdiğimizden; hala bunun etkisinde kalıp kurtaramadan/kurtulmadan batının öznelleri haline gelmiş zihniyetlerle hep bir mücadele örneği veriyoruz. Hala devletimize ait gerçekten bir millilik ve oluşum, manevi değerler manzumesi ve beslenme diye bir akışkanlık yok. Varsa yoksa Resmi çerçevesi yaklaşık yüzyıl önce çizilmiş dogma paradigmalarla hala cümleler kuruyor ve değişim gelişim inkılâp varoluş gelecek diye bir kaygıdan uzak yaşam sahneleri ve laik seküler dünyevilik kaygılar peşinde birbirimizle uğraşıyor ve meşgul ediliyoruz.

Dün bir açıklama yapıldı. O körü körüne hayranlık duyduğun batının pespaye salyangozları bu ülkede buldukları petrol kuyusunu kapatarak burada petrol yok demişler. Peki, şimdi ne oldu? Onların yok dedikleri yerde yeniden yapılan yerli milli ve vatanperverlik kokan çalışmalarla bilgi birikimi ve gayrete konu alın teri ile gerçekleri ortaya çıkarıp bir ihanetin foyasını meydana çıkarmışlardır.

Hani o zihniyetini aldığınız medeni ve insancıl dediğiniz batı nerede?

Hani o örnek aldığınız demokrasi ve insan hakları ilkeleri ve dürüstlük nağmeleri nerde?

Efendim şimdi Taksim Camii açıldı. Artık batı yaygaracıları şaşkınlıktan ne yapacaklarını şaşırdılar. Yani Sayın Cumhurbaşkanımız milli ve manevi değerlerle ilgili sürekli insanımızı sağlamlaştıracak ve kendi kodlarına dönecek hamleler yapıyor ya kudurdukça kuduruyorlar, çıldırdıkça çıldırıyorlar.