ARAPOĞLU MAKASINDAKİ EVLERİN DEĞERLERİ

Bugün yine farklı konular ile sizlerle olacağız.

Ama açık açık söyleyeyim benimde bir haber olduğum konularla yine sizlerden gelenleri dile getirerek köşemizi yazmaya başlayacağız.

ŞEHİRLERARASI VE İLÇELER ULAŞIM BEDELİ

Pazartesi günü bir bürokrat dostumuzun şikayeti ile köşemize taşıdığımız ulaşım ücretleri konusuna en üst düzeyden bilgilendirme geldi.

Konya Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Planlama ve Trafik Daire Başkanlığı Terminaller Şube Müdürü dostumuz Rafet Baştürk otobüs bilet fiyatları ile ilgili olarak bizi bilgilendirdi.

En önemli konu bence şu.

Bu bilet fiyatlarını Konya Büyükşehir Belediyesi belirlemiyormuş.

Şehirlerarası bilet ücretlerini Ulaştırma Bakanlığı tespit ediyormuş.

İlçeler arası biletlerini ise Esnaf Odaları belirliyormuş.

Diğer konu ise Rafet kardeşimizin dediği gibi tüm Türkiye’de büyük sorunmuş.

Kendilerine bu konuda CİMER’den de şikayetler g eliyormuş. Bu şikayetlerde zabıta kanalı ile firmalara iletiliyor ve gereken yapılıyormuş.

Bakanlık pandeminin İlk aylarında konuya müdahil olmuş.

Sonra ucunu salıvermiş.

Böyle olunca da firmalar kendi aralarında anlaşıp fiyatları belirliyorlarmış.

Her şey benim anladığım kadarı ile otobüs firmalarının inisiyatifinde gidiyormuş.

Konuyu bize aktaran bürokratımızın sayesinde bizde yenisini ve en doğrusunu öğrenmiş olduk.

Bu vesile ile değerli kardeşim Rafet Baştürk’e teşekkür ederim.   

İKİ KATLI CAMİLERİMİZDEKİ SIKINTI

Allah var sadece Cuma namazlarında yer bulamadığım için bende bazı camilerimizde ki iki katlı durumu fark etmiştim.

Yani ya caminin alt katına ya da üst katına çıkmıştım.

Ancak hiç düşünmediğim bir konuyu bir okurumuzun yaşadıkları ile empati yapınca insanlarımızın ne kadar haklı oldukları gördüm.

Okurumuz özetle şöyle diyordu;

“Uğur Bey iyi günler.

İki katlı camilerimizde yaşanılan bir sıkıntıyı gündemimize taşırsanız belki Türkiye’de resmi kurum ve kuruluşların gösterdiği hassasiyeti Diyanet’te gösterir.

Ben engelli bir insan değilim.

Ama geçirdiği kaza sonrası şu anda koltuk değneklerine mahkum bir arkadaşım ile Cuma namazına gittik.

Caminin normal katı dolu olduğu için üst kata çıkmamız gerekti.

Ama ne mümkün.

Çünkü bizim camilerimizde maalesef engelli vatandaşlarımız için hiçbir önlem ve yardım yok.

Engelli cemaat hiç düşünülmüyor. Düşünülmemiş.

Bu konuyu gündeme getirirseniz belki önce müftülük sonra da Diyanet İşleri Başkanlığı engelli insanlarımız için camilerimizde de belli bir kolaylık yaparlar.

Çünkü Türkiye resmi kurum ve kuruluşları ile engelli insanlarımız için son yıllarda çok büyük yol kat ettiler.”

……………..

YOLUMUZ YANLIŞ BİLİYORUM

AMA YETER Kİ “KÖTÜ YOL” OLMASIN (!)

Bütün okurlarımızın görüşlerine saygı duyduğumu ve makaslanmadan ötelenmeden yayınlandığını biliyorsunuz değil mi?

Bu konuda ki samimiyetimize de inanıyorsunuz.

Çok şükür o zaman sıkıntı yok.

Sadece bir iki de olsa tek tek art niyetli olanlar var onları da yine küfür ve hakaretlerini kesip yayınlamaya devam ediyoruz.

Bakın iyi niyetli okurumuz bizi ne güzel uyarmış.

“Uğur kardeşim yanlış yoldasın.

Güçlü insanlardan bahsederek ha bire övüyorsun.

Bu dünyada bunlar sana çok şey kazandırabilir

AMAA öbür taraf meçhul (Allah geçinden versin).

Biz doğru yolu söyleyelim de gerisi sana kalmış.

Saygılarımla.

Dost acı söyler”

…………..

Allah sizden razı olsun.

Ama şu konuyu sıkılmaz iseniz bir kez daha küçücük açayım.

Güçlü insanlardan zaman zaman söz ediyorum.

Doğru.

Çünkü bu insanlar en az 30-40 kişi çalıştırıyorlar

Aralarında 300 insan çalıştıran dahi var.

Dolaylı olarak da 800 küsur kişiye ekmek aş iş veriyorlar.

Garip aç susuz insanlardan tek tek nasıl söz edeyim?

Bu insanların da onuru gururu var.

Zaten onuru gururu olmayanlar en az üç beş vakıf dernek cemaatten besleniyorlar.

Evet yanlış yoldayız.

Her gördüğümüz doğruyu yazma şansımız yok.

Bunu da herkes biliyor. Her zaman açıkça beyan ediyorum.

Ama sizlerden gelenleri mutlaka ama mutlaka bir yolunu bulup önce vicdan daha sonra da ahirette hesabını verebilme adına köşemize taşıyoruz.

Başka da yapabileceğimiz bir şeycik yok.

40 defa yazdım.

Tırpanı yedim bir daha sapa gelmem.

Yüce Rabbimin adaletine ve affına sığınarak konuların ve gerçeklerin sadece ucunu kanatmaya, kurbağaları ürkütmeye çalışıyoruz.

Başka da bir şey yapamıyoruz.

Bu böyle biline.

Ne deseniz haklısınız.

Ancak dam alçak değnek kalkmıyor.

Çünkü tuz koktu.

ARAPOGLU MAKASINDA DAİRE SAHİBİ OLANLAR ADINA

İşte sıkıntılı bir konu.

Okurumuz yazmış.

“Abi merhabalar.

Gündeme getirebilir misiniz bilemiyorum.

Ama bizim mağdur olduğumuz çok acı bir konuyu kısaca size aktarmak istiyorum.

Sizin gibi duayen bir gazeteci abimize.

Abi bizim babadan kalma Konya’mızda Arapoğlu makası dinelen bölgede bir dairemiz var.

Malum artık oralar son beş yıldır Suriyelilerin gettosu oldu.

Bizim oralarda oturacak filan halimiz kalmadı.

Ama Belediye bir ay kadar önce oradaki mal mülk sahiplerine kamulaştırma yaptım diye bir yazı gönderdi.

Ve 110 metre kare evlere 130 bin ila 190 bin lira arası fiyat verdiler.

Bakımlı olan evlerinde fiyatları da buna dahil.

Evet evler çok yeni olmayabilir.

Ama buralar Konya’nın en eski en kadim mahalleleri.,

İstanbul’un Beyoğlu’su neyse Konya’nın mahallesi de böyle kıymetli.

Maalesef şimdi yok pahasına kamulaştırma yapılıyor.

Resmen el konuluyor.

Bu belediyecilik midir?

Kimse bildiğim kadarı ile bu tutarı kabul etmedi.

Dava açılacakmış.

Bu devirde en ücra mahallede bile ben dul anama bacıma nerede nasıl ev bulayım.,

170 bin liraya Konya’da ev mi var?

Varda biz mi almıyoruz.?

Ben kanseri atlattım.

Kendime eşime ancak yetiyorum.

Bir diğer mirasçımızda kanserden ölen abimin kızı.

Biraz uzun oldu kusura bakmayın.

Size iççimizi dökmek istedim.

Selametle kalın inşallah.”

…………………

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Bir kadının acı sözü hamam tası gibidir. Ne zaman nereden geleceği belli olmaz.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ? 

Oto parklarda araçlarımızı araçlara göre çizilen çizgilerin içerisine park etmeyi becerebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.