AROMATERAPİ MUCİZESİ

Yerden gökten şifa yağıyor, gözünü açıp bakabilen için. Üzerinde yaşadığımız topraklar; bitki örtüsü, mevsimleri ve kadim medeniyetlere ev sahipliği ile insanoğlunun adeta şifahanesi.

Bu şifa alanına aracılık eden yollardan birisi de; bitkilerden elde edilen aromatik esansiyel yağların tedavi unsuru veya tedaviye destek olarak kullanıldığı Aromatapidir.İlaç sanayinin gelişim ve pazar payı arttıkça bilinçli olarak hasır altı edilen şifa tekniklerindendir kendisi.

20.yüzyılda ilaçların tamamlayamadığı noktada, tekrar değer görmeye başlayan Aromaterepi 6000 yıllık kadim bir geçmişe sahiptir. Ülkemizde Fitoterapinin alt kollarında değer görmektedir. Bilimsel olarak yeni yeni tanışıyormuşuz gibi olsada, annenelerimizin tariflerinden bildiğimiz reçetelerde, kadim derinliğimizde daima vardı.  Bir çok bitkinin ana yurdu olan Anadolu’da aromaterapi alanında uçsuz bucaksız bir zenginliğe sahip ve araştırmalar da daha yeni yeni kıymet görmektedir.

Çok kıymetli ve kokulu bitkilerin damıtılarak yağlarından elde edilen bileşenler; tropikal, inhalasyon, özel banyolar ve nadirende olsa oral yollardan olmak üzere dört şekilde kullanılır.

Kaynaklarda bir çok alimimizle birlikte İbni Sinan’ında faydalandığı aramaterapi bilgileri, tıp alanında esansiyel yağların damıtma tarifleri olarak Alman tıpçı Adam Lonitzer tarafından basılan bir kitapta daha da resmî hale gelmiştir. 1880 de ise Fransa’da iki doktorun yayınladığı tarçın, karanfil ve kekikin antibakteriyel gücünü ispat ettikleri yayımlarıyla da tedavide bilimsel olarak yerini almışlardır.

Avrupa’da yoğun veba salgınında karanfil, tarçın, sakız ve buhur karışımıyla yapılan özel kıyafetler giyerek bulaşma riskini azalttıkları kaynaklarda mevcut.Günümüzde ise bir çok bilimsel araştırma ile ilerleyen aromaterapi bir bilim dalı olarak faydasını kanıtlamıştır. Aramoterapide kullanılan uçucu yağların kanıtlanmış antibakteriyel, antibiyotik, antiviral ve antieflamatuar özellikleri ile birlikte bir çok yayınlanan makale ve raporlarda; hamilelik, alzheimer, kardiyovasküler hastalıklar, kanser üzerinde faydaları bildirilmiştir.

Yağların, organik yapısı gereği bedende rahatça dolaşmaları, hedef organ doku ve alana hızlı, direk ve rahatça ulaşmalarını sağlamaktadır. Çünkü beden sentetik herseye tepki verip en basit formuyla allerjen geliştirebilir. Doğal olanı ise anında absorbe ederek kullanır.En çok ta psikolojik, ruhsal problemler ve uyku sorunlarında da başvurulan bir mucizedir aromaterapi yöntemi.

Aromaterapide en heyecan verici çalışmalardan olan DNA’ların gen ifadelerini iyileştirmeleri ise, kalıtsal hastalıkların şifasında umut ışığı vadetmektedir.En önemliside ölçülebilen bir enerji frekansları olması ve bedende stimülasyon (uyarıcı) etkisi ile hormonları tetikleyerek beden frekansı ve düşünce biçimine müdahale edebilmeleridir, ki bu alanda çalışan bir tıp doktoru veya şifa alanında uzman birinin eşliğinde diğer kadim teknikleri ile harmanlayarak uygulanması çok derindeki  bir çok problemin kaynağına inerek  çözülmesine ışık tutabilecektir.

Aromaterapide başlı başına kullanılan uçucu yağların bazılarının etkiler ise şöyledir;

Antibakteriyal etki; Karanfil, tarçın, paçuli, okaliptüs.

Antiviral, antiseptik ve antibiyotik olarak; Kekik, limon, niroli, paçuli, nane, sardunya, kakule.

Anflematuar; biberiye, papatya, kafur, melisa , okaliptüs.

Anti tümoral; akgünlük, limonotu ve limon

Hafıza kaybı ve mental yorgunluk; nane, vetiver.

Halsizlik;Neroli, ardıç, çam, misk, citronella, greyfurt.

Anksiyete; lavanta, portakal, Itır, vanilya, bergamot.

Ağrıkesici; lavanta, papatya, ardıç, akgünlük uçucu yağlarıdır.

Çok geniş bir alanı kapsayan şifa gücü ve çeşitliliği  olan aromaterapi mucizesinin;  duygular, hormanlar, kadın, erkek, ergenlik ve menopozdaki kullanım alanları ise dergimizin bi sonraki sayısında sizleri bekliyor olucak. Mis kokulu günler dilerim.