AŞIYA İNANMAK MI?
09 Ekim 2021, Cumartesi 07:41Türkiye’de vaka sayısı yaklaşık 5 ay sonra yine 30 bin bandını aştı.
Günlük vefat sayısı ise her gün bir uçak düşmesi ve ardından kaybedilen canlar kadar.
Demek ki ülkede hala korona büyük tehlike.
Demek ki hala temaslı olma ihtimalimiz yüzde yüz.
Demek ki ölüm denilen, hemde bağıra bağıra ölüm denilen kaçınılmaz son şansı yüzde bilmem kaç.
Peki bu kadar kara bir tablo ortada iken.
Sağlıkçılar “Yorulmanın ötesinde tükendik, bittik” diye açıkça feryat ederken ülke insanı nereye doğru gidiyor?
Vallahi görünen gidişat normalleşmenin de ötesinde azgınlaşma gibi bir şey.
Yine dünyada olduğu gibi bizde de birileri tek çıkmış olarak aşı diyor.
İnanıyoruz.
İnandık kabul ediyoruz.
Doğal sonucu olarak da iki aşımızı yaptırdık.
Ülkede eğitim bugünlerde muamma.
Yine yöneticilerin ifadelerine göre düne kadar aşı karşıtlığı ile bir anda namlunun ortasına koyduğumuz öğretmenlerimizin, eğitimcilerimizin yüzde 85 i çift aşısı olmuş.
Aşı olmayan yüzde 15 in, yüzde 5 ide sürekli yapılan testler sonucunda sağlıklılar.
Eeeee hani yüzde 75 imiz çift aşılanmayı başarırsa bu iş bitiyordu.
Bizi yine kim kandırdı?
Sizce kim?
İstanbul’da aşı karşıtlarının yaptığı mitingin ardından ülke insanları olarak gördük ki bu konu öyle sosyal medya kahramanlığı ile de sınırlı değilmiş.
Belki birileri korktuğu için.
Belki birileri toplumun baskısından tırsıdığı için sesini çıkartamıyor ama şehirde de ülkede de “ben aşı karşıtıyım” diyerek yüksek perdeden konuşanların sayısı hiç de öyle küçümsenemeyecek boyutlarda,
………..
Peki ya iki aşı yaptıran.
Hatta üç dört aşı yaptıranlarımızda yeniden hastalığa yakalanıyorlar.
Bunu söylediğiniz zaman verilen cevap net;
“Aşılanan ağır hastalanmaz, komaya girmez, yoğun bakıma girmez”
Eeeee ne olur peki?
O da hasta olur.
Yapmayın etmeyin Allah aşkına.
Çocuklarımıza aşı yaptırıyoruz, ömür boyu hastalanmıyorlar.
Peki biz koca koca insanlar iki aşı denildi. Aşılandık.
Ama yine hasta oluyoruz.
Üç diyorlar.
Üçlüyoruz yine hastalanıyoruz.
Dört diyorlar.
Dörtlüyoruz.
Yine hastalık.
…………
Sonra çok daha kötü bir şehir efsanesi.
Dedikodu.
Fitneciler diyor ki “Aşı olmaya oluyoruz da bu aşının vücuda verdiği zarar ne ki?
……………
Aman siz bu tür dedikodulara kulaklarınızı tıkayın.
Vurdurun dediler mi vurdurun kurtulun.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.