AVRUPA ŞAMPİYONLUĞU BİLE KAPIŞMAMIZA ENGEL DEĞİL!

Öncelikle voleybolcularımızı kutluyorum, gene gururlandık, İstiklâl Marşımızı Dünya’ya dinlettik, sonrasında hepimiz bir ve beraber kutlayamadık, birbirimize özellikle sanal alemde  çakma çabalarımız devam etti, sanki Sırbistan’ı değil, kendi içimizde birbirimizi yendik, anlaşılır gibi değil ama bu bölünmüşlük hayra da değil. Kimileri yazıp çiziyor “mollalara..” Kimileri devam ediyor Hükümete.. Sanki bu takıma her türlü imkanı sağlayan, doğru bir Teknik Adam değişikliği yapan başka ülkeymiş  gibi, sanki her türlü voleybol altyapı desteği veren Vakıfbank bu ülkenin kamu bankası değilmiş gibi, sanki bunlar Hükümetten habersiz yapılıyormuş gibi. Bir siyasetçinin bir zamanlar söylediği “dünyanın en iyi işini de yapsalar gene beğenmeyiz” köhnemiş düşüncesi ne zaman rafa kalkacak ve zaten birlikte sevineceğimiz çok fazla şey olmayan günümüzde böyle bir mutluluk niye tüm milletçe coşkuyla kutlanmaz da birbirimize sataşırız?

Klasik deyiş “bunlar kadınları evde tutmak ister, başarılı kadınları istemez” Kimseyi savunmak görevim yok, bir zamanlar kadınları istediği gibi giyinmediği gerekçesiyle ikna odalarına alan, okutmayan, kamusal alan bahanesiyle topluma almayan ve aldırmayan hatta hastalıklarında hastaneye bile girme izni vermeyen bugünün  yöneticileri miydi? Sizlerin şablon kıyafetlerini giymeyenler kadın mı sayılmıyordu yoksa? Yapmayın, dünde kalanı dünde bırakın, bugünden yarına bakın, toplumsal bölünmelerden vazgeçin ülkemizi seviyor iseniz. Bir taraf böyle peki karşıdan bu tarafa laf atan yok mu Var elbette, bu güzide sporcuları ellerinden gelse sahaya çıkarmayacak olanlar, bu başarıyı neredeyse onur kırıcı kabul edenler de var elbette ama onlar daha az agresif. Bırakın itişmeyi, her fikre karşı çıkmak, sanal alemde laf atmak zorunda değilsiniz, fikre saygıyı ne zaman öğreneceksiniz?

Gelelim Ebrar meselesine, ben üçüncü cinsi topluma kabul ettirmek çabalarını doğru bulmam, ülkemi yönetmeye talip olmuş bir sayın siyasetçi gibi “efendim aile yapısına da topluma da zarar vermez” düşüncesine katılmam ama yaşam tercihlerine karışma hakkını da kendimde bulmam, yasalara uygun davrandıkça kimsenin de müdahil olma hakkı olduğunu düşünmem. Bence Ebrar Milli Takımımızın önemli ve değerli bir sporcusudur, yaşam tercihi bir paylaşımla ortaya çıkmıştır, ben sporculuğuna bakarım. Efendim Milli takım ve ahlak meselesine takılacaksak ve rol model tartışmasına gireceksek erkekler daha kötü örneklerle gündeme gelir. Bir Milli futbolcu Milli takım uçağında gazeteci ile kapıştı, silah çektiği oldu, Futbol Milli Takımımızın kampında bir futbolcu diğer Milli Takım oyuncusunun ağzına silah soktu, takımdan çıkarılmadı, diğeri neredeyse Milli Takım altyapı hocası oluyordu,  fair play düşkünleri sizler nerelerdeydiniz o zamanlar? “Deniz kumu ve hurda demiri ben sattım” diyenler üstelik bu ikinci karım, bu üniversiteli sevgilim diye ortada manşet olurken muhteşem rol modeller olduklarını mı düşünüyordunuz da sessiz kaldınız? İşini kötü yapan bürokrat, ihalesi tartışılan yönetici, çok eşli siyasi veya kamu görevlisi muhteşem rol modeller mi sizce? 

Doğru rol model konulmasını çok isterim, bu konuda yazılarım da var ama iş kadınlarımıza gelince ahlak bekçisi kesilen erkekleri anlayamam. Yanlış hangi cinste varsa konuşacaksınız ya da susacaksınız. Kadınlarımız..baştaçlarımız, rahat bırakalım, onlar gerekeni en iyi şekilde yaparlar. Maalesef onlar bize destek, biz erkekler onlara köstek, kadın kotasından yönetime giren siyasetçi de erkek, Ebrar’a saldıranlar da erkek, kadına şiddeti uygulayan, ayrılığa saygı göstermeyen ve katledenler de sadece biyolojik olarak erkek ama hemcinsimiz maalesef. Ben ülke voleyboluna destek olan tüm takımlarımızı, tüm oyuncularımızı ve teknik kadroyu, destek veren Hükümetimizi, Voleybol Federasyon Başkanımız ve emeği geçen tüm Spor Bakanlarımızı kutluyor ve teşekkür ediyorum. Nice başarılara inşallah.