AZ SU, ÇOK İSRAF
20 Ekim 2021, Çarşamba 09:19Şehrin içme suyu ihtiyacını büyük oranda karşılayan Altınapa Barajı’nda su tükeniyor.
Yağış mevsimi başladı ama yağmur yok. Beklenen yağmurların gelmemesi halinde baraj kurumaya yön tutacak. Mavi Tünel’den ve merkezdeki küçük kaynaklardan elde edilen içme suyunun şehrin ihtiyacını karşılaması mümkün değil. Dolayısıyla içme suyu sıkıntısı olabilir. Böylesine muhtemel bir sıkıntı en başta su kısıtlamasının, sonra da bugün için öngörülmeyen başka tedbirlerin yolunu açacaktır mecburen.
Altınapa Barajı’nda ve göllerde su tükenirken, devletin içme ve sulama suyunu yönetmekle görevlendirdiği kurum ve kuruluşular da sessizlik hakim.
Tükenen ve ileride büyük sorunlara sebep olacak hadise sadece içme suyu ile sınırlı değil.
İçmek ve temizlenmek için kullanılan su kaynakları tükendiği gibi, sulama faaliyetlerinde kullanılan su kaynakları da hızlı bir şekilde tükeniyor.
Çevremizdeki barajlar kuruyor.
Çevremizdeki göller kuruyor.
Sadece burada değil, Türkiye’nin bir çok yerinde de barajlar ve göller kuruyor. Daha çok iklim değişikliğine bağlı nedenlerden dolayı su varlığımız azalıyor. Su varlığımız azalırken, su israfı da sürüyor.
Bu durum karşısında yeni şartlara göre değişmesi gereken su yönetim politikamızda da herhangi bir değişikliğe gidilebilmiş değil.
Su, insanları bekleyen tehlikenin büyüklüğüne bakılmadan, hoyratça kullanılıyor hayatın her alanında.
Özellikle son iki yılda yağış beklenen seviyede olmadığı halde baraj ve göllerden su çekimi/kullanımının artmış olması israfın, ispatı değil mi?
Su cömertçe harcanırken israf ediliyor aslında.
Konutlarda su israfı,
Kamu hizmetlerinde su israfı,
İş yerlerinde su israfı,
Sanayide su israfı,
Tarımsal sulamada, su israfı.
Ne zaman geçilecek bu israfın önüne?
Zaman, kaybedilecek zaman değil.
Su politikalarının iklim değişikliğine göre yeniden düzenlenmesi gerekiyor.
Suyun temini ne kadar önemliyse, kullanımı da o kadar önemli olmalı. Bunun için ilgili kurumlar ve kullanıcılar olağanüstü dikkat göstermeli. Toplumda yüksek su bilincini sağlamayı amaçlayan faaliyetler gösterilmeli. İlgili bakanlıklara bağlı kurum ve kuruluşlar, üniversiteler, belediyeler, sivil toplum örgütleri ve medya kuruluşları toplumda su bilincini sağlayan taraflar olmalı. Hiç değilse böylesine hayati bir konuda bir araya gelinebilmeli.
An itibarıyla..
İçme suyu ve sulama suyu sıkıntısı, kapıya gelip dayandı.
Baraj ve göllerdeki su rezervleri ürkütüyor insanı.
Tedbirde gecikiliyor.
Su darlığı karşısında israfın önüne geçmek gerekiyor her şeyden önce.
En başta da en fazla su kullanan tarım sektöründeki su kullanımı ele alınmalı.
Tarımda vahşi sulama sisteminin ağırlıkta olduğu bölgemizde gereken yapısal tedbirler daha fazla gecikilmeden alınmalı. Damla sulama sistemi devletten teşvik görmeli ve üreticinin tercihi olmalı.
Öte yandan tarım arazilerini sulamak için açılan izinsiz/ruhsatsız kuyular kapatılmalı. Fakat DSİ bu işin takibinde şikayetler dışında, ilgisiz kalıyor.
Şehir içinde park ve refüjlerde de çok su isteyen bitki ve çiçekler yerine az su isteyen bitki ve çiçekler tercih edilmeli.
Bunlara benzer daha bir sürü tedbir alınabilir.
Az su, çok israf.
Nereye kadar gidilebilir böyle?
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.