Aziz Barnabas İncili (3)

Barnabas İncili ve ondan alıntı yapan ve temelde tevhidi destekleyip teslisi reddeden İncillerin okunmasının, yazılması­nın, bulundurulmasının yasaklanması M.S. 366 yılından itibaren başlanmıştır. Hz. Muhammed’in geleceğini müjdeleyen, onu taltif ve takdir eden, açıkça onun büyüklüğünü ve son peygam­ber olduğunu haber veren Barnabas İncili de o tarihlerden itiba­ren “yasak İnciller” listesine alınmıştır.

 Hz. Muhammed’in dün­yaya gelişinden 75 yıl önce (M.S. 496) Papa l. Gêlasius döne­minde “yanlış ve dinî düşüncelere aykırı kitaplar” adı altında Hıristiyanların okuması, yazması, evlerinde bulundurmaları bile şiddetle yasaklanan listede (Decretum Gêlasianum), Barnabas İncili’nin de adı bulunmaktadır. Ayrıca 7. Yüzyıl öncesinden günümüze gelen ikinci ve farklı bir belgede yasaklanan 60 kitap içinde (List of the Sixty Books), Barnabas İncili de yer almakta­dır.

Barnabas İncilinin İslâmla bu denli örtüşmesi, onun zuhu­runu haber vermesi, Hz. Muhammed’den sitayişle bahsetmesi yani bir yerde Müslümanlığın teyidi ve tescili olması hasebiyle;  bugün Haçlı âleminde üzerinde tereddütler yaratılmaya, yok sayılmaya, inkâr edilmeye, “böyle bir İncil yok, bunu Müslü­manlar ihdas ettiler.” denmeye başlanmıştır. Saltanatları salla­nan, dünya devleti hayalleri sarsılan Vatikan ve papazlar, Hıris­tiyan âlemini Barnabas İncilinin etki ve tesirinden kurtar­mak için her zaman kullandıkları bir metodu vizyona sürmekte ve “bu İncil Müslümanların uydurması.” diye iftira atmaktadır.

Peki bu iddia edildiği gibi Müslümanların uydurması olsa, İslâm’ın zuhurundan onlarca sene önceki belgelerde, hem de Vatikan vesikaları arasında, karbon testi ve benzeri ilmî yön­temlerle doğrulukları ve zamanları tespit edilmiş evraklarda Barnabas İncilinin ismi ne arıyor? İslâm ve Hz. Muhammed’le ilgili bilgiler daha onlar gelmeden nasıl o belgelerin içine gir­miş?

1947 yılında Ölü Deniz yakınlarında Kumran’da bulunan yazmaları tercüme etmekle görevli uluslararası komisyonun başkanı Peder Dö Vaux 40 yıl bunları yayımlamamış ve dünya insanlarından gizlemiştir.

1950 de Paris Sorbon Üniversitesi’nde Sami Dilleri ve Uy­garlıkları konusunda bir uzman olan Profesör Andre Dupont Sommer, söz konusu metinlerden yola çıkarak Hz. İsa’nın tanrı­sallığına karşı çıkıyor. Çünkü bu eski metinlerde bunu çağrıştı­racak hiçbir bilgi yok, bilâkis tevhide yönelik emirler ve tavsi­yeler mevcuttur.

Michael Baigent “İsa Yazmaları” adlı kitabında İsa’nın M. S. 45 yılında hayatta olduğu, çarmıhtan sağ olarak kurtulduğu tezini işlemektedir.(1)

Bu karanlık dönemin aydınlanmaması, Papa ve papazların kurduğu düzenin bozulmaması, menfaatlerin zedelenmemesi, çarkın eskisi gibi dönmesini isteyen kilise hegemonyasının sak­ladığı, gün yüzüne çıkarmadığı daha nice İnciller vardır.

Crıstof Colomb; yapmak istediği deniz yolculuğunu finanse etmesi için Portekiz Kraliçesi İzabella’ya, coğrafi bilgiler ve deniz seferiyle ilgili tecrübelerini aktarmaya başlayınca; “bırak, bırak,  gerçeklerle kafamı karıştırma.” demiştir.(2)    

Papa ve papazlarda gerçeklerle insanların kafasının karış­maması için olacak ki, bu tip bilgiler ihtiva eden İncil, kitap, her türlü dokümanı alıp hapsediyorlar. Ama gerçekler ebediyen gizli kalamıyor ve zamanı gelince gün yüzüne çıkıveriyorlar.

Kur’an için böyle bir durum asla söz konusu değildir. En son ve en mütekâmil din İslâm’dır. Evrenseldir, akla ve mantığa aykırı değildir, insan fıtratına en uygun dindir. Diğer dinler gibi, içine insan fikirleri girmesin veya nefis­lere ağır gibi gelen hu­suslar insanlar tarafın­dan çıkarılmasın diye, Allah’tan gelen ayetler hem yazılmış, hem ezber­lenmiş ve ibadetlerde ezbere okunmuştur. Her asırda milyonlarca hafız (Kur’an’ın tamamını ezberleyen kişi) yetişmiştir. Bu sebeple bize kadar tevâtüren (hiç değişmeden) gelmiş, kıyamete kadar da gidecektir. 

Alman Protestan Kilise Komisyonu'nun kontrolünden geçe­rek basımına izin verilen ve bugün el’an kullanılan eski ve yeni Ahid çevirileri İnciller, şu sunuşla başlar: “Kutsal kitap gökten inmiş değildir. Eski Ahid (Tevrat)'in 39 kitabıyla dört İncil yüz­lerce yılda yavaş yavaş gelişmiş ve son şeklini almıştır.”

Burada tevrat ve incil üzerinde tarih boyunca tahrifat ve değiştirmeler yapıldığı gayet net bir şekilde ve resmen kilise tarafından, ifade edilmektedir.

Dipnotlar:

1- Dünya çapında kısa zamanda 7,5 milyon satan ve Da Vinci Şifresi 

      Romanıyla büyük sansas­yon yaratan Dan Brown; “Hz. İsa’nın

      çar­mıhtan kurtulduğu bilgilerine ulaştım, ama yazamadım” demiştir,

      Milliyet ‏2004‏‏-‏05‏‏-‏21‏; John Lloyd-John Mitchinson, “a. g. e. s. 256;

      “Hiristiyan itikadına göre, Hz. İsa’nın Kdüs’de Romalılar tarafından

      yakalanıp çarmıha gerilmesinden sonra Havariyyundan Saint Jean Hz.

      İsa’nın vasiyeti gereğince Hz. Meryem’i alıp Kudüs’den çıkmış, o gün

      için saklanmaya çok elverişli olan gözden ırak dağ başı durumundaki

      Efes’e gelip bir ev yapıp hayatlarını geçirmişlerdir.

      A.Ragıp Akyavaş,“Çalar Saat-2”TDV Yay.Ank.2010.s.126.

2- İpek yolu Dergisi, sayı 129, s. 48.