Aile içindeki ilişkilerde, farkında olmadan yapılan bazı davranışlar çocukların ebeveynlerinden uzaklaşmasına neden olabilir. Özellikle anne babaların kendi çocuklarından büyük beklentiler içinde olmaları ve onları sürekli yönlendirme çabaları, ilişkileri zedeleyebiliyor. İşin ilginç yanı, aynı anne babaların yeğenleriyle ya da başka aile üyeleriyle olan samimi iletişimleri, kendi çocuklarına daha az değer verdikleri algısını oluşturabiliyor.
Neden böyle bir çelişki yaşanıyor?
Aslında bu durumun temelinde, ebeveynlerin çocuklarından beklentilerinin yüksek olması yatıyor. Kendi çocuklarından başarılı, uyumlu, sorumluluk sahibi ve "kendilerine layık" bir birey olmalarını isterken, bu beklentiler bazen fark edilmeden bir baskıya dönüşüyor. Çocuk, ebeveynin istediği gibi bir yaşam sürdüremediğinde ya da bu beklentilere cevap veremediğinde, ilişkide duygusal bir mesafe oluşuyor.
Öte yandan, anne babalar yeğenleriyle ya da başka yakınlarıyla konuşurken onlara herhangi bir beklenti yüklemez. Onların hayatlarını şekillendirme ya da kararlarını sorgulama ihtiyacı hissetmezler. Sadece sohbet eder, dertleşir ya da eğlenceli bir muhabbet kurarlar. İşte bu "yükten arınmış" ilişki, daha samimi ve yakın bir bağ olarak algılanabilir. Çocuklar da bu durumu fark ettiklerinde, ister istemez içlerine şu düşünce yerleşebilir: "Annem ya da babam, bana bunu neden yapamıyor? Neden ben onlara yetemiyorum?"
Bu durumun iki taraf için de düşündürücü sonuçları var. Anne babalar, kendi iyi niyetlerinden şüphe etmeseler de farkında olmadan çocuklarına yükledikleri bu beklentilerle onları kendilerinden uzaklaştırıyor. Çocuklar ise aileden yeterince sevgi ve destek göremediklerini hissederek, daha bağımsız ya da soğuk bir tavır takınabiliyor.
Peki, bu döngüyü nasıl kırabiliriz?
İlk adım, anne babaların çocuklarını beklentilerle değil, oldukları gibi kabul etmeyi öğrenmeleridir. Onların kararlarına saygı duyup hayatlarını yönlendirmeye çalışmaktan çok, yanlarında bir rehber gibi durmayı tercih etmeliler. Unutulmamalı ki, çocuklar anne babalarını memnun etmek için değil, kendi hayatlarını anlamlandırmak için yaşarlar.
Ebeveynler, yeğenleriyle ya da diğer bireylerle kurdukları samimi ilişkiyi, çocuklarına da yansıtmayı denemelidir. Bunun için fazla bir çaba gerekmez. Bazen sadece dinlemek, desteklemek ve beklenti yüklememek bile yeterli olabilir. Zira çocuklar, anne babalarının yanında olduklarını hissettiklerinde daha güvenli bir şekilde hayata atılırlar ve o "mesafe" kendiliğinden ortadan kalkar.
Sonuç olarak, ilişkilerde samimiyeti kurmanın sırrı beklentilerden sıyrılmaktır. Çocuklarınıza yaklaşırken onların sadece evlat değil, aynı zamanda birer birey olduklarını unutmayın. Sevgiyle kurulan bağlar, hiçbir zaman baskıyla eşdeğer olamaz.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.