BENİM KENTİM, BENİM ŞEHRİM, “THE END”

Bugün yine izninizle şehrimizle, insanımızla ilgili birkaç ayrı konuya değinmeye çalışacağız.

İlk olarak şehrimizin eski valilerinden Cüneyit Orhan Toprak Beyin babası emekli Vali Dursun Toprak’ın vefat haberini aldık. Merhuma Allah’tan rahmet dilerken ailesine ve yakınlarına da baş sağlığı dileklerimizi iletiriz.

BİZİM İNSANIMIZ AKIL KÜPÜ

Bir dostumuz bizimle şu fotoğraf karelerini paylaşıyordu

Bu abimiz Erzincan'dan gelmiş. Derdi olanların derdini dinleyip kendince derman onlara olmaya çalışıyormuş. Abimiz işlerinden son derece memnunmuş. Kendisine de özellikle bizim bayanlarımız danışıyorlarmış, dertlerini anlatıyorlarmış. Abimizde kendilerini dinliyormuş.

Alaaddin Tepesi İş Bankası önündeki parkta oturup dert dinlemeyi bekleyen abimizin yanında da fotoğrafta görüldüğü gibi ücret tarifesi de bulunuyor.

Abimiz dostuna kendini güzelce ifade etmiş. Zorla kimseden para almıyorum demiş.

“Dilenmiyorum. Sadece insanları dinliyorum. Bunun karşılığında da ekmeğin rızkını çıkarmaya çalışıyorum” demiş.

Vallahi helal olsun.

Abimizi takdir ettim.

Birde bizim memlekette işsizlikten para kazanamamaktan şikayetçi olunuyor.

İşte akıl akıldan üstün dediklerini bu olsa gerek.

A PROTOKOL İLE TÖRENLE AÇTIĞIMIZ KÜLTÜR HAVUZUNA BAKAN VAR MI?

Zafer Meydanındaki yer altı saatini kumla kapattıktan sonra yine bir okurumuzun hatırlatması ile tarihi KÜLTÜR HAVUZU’muza yakından bakalım istedim.  

Yalnız bu yazıdan yanlış anlaşılmalara neden olmamak için bir şeyin altını ısrarla çizelim.

Konya’da belediyecilik hizmetleri dünde bugünde yarında Türkiye’ye örnek olacak nitelikte başarılıdır.

Sıkıntı bana göre bugün aşağıda yazmaya çalışacağımız konu gibi zaman zaman belediye hizmetlerinde öyle abartılara gidiyoruz ki, fantezinin fantezisine kaçıyoruz ki.

Adeta işte bunların belgesi.

En sonunda da o gün için Valisi, Büyükşehir Belediye Başkanı, (o gün akademisyen bugün vekil olan isimler dahi) Konya protokolünün katılımı ile törenlerle açtığımız yaptığımız faaliyet bir süre sonra yine kendi ellerimizle yok ediliyor.

Gelin yakın geçmişe şöyle bir hatırlatma yapalım.

21 EKİM 2010

Konya'da Kültür Havuzu

British Council tarafından yürütülen ve AB Sivil Toplum Diyaloğu Kültür Köprüleri Programı çerçevesinde AB Komisyonunca desteklenen 'BENİM KENTİM/MY CİTY PROJESİ' kapsamında Polonyalı sanatçı Joanna Rajkowska'nın Osmanlıca, Almanca ve Türkçe bir alıntının yer aldığı havuzun açılışı Konya'da yapıldı

Joanna Rajkowska'nın tasarladığı ve felsefeci Walter Benjamin'in 'Çevirmenin Görevi' isimli denemesinden seçtiği alıntının Osmanlıca, Türkçe ve Almanca yazılı olduğu mermer sığ havuzun açılışı yapıldı. Hafif bir girdapla dönerek akan suyun altında kalan havuz tabanına ise söz konusu alıntı Osmanlıca işlendi.

……………………..

O günkü belediyle Başkanımız Tahir Bey zamanında bu projede yer aldığı gibi BENİM KENTİM deniliyordu.

Sonra Sayın Davutoğlu Başbakanlığı tarafından Konya’da ki bu projelerin isimlerine direk müdahil oldu ve KENT yerine ŞEHİR denmesi talimatını verdi.

O gün için şehrin en üst protokolü ile açılışı yapılan KÜLTÜR HAVUZU’nun bugünkü hali de bu

Bu havuz ilk yapıldığında suyun içinde Arapça alıntılar vardı.

Ancak şimdi bu harflerde kaybolmuş durumda.

İlk açılış fotoğrafında bunları rahatça görebiliyoruz.

Yani uzun lafın kısası fotoğraflardan da anlaşılacağı üzere KÜLTÜR HAVUZU, kültür havuzu olma özelliğini kaybetmiş.

Mermerler tahrip olmuş.

Osmanlıca, Almanca ve Türkçe yazılar kaybolmuş.

Bu havuz Hükümet Meydanında yaaa

Dibinde tarihi Valilik binası var.

Ovada zeminin altına hele hele içinde de su olan hiçbir şey tutmuyor.

Buraya şehre anlam kazandıracak illa ki bir şey yapılacak ise Selçuklu mimarisine özgü bir saat kulesi yapılamaz mı?

Tabii ki bizim ki sadece bir fikir.

Takdir tabi ki büyüklerimizin.

Ama SU işi yakın zamanda da Zafer’deki su saatinden, bu Kültür Havuz işine kadar delilli ispatlı fantezi projeler olduğunu gösteriyor.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Zamanınızı kıymet bilenler için, sözlerinizi gerçekten sizi dinleyenler için, sevginizi de gerçekten hak edeler için harcayın.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Özellikle İstanbul yolu üzerinde üç şeritli yolun en sol şeridini belirtilen hız limitinin çok altında seyrederek trafik akışını engellemediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.