BİR ÇİFT YIRTIK LASTİK AYYAKKABININ DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Ermenek’te meydana gelen ve 18 maden işçimizin ölümüyle sonuçlanan facianın ardından, ülkemin insanlarının gözü bu bölgeye çevrildi.

Yoksulluğun kol gezdiği bu bölge, adeta bir facianın ardından keşfedilmişti.

TRT nin 80 li yıllarda Ertürk YÖNDEM ile yaptığı programda KASTAMONU’nun ARAÇ ilçesinin köylerinin yoksulluğun pençesindeki dramını izlemiştim de lokma boğazıma düğümlenmişti...

Aynı şeyleri Ermenek ilçemizin köylerinde de gördük... Medya bölgeye akınca ölen madencilerimizin de neler yaşadığını, nasıl yoksullukla pençeleştiğini, madencilerimizin aile ve anne ve babalarının perişan hallerini gördük. Zaten biz hep başımıza bir musibet gelince görürüz. Maden faciası olmasa, madencililerimizi adeta romanlaşan hayat hikâyelerini öğrenemeyecek, nasıl yoksul bir hayat sürdüğünü göremeyecektik. Üzüntümüzden sabahlara kadar ahlasak yeridir. Yıllardır her fırsatta belirttiğim bu ülkede GELİR DAĞILIMININ adaletli olmadığıdır. Kaynaklarımız var ülke olarak paramızda var. Ama bunları az sayıda insanımız yiyor. Onurlu ve gururlu memleketimin insanı AÇIM diyemiyor. Bir LOKMA bir HIRKA yı yeterli görüyor Yunus misali...

Söylermisiniz yoksul insanları kim görecek? Siyasi iktidar görecek değil mi? Onun unsurları görecek değil mi? Yani muhtarlar, belediye başkanları, kaymakamlar, valiler görecek değil mi? Peki milletvekilleri görmeyecek mi? Yani emekliliği hak etmiş, görevdeki milletvekili ayda yirmi üç bin liradan fazla maaş alan, telefon paralarına kadar devletin ödediği milletvekilileri, ilkokul çocuğundan fazla tatil yapan milletvekilleri, bu kadar az çalışmalarına rağmen sıkılmadan yıpranma payını alan milletvekilleri mi görecek? Güldürmeyin Allah aşkına!

Vallahi bizim mahalli sanatçımız Kör Ahmet lakaplı Ahmet ÖZDEMİR görür onlar yine görmezler. Devlet altlarına makam arabası, şoförü danışmanı hepsini vermiş ama bu arabalar herhalde köy yolunu görmemiştir. Görse de seçimler sırasında görmüştür.

Ey Konyalı vekiller, karamanlı vekiller bölgenizdeki yoksullukla nasıl mücadele edeceksiniz? Hangi projeleri önerdiniz? Daha doğrusu kimsenin uğramadığı bu yörelere uğrayıp lokmaları paylaştınız mı? Yoook ! Ne gezer. Vallahi mesleğiniz veballi meslek! Birisi bir lokmayı zor bulurken, birileri saltanat para ve şöhret için de yüzerse ahir hesabı ne olur düşünmelidir. 

Yokluğun, yoksulluğun ne demek olduğunu bilenlerdenim, yaşayanlardanım yaşıyorum. Rabbime elimi açtım mı her şeyin helalini isterim...

Herkes kazancını bir gözden geçirsin. Ne kadarı alın teri, yani ne kadarı helal.

Milletvekili seçilmesine şiddetle karşı olduğum Hakan ŞÜKÜR’den de bahsetmeden geçemeyeceğim. Milletvekili olunca her halde vekillere top sektirmeyi öğretir demiştim. Ak partiden cemaatin dayatması ile aday oldu. Yani paralel yapının vekili idi. Vekillerin hiçbir şey yapmadığı gibi spor yorumculuğu falan yapıp malı götürdü. Paralel yapının durumu ortaya çıkınca Pensilvanya’dan  aldığı talimatla Ak partiden istifa etti ama milletvekilliğinden istifa edemedi... İstifa etmeden de hiçbir şey üretemeyen Hakan ŞÜKÜR partiden istifa ettikten sonra da hiçbir şey üretmeyerek devletin maaşını hak etmeden almaya devam etti.

Şimdi Hakan ŞÜKÜR beyefendi 2015 seçimlerine kadar maaşlarını maden kazasında hayatlarını kaybeden Ermenek’teki madencilerimize bağışlıyor. Ayrıca yine evi akmasın diye damına naylon seren madenci ailesinin de evine de onartacağını beyan ediyor. Tabii bütün bunları paralel yapının yardım derneği aracılığıyla yapacağını ifade ediyor. Bence Hakan ŞÜKÜR hak etmeden aldığı bu paraları devlete iade etmelidir... Yâda çalışılmadan, üretilmeden alının bu maaşların helalliği konusunda bir fetva alıp, sonra yardım edecekse veya etmeyecekse karar verirse daha iyi olur diye düşünüyorum.

Tokun açın halinden anlamadığı bir dönemi yaşıyoruz. İşin garibi bu dönemi adeta inançlıymış gibi yaşıyoruz. Hani komşusu aç yatan bizden değildi. Rabbim aç gözlülerin gözleri doyur. Yada Konyalı eski bakanımın dediği gibi   “gözlerini toprak doyursun”

Alın teriyle ticaretle boğuşarak para kazananlara rabbim daha çok versin. Onlarda şükürlü yardımlarını esirgemesin. Rahmetlik babaannem, zenginin afedersiniz o.....suyla fakirin açını bilemesiniz derdi. Hakikaten onurlu fakirlerin sesi çıkmıyor...

Magazin dünyasına bakarsanız kimin eli, kimin cebinde. Nur içinde yat babaanne.

Dediklerin hep doğruymuş.

Ey devleti temsil edenler!  Bırakın caka satmayı...

Bulunduğu açları, bulunduğu açıkta olanları. Zira bunun birde ahiri var...

Esen kalın...