BİR DOZ OLUMLULUK REÇETESİ. "YA HAYIR SÖYLE YA DA SUS”

İkinci veya üçüncü şahıslarla bir iş yapmaya başlamadan önce belirli şartlar ölçüsünde anlaşma yapar, o ölçüler çerçevesinde yaptığınız işe sadık kalırsınız. Bu sayede yaptığınız anlaşma sizi de bağlar, karşınızdaki insanı da.

Eğer geleceğiniz açısından herhangi bir karar verdiyseniz ve birileriyle kararlar ölçüsünde anlaşma sağladıysanız buna bağlı kalmak zorundasınız. Aksi takdirde anlaşmaya bağlı olarak verdiğiniz sözleri yerine getirmezseniz, bunun cezai müeyyidesini ödemek zorunda kalırsınız. O yüzden yapacağınız işlerde kanunlar önünde cezalı duruma düşmemek için özen gösterirsiniz ve yapılması gerekeni zamanında yaparsınız.

İnsanın, kendisiyle yaptığı anlaşma da böyledir. Nasıl yaşayacağını ve sorumluluklarını bildiği zaman, nasıl davranacağını ve ne konuşacağını bilmesi gerekir. Geleceğinizi merak ediyorsanız, bugünkü konuştuklarınıza, verdiğiniz sözlere ve bilinçaltına attıklarınıza bakın. Çünkü konuştuklarınız, bilinçaltınıza attıklarınız kendiniz için verdiğiniz sözdür ve bunlar bir anlaşma gibi geleceğinizi şekillendirecektir.

Bugün konuştuklarınız, düşünceleriniz ve bilinçaltına attıklarınız geleceğin temellerini oluşturmaktadır. Yani bugün konuştuklarınız yarın için belki bir deneyim, belki de bir yanılgı olarak ortaya çıkacaktır. Yani, ne konuşursanız, konuştuklarınızı ileriye dönük kendinize bir davetiye gibi yapıyorsunuz. 

Peygamber Efendimizden rivayet edilen bir Hadisi Şerif vardır. Efendimiz der ki, "Bela insanın diline bağlıdır!" Yine bir rivayete göre Peygamber Efendimiz hasta olan birisini ziyarete gittiğinde hangi duaları ettiğini sormuş, o da; "Allahtan sabır" dilediğini söylemiştir. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz, "Musibetimde bana sabır ver" yerine “Ya Rabbi bana dünyada da Ahirette de iyilik ver” duasını tavsiye etmiştir. Yani Efendimiz, OLMASINI İSTEMEDİĞİNİZ şeyleri dualarınızda da, dileklerinizde de anmayın buyuruyor. Dilinizi, beyninizi ve bilinçaltınızı neyle destekliyorsunuz onu düşünün ve istemediğiniz şeyleri sıralamayın. Sadece OLMASINI İSTEDİĞİNİZ şeyleri söyleyin. Öyle ki beyin, söylediğinizin tersini algılamaz ve söylediğiniz ne varsa, onu gerçek olarak algılar.

Mesela "Ben hasta olmak istemiyorum" yerine,"Elhamdülillah ben sağlıklıyım, sağlıklı olmak istiyorum" demek, beyne ve bilinçaltına olumluluk katmaktır.

Mesela siz, "Unutma" dediğinizde, beyin onu "unut" olarak algılar. Unutma yerine "Aklında tut" dediğiniz zaman, beyin bunun bellekte tutulmasını algılıyor. Denemesi bedava, birine “panik yapma” deyin, kesinlikle panik yapacak, çocuğa “düşme” derseniz kesinlikle düşecektir.  Ama panik yapma yerine “sakin ol” derseniz sükûnetini koruyacak ve rahat olacaktır.

Bu yüzden, ne yapmak istemediğimizi değil, ne istiyorsak onu söylemeli, beynimizi doğruya yönlendirmeliyiz. Çünkü duyduklarımız, söylediklerimiz ve bilinçaltına attıklarımız hayatımızı şekillendiriyor. Ne duyarsanız duyun ama beyninizi olumlu düşünmeye yönlendirin. Mesela, birisi size "hasta gibi görünüyorsun" dediğinde, eğer siz beyninize bu sinyali direk gönderirseniz, buna inanır, bunu onaylamış olursunuz ve sonucunda çok fazla sürmeden hasta olursunuz.

Aklınızda olsun, hiçbir zaman benim şu hastalığım var, bu hatalığım var da demeyin. Nedir bu, “benim benim benim,” diye her türlü bela ve musibeti kendinize mal edişiniz? Siz hep benim dediğiniz sürece ona sahip çıkmış, onu kabullenmiş olacaksınız. Bilinçaltı diyoruz ya, “benim” diyerek oraya gönderdiğimiz için o da sahipleniyor ve onun tamiri de zorlaşıyor.

Hayatınızda değişiklik yapmaya başlayın. Hepiniz bilirsiniz, kadim bir söz vardır, "Bir şeyi kırk kere söylersen, o olur" diye.Peki, bu kadim sözün gerçekleşmesinin nedenini düşündünüz mü? Dedik ya, dil neyi çok söylerse, bilinçaltı da onu gerçek kabul ediyor ve beyin de onu gerçekleştirmek için harekete geçiyor. O yüzden olumlu konuşmak ve olumlu düşünmek önemli. Hayatınızı etkileyen kelimeleri ve düşüncenizi değiştirin ki, kendinizi de, hayatınızı da değiştirmiş olun.

Eğer olumlulukları ilke edinirseniz ve bilinçaltına olumlu sinyaller gönderirseniz, göreceksiniz ki, hayatınız, söyledikleriniz ve düşündükleriniz, davranışlarınız olmuş olacak. Bu yüzden olmasını istediğiniz her ne varsa ona odaklanın, bilinçaltına onu gönderin, olmamasını istediklerinizi değil.