Bir Film Hikayesi!

Bahsedeceğimiz film, ne bir Türk filmi, ne de bir kovboy filmi, macera filmi hiç değil. Cam filmi…

Evet araçların cam filmi…

Bazı lüks araçlar fabrikasyon olarak renkli cam üretiliyor.

Bazı araçlarda camlara sonradan film kaplanıyor.

Bir kere şahsi fikrimi hemen belirteyim. Ben araçların bu tür filmlerle kaplanmasına, çok koyu renkli üretilen camlara kesinlikle karşıyım.

Ülkece terör örgütleri tarafından tehdit altında olduğumuz bu günlerde aracın içini görmek zorundayız.

Kendilerine mafya süsü vermek isteyenlerin de cam filmlerini yoğun biçimde kullandığı gerçek.

Gelelim cam filminin hikayesine…

Efendim 2016 yılında araçlarda cam filmi serbest diye devletimiz tamim yayınlıyor.

Araç camları için yeni bir ekmek kapısı açılıyor. Filmlerde kalite kalite… Velhasıl bir cam filmi kapatma modası başlıyor.

2016 yılında 2009 model, taksiden çıkma bir araç alıyorum. Hani askerde iken Mehmetçiğimiz kendisine verilen silah ve teçhizat da hasar, kusur tespit edilirse ‘Aldığımda böyleydi’ der ya. Benimde aldığım araç, aldığımda camları film kaplıydı. Dostlarım ‘filmleri söktürme’ dediler. ‘Yazın serin olur’ dediler. Bizde filmleri söktürmedik. 25 Ekim 2017 aracımın vize günü. Yanılmıyorsam 22 Ekim Pazar günü devletimiz cam filmleri YASAK dedi. Devletimizin paraya ihtiyacı varmış. Yaklaşık 13.5 trilyon (eski parayla katrilyon) cezalardan gelir bekliyormuş.

Ulusal televizyonları izleyince Trafik Polislerimizin Ankara, İstanbul gibi yerlerde camları film kaplı olan araçlara ceza yazmaya başladığını öğrendik. Hatta orijinal renkli camlara da ceza yazıldığının duyumunu aldık.

23 Ekim 2017 Pazartesi sabahı ilk işim sanayiye gidip filmleri söktürmek oldu. Ceza yemeden söktürelim dedik.

Eee.. Ne de olsa duyalı vatandaşım. Filmleri söktürdük. Film adi imiş. Zor söküldü. 50 lira verdik söküm parası. Sonra bu paraların 150 liraya kadar çıktığını gördük.

25 Ekim 2017 Çarşamba vize için 15.00’da TÜV’den randevumuz var.

14..0’da vize mahallindeyiz. Fişimizi alıp paramızı ödedik ve beklemeye başladık. 15.00’daki randevumuzdan bize sıra 16.45’te geldi. Sıra gelmeden araçlara bakıyorum. Camları film kaplı. Orada çalışan bir yetkiliye durumu söyledim. ‘Cam filmi bizim için hafif kusur’ dedi. İlave etti, ‘Araç vizeden geçer ama dışarıda polis ceza yazarsa onu bilemem’ dedi.

Yani cam filmi YASAK ama vize için sorun teşkil etmiyor.

Kafamı salladım. Başka ne yapabilirdim ki?

Sonraki günlerde yasaya karşı halkımız tepki gösterdi. Camcı esnafı da tepki gösterdi. Bu filmlere sermaye bağladıklarını, bundan para kazandıklarını anlatıp TV kanallarına dert yandılar.

Meram tarafında oturan bir büyüğüm bir akşam yemek davetine gitmek ister. Aracın camlarının filmi olduğu aklına gelir. İfadesine göre 405 lira ceza yazılabiliyormuş. Bu rakam farklı olabilir. Ancak ceza yazılacağı kesin.

Büyüğüm ‘bir taksi çağırdım. Davete taksi ile gidip geldim. 40 lira verdim’ der. Adam haklı… Yolda film yüzünden ceza yese, gittiği davette yediği yemek içine sinmeyecek…

En büyük üzüntüm şu! Benim devletim cam filmini yasak ediyor. Ve bu beklenmeyen uygulamayı Resmi Gazetede yayınlanır yayınlanmaz yürürlüğü koyuyor. Yahu insan bir süre verir. 1 ay, 2 ay sonra uygulamaya koyar. Amaç ceza yazmaksa vatandaşı böyle sıkıntıya sokarsınız, süre vermezsiniz. Tavşana kaç, tilkiye tut dersiniz. 2016’da yasayla serbest bıraktığınız cam filmini 2017’de yangından mal kaçırır gibi hemen uygulaya koyarsınız.

Şimdi devletime soruyorum. Vatandaşın düştüğü duruma ne denir. Bu vatandaş size nasıl güvensin.

Adam sanayiye cam filmi söktürmeye giderken ceza yerse kendini nasıl savunacak.

İşte cam filminin hikayesi bu…

Yalnız bu film bitmeyecek gibi…

Tepkiler çığ gibi…

Kanundan dönerlerse benim gibi filmini hemen söktürenlerin ahı da kimlere gider bilemem…

Film bitmeyecek gibi dedik… İnşallah ‘Yalan Rüzgarı’ gibi uzun sürer dizi şekline dönüşmez…

Vatandaş olarak hepimiz 2016’da serbest bırakılan, 2017’de yasaklanan cem filmi uygulaması için devletleriyle ne kadar övünse azdır.

Bakın motorlu taşıtlar vergisine önce %50 sonra %25’e inen bir zam yapıldı. Şükredelim ki devletimiz aracı olmayanlardan bu vergiyi almadı.

Resmi olmayan rakamlara göre 5 milyon kişi cam filminden etkilenmiş ve 5 milyar lira zarara uğramış. Bunun bedelini ödetecek birilerini bekliyoruz.

Kalın sağlıcakla…