BİR KULAĞIMIZIN ARKASI KALMIŞTI?
28 Temmuz 2015, Salı 00:001984 den beri Terörle Mücadele ediyoruz. Onbinlerce şehit verdik.
Askerlerimizi, polislerimizi, kadın erkek demeyip öğretmenlerimizi, mühendislerimizi, işçilerimizi şehit ettiler. İmamlarımızı bile şehit ettiler.
Okulları, iş makinalarını araçları yaktılar. Kendilerinden olmayanların evlerini yaktılar, öldürdüler. Sağa sola bomba koyup dünya kadar insanımızı katlettiler.
1990’lı yıllarda Tuzla Tren istasyonuna bomba koyup askerliklerini Asteğmen olarak yapacak gençlerimizi şehit ettiler. O zaman Hatip DİCLE onlar üniformalıydı deyip adeta bombalamaya sahip çıkmıştı.
1984 den beri boğuşuyoruz terörle. Sene 2015 bir türlü bitmedi terör…
Bu terörün bitmemesinin en büyük nedeni, terör örgütlerini dış güçlerin desteklemesi. Güçlü bit Türkiye istemeyen dış güçler, maşaları kullanıp bu ülkeye neler yaptılar neler. ABD, Fransa, Almanya, İngiltere, başta olmak üzere bütün Avrupa Ülkerleri Rusya, İsrail, İran, Suriye, Irak, Bulgaristan, Yunanistan terör örgütlerine yandaşlarına maddi, manevi destek oldular. Hatta bizim Filistin diye yanıp tutuştuğumuz, Osmanlı’nın son zamanında Osmanlıya da ihanet eden Filistinliler, PKK teröristlerine Bekaa vadisinde El-Fetih örgütü vasıtasıyla eğitim verdiler.
Ülke içinde de teröre destek verenler Barış, kardeşlik deyip vurdular.
Daha Bayram öncesi köyüne okul, sağlık ocağı yol yaptıran devlet erkânına teşekkür için köyüne çağıran Muhtarı da katlettiler.
PKK nın siyasi kanadı, Barış, Demokrasi ve kardeşlik için aklıma kaldığı kadarıyla HEP, DEP, HADEP, DEHAP, BDP, HDP adında partiler kurdular. Yasalar gereği Anayasa Mahkemesi, isimleriyle alakası olmayan bu partilerin çoğunu kapattı. Kapatıldıkça yenisi kuruldu. En son mevcut siyasi iktidar Parti kapatmanın önüne geçen yasayı çıkardı. Sonuç ortada.
Rahmetli ÖZAL’da idam yasası varken, hiç uygulamayarak terörün ekmeğine yağ sürdü. Yanılmıyorsam 1999 Ecevit Başbakanlığındaki, DSP, ANAP, MHP koalisyon hükümeti zamanında da İDAMI yasalarımızdan kaldırdılar. Terör karşıtlığı ile prim yapmaya çalışan Devlet Bahçeli’de o yıllarda İdamın kaldırılmasının altında imzasını koymuştu. Böylece APO da idamdan kurtulmuştu.
Şimdilerde ne oldu? AK parti iktidarı, şehit cenazesi gelmesin diye terör örgütü ile görüşmelere başladı. Maalesef devletin muhatabı, beyinlerini PKK ya ipotek ettiren kişilerdi. İmralı- Kandil arasında mekik dokuyan kendi hür insani iradelerini ortaya koyamayanları devlet muhatap aldı. Terör örgütü ve yandaşlarının isteğinin hiç bitmeyeceği belli idi.
Bayram ertesi Suruç’taki patlamada 32 vatandaşımız hayatını kaybetti. Bu olayla ilgili Bülent ARINÇ, HDP ye sorular sordu. Bombalamayı İŞİD yapmıştı. Ölenler hep yurdun çeşitli yerlerinden gelenler idi. HDP nin bu gösteride, Suruç teşkilatından kimse katılmadığı gibi hiçbir HDP li bu gösteriye katılmamıştı. Sadece Bursa HDP vekil adayının eşi ve oğlu vardı. Bülent ARINÇ bu konuya dikkat çeken
İmalarda bulundu. Haksız da değildi. HDP liler ARINÇ’a ağır hakaretlerde bulundular.
Erkekli- Kadınlı HDP’nin eş başkanları çıkıp Suruç patlaması için Devletimizi ve Siyasi iktidarı suçlayıp olmadık hakaretlerde bulundular. KCK nın hesap soracağını söylediler.
Ceylanpınar’da iki polisimiz, Lice’de iki askerimiz yine İstanbul’da polisimiz şehit edildi. Eş başkanlar da tık yok. Aslında Selahattin DEMİRTAŞ’ın insanlığı ağır basmıştı. Kan kanla temizlenmez diyebildi ileri gidemedi. Zira Demirtaş polisimizi ve askerlerimizi şehit edenleri kınasa örgüt onu bile ortadan kaldırabilirdi. Bana göre terör HDP içindeki insanların PKK dan korkmayıp açıklama yapmalarıyla sonlanabilir. HDP Milletvekili eski Gaziantep Belediye Başkanı Celal DOĞAN hiç açıklama yaptı mı? Yapamaz artık bu insanlarında eli kolu bağlı. Terör örgütü cihetinde can güvenliği yok.
HDP liler biliyor ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bir hukuk devleti kendilerine bir şey yapmaz ama diğer tarafta terör örgütü var her an her şey olabilir.
Tabii devleti temsil eden Siyasi iktidara da birkaç çift sözümüz var. Son dönemde aşağılandık hakaretlere uğradık katledildik neticede dokunulmadık bir kulağımızın arkası kaldı.
Silahlı Kuvvetlerimiz, Emniyetimiz operasyonlara başlayınca duygulandık. Operasyonlara milletçe destek geldi.
Terörle mücadelenin, hukuku mukuku olmaz. Söz konusu vatandır. Ne gerekirse yapılmalıdır.
Kürt - Türk kardeşliğimizi bozmaya, bizi bizden koparmaya çalışma gayretleri asla başarılı olamayacaktır.
Devletimizden özellikle içerideki şer odaklarına yönelmesini isteriz. Muhtaç olduğumuz kudretin nerede olduğunu biliriz. Allah yardımcımız olsun.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.