BİZİM ANLATTIĞIMIZ KARŞIMIZDAKİNİN ANLADIĞI KADARDIR

Her insanın kendini diğer insanlardan ayıran değişik özellikleri vardır. Dünyayı algılama şekli, değerleri, inançları, ilgi alanları insanları birbirinden ayıran özelliklerdir. Eşler arasında ortak özellik ne kadar fazlaysa ilişkiler de o yönde olumlu devam eder. Ortak yönler azaldıkça ilişkilerin bozulduğu, uyumsuzluklar yaşandığı görülür.

Yeni tanışan insanlar gerçek yüzlerini hemen göstermezler. Gerçek yüzlerini gösterecek kadar kendilerini o bireye yakın hissettiklerinde yüzlerini açığa çıkarırılar.

Birbirini iyice tanımadan evlenen çiftler, evlendikten sonra gerçek yüzlerinin ortaya çıkmasıyla sorunlar yaşamaya başlarlar. Eşler birbirlerine yakınlaştıkları için, gerçek yüzlerini saklama gereği duymadan, kendilerini ifade etmeye başladıklarında bazen büyük sorunlar ortaya çıkar.

Birbirlerinin özelliklerinin farkında olmayan eşler, uyum sorunlarıyla karşılaşır. Bu nedenle eşler evlenmeden önce birbirlerini iyi tanımalıdır. Evlenmeden önce bu fırsatı bulamayanlar, evlendikleri andan itibaren birbirini tanımaya başlamalıdır. Birbirinin dünya görüşlerini, hayata bakışlarını fark etmek için çaba harcamalıdırlar. Birbirlerini iyi tanıyan eşler birbirlerini anlamada zorluk çekmez.

Her insanın farklı bir sevgi dili vardır. Kimi insan“güzel sözler duymaktan” kimi “hediye alınmasından” kimi “dokunulmaktan” kimi birlikte zaman geçirmekten” kimi “hizmet edilmekten” hoşlanır ve bu durum onlara büyük hazlar yaşatır. Aile bireyleri birbirinin sevgi dillerini fark etmeye başladığında çok şeyin nasıl kolay değiştiğine kendileri de inanamayacaktır.

İnsanlar yaptığı iyi davranışların yakınları tarafından takdir edilmesini onaylanmasını ister. “Kusura bakmayın. Özür dilerim. Size zahmet oldu.” gibi

sözleri birlikte çalıştığımız arkadaşlarımıza kim bilir günde kaç kez söylüyoruz. Onlarla konuşurken onları kırmamak için kelimeleri titizlikle seçeriz. Peki kendi eşimize benzeri sözleri kullanıyor muyuz?

Eşler kendi yaptıkları olumlu davranışları karşılığında bir beklenti içinde olurlar. Bu durum diğer eş tarafından fark edilmediğinde ilişkilerde sorun yaşanır. Onaylanma isteğinin gerçekleşmemesi bu iyi davranışın tekrarlanmasını engeller. Bu akşam eşiniz sizi hoşunuza gidecek bir davranışla karşıladı. Fakat siz bu hoş davranışı önemsemediniz. Şunu bilin ki böyle hoş bir davranış bir daha zor tekrarlanır. Çünkü bu davranışı eşiniz sizin dikkatinizi çekmek için yapmıştır ve ilgisizlikle sonuçlanınca, bu davranışı tekrarlamak için bir neden yoktur.

Sergilediği olumlu davranışlarıyla, onaylanan ve takdir gören eş, bu duygunun onda bıraktığı keyifle benzer olumlu yeni davranışlar gösterir. Yaptıklarının önemsenmemesi, yaptıklarında sürekli kusur aranması, neyi nasıl yapacağını bilememe insanları zor durumda bırakır; ister istemez yaşadığı ortamdan sıkılmaya başlar. Eşlerinin bu özelliklerini keşfeden bireyler ilişkilerini daha sağlıklı devam ettirir.